1. HABERLER

  2. KARS HABERLERİ

  3. KARS

  4. Kars'ta Kar Yağışı Devam Ediyor
Eğitim Senden Özgür Bırak TALEBİ

Eğitim Sen'den 'Özgür Bırak' TALEBİ

Eğitim Sen Kars Şube Başkanı Çetin Koçyiğit, KESK'i hedef alan kuşatma operasyonu nedeniyle bir açıklama yaptı.

A+A-

Eğitim Sen Kars Şube Başkanı Çetin Koçyiğit, KESK’i hedef alan kuşatma operasyonu nedeniyle bir açıklama yaptı.
Koçyiğit yaptığı yazılı basın açıklamasında, “Bugün Türkiye’nin her yerinde “Özgür Bırak” talebiyle görmeyen gözlere, duymayan kulaklara, yazmayan kalemlere inat, tutuklu KESK’lilerin serbest bırakılması talebimizi bir kez daha haykırmak için emek ve demokrasi mücadelesinde her zaman yan yana omuz omuza olmaktan gurur duyduğumuz dostlarımızla birlikte alanlardayız.” dedi.

KESK’in demokrasiye, özgürlüğe, eşitliğe, barışa ve adalete sevdalı olanların örgütü olduğunu vurgulayan Koçyiğit, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı.

