1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Kaza Sonrası Fenalaştı
Unutulmayan Acı: HALEPÇE

Unutulmayan Acı: HALEPÇE

1988'in 16 Mart'ında Halepçe kasabasındaki binlerce Iraklı Kürt, Saddam Hüseyin güçlerinin düzenlediği kimyasal saldırıda hayatını kaybetti. Katliamdan geriye kalan görüntüler ise hâlen hafızalarda.

A+A-

1988'in 16 Mart'ında Halepçe kasabasındaki binlerce Iraklı Kürt, Saddam Hüseyin güçlerinin düzenlediği kimyasal saldırıda hayatını kaybetti. Katliamdan geriye kalan görüntüler ise hâlen hafızalarda.

Halepçe Katliamı

Sivilleri hedef alan en büyük zehirli gaz saldırısı olarak görülen Halepçe katliamının üzerinden tam 32 yıl geçti.

Yaklaşık sekiz yıl süren İran-Irak Savaşı'nın son aylarında, 16 Mart 1988 tarihinde çoğu kadın ve çocuklardan oluşan binlerce Iraklı Kürt, Halepçe'ye düzenlenen kimyasal saldırıda yaşamını yitirdi.

İran'ın tarafını tutan Kürt savaşçıların 15 Mart 1988'de ele geçirdiği Halepçe kasabasında 40 bini aşkın insan yaşıyordu. Saddam Hüseyin yönetimindeki Irak ordusu, Kürt güçlerin kontrolüne geçen kasabayı hem savaş uçaklarıyla hem de topçu birlikleriyle vurdu. Bunun üzerine Halepçe'deki Kürt savaşçılar ve kasabadaki erkeklerin büyük bölümü çevredeki dağlara çekildi. Geride çocuk, kadın ve yaşlılar kaldı.

Irak savaş uçakları ertesi gün ise İran sınırına yaklaşık 11 kilometre uzaklıktaki Halepçe'ye beş saat boyunca zehirli gaz bombaları yağdırdı. Sonuç korkunçtu: Yaklaşık 5 bin can kaybı.

Olay yerine ilk varan Sınır Tanımayan Doktorlar ekibi, hardal gazı kullanıldığını teyit etti. Belçikalı ve Hollandalı doktorlardan oluşan bu ekip, kullanılan zehirler arasında muhtemelen siyanür de olduğunu bildirdi.

***

Irak'ta 2003 yılında devrilen Saddam Hüseyin, Kürtlere karşı yürüttüğü Enfal Hareketi kapsamında 180 bin kişinin ölümünden sorumlu tutularak yargılandı.

Ancak başka bir hükümden aldığı idam cezasıyla 2006'da asıldı. Ölümünün ardından ise Kürtlere karşı "soykırım" uygulamaktan yargılandığı davada suçlu bulundu.

Saddam Hüseyin'in “Kimyasal Ali” lakaplı kuzeni Ali Hasan el Mecid ise 2010 yılında, aralarında Halepçe katliamının da bulunduğu zehirli gaz saldırılarının emrini vermekten idam edildi.

Halepçe'ye düzenlenen kimyasal saldırı sonrası bölgeden kaçan 500 bin kişi de Türkiye'ye sığınmıştı. Diyarbakır, Muş ve Mardin'de kurulan kamplara yerleştirilen sığınmacıların büyük bölümü, 1992 yılında Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin kurulması üzerine Kuzey Irak'a döndü.

Haberin uzantısı...

Katledilenler Unutulmadı

Halepçe kentinde 16 Mart 1988 yılında Saddam rejimi tarafından gerçekleştirilen katliamın yıldönümü dolayısıyla birçok kentte açıklama yapıldı.

Halepçe Katliamı'nda yaşamını yitirenler birçok kentte anıldı. Halepçe'nin halen Kürtlerin "kanayan yarası" olduğu belirtilen anmalarda, olası katliamların Kürt ulusal birliğiyle önlenebileceği vurgulandı.  

Irak Federe Kürdistan Bölgesi'nin İran sınırı yakınlarında bulunan Halepçe kentinde 16 Mart 1988 yılında Saddam rejimi tarafından gerçekleştirilen katliamın 32'inci yıldönümü dolayısıyla birçok kentte açıklama yapıldı. 
 
VAN
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van İl Örgütü, katliamın yıl dönümüne dair parti binası bahçesinde açıklama yaptı. HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri açıklamaya katıldı. 
 
HDP Van İl Örgütü yöneticilerinden Leyla Atsak, katliamların Kürt halkının kaderi olmadığını söyledi. İnsanlığın, Hiroşima ve Nagazaki katliamlarından sonra dehşet verici bir sahneye Halepçe’de tanık olduğunu vurgulayan Aksak, "Halepçe kenti, ani ölümün vahşetine, günlük işlerin ortasında donan cesetlere, avlularında oturan insanların, çocuklarını göğüslerine kaldıran kadınların, zehirli gaz bulutundan kaçarken saldırı ortasında can veren binlerin trajedisine sahne olmuştu. Gaz bütün doğal yaşamı, insanları, hayvanları, ağaçları öldürmüştü. Halepçe bir bütün olarak sessizliğe gömülmüştü. Kentin sessizliği acının çığlığına dönüşmüştü. Bu çığlık kapitalist modernitenin  ikiyüzlülüklerini, yalanlarını, zalimliklerini haykıran bir çığlıktı” dedi.
  
