Kars Kültür ve Sanat Derneği ile Ermenistan’da faaliyet gösteren URBAN Vakfı arasında karşılıklı olarak yürütülen Kars ve Gümrü’de 19 ve 20’inci yy’da yapılan ortak kültürel miras olan tarihi taş binaların korunmasına yönelik projenin Kars ayağının atölye çalışmaları tamamlandı.

Tacettin Durmuş'un haberine göre, Ermenistan’dan Kars’a gelen 10 kişilik Urban Vakfı ekibi, 2 gün boyunca SİM- ER Otel’de projenin Kars’taki paydaşları ile bir araya gelerek çalışmalar gerçekleştirdi.

Atölye çalışmalarında Kars ve Gümrü’de bulunan 19 ve 20’inci yüzyılda inşa edilen tarihi taş binaların yapım tarihi, ismi, yeni ve eski kullanım amaçları, kısa öyküleri, eski ve yeni fotoğrafları ile söz konusu mimari mirasın korunmasına ilişkin temel sorunlar ve iyileştirme önerileri ele alındı.

AB destekli projenin ikinci ayağı ise Haziran ayının ilk haftasında Ermenistan’ın başkenti Erivan ve Gümrü şehrinde devam edecek. Ermeni ve Kars’tan genç profesyonellerinde atölye çalışmalarına katılımlarının sağlanarak, işin uzmanı olmayan gönüllülerin de projeye katkı sunmasının hedeflendiği belirtildi.

Kars’taki çalışmaların ilk etabında karşılıklı fikir alış verinde bulunuldu. Ermenistan’dan Kars’a gelen URBAN ekibi daha sonra eski taş binaları gezerek fotoğraflarını çektikten sonra Ani Ören Yeri’ni de gezdiler. Haziran ayında ise projenin Kars’taki ortakları Ermenistan’a giderek Erivan ve Gümrü’de benzer çalışmalar yapacak. Kars Kültür ve Sanat Derneği ve URBAN Vakfı, her iki ülkede yaptıkları çalışmaları kitap haline getirecek.

URBAN Vakfı’nın Yönetim Kurulu Üyesi Armen Varosyan, projenin amacının Kars ve Gümrü şehirlerindeki eski mimari taş yapıların korunmasını ve ortak yanlarının ortaya çıkartılmamasını sağlamak ve bunları her kese anlatmak olduğunu söyledi.

Ortak çalışmaların ikinci günü de ise URBAN Vakfı Proje Koordinatörü Samvel Nazaryan ve Proje Direktörü Mimar Sarhad Petrosyan yapılan çalışmaları değerlendirerek her iki ülkedeki kültürel miras olan tarihi taş yapıların korunmasının önemine değindiler.

SAMVEL: KARS’TAKİ ESKİ BİNALARIN BİRÇOĞU BOŞ VE ATIL HALDE

URBAN Vakfı Proje Koordinatörü Samvel Nazaryan, Kars’ta geçirdikleri iki gün içerisinde çok güzel fırsatlar yakaladıklarını belirterek, Kars’ın gezdiklerini ve taş binaları yerinde gördüklerini söyledi. Kars’ta var olan tarihi binalarının büyük çoğunluğunun boş ve atıl halde olduğunu gözlemlediğini aktaran Samvel: “Şehirle ilgili benim edindiğim fikirler hakkında konuşmak istiyorum. Bizim gördüğümüz Kars’taki tarihi binaların büyük bir kısmı boş ve sahipleri yokmuş gibi. Bu evlerde yıllarca insanlar yaşamışlar. O insanlar bu evler de yaşamaya devam etmiş olsalardı, Kars’ın  düzeni ve kolonisi çok çok daha güzel olurdu. Bu yapıların korunması ve içerisinde insanların yeniden yaşaması gerekir.“ dedi.

