1. HABERLER

  2. KARS HABERLERİ

  3. KARS

  4. Kars Çayı’nda İlk Kez Rafting Heyecanı
Muharrem Yerli: Gizli Cemiyet...

Muharrem Yerli: Gizli Cemiyet...

Bora Gazetesi yazarı, gazeteci Muharrem Yerli'nin Gizli Cemiyet yazısı...

A+A-

GİZLİ CEMİYET

 

Dil kurumumuz derki;

“Belirli ve ortak bir amaç için kurulmuş yasal topluluk”

Bu aklımızda dursun…

Bizde,

Kars Kuzeydoğu Gazeteciler Cemiyeti olarak Başkanımız Yücel Sezer’i kaybedinceye kadar öyleydik.

Yücel Sezer’i kaybettikten sonra zaten “olağan” Kurultayımızı yapacaktık.

İkinci Başkan uzun süre, mevcut listeyi kimseye vermedi.

Baskılar sonrası 49 kişilik bir liste ulaştı elimize..

Bir avuç Kars’ta..

Herkes sadece dokuz kişiyi tanıyordu.

Belediye Başkanımızın eşi bile “Gazeteci” olmuştu.

Matbaacı abimizin matbaanın üstünde oturan kızı da “Gazeteci” olmuştu.

Gazete dağıtan arkadaşımızdan tutun..

Gazete okuyan arkadaşımıza kadar herkes gazeteci olmuştu. Kırk dokuz kişilik listede adını göremeyen meslektaşlarımız,

Çok şaşkın olmadılar.

Kendilerine “oy” vereceklerini yazmışlar, muhalif ya da rakip adaya oy verecekleri çıkarmışlar.

İyide..

Üyelikten çıkarılacaklar için şu yol izlenir çok yasal olarak:

Bir,

Cemiyet olarak ikaz gönderirsin..

Dersin ki;

“Aidatını düzenli ödemiyorsun”

“Toplantılara katılmıyorsun, üç oldu”

“Gazetecilikle ilgin kalmadı”

“Disiplin suçu işledin”

Falan.. filan..

Cevap alamayınca Noter aracılığıyla ihtar çeker cevabını da alamayınca Yönetim Kurulu Kararı ile üyelikten düşürürsün..

Serhat Televizyon Yayın Yönetmeni Okan Avşar çıkarılmış,

Aynı televizyonun Yönetim Kurulu üyesi Ayşe Alibeyoğlu yok..

Ama Gazeteci olmayan herkes var.

Kırk dokuz kişi..

Biraz sonra bu kırk dokuz kişinin otuz biri arkadaşa oy verecek !..

Bakın şimdi;

Genel Kurul’a nasıl gidilir?

Gün,

Yer,

Saat, belirten bir çağrı yapılır.

Arkadaşlar bunu kendi gazetelerinde yapmışlar..

Bak, bak, bak.. bak..

Kendi gazetelerinde..

Sanki diğer on bir gazeteye de verselerdi millet bunlardan para isteyecekti…

Kaldı ki;

Bu sayı özel çıkmıştır.

Bunu iddia ediyorum.

O Genel Kurul ilan’ın çıktığı gazeteler incelensin.

Valilik, Savcılık, Emniyet, Kütüphane v.s. arşivinde var mı?

Çünkü 18 Nisan’da yapılacağı duyurulmuştu.

Kimseden habersiz yapıldı.

Kaldı ki,

Başka adaylarda vardı:

Alican Alibeyoğlu..

Muharrem Yerli..

Başkada çıkabilirdi..

Peki üyeleri davetiye ile çağırmak Cemiyetin yasal sorumluluğu değil mi?

-Açılış..

-Saygı duruşu, istiklal marşı

-Falan..

Altına da dersin ki:

Yer şura,

Tarih şu,

Saat şu…

Kimin haberi var?

Kendisine oy verecek yedi kişi..

Kimdir gelen otuz bir kişi?.

Bu otuz bir kişiyi çok yaman merak ediyoruz..

Çağdaş Kars Gazetesi..

Yok..

Bora Gazetesi, yok..

Serhat Televizyon, yok..

Ölçek Gazetesi, yok..

Denge Gazetesi, yok..

Gündem Gazetesi, yok..