Katliamı gerçekleştiren Saddam Hüseyin'in daha sonra idam edildiğini hatırlatan Aksak, ancak bu katliama destek veren ülkelerin hiç bir zaman soruşturulmadığını söyledi. Tarih boyunca olduğu gibi, Kürtlere yönelik bir vahşetin daha karanlıkta kaldığını belirten Aksak, "32 yıl geçmesine rağmen Kürtler bu katliamı unutmamıştır. Unutmak onaylamaktır. Bizler unutarak zalimlerin zulmüne ortak olmayacağız. Halepçe’den Roboski’ye, Roboski’den Rojava’ya kadar yapılan her katliamı, yaşatılan her acıyı bir kez daha lanetliyoruz" şeklinde konuştu.  
 
MERSİN 
HDP Mersin İl Örgütü, çok sayıda kişinin katılımıyla parti binasında katliamın yıl dönümüne ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada konuşan HDP Mersin İl Eşbaşkanı Mehmet Alış, söz konusu katliamın Kürt halkına dönük en acılı ve en kanlı katliam olduğunu kaydetti. Halepçe Katliamı'nın büyük bir insanlık suçu olduğunu vurgulayan Alış, "Katliam tarihe büyük bir utanç sayfası olarak geçti. Kürt halkı bu katliamı hafızasına kazıyacak bir biçimde unutmayarak, bu katliamda yaşamını yitiren binlerce insanını sürekli bir biçimde anarak yad etmiştir" dedi.
 
Alış, "soykırım politikalarına" en büyük cevabın Kürt ulusal birliğinden geçtiğini dile getirdi.  
 
İSTANBUL 
İHD İstanbul Şubesi, katliamın yıl dönümü nedeniyle yazılı açıklama yaptı. Binlerce kişinin etkilendiği Halepçe Katliamı’nın insanlık tarihinde bir “utanç sayfası” olarak anıldığı belirtilen açıklamada, bugüne değin Irak, Irak Federe Kürdistan Bölge yönetimi, Norveç, İsveç ve İngiltere’nin yaklaşık 200 bin Kürt’ün katledildiği Enfal Operasyonu kapsamında işlenen suçları bir “soykırım” olduğunu kabul ettiği hatırlatıldı. 
 
Türkiye’ye de soykırımı tanıma çağrısında bulunulan açıklamada, “İnsan hakları savunucuları olarak ‘Halepçe'ler olmasın’ insanlık tarihine yeni utanç sayfalarının eklenmesine izin vermeyelim diyerek, savaşlara, katliamlara karşı tüm insanları mücadeleye çağırıyoruz. Başka Halepçeler, başka soykırımlar yaşanmasın!” denildi.
 
DİYARBAKIR
Diyarbakır Barosu, katliamının yıldönümüne ilişkin baro adli yardım binasında basın toplantısı düzenledi. Açıklamanın Türkçesini Baro Başkanı Cihan Aydın, Kürtçesini ise Baro Dil Komisyonu Başkanı Eyüp Aydeniz okudu. Baro Başkanı Aydın, insanlığın bir bütün halinde yeni Halepçelerin yaşamaması için güçlü bir ses ve tavır ortaya koyması gerektiğini vurguladı. Kimi ülkelerin Halepçe Katliamı'nı "jenosit" olarak kabul ettiğini hatırlatan Aydın, Türkiye’deki siyasi partilere de bu katliamı "jenosit" olarak kabul etmeleri çağrısında bulundu. Aydın, "Binlerce insanın yaşam hakkının ihlal edildiği Halepçe Katliamı'nın 32’inci yıl dönümünde bir kez daha Halepçe özelinde insanlığa bu acıları yaşatanları kınıyor ve bu vesileyle bütün dünya devletlerinin bu soykırımı tanıması çağrımızı yineliyoruz” şeklinde konuştu.
 
‘Amed Emek ve Demokrasi Platformu, katliama ilişkin yazılı açıklama yaptı. "Kürtlerin Halepçe Katliamı yarası hâlâ kanıyor" denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Ortadoğu coğrafyasında en kalabalık ve statüsüz yaşayan Kürt halkı uzun yıllardır trajik katliamlar yaşamaktadır. Bu katliamların tarihsel arka planları mevcuttur. Bu katliamları kınıyoruz, bir daha yaşanmamasını diliyor, unutmadık ve unutturmayacağız."
 
İZMİR
İHD İzmir Şubesi ise, katliamın yıl dönümü nedeniyle yazılı açıklama yaptı. “İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmaz” denilen açıklamada, "Uçaklardan atılan elma kokulu kimyasal bir zehirle adeta soykırıma uğradılar Irak'ta, Halep'te yaşayan Kürtler. Hedeflerinde çocuklar vardı, geleceği hedeflemişlerdi… Halepçe’de 16 Mart 1988’de insanlık nefessiz bırakıldı, yakıldı. Hatırlamak, anmak, onurumuzdur. İnsanlık için onurdur" ifadelerine yer verildi.
 
Mezopotamya Adalet Gözlemevi Uluslararası Vakfı da yaptığı yazılı açıklamayla katliamda yaşamını yitirenleri andı.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.