Muş’ta Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, Muş İli Arı Yetiştiricileri Birliği ve Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanlığı işbirliğinde ‘Dünya Arı Günü’ etkinliği yapıldı.

Muş Öğretmenevi Konferans Salonu’nda düzenlenen programa Vali Vedat Büyükersoy, Belediye Başkanı Feyat Asya, Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Bahri Yılmaz, Muş Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ergün Çolakoğlu, İl Müftüsü Recep Uzun, İl Milli Eğitim Müdürü Cevdet Arslan, Batman ve Erzurum Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürleri, kamu kurum amirleri ve çok sayıda arıcı ile birlikte davetliler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programın açılış konuşmasını yapan Muş İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cahit Ekici, 6’ıncı Dünya Arı Günü’nün Muş’ta kutlanmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Arı ırkının sonlanmasıyla insan yaşamının 4 yıldan fazla sürmeyeceği bilim adamları tarafından ifade edilmesi, günümüzün ve ifa ettiğimiz mesleğin önem ve ehemmiyetini sanırım ifade etmeye yetiyordur” dedi.

Bal üretiminin Türkiye’de bazı yıllarda üretimin 1/5’ini ihraç eden 150 bin den fazla ailenin geçimini sağladığı büyük bir sektör durumuna geldiğini ifade eden Muş Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ergün Çolakoğlu, “Yeryüzünde yaklaşık 375 bin bitki türü yetişmekte ve yetişen bu bitkilerin yaklaşık 500 kadarı nektar içermektedir. Ülkemizde doğal olarak yetişen 9 bin 222 bitki türü mevcut olup, bunların 3 bini (Türkiye’ye özgü) endemiktir. Yaklaşık 450 bitki de arıcılık için önem taşımaktadır. Dünyada yaklaşık 63,5 milyon arı kovanı bulunmakta ve bunlardan yaklaşık 1,4 milyon ton bal üretilmektedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre ülkemiz dünyada koloni varlığı ve bal üretimi açısından Çin’den sonra 2. sıradadır. 2014 Yılı TUİK verilerine göre bal üretimimiz 102 bin 486 ton’dur. Muş Ovası, Bulanık Ovası, Malazgirt Ovası ve Liz Ovası gibi geniş ovalan ve dağları, Hamurpet Gölleri, Alparslan I Baraj Gölü, Murat Nehri ve Karasu İlimizin önemli değerleridir. İlimizde 344 bin 842 ha tarım arazisi, 279 bin 564 ha Mera, 93 bin 798 ha Çayır, 72 bin 865 ha orman alanı bulunmaktadır. İlimizin sahip olduğu bu iklim özellikleri, yüzey özellikleri, doğal ve yapay yapıları, ilimizin bitki örtüsü, flora ve faunası balın kalitesi üzerinde etkili olan arı sütünün ve propolisin fiziksel ve kimyasal özellikleri üzerinde etkili olmakta ve buna bağlı olarak üretilecek balın fiziksel ve kimyasal özelliklerini; nektar ve polenin rengine, tadına, nemine, protein ve şeker içeriğini İlimize özgü şekilde zenginleştirmiştir. İlimizde bitki hastalık ve zararlılarına karşı kimyasal ilaç kullanımı yok denecek kadar azdır” dedi.

Muş’ta 232 adet arıcılık yapan işletme mevcut olduğunu kaydeden Çolakoğlu, “Mevcut kovan sayımız 31 bin 665 adet ve bal üretimimiz 638 ton’dur. İlimize her yıl 170 civarında gezginci arıcı gelmektedir. Bakanlığımızca, 2002-2014 yılları arasında tarımsal desteklemeler kapsamında üreticilerimize ve yatırımcılarımıza toplam 572.603.452,20 TL destekleme ödemesi yapılmış, 2014 yıllında ise bu rakam 48.870.000 TL’dir. Arıcılık desteklemeleri ilk defa 2004 yılında ilimizde verilmeye başlanmış, 2004-2014 yılları arasında toplam 1.788.641 TL desteklemesi ödemesi yapılmış, 2014 yılında ise bu rakam 281.460 TL’dir” şeklinde konuştu.

Çolakoğlu’nun konuşmasının ardından kürsüye çıkan Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Bahri Yılmaz, bal üretimi ile ilgili sunum şeklinde açıklamalarda bulundu. Ak Parti Hükümeti ile her alanda olduğu gibi arıcılık sektöründe de büyük gelişmelerin kaydedildiğinin altını çizen Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, çözüm süreciyle özellikle bölgede ciddi anlamda arıcılığın yaygınlaştığını söyledi.

“ARICILIĞIN GELİŞMESİNİ CANI GÖNÜLDEN ARZU EDİYORUZ”

Muş’un tarımsal önemine değinen Vali Vedat Büyükersoy ise “dün çilek hasadına iştirak edip çilek toplamıştık. İlimizde çilek üretimin yaygınlaşması için tarım il müdürlüğümüz ile faaliyet yürütmekteyiz. Muş Ovası Muş ili organik tarım ile bilinen bir ildir. Çünkü kimyasalların kullanılmadığı, beklide tek arazi yapısına sahip bir ilde yaşamaktayız. Arıcılığın gelişmesini canı gönülden arzu ediyoruz. Çünkü işsizim diyen o kadar çok vatandaşımız var ki, onların iş ve aş sahibi olması aslında çok kolay. Arıcılık yapan hiçbir kimse fakir kalmaz. Fakirim işsizim diyen vatandaşlarımızı arıcılık yapmaya davet ediyoruz. Huzur ortamının gelmesi ile arıcılığının önü de açıldı” dedi.

“BARIŞ VE HUZUR SİLAHLARLA GELMEDİ”

Barışın ve huzurun silahlarla gelmediğini vurgulayan Vali Büyükersoy, “Ancak biz şunu da biliyoruz ki huzur ve barış silahlarla gelmedi. Huzur ve barış ülkemize son on iki on üç yılda gerçekleştirilen hukuk âleminde yapılan değişiklikler ile gelmiştir. Eğer hukuk âleminde kardeşlik hukukumuzu birlikte yaşar kültürümüzü geliştirecek değişiklikleri yapmamış olsaydık, ülkemize barışın ve huzurun gelmesi mümkün değildi” şeklinde konuştu.

Yapılan konuşmalardan sonra katılımcılara ve programda emeği geçenlere plaketler verildi. Ardından yöresel halk oyunları gösterisi ve daha sonra ise Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadriye Sorkun, 19 Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Güler, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Özkırkm ve Doç. Dr. Aslı Özkök birere sunum yaptı. Sunumlardan sonra resim yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödül töreni ve çocuk tiyatrosunun sahne alması ile son buldu.