PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 1997 yılında gazeteci Fatih Altaylı'ya verdiği ve yayınlanması o dönemde engellenen röportajın ilk bölümü, 28 yıl sonra gün yüzüne çıktı. 

'Özgür Düşüceler' internet sitesinde yayımlanan röportaj, Türkiye'nin 90'lı yıllarına ışık tutuyor. 

PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 1997 yılında Lübnan'ın Bar Elias kentinde gazeteci Fatih Altaylı'ya verdiği ve yayınlanması döneminde yasaklanan röportajın ilk bölümü, 28 yıl sonra ilk kez yayınlandı. 

ÖCALAN'IN 28 YIL ENGELLENEN RÖPORTAJI GÜN YÜZÜNE ÇIKTI

PolitiKARS’ın haber sitelerinden derlediği bilgilere göre; 'Özgür Düşünceler' internet sitesinde yayımlanan görüntüler, Türkiye'nin 90'lı yıllarına dair çarpıcı ifadeler içeriyor.

O dönem Terörle Mücadele Kanunu'nun ilgili maddeleri gerekçe gösterilerek yayından kaldırılan yaklaşık 30 dakikalık görüntülerde Öcalan, Susurluk Kazası, devlet içindeki çete yapılanmaları ve barış çağrılarına dair açıklamalarda bulunuyor.

SUSURLUK: TARİHİ BİR KİLOMETRE TAŞI

Röportajda, 1996'da meydana gelen Susurluk Kazası'na değinen Öcalan, olayı tarihi bir dönüm noktası olarak nitelendirdi. Öcalan, "Susurluk vakası demek bana oldukça dar geliyor. Kesinlikle Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir kilometre taşı rolü oynayacağa benziyor" ifadelerini kullandı.

Kazada hayatını kaybeden Abdullah Çatlı'nın kendisine yönelik iki suikast girişiminde bulunduğunu iddia eden Öcalan, bu girişimlerin başarısız olduğunu söyledi. Öcalan, "Sedat Bucak, Çatlı ve özel tim dairesinden bazı kişilerin bu faaliyetlerde rol aldığı çok açıktı" dedi.

DEVLET İÇİNDE ÇETE İDDİALARI

Öcalan, Susurluk Kazası'nda yer alan isimler üzerinden, devlet içindeki çete yapılanmalarına dair ağır iddialarda bulundu. Sedat Bucak'ın "25 bin silahlı adamım var" sözünü hatırlatan Öcalan, "Bu bir devlet gücüdür. Tüm bunlar devlet içinden bir devlet demek. Bunu yalnız Apo suikastı ile izah etmek kesinlikle bana gerçekçi gelmiyor" şeklinde konuştu.

Bu yapılanmaların uyuşturucu ve silah kaçakçılığı gibi faaliyetler içinde olduğunu öne süren Öcalan, "Muazzam bir savaş ve uyuşturucu rantı oluştu. Çete bütün Türkiye'yi sardı" iddiasını dile getirdi.

'ÖZAL'IN ÖLÜMÜ BANA GÖRE SUİKASTTI'

Öcalan, dönemin Başbakanı Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili de şok iddialar ortaya attı. Özal'ın "Gerekirse federasyonu tartışırız" açıklamasından sonra hedef haline geldiğini savunan Öcalan, "Meçhul bir şekilde öldü. Benim teorime göre o bir suikasttı" dedi.

Özal sonrasında göreve gelen Tansu Çiller dönemini eleştiren Öcalan, "Sorumsuz başbakanın sorumluluğu altında binlerce köy boşaltıldı, binlerce faili meçhul cinayet işlendi" ifadelerini kullandı.

BARIŞ ÇAĞRISI: DİYALOG OLSUN, SİLAHLARI SUSTURALIM

Röportajın dikkat çeken bölümlerinden biri de Öcalan'ın barış ve diyalog vurgusu oldu. Çatışmaların son bulması için çağrıda bulunan Öcalan, "İngiltere Başbakanı 'IRA silahları sustursun biz her türlü diyaloğa açığız' diyor. Şimdiden ilan ediyorum. Yeter ki diyalog olsun, biz yarın bütün silahları susturalım" dedi.

GÜNEYDOĞU İÇİN 'CENNET' VADİSİ

Öcalan, savaş ortamının hakim olduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi için ise bir kalkınma projesi hayalinden bahsetti. "Bugün Güneydoğu harabe halindedir" diyen Öcalan, "Bu savaş gücünü biz bir günde yaşam gücüne, ekonominin geliştirilme gücüne dönüştürmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Dicle ve Fırat nehirleri etrafında "cennet yaratılabileceğini" söyleyen Öcalan, bölgenin turizm ve tarım potansiyeline dikkat çekti.

SİYASETÇİLERE AĞIR ELEŞTİRİ

Türkiye'deki siyasilere yönelik ağır eleştiriler de yönelten Öcalan, "Türkiye'deki siyasilerde karar gücü görmüyorum. Bir kamuoyu araştırması yapılmış ve halkın yüzde 90'ı siyasilere güvenmiyor. Güvenmez tabii. 20 yıldır bu siyasiler halklar için gereksiz şeyler yapmıştır" değerlendirmesinde bulundu.

28 yıl sonra gün yüzüne çıkan bu röportaj, Türkiye'nin yakın tarihinin en çalkantılı dönemlerinden birine ve o dönem yaşananlara dair önemli iddia ve açıklamalar içeriyor.