
'ABD Savcılığı'ndan Net Çıkış.. Korkmaz Devlet Yetkililerine Tanıklık Etmedi!
ABD’nin California Merkez Bölge Mahkemesi’nde görülen davada, savcılık tarafından sunulan savunma dilekçesi, BoraJet’in eski sahibi Yalçın Ayaslı’nın iddialarına karşı güçlü ifadeler içerdi.
ABD’nin California Merkez Bölge Mahkemesi’nde görülen davada, savcılık tarafından sunulan savunma dilekçesi, BoraJet’in eski sahibi Yalçın Ayaslı’nın iddialarına karşı güçlü ifadeler içerdi.
Dilekçede, Sezgin Baran Korkmaz’ın Türk devlet yetkilileri hakkında herhangi bir tanıklığı veya itirafçılığı bulunmadığı vurgulandı.
Bu beyan, Ayaslı’nın Korkmaz ve ailesini temelsiz suçlamalarla korkutmaya çalıştığı yönündeki savcılık değerlendirmesini de içeriyor.
ABD SAVCILIĞI: KORKMAZ DEVLET YETKİLİLERİNE TANIKLIK ETMEDİ
PolitiKARS’ın haber sitelerinden derlediği bilgilere göre; Amerikan hukuk sistemi ile Türk iş dünyası arasında giderek karmaşıklaşan ilişkiler, BoraJet’in eski sahibi Yalçın Ayaslı’nın ABD’de açtığı davayla yeni bir boyut kazandı.
Ayaslı’nın, Sezgin Baran Korkmaz’a yönelik suçlamaları, ABD savcılığı tarafından manipülatif ve temelsiz olarak değerlendiriliyor.
AYASLI’NIN İDDİALARI GERÇEKLERLE UYUŞMUYOR
ABD Savcılığı, California Merkez Bölge Mahkemesi’ne sunduğu savunma dilekçesinde, SBK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kars Digorlu iş insanı Sezgin Baran Korkmaz’ın Türk devlet yetkilileri hakkında herhangi bir tanıklıkta ya da itirafta bulunmadığını net ifadelerle dile getirdi.
Bu açıklama, kamuoyunda Korkmaz’ın Türkiye’deki devlet görevlileriyle ilgili bilgi verdiği yönündeki iddiaları yalanlıyor.
Ayaslı’nın davayı, ABD’de organize suçları cezalandıran ve ciddi yaptırımlar içeren RICO Yasası kapsamında açması dikkat çekmişti. Ancak savcılık, bu yasal dayanağın yanlış ve yanıltıcı kullanıldığını belirtti. Mahkemeye sunulan savunmada, Ayaslı’nın Korkmaz’a yönelik suçlamalarının manipülasyona dayandığı ve kamuoyunda algı oluşturma amacı taşıdığı ileri sürüldü.
MUHBİRLİK İDDİALARINA YANIT: KORKMAZ SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Savcılık, Korkmaz’ın hiçbir zaman kara para aklama suçlamasını kabul etmediğini ve ABD’de süren Eric Adams davasında herhangi bir muhbirlik faaliyeti yürütmediğini açıkça belirtti. Korkmaz’ın adı geçen davayla bağlantısı olmadığını ifade eden yetkililer, tahliyesi ile ilgili kamuoyundaki spekülasyonların gerçek dışı olduğunu açıkladı.
TÜRKİYE’YE YÖNELİK HERHANGİ BİR SORUŞTURMA BULUNMUYOR
ABD federal makamlarının Türkiye Cumhuriyeti’ne veya Türk devlet yetkililerine yönelik açık veya gizli hiçbir soruşturma yürütmediğinin altı çizildi. Savcılık, Ayaslı’nın bu tür iddiaları bilinçli şekilde çarpıttığını ve Korkmaz’ı itibarsızlaştırma amacı güttüğünü savundu.
GİZLİ MAHKEME SÜRECİ VE MANİPÜLE EDİLEN BİLGİLER
Savcılığın açıklamasında, Korkmaz hakkında Utah Bölgesi Federal Mahkemesi’nde yürütülen ceza davasının gizli olduğu belirtildi. Bu süreçte kamuoyuna açıklanan belgelerin ve iddiaların büyük çoğunluğunun temelsiz olduğu, bazı bilgilerin ise kasıtlı olarak yanlış yorumlandığı kaydedildi.
BORAJET SATIŞINDA USULSÜZLÜK İDDİALARI VE 65 MİLYON DOLARLIK DOLANDIRICILIK
Savcılık, Ayaslı’nın Korkmaz’ı “ABD adına çalışan muhbir” gibi lanse etme çabasının ceza yargılamasını doğrudan tehdit ettiğini belirtti. Özellikle BoraJet satış sürecinde ortaya çıkan mali usulsüzlükler ve 65 milyon dolarlık dolandırıcılığın Türk mahkemelerince tespit edildiğine vurgu yapıldı. Ayaslı’nın şirketin borç durumunu gizlemek amacıyla muhasebe kayıtlarını değiştirdiği ve bu eylemin mahkeme kararıyla sabitlendiği hatırlatıldı.
MAHKEMEDEN MEVCUT DURDURMA KARARINA DEVAM TALEBİ
Savcılık, Ayaslı’nın kamuoyunu ve mahkemeyi yönlendirme girişimlerine karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Mahkemenin davaya ilişkin mevcut durdurma kararının korunmasının, yargı sürecinin sağlıklı ilerlemesi açısından hayati olduğuna işaret edildi. Ayrıca Korkmaz’ın Utah Bölge Mahkemesi’nde devam eden dava kapsamında ödemesi gereken cezaların büyük bölümünü tamamladığı bilgisi paylaşıldı.
SAVUNMA CEPHESİNDEN GÜÇLÜ YANIT: “MAHKEMELER ARAÇ OLARAK KULLANILMAMALI”
Korkmaz’ın avukatı tarafından yapılan açıklamada, Ayaslı’nın Korkmaz’ı kamuoyunda şeytanlaştırmaya ve ABD mahkemelerini Türkiye’deki yargı sürecini etkilemek için kullanmaya çalışmasına izin verilmemesi gerektiği ifade edildi. Bu yaklaşımın hem iki ülke arasındaki hukuki ilişkilere zarar verebileceği hem de adil yargılamaya gölge düşürebileceği belirtildi.
BORAJET DAVASINDA VERİLEN HAPİS CEZALARI
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, BoraJet’in satış sürecine ilişkin Ayaslı hakkında yürüttüğü yargılamayı sonuçlandırarak, “özel belgede sahtecilik” ve “bilançoda usulsüzlük” suçlamalarından toplam 12 yıl hapis cezasına hükmetmişti. Bu karar, Ayaslı’nın ABD’de açtığı davanın arkasındaki motivasyonu sorgulatıyor.
HABERE YORUM KAT