1. HABERLER

  2. KARS HABERLERİ

  3. KAĞIZMAN

  4. Metruk Binalar Tinerci Yuvası Oldu
Fransa Büyükelçisi Bılıya MEKTUP

Fransa Büyükelçisi Bılı'ya MEKTUP

Kars Belediyesi eski Başkan Yardımcısı Saffet Özdemir, Fransa Cumhuriyeti Büyükelçiliği'ne hitaben mektup yazdı.

A+A-

Kars Belediyesi eski Başkan Yardımcısı Saffet Özdemir, Fransa Cumhuriyeti Büyükelçiliği'ne hitaben mektup yazdı.

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Kars Belediyesi Eski Başkan Yardımcısı Saffet Özdemir, Fransa Cumhuriyeti Büyükelçiliğine, Ermeni soykırım iddialarının uluslararası emperyalist yalandan ibaret olduğunu anlatan bir mektup gönderdi.

Özdemir’in mektubu şöyle:

Ekselans Laurent Bılı
Fransa Cumhuriyeti Büyükelçiliği

Ermeni soykırım iddialarının bir uluslararası emperyalist yalandan ibaret olduğunu artık herkes bilmektedir. Benim dedelerim ve ninelerim Kars’ta, Millet-i Sadıka olarak nitelenen Ermeni halkıyla yüzlerce yıl barış içinde birlikte yaşamışlardır. O dede ve ninelerin torunları olarak biz de büyük kültürel ve sosyal benzerliklerimiz olan Ermeni halkıyla barış içinde yaşamaya hazırız. Gerek Ermenistan’da yaşayan ve gerekse Türkiye’de ki Ermeni tanıdıklarımız da bizimle aynı duyguları paylaşmaktadırlar.

Bir uluslararası ilişkiler bilimi uzmanı olarak; Fransa Meclisini, Uluslararası Hukukun esası olan “ahde vefa” (Pacta Sunt Serventa) ilkesine uymaya ve bu manada Fransa’yı, 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Anlaşmasına koyduğu imzaya sahip çıkmaya davet ediyorum. Diğer yandan da, tarafınızı bu süreçte daha etkin rol almaya ve Fransız Parlamentosu üyelerini, “Ermeni soykırımını kabul etmeyenlerin cezalandırılmasını” içeren yasa tasarının oylamasına katılmadan önce Birleşmiş Milletler’in 12 Ocak 1951’de yürürlüğe giren “Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesini” (United Nations Convention on Prevention and Punishment of the Crime of Genocide) öğrenmelerini önermenizin faydalı olacağı kanaatindeyim. Şöyle ki; söz konusu sözleşme; “soykırım suçunun bir bireysel suç olduğunu ve soykırımlarla ilgili kararların üçüncü tekil ülkeler tarafından alınamayacağını” saptayan bir uluslararası hukuk gerçeğidir.

Ekselansları; Birinci Dünya Savaşının kendi özgün şartlarında toplumlar arası kıyım ve kırımların yaşandığı gerçektir. Ancak; bu kıyımlarda en büyük kayıpları verenlerin savunmasız sivil Müslüman halklar (Türkler ve Kürtler) olduğu tarihsel verilerle sabittir. Diğer yandan, Ermeni Taşnak çeteleri tarafından katledilen on binlerce müslümana ait toplu mezarlar Kars’ta ve Anadolu’nun dört bir yanında tarihe tanıklık etmektedir. İddia edildiği gibi bir Ermeni soykırımı varsa bu soykırımlara ait neden bir tane olsun toplu Ermeni mezarlığı yoktur?

Ülkemiz, sözde Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili politikasında haklıdır ve tüm Türkiye halkı gibi 12 Haziran 2011 Milletvekilliği Seçimlerinde CHP’nin Kars Milletvekili Adayı olmuş biri olarak ben de bu politikaya gönülden inanmaktayım. Fransız yazar Pierre Loti’nin günümüze bıraktığı tarihsel vesikalar da göstermektedir ki Osmanlı Devleti; Osmanlı’nın düşmanıyla işbirliği yaparak Osmanlı ordusunu arkadan vuran, mazlum Müslüman halkını katleden Ermeni çetelere karşı uyguladığı politikalarda haklıdır. Uygulanan politikaların yanlış olarak uygulamalarından kaynaklanan bazı özel durumlar tabiî ki hepimizi üzmektedir. Ancak Osmanlı Devletinin politikası her devletin uygulayabileceği kendini koruma refleksinden ziyade değildir.

