1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Bilecik Valisi Ahmet Hamdi Nayir:
Hrant Dink Davasında Karar ÇIKTI !

Hrant Dink Davasında Karar ÇIKTI !

Hrant Dink cinayeti davası, beş yılın ardından 25. duruşmada karara bağlandı.

A+A-

Hrant Dink cinayeti davası, beş yılın ardından 25. duruşmada karara bağlandı.

Örgüt suçundan tüm sanıklar beraat ederken, Yasin Hayal müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Tuncel ise, Dink cinayetinden beraat ederken, Mc Donald's bombalamasından ceza aldı ancak tahliye edildi.

İstanbul Şişli'de 19 Ocak 2007'de Agos gazetesi önünde öldürülen gazeteci Hrant Dink cinayeti davası, beş yılın ardından 25. duruşmada karara bağlandı.

Örgüt suçundan tüm sanıklar beraat ederken, diğer suçlamalarla ilgili kararlar şöyle:

* Yasin Hayal'in tasarlayarak insan öldürmeye azmettirmekten ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına; Orhan Pamuk'u tehdit etmekten üç ay, ruhsatsız silah bulundurmaktan bir yıl hapsine,

* Osman Hayal'in her iki suçtan beraatine,

* Erhan Tuncel'in silahlı terör örgütü üyeliği ve insan öldürmeye azmettirme suçundan beraatine,

* Salih Hacisalihoğlu ruhsatsız mermi bulundurmaktan 2 ay 15 gün hapsine,

* Erhan Tuncel Mc Donalds olayından dolayı 10 yıl 6 ay hapsine,

* Ersin Yolcu ve Ahmet İskender'in tasarlayarak insan öldürmeye yardım etmekten dolayı 12 yıl 6'şar ay hapsine,

* Ahmet İskender'in ruhsatsız silahtan dolayı 1 yıl hapsine karar verildi.

* İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davanın tutuklu sanıklarından Erhan Tuncel'in tahliyesine karar verdi. Karar, Erhan Tuncel'in tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak verildi. Yattığı süre aldığı cezaya karşılık sayıldı.

* Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci'yle ilgili hiçbir hüküm verilmedi.

*Salih Hacisalihoğlu, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender'le ilgili hükmün uygulanıp uygulanmayacağına Yargıtay karar verecek. Hükmü bozarsa dosya yeniden mahkemeye gönderilecek, onarsa hüküm uygulanacak.

* Savcı Hikmet Usta, karar karşı Yargıtay'a itirazda bulunacak.

Yasin Hayal: Emniyet Bana Neden Engel Olmadı?

Hrant Dink cinayeti davasının 25. duruşmasının son duruşma olması bekleniyor. Sanık avukatları, Dink'in avukatları ve savcı, kamu görevlilerinin cinayette sorumluluğu olduğu konusunda hem fikir

İstanbul Şişli'de 19 Ocak 2007'de Agos gazetesi önünde öldürülen gazeteci Hrant Dink cinayeti davasının Beşiktaş Adliyesi'nde görülen 25. duruşmasının son olması bekleniyor.

Duruşmayı izleyenler arasında Sırrı Süreyya Önder, Gencay Gürsoy, Funda Şirinkal, Eşber Yağmurdereli, Oral Çalışlar ve Ali Bayramoğlu gibi isimler var. Hem salon hem adliyenin önü hayli kalabalık.

Saat 11.20'de mahkeme başkanı Rüstem Eryılmaz duruşmayı açtı. Erhan Tuncel, Yasin Hayal, tutuksuz sanıklardan Ersin Yolcu ve diğer sanıkların avukatları duruşmada hazır bulunuyor.

Davaya son celsede müdahil olmak isteyen Kadriye Ceylan'ın müdahillik talebi reddedildi.

"Savcı üst örgütten bahsediyor ama sorumlular yargılanmıyor"

Dink'in avukatları, savcının geçen celse mütalaasında kullandığı "Dink, Ermeni olduğu için öldürülmedi" ifadesini; "Savcı yanlış düşünüyor. Hrant Dink Ermeni olduğu, sorunları dile getirdiği ve haber yaptığı için öldürüldü, hedef haline getirildi. Tehdit edilmesi T.C.'nin azınlık politikalarının bir sonucudur. Bu nedenle biz de mütalaamızın önemli bir bölümünü buradan yola çıkarak oluşturmuştuk" diye cevapladı.

