“ Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil…”

Londra’dan henüz dönmüşken, ayağının tozuyla 10 Kasım tarihine rastlayan birkaç saatlik çok kısa  bir sürede yapmış olduğu bu ivedi atama işlemi , gerekli ve  yeterli özen ve önemin gösterilmediğine  dair algılara neden olmuştur.

Genelde toplumda ve özelde akademik çevreler  nezdinde vicdanlara rahatsızlık veren böylesi bir takdir kullanımı karşısında  bir rektör  eşi olarak  eşitlik, demokrasi, özgürlük kavramlarını da vizyonuna yerleştiren, insan ve kadın hakları konusunda da bir çok proje ve makaleye imza atan biri olarak böyle bir yazı yazmayı zorunlu hissettim.

Rektör; mevcut yasaya göre üniversitenin yönetsel amiri konumunda olan, en önemli görevi bilim yaratmak, bilinmeyenleri ortaya çıkarıp toplumun yararına sunan bütün sorunların bilimsel mekanizmalarını çözmeye dönük projeler üzerinde çalışan ve bu konuları desteklemek için gerekli kurumsal önlemleri alma durumunda olan kişidir.

Rektör Prof.Dr.Abamüslüm GÜVEN 2006 Yılında yapılan Rektörlük seçimlerine aday olduğunda, üniversitemizde görevli tüm idari ve akademik personele, eğitim-öğretim ve araştırma-geliştirme faaliyetlerinin yanı sıra topluma hizmet etmek, katılıma, paylaşıma ve takım çalışmasına dayalı kurum kültürü ile bilim dünyasına hizmet sunmak, bilimsel çalışmalarda, bilgi ve teknoloji üretiminde, kültürel, sosyal, sanatsal ve sportif etkinliklerde önde gelen, kaliteli sağlık hizmetleri sunan, mezunları aranan ve  tercih edilen, paydaşlarının gereksinimlerini hızlı kaliteli ve etkili çözümlerle karşılayan öncü bir üniversite olmak hedefine ulaşmak düşüncesini paylaşmıştır.

Bunu da ziyadesiyle başarmıştır. İşte kanıtı:

- 2002 yılında açılan ancak sadece 10 tane öğretim üyesinden başka tek bir polikliniği, hastanesi olmayan Tıp Fakültesini, 2007’ de Fen Edebiyat Fakültesinin bodrum ve üst katını revize ederek 23 ayrı poliklinik haline getirerek kesintisiz çalışan bir hastaneye dönüştürürken, yardım severlerin desteğiyle de 120 yataklı  hastaneyi Üniversiteye kazandırmıştır.

Sonrasında 2008 yılında Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi ve Tıp Fakültesi morfoloji binası  temelini atarak 2010 yılında açılır pozisyona getirerek Kars’ın sağlığa dair kaderini değiştirmiştir. 

- Özel girişimleri ve çabasıyla hayırseverlere ulaşarak Kars merkeze 200 kişilik kız öğrenci yurdu, Sarıkamış Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu binasına da  120 kişilik kız öğrenci yurdu kazandırmıştır.

- 2 Adet kapalı halı sahası hizmete sunulmuştur. Beş bin kapasiteli stadyumun projesi tamamlanarak inşaatı büyük bir hızla devam etmektedir.

- 32 dairelik lojmanlar tamamlanarak hizmete sunulmuştur. 32 dairelik dört blokluk yeni lojmanların projesi tamamlanarak inşaatı büyük bir hızla devam etmektedir.

- Üniversiteye yakışır bir kampus oluşturabilmek için çalışmalar yoğunlaştırılmış, çevre düzenlemesi, kaldırım ve refuj yapımı çalışmaları hızlandırılmıştır. AB projeleri ve üniversite katkısı ile şimdiye kadar 55.000 ağaç dikilmiştir.

- Altyapının tamamı döneminde projendirilip tamamlanırken çok sayıda onarım ve revizyon çalışmaları yapılmıştır.
 
Ayrıca;

- Eğitimde öğretim üyesi ve öğrenci kalitesini arttırmaya yönelik çalışmaları ile ÖSYM'nin 2008-2009 yılına ait tüm üniversitelerde yayınlanan yayınların istatistik verilerine göre 152 öğretim üyesi olan Kafkas Üniversitesi 129 yayınla 15. sırada yer aldı.

- Kars’tan Kafkasya’ya uzaktan eğitim ve bilişim teknolojisi ile Nahçıvan, Ahıska ve Tiflis Devlet Üniversiteleri ile Kafkas Üniversiteler Birliği’nin projesinin ilk imzasını atmıştır.

- 2009 yılında yapılan KPSS sonuçlarına göre üniversitenin İngiliz Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı öğrencileri ikinci, Rus Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı öğrencilerinin de Türkiye birincisi almışlardır.

Kafkas Üniversitesi 2006-2008 yıllarında bünyesinden Artvin Çoruh Üniversitesi, Ardahan Üniversitesi ve Iğdır üniversitesinin oluşmasına zemin hazırlarken, Kafkas Üniversitesi, 8 ayrı yerleşke de, 6 fakülte, 2 yüksekokul, 5 meslek yüksekokulu, 1 devlet konservatuarı, 3 enstitü, 6 araştırma merkezi olmak üzere toplam 23 akademik birime ve 468 öğretim elemanına sahip. 13 bin öğrenci ile bölge üniversitesi olma yolunda hızlı ve emin adımlar atmıştır.

Rektör Alevi olunca maalesef vatanperver kişiliği, sosyal ve milli değerlere sahip çıkan tutarlı ve kararlı tavırlı oluşu, içerisinde her kesimden insana kucak açmış olması, bir çok kamu yararı taşıyan kurumun takdir ve beğenisini kazanmış olması, siyasetten uzak durması, ayrımcı, dışlayıcı ve taraflı olmaması, 12 yıl idari görevler yapması(Bölüm başkanlığı, Anabilim dalı başkanlığı, Yüksek okul Müdürlüğü, Dekanlık, Rektörlük), Uluslararası ve ulusal yüze yakın bilimsel makale ve bildirilerinin olması Alevi rektörün yeniden rektör olmasına yetmemiştir.
 
Hazin olan, üniversitesinde meslektaşlarından en çok oyu  alarak ortak kabul görmüş bir öğretim üyesinin, liyakatinin dışında “Alevi oluşuyla ayrı bir kategori içine konulması, diğerinin altı aylık anabilim dalı başkanlığının dışında tek bir görev ifşa etmemiş olması ancak imam hatipli, Konyalı ve türbana evet demesi, ilim yayma cemiyetinin elemanı olmasıyla değerlendirilmesidir.

Hizmet, Cumhuriyet ilke ve devrimleri, bilimsellik, temel hak ve özgürlükler bağlamında, inanç darbe almıştır.

Yrd.Doç.Dr. Aysel GÜVEN