Başbakan Erdoğan'la görüşen milletvekili Leyla Zana, Başbakan'ın samimi olduğunu söyleyerek kendisine Oslo sürecinin yeniden başlaması gerektiğini söylediğini aktardı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la dün görüşen Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana Meclis'te açıklama yaptı.

21 yıl sonra ilk kez basın toplantısı odasına girdiğini söyleyen Leyla Zana, şöyle konuştu:

"Başbakan'dan sivil toplum örgütlerine kadar herkesle görüşme talep etmiştik. 24. dönem başladığından bu yana, Meclis'e girdiğimizden beri, görüşmenin gerçekleşmesine yönelik talepler vardı.

"Başbakan ile görüşmenin başında 21 yıl önce bu parlamentoda halkların kardeşliği için yemin etmiş biri olarak verilmiş bir sözüm olduğunu söyledim Türk-Kürt kardeşliğine ilişkin verilmiş sözüm var. Öncelikli Kürtlerin halk olmalarından kaynaklı haklarından bahsettim. Güven ortamı olması gerektiğine dikkat çektim.

"Halkıma söz ve söylem yetmiyor"

"Korkularıyla yüzleşme çabalarına rağmen süre gelen tutuklamalarla tedirgin olan toplumun samimi adımlara ihtiyaç olduğunu belirttim. Roboski katliamı, cezaevlerinde yaşananları ve süregelen polis şiddeti. Bunların hepsinin açık yaralarımızı kanattığını söyledim.

"Yaşananların ve yaşanmakta olanların tüm çıplaklığıyla ortaya konmasına ve çözüm aranmasına ihtiyaç var. Kesintisiz bir barış ortamı için herkesin adım atması gerektiğini belirttim. Küçük adımlara değil, ileri adımlara ihtiyaç var. Halkıma söylem ve söz yetmiyor. Özür dilenmesi talep edilen halk başka devlet değil, kendi yurttaşlarınız dedim.

Öcalan'a ev hapsi

"Barış için herkesin katkısına ihtiyaç var. Bugüne kadar sürdürebilir müzakereler yolu denenmedi. İdam gibi bir tabuyu yıkan bu ülkenin pekala sayın Öcalan'ı ev hapsine alabileceğini ve bunun hayati bir önem taşıdığını belirttim. Seçmeli dersler arasında Kürtçe'nin olması olumlu bir gelişme, anadilde eğitim hakkı vurgusu yaptım. Sayın Başbakan'a 'Dünyada hiçbir halk anadilini para ödeyerek öğrenmez' dedim.

"'Silahları bırakın, operasyon durur' söylemi gerçekçi değil. Oslo süreci yeniden başlamalıdır. Görüşme son derece nazik bir ortamda gerçekleşti. Başbakan diyalog sürecini açık tutma konusunda samimiydi.

"Görüşmenin kimler arasında olduğu değil, sonuçları önemli"

"2004'ten bu yana ortaya konan bir çabanın bir ürünü. Toplumsal beklentinin sonucunda gerçekleşti. Başbakan tüm taleplerimizi büyük bir dikkatle dinledi. Bu görüşmenin kesintiye uğrayan sürecin açılmasına katkı sağlayacağına, barışın gelmesine olumlu bir etki yapacağına inanıyorum.

"Bilinmesini isterim ki aklım vicdanım, yüreğim ve öngörülerimle hareket ettim. Tarihsel olark bu görüşmenin kimler arasında gerçekleştiği ötesinde olası sonuçları çok önemli.

"Tıkanan bu sürecin önünü açmak için kaç kuşak, kaç ölüm daha bekleyeceğiz? HEP, DEP, DTP ve diğer tüm bileşenlerin verdiği tüm mücadele göstermiştir ki bu topraklarda herkesin barışa ihtiyacı var. Onun için ben o diğeri fark etmez, herkes hem Türk hem Kürt halkları barışın içinde yer almalı."