Savcının kendi mütalaasında bu cinayetin Ergenekon terör örgütünün Trabzon hücre yapılanması olduğunu söylediğini hatırlatan avukatlar şöyle konuştu:

"Kamu görevlilerin yargılanması için sayısız başvuru yaptık ancak hiçbir işe yaramadı. Savcı sürekli daha kapsamlı üst bir örgütten bahsediyor ama deliller karartıldığı için bu sadece bir tespit olarak kaldı. Kamu görevlilerinin bu cinayette sorumluluğu olduğunu savcı da kabul ediyor. Ama üst örgüt yapılanmasını anlamamızı sağlayacak olan kimse yargı önüne çıkartılamadı. Osman Hayal'in de örgüt üyeliği ve insan öldürme suçundan cezalandırılmasını istiyoruz. Bu noktalar dışında savcı mütalaasına katılıyoruz."

"Kamu görevlilerin ihlali Tuncel'e yükleniyor"

Sanık avukatları kendi savunmalarını kısaca sundu.

Sürekli bir üst örgütten bahsedildiğini belirten Erhan Tuncel'in avukatı, Tuncel'in Ergenekon mensubu olmadığını, dahil olduğu tek yapının yardımcı istihbarat elemanı olduğu Trabzon Emniyet Müdürlüğü olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:

"Tuncel, en başından beri bildiği her şeyi anlattı. O görevini yaptı, cinayeti önceden polise defalarca kez ihbar etti. Diğer kamu görevlilerin ihmali Tuncel'e yükleniyor ve böylece diğer bağlantılar dosya kapsamından çıkartılmış oluyor."

"Yasin Hayal'in de sanki emniyetten sadece Tuncel'i tanıyormuş gibi konuşup, Trabzon İl Emniyet Müdürü'nden bile bahsetmemesi bizim açımızdan yeterince açıklayıcıdır. Oysa ki bu cinayet dosyası için kılı kırk yaran bir inceleme yapılmalıydı."

Avukatın ardından söz alan Tuncel üç bölümlük savunmasına üç saat süreceğini söyleyerek başladı. "Kendimi hiç savunmadım, olanı olduğu gibi anlattım. Ama susmak kabul etmek değildir" diyen Tuncel, Buket Aşçı'nın bir köşe yazısından, Dostoyevski ve Che Guevara'dan alıntılar yaptı.

Tuncel "Görevde ihmali olanlar savcıyı kandırdı ve böylece soruşturmadan kurtuldu. Ben Ergenekon'dan değilim, ulusalcı kelimesini hapishanede öğrendim. Perinçek, Küçük, Yurdakul gibi isimleri basından tanıdım ve bence sevimsiz tipler" diye konuştu. Savcının mütalaasında geçen iddiaları ve diğer sanıkların ifadelerini reddetti.

Kendisini işe alan İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek için, "Trabzon'da Ergenekon'a dokundu, o yüzden o da hedef seçildi. Ben de ifadem bile alınmadan azmettirici olarak manşetlere çıktım" dedi.

İsmet Berkan, Fatih Altaylı gibi çeşitli köşeyazarlarından alıntılarla, hedefe oturtulduğunu söyleyen Tuncel, yardımcı istihbarat elemanının görev tanımını yaptı: "Bu muhbir demek değildir. Bir grup hakkında bilgi alan, o grubun güvenini kazanan ve onları şiddet içermeyen eylemlere kanalize edendir. Ben de bunu yapmaya çalıştım."

Duruşmaya saat 13.00'de ara verildi.

Hayal: Öldüreceğimi biliyorlarsa neden engel olmadılar?

Aranın ardından 14.50'de başlayan duruşmada Erhan Tuncel, ifadesine şöyle devam etti:

"Polis-devlet-asker kutsal değildir. Her kurumun içinde suç işleyenler vardır. Kurumun gücü, içindeki suçlarla nasıl mücadele ettiğiyle orantılıdır. Benim 'Hrant Dink vurulacak' demem yeterliydi. Bunu 18 kere söyledim, kimse engel olmadı."

"Benim kimseye engel olmam beklenemezdi. Benim için bir insanı öldürmek; bir çocuğu, bir anneyi öldürmektir. Ben kimseyi öldürmedim. Ergenekon'a da bir mesajım var; Ramazan Akyürek'le görülecek bir hesabınız varsa gidin onunla görün."

