Semih Özakça 'Göz Göre Göre Eriyor!'

Semih Özakça 'Göz Göre Göre Eriyor!'

İhraç edilen öğretmen Semih Özakça, açlık grevinin 134. gününde cezaevinden yazdı: Kaslarım eriyor, kemiklerim zayıflıyor

A+A-

İhraç edildiği için açlık grevine başlayan ve ardından da cezaevine konulan Semih Özakça, grevin 134. gününde yazdığı mektupta, kaslarının eridiğini, kemiklerinin ise zayıfladığını aktardı.

İhraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ile birlikte işlerini geri almak amaçlı başladıkları açlık grevinde sık sık polis şiddetine maruz kalan ve ardından tutuklanan Gülmen ve Özakça'nın sağlık koşulları giderek kötüleşiyor. 

Özakça mektubunda bozulan sağlık durumunu ve zihnen geçtiği değişim aşamalarını şöyle anlattı:

“Hücrelerim değişiyor, kaslarım eriyor, kemiklerim zayıflıyor ve beynim durmaksızın berraklaşıyor; hayatın çelişkilerini daha iyi görüp anlayabiliyorum, daha da netleşip keskinleşiyor düşüncelerim” dedi.

İnancının ve umudunun tam olduğunu belirten Özakça, hücresini de şöyle anlattı: “Her gün birbirine benzese de değişiyor günler; hücrem dünkü hücre değil, masa saatimin pili biraz daha azaldı, tekerlekli sandalyeyle hücreye giriş çıkış yapabilmem için, aslında idare tarafından gelecek olan denetçilerin gözünü boyamak için, kapı girişlerine beton dökülerek rampa yapıldı. Çocukluğumda abilerimin ve ablalarımın yeni dökülmüş betona isimlerini yazıp, o günün tarihini attığına tanık olmuştum. Benim böyle bir şey yapmaya hiç imkânım olmamıştı, elimdeki fırsatı değerlendirip hücremdeki yeni dökülmüş betona -iki rampa yaptılar; havalandırma girişi ve hücre girişine- “Yaşasın açlık grevi direnişimiz! / Nuriye-Semih / 10.07.17 ve “İşimizi geri istiyoruz! / Açlığın 124. Günü - 10.07.17” yazdım kocaman harflerle.” Dışarıdayken uykuyu seven biri olduğunu artık daha az uyumaya çalıştığını söyleyen Özakça, “Bir insan, her saniye katliamlar yaşanırken, geçen her saniyede onlarca çocuk doğar doğmaz, sadece besin alamadığı için ölürken, adaletsizlikler karşısında umut arayıp bulamayanlar bunalıma girerken, emperyalizm ve kapitalizm bütün yaşadığımız haksızlıkların sorumlusu olarak daha azgınca halklara saldırmaktan geri durmazken… nasıl rahatça uyunabilir? İşini isteyen, sevdasının açlığını düşünen, öğrencilerini özleyen biri nasıl rahat olabilir?” dedi.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.