1. HABERLER

  2. KARS HABERLERİ

  3. KARS

  4. Bakan Cevdet Yılmaz Bölge GEZİSİNDE
Bakan Cevdet Yılmaz Bölge GEZİSİNDE

Bakan Cevdet Yılmaz Bölge GEZİSİNDE

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Ardahan ve Kars'ta incelemelerde bulunacak.

A+A-

Ardahan’da çeşitli incelemelerde bulunmak üzere bugün (17 Mart) havayoluyla Kars’a gelecek olan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Ardahan dönüşü geceyi Kars’ta geçirecek.

Bakan yılmaz, Ardahan’dan dönüşü Kars’a geldiğinde ilk olarak Valiliği ziyaret edecek ardından da Belediye’ye geçecek. Akşam saatlerinde de Serhat Kalkınma Ajansı’nı (SERKA) ziyaret edecek olan Bakan Yılmaz geceyi Kars’ta geçirecek.

Bakan Yılmaz Pazar günü sabah saatlerinde havayoluyla Kars’tan Ankara’ya gidecek.

Haberin Devamı...

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ KARS'TA

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, gezi ve incelemelerde bulunmak üzere Ardahan ve Kars illerini ziyaret ediyor.

Uçakla Kars'a gelen Bakan Yılmaz, programı doğrultusunda ilk olarak Ardahan'a hareket etmeden önce basın mensuplarına kısa bilgi verdi. Yılmaz, ilk olarak Ardahan'dan geçerek bazı gezi ve incelemelerde bulunacaklarını, özellikle SODES projeleri ile ilgili bilgi alacağını belirtti. Yılmaz, akşam saatlerinde tekrar Kars'a dönerek il meselelerini konuşacaklarını, pazar sabahı ise Kars Ak Parti İl Kongresi'ne katıldıktan sonra ilden ayrılacağını söyledi.

Bakan Yılmaz, Kars Havaalanı'nda havanın güzelliğinden de bahsederek, "Yalnız şunu söyleyeyim hava çok güzel görünüyor. Kars, Ankara'dan daha iyi Güneşli ve tabi biraz soğuk, olacak o kadar." dedi. Basın mensuplarının 'hastalanmayın' demeleri üzerine Bakan Yılmaz, 'bizler alışkınız' diye cevap verdi.

Bu arada, Bakan Yılmaz'ı, Kars Havaalanı'nda Kars Valisi Ahmet Kara, Ardahan Valisi Mustafa Tekman, Kars milletvekilleri Yunus Kılıç, Ahmet Arslan, Kars Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş ile Kars Emniyet Müdürü Ercan Çakmak karşıladı.

Bakan Cevdet Yılmaz, daha sonra karayoluyla Ardahan iline hareket etti.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ ARDAHAN'DA

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Ardahan Kazım Karabekir Spor Salonu'nda yapılan "Ak Parti Ardahan İl Başkanlığı Olağan Kongresi"ne katıldı.

Bakan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, bir dönemler Türkiye'nin krizlerle boğuşan, yoksulluğun yaşandığı bir ülke olduğunu belirterek, "Demokrasi açısında bir çok meselenin yaşandığı, yasakların olduğu, faili meçhullerin yaşandığı, dış dünyada itibari son derece azalmış, sözü dinlenmeyen bir Türkiye'den; bugün çok farklı bir Türkiye'ye geldik" diye konuştu.

Avrupa'da bir çok gelişmiş ülkenin krizlerle boğuşurken, Türkiye'nin 2010 yılında yüzde 9, 2011 yılında 8,5 büyüme sağladığını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Herkesin kıskandığı bir başarı sağladık. Sadece ekonomiyi büyütmedik, yoksulluğu da azalttık. Gelir dağılımında daha iyi bir noktaya getirdik Türkiye'yi. Bugün özürlümüze evde bakım ücretini veriyoruz. Yoksul insanımıza çeşitli yardımlar yapıyoruz. Gençlerimize yurt ve burs imkanı veriyoruz. Çocuğunu okula gönderen yoksul aileye, özellikle anneye ücret ödüyoruz. Dolayısıyla yoksulluk Ak Parti döneminde azaldı."

