1. HABERLER

  2. KARS HABERLERİ

  3. KARS

  4. 'İl Genel Meclisi'nde Dengeler Değişti.. Suat Bayhan DEM Parti'den İstifa Etti!
Kars’ın Tarihi Kenti Ani’ye Ziyaretçi Akını

Kars’ın Tarihi Kenti Ani’ye Ziyaretçi Akını

Yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanı Ani, bir çok uygarlığa ev sahipliği yapmış tarihi bir kent. Savaşların yarattığı bütün tahribata rağmen yüz yıllardır ayakta kalan Ani Harabeleri, ziyaretçi akınına uğruyor.

A+A-

Yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanı Ani, bir çok uygarlığa ev sahipliği yapmış tarihi bir kent. Savaşların yarattığı bütün tahribata rağmen yüz yıllardır ayakta kalan Ani Harabeleri, ziyaretçi akınına uğruyor. 

Jinnews’den Zeynep Turgut’un özel haberinde, yüzyıllardır birçok uygarlığa ev sahipliği yapan ve birçok savaşa tanıklık eden Ani, bir zamanlar bölgenin önemli merkeziydi. “1001 Kilise Şehri” olarak da anılan Ani’de, bugüne kadar 40 kilise, şapel ve anıt mezar tespit edildi.

Kars’a 45 kilometre uzaklıkta, Türkiye-Ermenistan sınırına yakın Arpaçay Nehri kenarında bulunan kent, Ermeni Bagratuni hanedanlığı döneminde önemli bir güç ve kültür merkezi idi. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Ani Harabeleri’nin, şimdilerde kalıcı listeye girebilmesi için uğraş veriliyor. Sayısız depreme ve savaşa tanıklık eden kent, 2011’den bu yana kazı ve restorasyon çalışmaları ile ayağa kaldırılıyor. 

Birçok kültüre ait izler 

Ani’yi çevreleyen surların iç kısmında, tarihi şehrin geniş bir alana yayılmış Bagratuni Ermenilerinden Bizanslılara, Selçuklulardan Gürcülere ve Osmanlılara kadar birçok kalıntıyı görmek mümkün. Ani’nin etrafını çevreleyen ve Bagratuni hanedanlığının savunma amaçlı yaptığı surlar, önce Bagratuni ile Bizans daha sonra Bizans ile Selçuklu arasındaki kanlı çatışmalara tanıklık etti. Tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapan Ani, Ermeni mimarisinin seçkin örnekleriyle birlikte, Gürcü ve Selçuklu mimarisinin de örneklerini taşıyor. İpekyolu üzerine kurulmuş olması Ani’yi döneminin zengin kentleri arasına girmesine ve öneminin artmasını sağladı. Ani, 1319 yılındaki depremde ağır hasar görmüş, daha sonra Timur tarafından ele geçirilerek tahrip edildi. Buna rağmen 1535 Osmanlı-İran savaşında tamamen terk edilinceye dek kentte bir nüfusun barındığı anlaşılmakta.

Nüfusunun 100 bini geçtiği tahmin ediliyor

1877-78 Osmanlı-Rus savaşında Rusların eline geçen bölge, Birinci Dünya Savaşı sonrası Osmanlılar tarafından geri alındı. Ancak Ani platosu daha sonra yeni kurulan Ermenistan Cumhuriyeti’nin eline geçti. 1920’de Kurtuluş Savaşı sırasında Ani, son bir kez daha el değiştirdi ve Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına dahil oldu. 78 hektarlık bir alanı kaplayan ve 4 bin 500 metre boyunca surla çevrili kentin en parlak dönemini yaşadığı 2. Smpat (977-989) ve oğlu Gagik (989-1020) döneminde nüfusun 100 bini geçtiği tahmin edilmekte. Kırmızı taşlarla yapılmış Ani Katedrali’nin 1319’daki bir depremde tavanı, daha sonraki bir depremde ise başka bir köşesi yıkılsa da bugün bile anıtsallığını koruyor. Her yıl yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanı haline gelen Ani, tarihi ihtişamıyla görenleri büyülüyor. 

‘Böylesi tarihi yerler korunmalı’ 

Ankara’dan Kars’a Ani Harabeleri’ni görmek için gelen Nermin Koç, tarihin korunması gerektiğini belirterek, “Kars’a gelme amacım tarihi Ani Harabeleri’ni görmekti. Gerçekten de yaşarken de, gezerken de çok duygulandım. Sonuçta geçmişte yaşamış insanların nasıl yaşamlar sürdüğünü ve şu anda izlerinin sadece taşlardan geriye kaldığını gördük. Ani Harabelerini gördükten sonra Kuran’da da geçen ‘sizden önce sizden ileri topluluklar yarattık ibret almaz mısınız’ sözünün geçerliliğini gördüm. Bizlerin yaşadığı şeyler bizden sonrakilere kalmayacak kadar basit. Ama Ani Harabeleri’nde yaşamış topluluk ve uygarlıklara baktığın zaman geriye ne kadar büyük bir miras bıraktıklarını görebiliyorsunuz. Böylesi tarihi ile ihtişamlı yerleri görünce duygulanmamak elde değil. Ben buraya gelip gördüğüm için çok mutluyum. Böylesi tarihi yerler korunmalı ve yeni nesil bu yaratıcılığı görerek kendini zamana uyarlamalı” diye belirtti. 

‘Herkese tavsiyem gelin gezin, görün ve yaşayın’

İstanbul’dan her yaz geldiğini belirten Filiz Çevik de, şunları dile getirdi: “Ben iki seferdir Ani Harabeleri’ni ziyarete geliyorum. Gerçekten de insan böylesi yerleri görünce o zamanın uygarlıkların ne kadar yaratıcı olduğunu görebiliyor. Çok büyük bir yer ama insan gezmekten ve görmekten yorulmuyor. Çünkü her şeyde tarihin izleri var. Herkese tavsiyem gelin, gezin, görün ve yaşayın.” 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.
İlgili Haberler