1. HABERLER

  2. KÖŞE YAZISI 'MAKALE'

  3. Ali ihsan Alınak Yazdı.. Kavala'nın Yalnızlığı, Unutulmuşlukla Yüzleşen Bir Vicdan!
Ali ihsan Alınak Yazdı.. Kavala'nın Yalnızlığı, Unutulmuşlukla Yüzleşen Bir Vicdan!

Ali ihsan Alınak Yazdı.. Kavala'nın Yalnızlığı, Unutulmuşlukla Yüzleşen Bir Vicdan!

PolitiKARS imtiyaz sahibi, mimar Ali ihsan Alınak'ın kaleminden, sekizinci yılında Osman Kavala'nın tutsaklığı, Türkiye siyasetinin normali ve yerel bakışın sürece etkileri.

A+A-

PolitiKARS imtiyaz sahibi, mimar Ali ihsan Alınak'ın kaleminden, sekizinci yılında Osman Kavala'nın tutsaklığı, Türkiye siyasetinin normali ve yerel bakışın sürece etkileri.

İşte o yazı..

KAVALA'NIN YALNIZLIĞI, UNUTULMUŞLUKLA YÜZLEŞEN BİR VİCDAN!

Yürekli olmak cesarettir! Cesaret ise inat edebilmektir.

Osman Kavala'nın tutukluluğu sekizinci yılına girerken, sadece bir insanın değil, bir dönemin, bir toplumun ve hatta bir coğrafyanın vicdanı da sorgulanıyor.

Unutulmuşluk, yalnızlık ve terk edilmişlik… Bunlar sadece bireysel duygular değil; unutulmuşlukla yüzleşen bir yalnızlığın hikâyesi olmanın ötesinde, toplumsal hafızanın kırılma noktalarına da ışık tutuyor.

SESSİZLİĞİN ARDINDAKİ VİCDAN

Kavala ile hiçbir zaman politik bir ortaklık içinde olmadık. Ancak onun insani yönü, her zaman dikkatimi çekti. Sessizliği ve mütevaziliği, çoğu zaman tedirgin edici bir boşluk yaratırdı. Bu boşluk, belki de onun kolayca manipüle edilebilmesini açıklıyordu. Zira bu tür insanlar, çatışmadan uzak durmayı, orta yolu aramayı tercih eder. Ancak Türkiye gibi keskin hatlarla örülü bir siyasal iklimde, bu tür bir duruş çoğu zaman yalnızlığa mahkûm eder.

KESİŞEN YOLLAR

Kavala'nın Kars'a olan ilgisi, Mimarlar Odası başkanlığım dönemine denk geldi. Ani Harabeleri, Kafkasya'nın kültürel mirası ve Ermenistan'la ilişkiler gibi konular, yıllardır üzerinde çalıştığım ve mücadele verdiğim alanlardı. Bu alanlarda yürütülen çalışmaların arka planında, yerel paydaşların kimliklerinde gizli duran ve zamanla açığa çıkan oportünist/faydacı bakış açıları vardı. Kavala'nın yalnızlaşması, bu çelişkilerin ve kırılmaların bir sonucu olarak da okunabilir.

MESAFELİ TANIKLIK

Kavala ve ekibiyle hiçbir zaman ortak bir çalışma yürütmedik. Çünkü onların pozisyonu, yerel dinamikleri dışlayan, işbirlikçi yapıları önceleyen bir çizgideydi. Söylemleri, çoğu zaman sahici bir toplumsal barıştan çok, uluslararası meşruiyet üretmeye dönük bir retorik olarak karşımıza çıkıyordu.

Binlerce maddi kaynakla kitaplar yazdırdılar; ama bu kitaplarda hem nalına hem mıhına vuran, yerel gerçekliği hiçe sayan figürleri kahramanlaştırdılar. Kavala tutuklandığında, o kitapların önsözlerinden onun ismini saklayacak kadar korkaklık edip silenler, bugün hâlâ baş tacı ediliyor ve uluslararası düzlemde; Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan ve Avrupa ile Amerika'dan nemalanmaya devam ediyorlar. Dönemin yerel yönetimlerine binlerce liralık destek sundukları projelerde ise, bu kişiler bir gün bile onun adını cesaretle anmadılar. Bu, sadece bir kişiye değil, bir emeğe, bir duruşa yapılan en büyük  haksızlıktı.

TERK EDİLENLERİN SESSİZLİĞİ

Bugün yaşanan, birlikte yürüyenlerin yolda bıraktığı bir hikâyenin hazin sonudur. Kavala'nın yalnızlığı, onunla birlikte anılmak istemeyenlerin de yüzleşmesi gereken bir aynaya dönüşüyor.

Gerçek dayanışma, alkışlarla değil; zor zamanlarda gösterilen cesaretle ölçülür. Bu zor günlerde bile, Kavala’ya yapılan haksızlığı dile getirmekten geri durmadım. Sahip olduğum her platformda, bu sessizliğe karşı ses olmaya çalıştım.

CESARET, İNATLA BAŞLAR

Özetle; yürekli olmak cesaret ister. Cesaret ise, inatla ve kararlılıkla sürdürülür. Kavala’nın hikâyesi, bu inatçı cesaretin ve terk edilmiş vicdanların yeniden hatırlanmasıdır.

1 Kasım 2025 | Kars

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.