“ Bu sevdayı yüreğinde taşıyanların mücadelesini hapsedebilecek hiçbir zindan yoktur yeryüzünde. Hangi zindana atılırsa atılsın, hangi kör kuyularda merdivensiz bırakılırsa bırakılsın, bu sevdayı kınlarında taşıyanların kavgası yılmadan, yorulmadan yoluna devam edecektir. İşte bu sevdayı paylaşmaktan onur duyduğumuz 68 mücadele arkadaşımız yasal sendikal faaliyetlerimizi zoraki “yasa dışı” göstermeye gayret eden zihniyetin hapishanelerinde tutuklu. Sözde yargı reformları ile katliam sanıklarını dışarı salanlar 68 KESK yöneticisi ve üyesini demir kapılar ardında tutmaya devam ediyor.
Çünkü sendikal mücadelenin demokrasi ve özgürlük mücadelesinin bir parçası olduğunu bilen kamu emekçilerinin mücadele örgütü KESK; “Faşizme karşı demokrasi, Emperyalizme karşı bağımsızlık, Savaşa karşı barış, Baskılara karşı özgürlük, Irkçılığa ve şovenizme karşı emeğin birliği ve halkların kardeşliği” diyor.
KESK, “bizi ezen, bir kenara iten, emeğimizi görünmez kılan, bedenlerimizi metalaştıran bu sistemin çarklarına takılan çakıl taşı olacağız” diyen kadınların mücadelesine yeni bir soluk katıyor.
KESK, sendikaları boğmaya çalışan küresel kapitalizmin akıntısına karşı kürek çekmeye devam ediyor.
İşte bu nedenle emek ve demokrasi düşmanlarının her zaman hedefinde olan KESK bugün de hedefte.
İşte bu nedenle yandaş yapamadığını işlevsizleştirmek, işlevsizleştiremediğini izole etmek, izole edemediğini susturmak isteyenler ardı ardına yaptıkları operasyonlarla, baskınlarla KESK’in emek ve demokrasi mücadelesini boğmaya çalışıyor.
İşte bu nedenle şafak operasyonları ile evlerimiz, işeyerlerimiz sendiklarımız basılıyor.
İşte bu nedenle, hukuktan tamamen yoksun iddia Namelerine dayanak yaratmak isteyenler en temel sendikal faaliyetlerimizi bile suç olarak gösterecek kadar pervasızlaşıyor.
İşte bu nedenle, ülkemizde yaratılan korku imparatorluğunun imajına sırtını dayayanlar, bilgisayarlarımızın imajını alıyor, kitaplıklarımızda sistemi alaşağı edecek “deliller” arıyorlar.
İşte bu nedenle, elimizin tersiyle ittiğimiz emek ve demokrasi düşmanı senaryoda iktidar dalkavukluğunun, yandaşlığının hakkını vermek için çırpınanlar KESK’i hedef gösteriyor.
İşte bu nedenle, bedelsiz “sarı sendikacılık” oyununun daimi kadroluğunu yapmayı marifet sayan, ayakları yere değil siyasi iktidarın omuzlarına bastığı için gerçek boylarını saklayabileceklerini sananlar, Türkiye kamu emekçileri sendikal tarihinde yükselttiğimiz çıtayı aşağı çekmek için KESK’e çamur atmaya cüret ediyorlar.
Ancak tüm kuşatma, bertaraf etme operasyonlarına rağmen, KESK, emek ve demokrasiden yana olan herkesin yüreğinde, beyninde ve bilincinde yer almaya devam ediyor.
Buradan emek ve demokrasi mücadelemizden ürkenlerin tutsak ettiği tüm KESK’lilere yürekten selamlarımızı gönderiyoruz. Ve onlara diyoruz ki, sizlerin sadece bedenlerinin tutsak olduğunu biliyoruz. Kortejlerimizdeki yerleriniz şimdilik boş olsa da, pankartlarımızı, flamalarımızı tutan elleriniz bugün demir kapılar ardında olsa da, siz her yerde bizimlesiniz. Sadece ellerimizde tuttuğumuz fotoğraflarınızla değil, bize her zaman güç veren inancınız ve mücadele kararlılığınızla da bizimlesiniz.
Bilin ki, KESK’in onurlu mücadelesi tüm baskılara rağmen sürüyor. Sizi aramızdan alarak KESK’i bertaraf edeceklerini sananların hevesini kursağında bırakmaya devam ediyoruz.
Bilin ki, KESK’in, el etek öpmeden, sırtını bir yerlere dayamadan, rüzgâr gücüyle değil rüzgâra karşı durarak yükselttiği bayrak dalgalanmaya devam ediyor.
Biz bu ülkede, demokrasinin, özgürlüğün, emeğin haklarının yok sayılmasına nasıl alışamadıksa sizlerin yokluğuna da alışamadık, alışmaya da hiç niyetimiz yok.
Sendikal hak ve özgürlükleri için mücadele edenlerin düzmece iddia Namelerle, kes-kopya-yapıştır sorgulama tutanaklarıyla özgürlüğünün elinden alınmasına asla alışmayacağız.
Demokrasi, özgürlük, barış, insanca bir yaşam talebi ile harmanlandığımız sevdamızın önünde “yüzde yüz doğal gazlarıyla”, nefretlerini, düşmanlıklarını, öfkelerini üzerimize kusan coplarıyla durabileceklerini sananlara alışmayacağız. Alışmanın, kanıksamanın kabullenmek olduğunu en iyi bizler biliyoruz. Bu yağma ve sömürü düzenine alışmadık. Alışmayacağız.
KESK için bu baskı ve sindirme düzeneği yeni değildir. Kul anlayışından örgütlü topluma giden yolu açma ve geleceğe taşıma hedefiyle onlarca yıldır sürdürdüğümüz mücadelemizde zorlu süreçlerden, çetin sınavlardan geçtik. Yıllardır sürdürdüğümüz mücadelemizde baskılar, sürgünler de yaşadık. Baskınlar, görevden almalar da. Gözaltılar da yaşadık tutuklamalar da. Demokratik haklarımız kullanarak gerçekleştirdiğimiz eylem ve etkinliklerimize tahammül edemeyenler, copla, gaz bombalarıyla, tazyikli suyla direnişimizi kırmak isteyenler de oldu. Alanları bizlere yasaklamak isteyenler de. Geçmişte mücadelemizi engellemeye çalışan, bizi kapı kulu olarak görenler tarihin çöplüğündeki yerini alalı çok oldu. KESK ise önüne çıkarılan tüm engellemelerle, baskılarla yaratılan kuşatmaya inat dimdik ayakta. Bugün KESK’i kendi belirledikleri sınırlar içerisine hapsetmeye, baskılarla hizaya getirmeye çalışanlar büyük bir yanılgı içerisindedir.
Üzerimizde yarattıkları baskılarla, kuşatma operasyonları KESK’i sindireceklerini sananlara buradan bir kez daha sesleniyoruz: Sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi vermek ne zamandan beri suç oldu?
KESK’in ve bağlı sendikalarının aldığı kararla doğrultusunda gerçekleştirilen eylem ve etkinliklere, grevlere katılmayı “yasa dışı” gösterdiğiniz iddia Namelerinize kimin inanmasını bekliyorsunuz?
Tutukladığınız arkadaşlarımızı hiçbir yasa dışı faaliyetle alakası olmadığını sizlerde en az bizim kadar iyi biliyorsunuz. Sendikal haklar kapsamında yaptığımız faaliyetleri sorgulamakla asıl suçu siz işliyorsunuz. Evlerimizi, işyerlerimizi, sendikalarımızı, konfederasyonumuzu didik didik aradığınız baskınlarla asıl suçu siz işliyorsunuz. Utanç verici sorgulamalarınızla, İddia Namelerinizle arkadaşlarımızın özgürlüğünü elinden almakla asıl suçu siz işliyorsunuz.
Eğer hukuka, adalete, insan haklarına zerre kadar saygınız kaldıysa arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın. Konfederasyonumuz ve sendikalarımız üzerindeki baskı ve yıldırma politikalarına son verin.
Bilin ki bizler, haklı mücadelemizi baskı altına almaya çalışan, her türlü hukuk dışı ve fiili uygulamalar karşısında geçmişte olduğu gibi bugün de sessiz kalmayacağız. Birbirimize daha fazla kenetlenerek bu oyunu bozacak, zulmün ve zorbalığın efendileri önünde asla boyun eğmeyeceğiz.”


HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.