1. HABERLER

  2. Buldan, Boykot Çağrısında BULUNDU
Buldan, Boykot Çağrısında BULUNDU

Buldan, Boykot Çağrısında BULUNDU

BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, Kars'tan seçmenlere 12 Eylül'de sandık başına gitmemeleri seçimi boykot etme çağrısında bulundu.

A+A-
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, Kars'tan seçmenlere 12 Eylül'de sandık başına gitmemeleri seçimi boykot etme çağrısında bulundu.
Buldan, Kars’ta parti mensuplarına yaptığı konuşma da, “Şerefi, onuru, namusu ve kişiliği olan her bir Kürt’ün 12 Eylül referandumun da oy kullanmaması gerekir.” dedi.
 
Buldan, yaptığı konuşmada, “Kars’ta 2 ay öncesinden bu yana partimize yönelik yapılan operasyonlar sonucunda aralarından il başkanımızda bulunduğu bir çok arkadaşımız göz altına alınıp daha sonra da tutuklanmıştır. Yaklaşık iki aydır boykot çalışması başlatmış bulunmaktayız. Eş başkanlarımız ve milletvekillerimiz ile birlikte bölge gezisine çıktık. Bu geziler Hakkari’den başlayarak Van, Iğdır, Bitlis ve Kars’a kadar devam etti. Gittiğimiz her yerde yoğun bir şekilde karşılandık. Gittiğimiz yerlerde de olduğu gibi Anayasa’nın mutlaka değiştirtmesi gerektiğini yeni bir Anayasaya ihtiyacın olduğunu sürekli olarak dile getirdik. Ama maalesef AKP Hükümeti sürekli olarak 3 Maymunları oynadı, görmedi, duymadı ve bizlerle konuşmadı. Statükodan yana olan MHP ve CHP’nin hiçbir şekilde bu anayasaya dokunulmamasını isteyen bu zihniyet savaşın devam etmesini isteyen bir zihniyettir. Kürt halkını inkar ve imha etmeği isteyen bir zihniyettir. CHP’nin de MHP’nin de “Hayır” demesinin tek nedeni budur. Bun nedenlerden dolayı 12 Eylülde ki referandumu boykot ediyoruz. Sandığa gitmiyoruz ve oy kullanmayacağız. Sandığa gidecek olan insanlarımız da engel olacağız.” dedi.
 
BAHÇELİ, KILIÇDAROĞLU VE ERDOĞAN SORUMLUDUR.
PKK’nın almış olduğu çatışmasızlık ve eylemsizlik kararına rağmen operasyonların halen devam ettiğini de belirten Buldan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bugün 13 Ağustos’tan 20 Eylül’e kadar PKK’nın almış olduğu eylemsizlik ve çatışmasızlık sürecine rağmen yapılan operasyonların, yaşanan ölümlerin ne anlama geldiğini insanlarımıza anlatmak zorundayız. Çatışmasızlık ve eylemsizlik kararına rağmen halen operasyonlar devam ediyor. Dün Tunceli ve Şemdinli’de operasyonlar vardı. Dört gün önce Şemdinli’de 4 gerilla hayatını kaybetti. Yine iki gün önce 10 korucu hayatını kaybetti. İki asker hayatını kaybetti. Bu süreçte kimin savaştan yana olduğu, kimin barıştan yana olduğu açık ve net olarak ortadadır. Bu savaşın bitmesini istemeyenler, yaşanan bu ölümlerden haz duyanlar, bu savaştan para kazananlar, rant elde edenler bu savaşın bitmesini istemeyenlerdir. Yaşanan her bir ölümden, toprağın altına düşen her bir candan bu ülkeyi yönetenler birebir sorumludur. Bahçeli, Kılıçdaroğlu ve Erdoğan sorumludur. Ayrıca askerlerinde sorumluluğu vardır.” diye konuştu.
 
Milletvekili Buldan, Genelkurmay Başkanı’nın devir-teslim törenindeki konuşmasını değerlendirerek, “Tabii ki sadece siyasilerin değil, askerlerin de bu konuda sorumluluğu vardır. Bugün Orgeneral Başbuğ, devir-teslim törenin de teşekkür ederek ağlaması tam anlamıyla timsah gözyaşlarıdır. İki yıllık görev süresinde Başbuğ, bu ülkede binlerce gencin ölümüne sebep olmuştur. Yapılan askeri ve siyasi operasyonlar sonucu ölen her bir insandan bu insanlar sorumludur. Tabii ki devir-teslim töreninde Işık Koşaner’in yapmış olduğu açıklamada bizler açısından talihsiz bir açıklamadır. Bugün bölgede Kürtlerin ayakta olduğunu görmeyen demokratik özerklik talebini duyamayan Koşaner, referandumdan sonra boykot oranının, oy oranının yüksek çıkması oranı ile Türkiye'de demokratik özerkliğin adım adım hayata geçeceğini bilmek zorundadır. İşte bunlardan dolayı biz boykotun ne kadar anlamlı Kürtler açısından ne kadar önemli olduğunu ifade etmek istiyoruz. Biz Türkiye'de hiç kimsenin hayatını kaybetmesinden yana değiliz, ne bir askerin, ne bir gerillanın, bir polisin ölmesinden yana değiliz. Eğer bu savaş biterse, bu ülkeye barış gelirse ve Kürt sorunu da demokratik yollarla çözülmeye başlanıra o z aman AK Parti hükümeti şapkasını bir kez daha önüne koyup bir kez daha düşünmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.
 
Pervin Buldan daha sonra şunları söyledi:
“Bu çatışmasızlık sürecinin heba edilmemesi, 20 Eylül’e kadar da bir adım atılması gerektiğini de ifade etmek istiyorum. 20 Eylül’den sonra yaşanacak her bir ölümden, yaşanacak her bir acıdan bu hükümetin sorumlu olduğunu ifade etmek istiyoruz. Bu sorumluluk altında bu insanların ezileceğini biliyoruz. Dolaysıyla 20 Eylül’e kadar özellikle PKK’nın 4 maddelik talebinin dikkate alınması gerekiyor. Siyasi ve askeri operasyonların bir an önce durdurulması, siyasi tutukluların bir an önce serbest bırakılması, yüzde 10’luk baraj seçiminin düşürülmesi, müzakere ve diyalog sürecinin biran önce hayata geçirilmesi bu talepler gerçekten dikkate alınır ise cesur adımlar atılırsa o zaman 20 Eylül’den sonra Türkiye’de artık birçok şey değişecek. Bu kaos ortamı sona erecek, Kürt sorunu demokratik yollarla çözülecek ve bu ülkeye barış gelecek. Biz sonuna kadar bedeli ne kadar ağır olursa olsun, ödediğimiz bedellerin bir o kadarını da vermeye hazır olduğumuzu da ifade ediyoruz ve barış sürecinde elimizi yine havaya kaldırarak barış elimizi uzatacağız. Ümit ediyoruz ki bu kez de barış elimiz havada kalmaz adım atılır çözümler üretilir diyalog ve barış müzakeresi başlatılır.”
 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.
2 Yorum