DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, gözaltına alınmasının amacının Kars'ta yapacakları Newroz kutlamasını sabote etmek olduğunu söyleyerek, "Sadece savcılığa beyanda bulunmamız gereken basit bir durumu tutuklamaya kadar götürdüler. Bu gözaltının bugüne denk getirilmesi de ayrıca manidardır" dedi. AKP'nin Newroz yasaklarındaki tek amacının gerilimi tırmandırmak olduğunu dile getiren Yüksek, "2 bin 400 yıllık gelenek AKP'nin iznine tabi değil, olamaz" dedi. 

Newroz kutlamaları için geldiği Kars'ta kaldığı otelde gözaltına alınan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, serbest bırakıldıktan sonra HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen ve beraberindeki heyetle DBP il binasına geçerek, açıklama yaptı. Açıklamaya HDP ve DBP'li yöneticilerin yanı sıra Newroz kutlaması için gelen yüzlerce yurttaş katıldı. Sözlerine halkın Newrozu'nu kutlayarak başlayan Yüksek, yasaklı Kars Newroz'u ve sabah saatlerinde gözaltına alınması ile ilgili açıklama yaptı. Kars'ta yapacakları kutlamayı sabote etmek için gözaltına alındığını belirten Yüksek, "Sadece savcılığa beyanda bulunmamız gereken basit bir durumu tutuklamaya kadar götürdüler. Bu gözaltının bugüne denk getirilmesi de ayrıca manidardır. İfademize başvurma gereği duyabilirler, soruşturma açabilirler, biz ifadeden kaçmıyoruz çünkü hesap vermeyeceğimiz bir şey yok" dedi.

'Provokasyon'

Bugüne kadar haklarında açılan hiçbir soruşturmadan kaçmadıklarını ve kaçmayacaklarını vurgulayan Yüksek, "Birileri yaptıkları hırsızlıktan kurtulmak için dokunulmazlık zırhına bürünebilir, Anayasa'yı ayaklarının altına alabilir. Ama bizim öyle bir derdimiz yok" diye konuştu. Gözaltı işleminin hukuki, kanuni hiçbir yanının olmadığını ve tamamen provakatif bir girişim olduğunu belirten Yüksek, operasyon medyasının, "Otele sahte kimlikle giriş yaptırdı" şeklindeki haberlerine tepki göstererek, "Bir eş genel başkan böyle bir muameleye tabi tutuluyorsa bu bir provokasyondur. Hatta polis tarafından birçok yere 'Otelde sahte kimlikle kaldı' şeklinde algı haberleri servis edildi. Kaldığımız yerde sahte kimlikle kalmışız gibi bir algı yaratılıyor tamamen yalan ve iftiradır. Böyle bir şeye ihtiyacımız yok. Kriminal bir vaka yaratılmak isteniyor. Sanki yargıdan kaçan kriminal bir vaka varmış gibi ilan ediyorlar" ifadesinde bulundu. 

'2 bin 400 yıllık gelenek AKP'nin iznine tabi değildir'

AKP'nin savaş politikaları kapsamında aldığı Newroz yasaklarına da değinen Yüksek, Newroz kutlamalarının AKP'nin iznine tabi olmadığını vurguladı. Mezopotamya halklarının bin 400 yıldır Newroz gününü özgürlük günü olarak kutladığını hatırlatan Yüksek, "2 bin 400 yıllık gelenek AKP'nin iznine tabi değildir, olamaz" dedi. Newroz bileşenleri olarak Newroz'un kutlanacağı 82 merkezde izin için başvuruda bulunduklarını söyleyen Yüksek, Newroz'ların gerilimli geçmemesi, bayram havasında kutlanması için bu başvuruları yaptıklarını dile getirdi. Yapılan başvurulara rağmen Newroz'un yasakladığına işaret eden Yüksek, "Bu yasaklama ile amacınız nedir? diye sordu. 

'Geçen yıl neden izin verdin?'

AKP Hükümeti'nin Newroz yasaklarındaki tek amacının gerilimi tırmandırarak halk üzerinde baskı yaratmak olduğuna vurgulayan Yüksek, valiliklerin 21 Mart dayatmasına tepki göstererek, "Newroz'u yasaklamak provokasyondur. Geçen yıl neden 17 Mart'ta kutlanmasına ya da diğer günlerde kutlanmasına izin verdiniz? Var mı buna cevabınız? Bunların niyetleri kötüdür. Amaçları provokasyon yaratmaktır. Yarın yasaklamalar sonucu halk sokağa çıkıp kutlama yapacak, onlar da gözaltına alıp 'provokasyon yaptılar' diyecekler. Bunların manşetleri hazır. Sen yasaklıyorsun provokasyon olmuyor da halkın kutlaması mı provokasyondur? Şuan süreci bu noktaya getirende, aylardır kentlerimizi yakıp yıkan, insanların ölümlerine neden olan da AKP'nin politikalarıdır" dedi.

'AKP'nin amacı Newroz'u kana bulamak'

AKP'nin niyetinin Newroz'u kana bulamak olduğu uyarısında bulunan Yüksek, şöyle devam etti: "Yasaklamalarına meşru bir durum kazandırmak için böyle olmasını istiyorlar. Newroz kutlaması izne tabi olamaz, bayramlar izinlere tabi olarak kutlanmaz. Hangi bayram AKP'nin yada herhangi birinin iznine tabidir? Ülke zaptı-rap altına alınmak isteniyor. Kürt halkına ölüm dayatılarak, muhaliflere baskı yapılarak memleket zaptı-rap altına alınmaya çalışılıyor. Cumhurbaşkanı dikta rejimini yaratmak için memleketi savaşa sürüklüyor."

'Türkiye'nin değil Erdoğan'ın savaşı'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Ben gidersem ülke gider" şeklindeki sözlerini hatırlatan Yüksek, "Bu Türkiye'nin savaşı değil, Tayyip Erdoğan'ın dikta rejimi inşa etme savaşıdır. Biz bu baskılara boyun eğmeyeceğiz. Savaşsız ve insanlar ölmeden de bu sorun çözülebilir. Biz bu noktadayız. Ama saray ve AKP hükümeti bu savaşı dayatıyor. Bizler barış ve özgürlüklerin hakim olması mücadelesini sürdürmeye devam edeceğiz. Korkmayın, bunlar ilelebet kalacak değiller. Elbette halkların mücadelesi bu savaş hükümetini de yenmeyi başaracaktır" diyerek, halka Newroz'u sahiplenme çağrısı yaptı.

Yüksek, açıklamanın ardından kentten ayrılırken, Newroz kutlaması için DBP il binası önünde toplanan halka yönelik saldırıda da 26 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.