Sadece ekonomide değil, aynı zamanda demokraside de büyük adımlar attıklarının altını çizen Bakan Yılmaz, şöyle dedi:  "Eskiden de demokrasi vardı. Fakat bütün dünyada ayıplı demokrasimiz vardı. 10 yılda bir müdahalelerin olduğu, seçilmiş iktidarlara karşı çeşitli girişimlerin yaşandığı, düşünce hürriyetinin yeterince saygı görmediği, devletin hukuk düzeni yerine, çetelerin mafyaların hakim olduğu bir ülkemiz vardı. Çok şükür bu süreçte bir taraftan çetelerle, mafyalarla mücadele ettik, onların yerine hukuk devletini güçlendirdik. Devletin otoritesini yeniden tesis ettik."

Bir taraftan da insanların temel hak ve hürriyetini geliştirici adımlar attıklarını ifade eden Yılmaz, "İnşallah bunu yeni anayasayla taçlandıracağız. Sivil bir anayasayla. Artık normal bir demokrasi yetmez diyoruz. İleri demokrasi istiyoruz. 'Bunu hak etmiyor mu Türkiye- Bunu Ardahan hak etmiyor mu-' Yıllarca bizi ayıplı demokrasiyle yaşatanların utanması lazım. Çok şükür bu millet bu köklü tarihe sahip" şeklinde konuştu.

Derin kültüre sahip Türk milletinin, hakettiği demokratik standartlara kavuştuğunu vurgulayan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:  "Buna herkesin katkıda bulunması lazım. Hiç kimsenin bahanesi yok. Ben Ardahanlılardan özellikle rica ediyorum, herkesi iyi takip edin. Bu anayasaya kim destek oluyor, kim engel olmaya çalışıyor. Çünkü herkesin taahhüdü var. Herkes diyor ki 'bu anayasa iyi değil, değiştirmemiz lazım'. Fakat iş fiiliyata geldiği zaman, iş gerçekten değişiklik yapmaya geldiği zaman, bazılarının yan çizdiğini görüyorsunuz. İnşallah öyle yapmazlar bu sefer. Herkesi dikkatli takip edin ve notunu verin. Kim samimi kim samimi değil, bunu lütfen iyi takip edin."

Türkiye'nin artık bölgesinde söz sahibi bir ülke olduğunu belirten Yılmaz, Türkiye'nin dünyada 17. büyük ekonomisine sahip olduğunu, ekonomik güçten öte siyasi gücünün de varolduğunu ifade etti.

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ KARS İL KONGRESİ'NDE

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, "Ak Parti kalkınmayla demokrasiyi, sosyal politikaları eş zamanlı olarak yürüttü ve bugün çok şükür ülkemizi çok daha bir üst noktaya taşımış oldu" dedi.

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, "Ak Parti kalkınmayla demokrasiyi, sosyal politikaları eş zamanlı olarak yürüttü ve bugün çok şükür ülkemizi çok daha bir üst noktaya taşımış oldu" dedi.

Ak Parti Kars İl Başkanlığı 4. Olağan Kongresine katılmak üzere Kars'ta bulunan Yılmaz, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferinin 97. yıl dönümü nedeniyle Garnizon Şehitliğinde düzenlenen törene katıldı.

Yılmaz, 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Zeki Gürcan, Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş, şehitlik anıtına çelenk bıraktı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından şeref defteri imzalanarak saygı atışı yapıldı.

Vali Ahmet Kara ile Şehitlik Müzesi'ni de ziyaret eden Bakan Yılmaz, daha sonra şehit mezarlarına karanfil bırakarak, şehit aileleriyle bir süre sohbet etti.

Ardından Ak Parti İl Başkanlığı 4. Olağan Kongresinin düzenlendiği spor salonuna geçen Cevdet Yılmaz, buraya yaptığı konuşmada, Afganistan'da şehit olan askerlerin ailelerine başsağlığı diledi. Ak Parti'nin genç bir parti olduğunu belirten Yılmaz, şunları kaydetti:

"Daha çok olmadı kurulalı. Fakat kurulduğundan bu yana iktidarda olan bir parti. Çok kısa süre sonra seçime girdi ve büyük bir teveccühle bugünlere kadar geldi. Aslında Çanakkale deniz zaferini andığımız bu günlerde Ak Parti'nin başarısının Çanakkale ruhuyla da çok yakından ilişkili olduğunu söyleyebiliriz. Nasıl ki Çanakkale'de ülkemizin dört bir yanından insanımız yekvücut olarak savaştıysa, kucak kucağa şehit olup yatıyorsa bugün Ak Parti de ülkemizde birliği beraberliği sağladı."