Halk Gazetesi, yok..

Objektif yarı ortak..

Serhat Kars Gazetesi, yok..

Siyaset Gazetesi, yok..

İl’de ilkeli yayın yapan internet gazeteciliği de saygın yeri olan Politikars’ın haberi yok..

Peki kimin haberi var?

Matbaacı Yakup ağabeyin kızı Didem’in..

Belediye Başkanımızın eşinin..

Te-re-te eski Kars Muhabiri Burhan Ağabey’in..

Rotari Kulübü Yöneticisi Rötaryon Erbil Kardeş’in..

Ha bir de..

Çok sevdiğimiz, çayını, sohbetini beğendiğimiz Cennet Bahçeli Kafeterya sahibi Turgut Kardeşimizin..

Böyle bir seçim..

…/

“Cemiyet” sözcüğünü anımsadınız değil mi, başta söylemiştim.

Peki bu ne oluyor?

“Gizli Cemiyet!”

Mübarekler sanki sürgünde, sanki işgal altında gizli,” Anadolu Kurtuluş Cemiyeti” kuruyorlar!

Sonrada;

Kolundan tutup getirdikleri…

Rektör..

Kaymakam..

Emekli Müdür,

Emekli Sekreter,

Milletvekili..

Bürokrat,

İl Başkanı..

Resim çektirip sitelerine koyup kendilerine “Önemli Adam” süsü veriyorlar.

Ercüment kardeşim;

Yine kazansaydın:

Ama böyle olmaz:

İki aday daha vardı:

Genel Kurullar niye yapılır?

Geçmiş dönemin hatası, sevabı konuşulur:

Gelecek ile ilgili planlar açıklanır:

Bütçe konuşulur:

Tartışılır, karara bağlanır:

Ya Allah aşkına:

Genel Kurul’da aday olan iki adam yok !.

Böyle bir Genel Kurul’u kim tanır?

Adına:

“Kuzeydoğu” diyorsun

Kuzey nerede,

Doğu nerede?

Ne Ardahan’ın haberi var:

Ne Iğdır’ın:

Tavsiyem şu:

Etiketler manav yaftası gibidir.

Domates çürür, fiyat düşer.

Muz kıtlığı gelir fiyat artar:

Böyle olmamak lazım:

Kendinize bir “etiket” yapıştıracaksınız:

Başı dik

Onurlu:

Şahsiyetli

Doğru, mert, yiğit, dürüst,

Eğilmeyen,

Çelik gibi, bükülmeyen,

Granit bir kişilik,

Sizi, tunç bir heykel yapar:

Son Çağrı:

Bilcümle tüm mülki amirlerimize ve tüm Ardahan, Iğdır, Kars Basın emekçilerimize,

Bu oluşum kimseyi temsil etmiyor..

Sadece iki gazetenin matbaa çalışanlarınca yapılan bir kuruldur..

En son çağrı:

Cemiyet Başkanımız Yücel Sezer’i kaybettiğimizde kendisine “Cemiyet Başkanı” süsü veren

arkadaşımız ikinci Başkandı..

O gün Cemiyetin (!) bir çelengi yoktu, cami bahçesinde..

O gün..

Başkan’ın resmi yoktu kimsenin yakınında..

Acaba ölmesini mi beklediler,

Cemiyet Başkanı olmak için?

Çok mu sevindiler?

Ki;

Bu Cemiyet “Cemiyet” değil..

Gidecekler için

En son uyarı:

“Kutlamaya değil, taziyeye” gidin!

Çünkü:

Kars, Kuzeydoğu Gazeteciler Cemiyeti..

Kızıma..

Kuzenime

Gelinime

Can olma..

İş bulma ve etiket yapma Cemiyetidir.

Ve..

Cemiyetler dört işlemden sadece ikisini kullanır;

Çarpar, toplar, çoğaltır.

Bölmez, eksiltmez.

Bu Cemiyet’i Kars’ta sizin dışınızda ki hiçbir basın emekçisi tanımıyor.

Yoldan geçenin kolundan çekip matbaanın önünde resim çektirip “Bizi ziyaret ettiler” demek gerçekleri kapatmıyor.

O etiket üzerinizde “duruma göre değişen manav etiketi” ne benziyor!...

Muharrem Yerli

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.