URBAN VAKFI, TÜRKİYE - ERMENİSTAN İLİŞKİLERİNİN NORMALLEŞMESİ İÇİN FAALİYETLER YÜRÜTÜYOR

URBAN Vakfı’nın Türkiye - Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi için yaptığı faaliyetleri de anlatan Nazaryan: “Urban Vakfı binlerce proje yapmış ve 2007 yılında biz Türk-Ermeni ilişkilerinin iyileştirilmesi için de projeler yapmaya başladık. Bizim Urban Vakfı’nın ve bütün ekibimizin en büyük amacı Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleşmesidir. Biz bu işi yalnız hükümetlere bırakmıyoruz.  Bize bu konuda çok çalışmalar düşüyor. O işleri de bizim yapmamız gerekiyor. Biz 4 tane ayrı konu da proje geliştirdik. Bizim ilk Türk-Ermeni projemiz İstanbul’daki muhabbetimizle Ermenistan’ın ve Türkiye’nin Avrupa Birliğine entegrasyonu  üzerinedir. İkincisi Ermenistan’da ve Türkiye’de ki kadınların problemleri  ile ilgilidir. Geçen sene yaptığımız proje, depremden sonra zarar görenler, evsiz kalanlar ve onlara nasıl destek verildiği ile ilgiliydi. Gördüğünüz gibi bütün projeler birbirinden farklı. Ve dördüncü projemiz herhangi bir sektörde ortaklığımızın bulunması ve Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin  normalleşmesidir. Bu dört projeyi biz organize ettik. Projeyle ilgili ilk adımları biz attık. Ama şimdi size teklifte bulunuyoruz. Sizin tarafınızdan da güzel projeler ve fikirler olursa, biz sizinle memnuniyetle çalışacağız. Ben ilk defa Türkiye’ye 1992 yılında İstanbul’a gittim. Üniversite birinci sınıftaydım. Ve o zaman ki Türkiye ile şuan ki Türkiye arasında çok büyük bir fark görüyorum. Gelişme görüyorum.  Bizim ilişkilerimizde ki gelişme çok zayıf ve memnun edici değil. Biz elimizden geleni yapmalıyız. Hem sizin hem de bizim çabalarımızla Türk-Ermeni  ilişkilerini normalleştirmemiz gerekmektedir.” şeklinde değerlendirmede bulundu.

SARHAD PETROSYAN: TÜRK VE ERMENİ GENÇLER, ERMENİSTAN’DA KAYIP OLAN İSLAMİ VE DİNİ YAPILARI BULMAYA ÇALIŞACAK

Urban Vakfı’nın Proje Rektörü Mimar Sarhad Petrosyan da yaptığı değerlendirmede bu projenin URBAN Vakfı’nın Türkiye’de yürüttüğü 3’üncü projelere olduğunu söyledi. Urban Vakfı aracılığıyla 2011 ve 2012 yılında Türkiye ile Ermenistan ararsında mesleği mimarlık olan üniversite öğrencileri arasında değişimler yaptıklarını da söyleyen Petrosyan: “Bu projenin asıl amacı büyük şehirlerin gelişme projeleri ve problemleriyle ilgilidir. Bu proje Erivan ve İstanbul arasında oldu. Şuan da bizim bir projemiz var ve Ermenistan’la İstanbul da yapılıyor bu proje. Hatıraların ortaya çıkarılmasıyla ilgili bir projedir. Bizim için, İstanbul da Hıristiyanların kayıp detayları bulundu. 15 Mayısta iki tarafın gençleri Erivan’da bir araya gelecekler. Türk ve Ermeni gençler birlikte Ermenistan’da kayıp olan İslami yani din-i yapılarını bulmaya çalışacağız. Tabi ki Ermenistan tarafında bir yerde böyle yapılar İstanbul’a göre çok daha az olabilir.”dedi.

Çalışmaların ikinci gününde Urban Vakfı’nın Yönetim Kurulu Üyesi Armen Varosyan, Kars Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Vedat Akçayöz, Fotoğraf Sanatçısı Yıldırım Öztürkkan, Mimar Ali İhsan Alınak, Türkiye’de yürütülen bazı projelerin koordinatörlüğünü ve danışmanlığını yapan Utku Denizaslanı ve Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsünde Doktora Öğrencisi Ezgi Denizaslanı da değerlendireler de bulundular.