Ak Parti'den önce güçlü hükümetlerin olmadığına dikkati çeken Yılmaz, şöyle devam etti:  "1990'lı yıllarda özellikle hep koalisyonlarla yaşadık ve o günleri hepiniz hatırlıyorsunuz. Ne demokraside bir mesafe alabildik o günlerde ne ekonomide bir başarı sağlayabildik ne sosyal yaralarımızı sarabildik ne de dünyada ülkemizi hak ettiği şekilde temsil ettik. Koalisyonlar döneminde ben bürokrattım. O dönemleri gayet iyi hatırlıyorum. Herkesin bir tarafa çekiştirdiği, birlik beraberlik olmayan, birçok haksızlığın, hukuksuzluğun, yasağın yaşandığı dönemlerdi 90'lı yıllar. ve nihayet sonunda 99'da bir kriz yaşadık. En son 2001 yılında bir kriz yaşadık ve artık millet 'yeter' dedi. Çok genç yaşta olmasına rağmen, aylarla ifade edilen bir yaşta olmasına rağmen Ak Parti'yi 2002 seçimlerinde tek başına iktidar yaptı. Bu ülkemiz için yeni bir umuttu, yeni bir başlangıçtı, taze bir başlangıçtı. Ak Parti çok şükür milletimizin bu güvenine o tarihten bu yana layık olduğunu gösterdi. Gösterdi ki milletimiz her seçimde Oyunu artırarak Ak Parti'ye destek oldu. Bu dünya siyaset tarihinde dahi ender olan hadiselerden bir tanesidir."

İktidarda olan partilerin dünyanın her yerinden baktığınız zaman oylarını bir şekilde kaybettiklerini ifade eden Yılmaz, "Bir kısmı az kaybeder, bir kısmı çok kaybeder. Ama iktidarda olan partiler genelde oy kaybederler. Fakat çok şükür Ak Parti 2002'de aldığı oylardan çok daha fazlasını 2007 seçimlerinde aldı ve nihayet 2011 seçimlerinde yüzde 50 nispetinde, iki kişiden birinin Oyunu alarak bugün yine tek başına iktidar olarak ülkeyi yönetiyor. Bu güven ve istikrar, bu güçlü hükümet çok şeyler başardı. Demokraside çok önemli adımlar attık. Yasakları kaldırdık, temel hak ve hürriyetleri güçlendirdik, çetelerle, mafyayla mücadele ettik. Bizim bir anketimiz var. Asayişi soruyoruz vatandaşa, 'memnun musunuz, değil misiniz-' diye. Bugün yüzde 78'ler civarında vatandaşımız memnun olduğunu söylüyor" diye konuştu.

Ekonomi alanında dünyayı kıskandıracak noktaya gelindiğini kaydeden Yılmaz, "2001 yılını hatırlayın dünyada bir kriz var mıydı o dönemlerde. Dünyada bir kriz yoktu. Ama ülkemizde maalesef büyük bir kriz yaşanıyordu. Bir gecede insanlarımız yoksullaştı. Bir gecede bütün dengelerimiz altüst oldu. Memurun maaşını ödeyebilecek miyiz diye tartışıyorduk. O günleri yaşadı Türkiye" dedi.

"Faizlerin o dönemde bütçemizdeki payı yüzde 87'lere çıkmıştı" diyen Yılmaz, şöyle konuştu:  "Çok şükür o tarihlerden bu yana çeşitli reformlar yaptık, ekonomimizi güçlendirdik, bütçe disiplinimizi sağladık, gelirimizi giderimizi denkleştirdik ve böylece Türkiye bugün çok istikrarlı bir hale geldi. Dünyada kriz yaşanırken bugün Türkiye'de yüzde 8, yüzde 9 büyümeler sağlıyoruz. Avrupa'da eskiden kıskançlıkla baktığımız ülkeler sıkıntıya girmiş durumda. Türkiye çok şükür yıldız gibi parlıyor. Bugün Türkiye'nin büyümesi çok daha iyi, bugün Türkiye'nin bütçesi çok daha iyi, bugün Türkiye'nin bankacılık sistemi çok daha sağlam. Ak Parti sadece kalkınmayı sağlamadı. Aynı zamanda adaleti de sağladı. Hem hukuk anlamında adaleti sağladı, hem de sosyal anlamda adaleti sağladı."

