1. HABERLER

  2. 20 Üniversite Yeni Rektör Seçecek
BDP'li Kışanak'tan DEMOKRASİ Çağrısı

BDP'li Kışanak'tan DEMOKRASİ Çağrısı

BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı vesilesiyle mecliste yaptığı konuşmada, parlamenter düzenin 90. yıldönümünü kutladı.

A+A-
TBMM'nin 90. kuruluş yıldönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle konuşan BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, 90. yıl vesilesiyle herkesi özeleştiri yapmaya ve gerçeklerle yüzleşmeye çağırdı.
BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı vesilesiyle mecliste yaptığı konuşmada, parlamenter düzenin 90. yıldönümünü kutladı. 90 yıl boyunca yaşanan yetersizliklerin değerlendirilmesini isteyen Kışanak, "Bu 23 Nisan'ın, kapsamlı bir eleştiri ve özeleştiri yapmak için bir fırsat olarak değerlendirileceğini umut ediyorum" diye konuştu. Kışanak, özeleştirinin gelişim için gerekli olduğunu belirterek bunu yapmayanların değişime karşı direnmeye başladığını söyledi. Cumhuriyetin henüz 4. yılında demokratik vasfının ortadan kaldırıldığını belirten Kışanak, yapacakları eleştirilerin 1921 Anayasası'nı yapan, Birinci Dönem Büyük Millet Meclisi ruhuna işaret etmek istediklerini belirtti.
1921 ANAYASASININ RUHU DOĞRUDUR
Mustafa Kemal'in ilk mecliste yaptığı konuşmalarına dikkat çeken Kışanak, 1921 Anayasası'nda âdemi merkeziyetçilik, çoğulculuk, temsilde adalet temel prensiplerinin yer aldığının belirterek, "1921 Anayasası'nın tanımladığı ulus ile sonraki anayasaların getirdiği ulus anlayışı arasında derin uçurumlar vardır. Bu uçurum, her bir darbe anayasası ile birlikte daha da derinleşmiştir" şeklinde konuştu. Kışanak, "büyük trajedilerin faili" olarak isimlendirilen İttihatçı anlayışın, parlamenter demokrasiye de müdahale ettiğini belirterek, söz konusu kesimlerin bugüne kadar iktidar olduğunu vurguladı. Kışanak, bu anti demokratik yönetim anlayışı nedeniyle elit-seçkin bir tabakanın oluşmaya başladığını belirterek, "Bu duruma paralel olarak, bu ülkeler, küresel hegemonik güçlerin egemenliğine de açık hale gelirler" dedi.
MECLİSİN YENİ ANAYASA DURUŞUNU SORGULAYALIM
Daha sonra oluşturulan 1924 Anayasası ile kuruluşundaki demokratik ruhun tersine çevrildiğini ve 1961 ve 1982 anayasalarıyla otoriter ve vesayetçi yönlerin profesyonelce tahkim edilmeye başlandığını belirten Kışanak, "Ancak gelinen aşamada, 12 Eylül Darbesinin ürünü olan 1982 Anayasası'nın, ülke genelinde hiçbir zaman olmadığı kadar meşruiyetini kaybettiği ve mutlaka bir an önce sivil ve demokratik bir anayasa yapılmasının zorunlu olduğu ortaya çıkmıştır. Gerçek anlamda bir toplumsal sözleşme niteliğinde yeni bir anayasa yapmanın koşullar alabildiğine olgunlaşmış olmasına rağmen, meclisimizin bu konudaki duruşunu derinlikli olarak ele almak ve sorgulamak durumundayız" dedi.
"Yeni ve demokratik bir anayasanın toplumsal bir talep haline geldiği böylesi bir dönemde, kısmi değişiklikle, toplumsal taleplerin bir kenara itilmesi, başlı başına antidemokratik bir yaklaşımdır" şeklinde konuşan Kışanak, yapılan kısmi değişiklikle yeni anaya talebinin ortadan kaldırıldığını ifade etti. TBMM'nin gelinen aşamada sorunlara çare bulamamanın derin sancılarını-krizlerini yaşamadığını belirten ve "Başta meclis olmak üzere, bir bütün olanak siyaset kurumu görevini yerine getirmemektedir" diyen Kışanak, çözümsüzlüğün meclisin kendisini inkar anlamına geldiğini söyledi. Yaşanan ekonomik sorunlara da dikkat çeken Kışanak, bunlar çözülmediği müddetçe önü alınamaz sorunların ortaya çıkacağını söyledi.
'SORUNLAR YOK SAYILARAK VARLIK SÜRDÜRÜLEMEZ'
Kışanak hiç bir ülkenin sorunları yok sayarak varlığını sürdüremeyeceği uyarısında bulunarak, "Gerçekliği ile yüzleşmeden; geçmişiyle hesaplaşmadan toplumsal barışını tesis edemez. Buna rağmen, hala 'sümen altı etme, yok sayma, görmezden gelme' ya da tam tersi 'varmış gibi yapma' siyaseti sürerse; toplumsal yapıya sirayet eden hastalıklar tedavi edilemez hale gelir" diye konuştu. Kürtlere ve Alevilere yönelik ayrımcı uygulamalara dikkat çeken Kışanak şöyle konuştu: "Ortak vatan ve bayrak ne kadar ortak değerse, anadiller, farklı kültürler ve farklı inançlarda de o kadar ortak değerdir. Anadilinden ya da inancından dolayı öteki ve ikinci sınıf muamelesi gören insanların yaşadığı bir ülkenin meclisi, meseleye buradan baktığı ölçüde; birlikte yaşam mümkün ve daha güzel olacaktır. 90 yıllık cumhuriyeti demokratik değerlerle buluşturmanın, tüm farklılıklarımızla demokratik bir cumhuriyette mutlu ve müreffeh yaşamanın zamanı gelmiştir, bunun koşulları her zamankinde çok daha fazla oluşmuştur."

'ÖTEKİ ÇOCUKLAR GÖZARDI EDİLMESİN'
Kışanak, çocuklara armağan edilen bayrama da dikkat çekerek, "Çocuklarımıza reva gördüğümüz ağır yargılamalar, cezaevleri, çocuk işçiliği, çocuk istismarı, çocukların yoksulluğu ve eğitim sorunlarıdır. Bu sorunlarla baş etmek, çocuklarımıza hak ettikleri yaşam koşullarını sağlamakla görevli olan siyaset kurumumuz, görevini yerine getirememenin mahcubiyetini yaşamak durumundadır. Ayrıca evrensel sözleşmelerde doğuştan gelen çocuk haklarına bile çekince koymanın ağır sorumluluğunu hissetmeli, demokratik mirasımızı andığımız bu en önemli günümüzde, bu yanlışı düzeltmek için, politik ve ahlaki duruşumuzu kapsamlı olarak sorgulamak durumundayız" dedi. Kışanak, ayrıca yapılan renkli kutlumalarla çalışmak zorunda kalan çocukların acılarının örtülemeyeceğini söyledi. Kışanak sözlerine de "sorunlara çözüm bulma" çağrısıyla son verdi.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.