Söz konusu yasa tasarısının tasarlanması bile son derece üzücü olmakla beraber, Fransa Parlamentosunun bu tasarıyı kabul etmesi halinde; Türkiye’yi ve halkımızı soykırımcılıkla suçlayan, Türkiye toprakları üzerinde iddiası olan ve uluslararası hukuku hiçe sayarak kardeş ülkemiz Azerbaycan’ın topraklarını işgal eden Ermenistan, daha da şımaracak ve Kafkasya’da huzur ve istikrardan söz etmek bile imkansız hale gelecektir. Diğer yandan; yayılmacı ülkelerin maşası olan Ermeni diasporası 1980’lerdekine benzer eylemlere girişebilecek ve yıllardır Ermenistan halkını yoksulluk ve geri kalmışlığa mahkum eden mevcut Ermenistan yönetimi de Ermenistan’da yaşayan Ermeni halkını sömürmeye devam edecektir.

Ekselansları; Kars’ta doğmuş, hayatının büyük bölümünü büyüklerinden Ermeni zulümleriyle ilgili anıları dinlemiş olan bir barışsever olarak, uzun yıllar boyu Kars Belediyesinde; dışilişkiler, kültürel ve sosyal meselelerden sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yaptım. Görevim süresince Kars halkının Ermenilere ve Ermenistan’a karşı özel bir husumetinin olmadığını aynı durumun sıradan Ermeni halkı için de söz konusu olduğunu fark ettim. Kafkasya bölgesinde uzun yıllardır süre gelen savaş ve çatışma ortamının ancak halklar arasında kurulacak her türden diyaloglarla sonlanacağını düşünerek Kafkasya’da “barış ve hoşgörü kültürünün egemen olması için” önemli çalışmalar yaptım. Kars’ın Eski Belediye Yönetimi olarak Kars’ta “Kafkas Kültürleri Festivalleri, Sınır Ötesi Bölgesel işbirliği Konferansları, vb onlarca etkinlik yaparak aynı coğrafyada yaşadıkları halde bir diğerine karşı önyargılı olan haklar arsında kültürel, ekonomik ve sosyal ilişkilerin kurulması için çabaladım. Bu hususla ilgili dünyanın bölge ülkelerinde ve dünyanın birçok ülkesinde Birleşmiş Milletlerin çeşitli organlarının, Avrupa Birliği’nin ve tek tek ülkelerin düzenlediği etkinliklerde konferanslar verdim. Bu çabamızda ciddi ve olumlu mesafeler kaydettik. Aynı türden çabaların devamı halinde Kafkasya’da barış ve istikrar ortamı mutlaka oluşacaktır. Buna gönülden inanıyorum!

Ekselansları; Geçmişte, geçmişin özgün şartlarında Türklerle Ermeniler arasında yaşanan üzücü olayları yayılmacı yabancı güçlerin iç politikalarına malzeme ederek seçimden seçime güncellemesinin, ne Türkiye halkına ne de Ermenistan halkına faydası vardır. Nitekim, Fransa tarafından daha yakın geçmişte Cezayir’de, Korsika adasında ve Afrika’nın birçok ülkesinde uygulanan utanç verici politikaların dış güçler tarafından güncellenmesi de ne Fransa halkına, ne Cezayir halkına, ne Korsika halkına ne de Afrika halklarına faydası olacaktır.

Sonuç olarak, Ekselansları; Sık sık ve çeşitli vesilelerle bulunduğum ülkenizde ve dünyanın her köşesinde “bir Ermeni soykırımının olmadığını ve Ermeni soykırımı iddiasının bir uluslararası emperyalist yalan olduğunu” söylemekten çekinmeyeceğimi, ilk fırsatta Fransa’ya giderek Fransa Parlamentosu önünde bu fikrimi söyleyeceğimi, bu fikrimden dolayı beni yargılayacak Fransız Mahkemelerini tanımayacağımı peşinen bildirmek ve kendimi ihbar etmek istiyorum.

Fransa Parlamentosunun her şeye rağmen sağduyuyla hareket edeceğine ve bu “saçma” tasarıyı kabul etmeyeceğine inanarak sizi ve şahsınızda Fransız halkını selamlıyorum.”

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.