
Diyarbakır'da Musa Anter Anması.. 'Özgür Basın'ın Sembolüne Saygı!
Diyarbakır’da 20 Eylül 1992 tarihinde katledilen gazeteci ve yazar Musa Anter (Apê Musa) için düzenlenen anma programı, basın özgürlüğü ve demokrasi mücadelesine dikkat çekti.
Diyarbakır’da 20 Eylül 1992 tarihinde katledilen gazeteci ve yazar Musa Anter (Apê Musa) için düzenlenen anma programı, basın özgürlüğü ve demokrasi mücadelesine dikkat çekti.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) öncülüğünde gerçekleştirilen etkinlik, Anter’in yaşamını yitirdiği Seyrantepe Semti Cumhuriyet Mahallesi 442. Sokak’ta yapıldı.
Diyarbakır’da 20 Eylül 1992 tarihinde katledilen gazeteci ve yazar Musa Anter (Apê Musa) için anma programı gerçekleştirildi.
ANMA PROGRAMINA GENİŞ KATILIM
PolitiKARS'ın haber ajanslardan derlediği bilgilere göre; anma törenine Musa Anter’in ailesi, gazeteciler, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları katıldı. Saygı duruşunun ardından basın açıklaması Kürtçe olarak gazeteci Fahrettin Kılıç, Türkçe olarak ise DFG Eşbaşkanı Kesira Önel tarafından okundu.
APÊ MUSA: BİR HALKIN SESİ
Kesira Önel, yaptığı konuşmada Musa Anter’in mücadelesine ve bıraktığı mirasa vurgu yaptı. “Onun gazeteciliği, yazarlığı, insanlığı ve yarattığı değerler anlatılamaz ama tanınır. Apê Musa, bir halkın sesi oldu; özgürlük yürüyüşüne tanıklık etti, yazdıklarıyla direnişi büyüttü,” dedi. Önel, Anter’in yaşamının Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren devlet baskılarına tanıklıkla geçtiğini ve ölümünün de bu sistemin bir parçası haline getirildiğini ifade etti.
ÖZGÜR BASININ KÖKLERİ ŞEHİTLERİN MÜCADELESİNDE
Önel, özgür basın geleneğinin temelini basın şehitlerinin oluşturduğunu belirtti. “Gözaltılar, işkenceler, tehditler karşısında geri adım atmayan gazeteciler, son anlarında bile cellatlarının yüzüne korkusuzca baktılar. Onların direnişi sayesinde bugün hâlâ özgür basından söz edebiliyoruz,” dedi. Konuşmasında Cengiz Altun’dan Hafız Akdemir’e, Gurbetelli Ersöz’den Nesrin Teke’ye kadar birçok basın şehidinin ismini anarak, onların mücadelesinin yol gösterici olduğunu vurguladı.
MUSA ANTER: BASIN ŞEHİTLERİNİN SEMBOLÜ
Kesira Önel, Musa Anter’in Kürt halkının acılarını sade ve etkili bir dille anlattığını belirtti. “Qimil’da halkın sorunlarını özetledi, Fırat Suyu Marmara’ya Akar diyerek gerçekliğe işaret etti. Mizahı da kullandı, anlatılarını daha anlaşılır kıldı. Kalemi ve kelamı korkuttu onları; bu sokakta katledildi,” diyerek Anter’in sembol bir isim olduğunu ifade etti.
DİCLE ANTER: KALEM YERDE KALMADI
Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, konuşmasında babasının kalemini yerde bırakmayan gazetecilerin baskılara rağmen gerçeği yazmaya devam ettiğini söyledi. Özgür basın geleneğinin direnmeye devam edeceğini vurguladı.
HÜSEYİN AYKOL: BARIŞIN DİLİ BASINLA İNŞA EDİLMELİ
Gazeteci Hüseyin Aykol ise özgür basının tarih boyunca gerçekleri aktarmadaki rolüne dikkat çekti. “35 yıldır bu geleneği büyütüyoruz. Barışın inşasında basın üzerine düşeni yapmalı. Devletin basını da diline dikkat etmeli,” dedi. Aykol, gazetecilere yönelik baskıların sürdüğünü belirterek, mücadelelerinin devam edeceğini ifade etti.
SLOGANLARLA YÜRÜYÜŞ VE KARANFİL BIRAKILDI
Konuşmaların ardından katılımcılar, Musa Anter’in fotoğrafı ve “Özgür Basın Susturulamaz” sloganları eşliğinde sokak girişinden katledildiği noktaya yürüdü. Etkinlik, Anter’in vurulduğu yere karanfil bırakılmasıyla sona erdi.
HABERE YORUM KAT