Tüm sanık avukatları, müvekkillerinin beraatlerini istedi. Erhan Tuncel de "Beni suçlu buluyorsanız, bana en ağır cezayı verin" dedi.

Son sözler alınırken, Yasin Hayal "Erhan Tuncel'in hakkımda asılsız iddiaları vardır. Avukatımdan, Tuncel hakkında soruşturma açmasını istiyorum. Herkes yakın çevremin benden çekindiğini söylüyor. Niye kimse bu kadar zamandır polise gitmedi? Türkiye ve Emniyet de mi benden çekindi?"

"Ergenekon bağlantım hakkında herhangi bir kanıt veremediniz, bir kanıt istiyorum. Bir yıl önce Tuncel, Emniyet'e Dink'i öldüreceğim bilgisini verdiyse, Emniyet bana neden engel olmadı? Bunun cevabını istiyorum" dedi.

Hayal'in, Dink iddianamesini hazırlayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili, soruşturma savcısı Fikret Seçen'e yönelik hakaret içeren sözleri üzerine mahkeme başkanı "Bu salonda hakaret edemezsin" diyerek Hayal'i susturdu.

Hayal, "Bu salonda bir sürü vatan evladının, Anadolu çocuğunun kalemi kırıldı. Benim kalemimi kıracak delikanlı daha annesinin karnından doğmadı. Kimmiş bakalım benim kalemimi kıracak delikanlı?" diyerek sözlerini bitirdi.

Karar için duruşmaya ara verildi. Kararın açıklanmasının ardından, adliye önünde bekleyenler Agos gazetesi önüne yürüyecek.

"Biten Dosya, Dava Değil"

Dink ailesi avukatı Fethiye Çetin, bu karar ile kendileriyle dalga geçildiğini ancak failler yargılanana kadar bütün yolları kullanacaklarını belirtti.

İstanbul Şişli'de 19 Ocak 2007'de Agos gazetesi önünde öldürülen gazeteci Hrant Dink cinayeti davası, beş yılın ardından 25. duruşmada karara bağlandı.

Örgüt suçundan tüm sanıklar beraat etti.

Adliye önünde açıklama yapan Dink ailesi avukatı Fethiye Çetin, devletin tarihi ile yüzleşmesi için önemli bir fırsat olan Dink davasını kullanmadığını söyleyerek bu kararla kendileriyle dalga geçildiğini belirtti.

Çetin şöyle devam etti:

"Beş yıl geçti, bu sürede Arat Dink ne demişti, 'bizimle dalga geçtiler' dalganın büyüğünü meğersem en sona saklamışlar; onu da bugün öğrendik. Meğer Dink bütün o planlı eylemlerden değil, üç beş kendini bilmez tarafından öldürülmüş; burada örgüt yokmuş. Bu kadarını beklemiyorduk.

Bu karar hiçbir şekilde bozulmasına izin verilmediği anlamına geliyor. Devletin siyasi cinayetler geleneği bir kısım vatandaşını ötekileştirerek düşmanlaştırmaya devam ediyor. Bu kararla bunu tescil ettiler.

Halkını bombalayan, suikastçı, katliamcı, kundakçı sıfatlarıyla yan yana anılmasından ve bunlarla telafuz edilmesinden rahatsız olanlar, devleti bu sıfatlardan arındırmak için hiçbir çaba safa etmedi. Bu fırsatı da ellerinin tersiyle ittiler.

Bu dava tarihle yüzleşmek, arınmak, yeni cinayetlere asla diyebilmek, demokratikleşmek için eşsiz bir fırsattı ama onlar bunu kullanmadılar; bunu istemediler. Dünün ötekileştirilenleri bugünün egemenleri kendilerin ötekileştiren gelenekle ittifak kurdu. Bilsinler ki bu ittifakları geçici.

Bu gelenek önce geçici müttefiklerini yiyerek yoluna devam etmiştir. Cinayet tetikçilerinin yargılandığı dosyanın ilk safhası kapandı. Bu dava bitmedi, biten bir komedi dosyasıdır. Bizim için bu dava yeni başlıyor.

Gideceğimiz pek çok yol var. Her birini büyük bir kararlılıkla kullanacağız. Biz bitti diyene kadar bu dava bitmeyecek."

Adliye önünde toplanan grup, Hrant Dink'in beş yıl önce vurulduğu yer olan Agos gazetesi önüne yürüyüşe geçti.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.