Yılmaz, eğitim süresini 12 yıla çıkaracaklarını vurgulayarak, şunları kaydetti: "Bugün 8 yıl, biz bunu 12 yıla çıkaracağız. Ama kesintisiz değil, kesintili bir eğitim sistemi yapacağız. 28 Şubat döneminde dünyadaki uygulamalara bakmadan sadece ve sadece imam hatip liselerinin orta kısmını kapatmak için bütün mesleki eğitim sistemimizi perişan ettiler. Hiç acımadılar bu sistemimize. O dönemde maalesef böyle bir yanlış yapıldı. Biz 8 yıllık eğitime karşı değiliz. Bunun kesintisiz bir şekilde yapılmasına karşıyız. Böyle bir sistem dünyada belki bir-iki çok az gelişmiş ülkede vardır. Gelişmiş ülkelere baktığınız zaman hep kesintili bir sistem görüyorsunuz. Değişik aşamalarda yönlendirme görüyorsunuz. Esnek ve demokratik bir yapı görüyorsunuz. İşte biz yeni yaptığımız düzenlemelerle 12 yıl 4+4+4 şeklinde daha esnek, daha demokratik, daha modern bir sistemi inşallah inşa edeceğiz. Böylece hem mesleki eğitim anlamında, hem bireylerin ailelerin tercihleri anlamında çok güzel bir sistem oluşacak. Ak Parti kalkınmayla demokrasiyi, sosyal politikaları eş zamanlı olarak yürüttü ve bugün çok şükür ülkemizi çok daha bir üst noktaya taşımış oldu. İnşallah yeni anayasayla birlikte, yeni kalkınma hamlelerimizle birlikte bu çıtayı çok daha üst noktalara taşıyacağız. Kars ilimiz de bu süreçte hak ettiği payı almaya başladı."

Bakan Yılmaz, "Türkiye Cumhuriyeti'nde biz tek bir milletiz. Bu millet içinde değişik etnik gruplar olabilir. Değişik mezhepler, değişik inanç grupları olabilir. Nitekim var. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Alevisiyle, Sünnisiyle, Müslimiyle, gayrimüslimiyle bütün unsurlarıyla bizim vatandaşlarımız birinci sınıf. Hepsi bizim gözümüzde eşit ve birinci sınıf" dedi.

"Tarihimize baktığınız zaman, atalarımıza baktığınız zaman değişik etnik gruplar yüzyıllarca birlikte barış içinde yaşamışlar" diyen Yılmaz, şöyle devam etti: "Biz böyle bir tarihten geliyoruz. Avrupa'ya baktığınız zaman böyle değil maalesef. Avrupa'nın tarihi kanlı bir tarih. Orada mezhep savaşları var. Orada en ufak farklılığa tahammül edemeyen bir medeniyet var. İspanya'da yüzyıllarca Müslümanlar yaşadılar. Bakın bugün İspanya'da müzelik hale gelmiş durumda. Çünkü Avrupa'nın medeniyeti maalesef farklılıklara tahammül edemeyen bir medeniyettir. Oysa bizim medeniyetimiz, ecdadımız çok farklılıkları bir arada yaşatmış. Barış içinde kardeşlik içinde. Bugün de hem ülkemiz için hem de Ortadoğu'da, geniş çevre ülkeleri de düşündüğünüz zaman en tehlikeli siyaset etnik siyasettir. En tehlikeli siyaset mezheplere dayalı yapılan siyasettir, ayrıştırmaya dayalı yapılan siyasettir. Biz bütün etnik yapılara saygılıyız. Hepsi başımızın tacı. Biz etnik siyasete karşıyız. Mezhep siyasetine, kimlik siyasetine karşıyız. Kimliklere saygılıyız, ama kimlik siyasetine karşıyız. Bunu da demokratik bir ortamda demokratik haklarımızı genişleterek bu farklılıklarımızı zenginlik olarak yaşatacağız. Ama bir taraftan da ortak noktalarımızı bir kenara itmeyeceğiz."

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.