1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Van'da İkinci Çığ Faciası: Ölü Sayısı Artıyor
Derik'in Son Ermenileri

Derik'in Son Ermenileri

Mardin Derik'te kalan Ermeni Demirci ailesi, önemli olan tek şeyin birlikte yaşamayı bilmek olduğunu söyledi.

A+A-

Ermenilerin yoğunlukta yaşadığı kentlerden biri olan Derik'te kalan Ermeni Demirci ailesi, önemli olan tek şeyin birlikte yaşamayı bilmek olduğunu söyledi. 

Aynur İnedi - dihaber

İsmini Kürtçe'de Dêr diye ifade edilen Kiliseden alan Mardin'in Derik ilçesi 1915 yılından önce 3 ayrı yerleşim birimine dağılmış ve nüfusun bin 250'sini ise Ermeniler oluşturmaktaydı. Ermenilere ait 2 kilise ve 1 manastırın bulunduğu ilçede şimdi ise yalnızca 1650 yılında yapılan Surp Kevork Ermeni Kilisesi kalırken, kalan son Manastır da Ermeni nüfusunun azalması sonucu bakımsız kaldığı için kapalı durumda. Derik'te ilan edilen yasaklarda kapısı kırılarak içeri girilen Kilise ise, yeterli bakım yapılmadığı için kapanmaya yüz tuttu. 

derik.JPG

Bir zamanlar nüfusun önemli bir bölümünü oluşturan Ermenilerin, sosyal ve maddi sebepler nedeniyle göç etmesiyle ilçede yalnızca Yurşahlin ve Naif Demirci çifti kaldı. Çocukları olmayan Demirci çifti, komşuları Selma Ateş'in 12 yaşındaki oğlu Hasan'a bakarak çocuk hasretlerini gideriyor.

İNSANLARIN ARASINDA AYRIM YOKTUR 

Dedelerinden kalan Demircilik mesleğini demir doğrama işiyle devam ettiren Naif Demirci (65), eskiden birçok zanaatkârın bulduğu Derik çarşısının şimdi ise harabeye dönüştüğünü yakınarak söylüyor. Tek başlarına kalsalar da anılarını yaşadıkları Derik'i bırakmak istemediklerini söyleyen Demirci, "İnsanların arasında ayrım yoktur. Burada hep birlikte kardeşçe yaşayabiliriz. Şu an Ermeni olarak kalan tek aile biziz. Buradaki komşularımızla, arkadaşlarımızla çok iyi anlaşıyoruz. Önemli olan birlikte yaşamdır" diyor. 

ERMENİLER GİTTİ BEREKET DE GİTTİ

Demirci'nin sözlerini destekleyen esnaf arkadaşı Abdurrahman Kınay, "Ermeniler Derik'ten gitti gideli buranın bereketi de kalmadı. İnsan çeşitliliği demek bereket demektir. Aramızdaki tek zanaatkar Naif abi kaldı. Derik çarşısı eskiden buradaydı. Bütün zanaatkarlar buradaydı. Kapıcı, sobacı, demirci, marangoz hepsi buradaydı. Ermeni ailelerin hepsi de burada yaşıyordu" diye anlattı.

Eşiyle birlikte ibadetlerini Kilisede yerine getirseler de eskisi gibi kullanılmadığını söyleyen Yurşahlin Demirci, Kilisenin bakımında Müslüman komşusu Hatune'nin kendisine yardım ettiğini kaydetti. Eskiden her hafta gittikleri Kiliseye şimdi ise bazen iki hafta, bazen de bir ay aralıkla gittiklerini söyleyen Yurşahlin Demirci,"Eskiden pazar günleri 8'de gider, 5'e kadar ibadetlerimizi yapardık. Sonra kimse burada kalmadı, en son teyzem kaldı o vefat ettikten sonra anahtarı bize bıraktı" diyor. 

ÇIRAKLIK KÜLTÜRÜ DE YOK OLUYOR

El emeğinin her gün biraz daha azaldığını söyleyen Yurşahlin Demirci, "Eskiden Ermeni çarşıları, dükkanları, evleri vardı. Çocuklarımız zanaatçıların yanında çırak olarak yetişir, ustalaşırlardı. Böylece bir meslek edinmiş oluyorlardı. Ama şimdi o emek ve uğraş kalmadığı için okul yoluyla meslek edinmeye çalışıyorlar.

HRİSTİYAN AİLENİN MÜSLÜMAN OĞLU

Çocukları olmayan Demirci çiftini her hafta ziyaret eden manevi oğulları olan Hasan Ateş ise çiftin çocuk hasretini gideriyor. Hasan'ın annesi Selma Ateş, oğlunun Yurşahlin'e duyduğu sevgiyi şu sözlerle dile getirdi: "Ömrüm 43, 30 yıldır Yurşahlin'le bir arada yaşıyoruz. Oğlum doğduğunda onun yanına getirirdim, oğluma bakıyordu. Yoldan geçerken bile oğlum Yurşahlin'i görmeden eve gitmiyordu. Her hafta yanına gelir, birkaç gün kalıp geliyor. Yanına gelmediği zamanlarda telefonla arıyor ve halini hatırını soruyor. Oğlum beni sevdiği kadar Yurşahlin'i de seviyor."
 

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.