1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Kso Başkanı Kütükcü, 2014 Yılı Büyüme Rakamalarını Değerlendirdi
'Darbe Girişimi Medya Davası'nda Karar

'Darbe Girişimi Medya Davası'nda Karar

Aralarında Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın da olduğu yedi sanıklı darbe girişimi medya davasında tutuklu 6 sanığa da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

A+A-

Aralarında Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın da olduğu 6'sı tutuklu 7 sanıklı 15 Temmuz darbe girişimi medya davasında karar çıktı.

Silivri’de görülen davada İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi Ahmet ve Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Faruk Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Tutuksuz yargılanan Murat Tibet Sanlıman ise beraat etti.

Mahkeme "Meclisi ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamalarından karar verilmesine yer olmadığına hükmetti.

T24’ün haberine göre saat 10:03'te Silivri'de başlayan duruşmada yaklaşık 10 dakikada 7 sanığın son sözlerini alan Mahkeme Başkanı, "Karar için ara veriyoruz. Olağan şartlar altında öğleden sonraya kalacağını tahmin ediyoruz. Ancak saat veremiyorum" dedi.

19 Haziran 2017'de görülmeye başlayan dava kapsamında bugüne dek beş duruşma yapıldı. 500 günü aşkın süredir tutuklu bulunan isimler, bugün (16 Şubat 2018) son sözleri sorulduğunda sırasıyla şunları söylediler:

Nazlı Ilıcak: AYM emsal karar verdi

“Anayasa Mahkemesi (AYM) dosyamızda emsal karar verdi. Yargıtay, "cebir/şiddet" unsurunun altını çizdi. Yargıtay ve AYM içtihadı benim masumiyetimin temelini oluşturmaktadır. Zaten, Mehmet Altan ile bana yöneltilen suçlamalar özdeştir. Nitekim, Anayasa Mahkemesi, emsal karar vermiştir. Kararınızın bu içtihatlar çerçevesinde verilmesini umut ediyor, beraatımı talep ediyorum. Saygılarımla.”

Ahmet Altan: 2 siyasetçi, 2 yargıç hukuk devletini çökertemez

“Bugüne kadar yüzlerce kez yargılandım. 28 Şubat'ta yargılandım, sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandım, devlet güvenlik mahkemesinin ucubelerinde yargılandım, fakat ilk defa anaysa suçu işleyen bir mahkemede yargılanıyorum. Böyle bir yargılama ne Osmanlı'da ne Cumhuriyet tarihinde görüldü. Hiçbir devlet, iki siyasetçiyle iki yargıcın hukuk devletini çökertmesine izin vermez. Vermeyecektir de. Hukuk dışı, Anayasa dışı, yasa dışı yolculuktan vazgeçmeniz herkes için daha hayırlı olacaktır.”

Mehmet Altan: AYM’de yargılansaydım 3 defa beraat ederdim

“18 aydır gizemli müşahhas delil suçlamasıyla hapiste tutan yaklaşıma Anayasa Mahkemesi üç kez ihlal kararı verdi. Bu dosyadaki fabrikasyon iddialara karşı Anayasa Mahkemesi'nde yargılansaydım üç kez beraat edecektim. Dün, vicdanlara uhrevi bir hatırlatma yapan bir avukata anayasayı hatırlattınız. Bu benim çok hoşuma gitti. Hepimizin sığınağı anayasadır. Vereceğiniz karar, hukuk konusundaki havayı ya daha da karartarak korku filmine çevirecek ya da bitirecektir.”

Yakup Şimşek: Vicdanınıza inanmak istiyorum

“Annem dedi ki, ‘Oğlum bizim geçmişimizi anlat. Bizim geçmişimizden ne terör örgütü çıkar ne vatan haini çıkar.’ Ben, dedemi Sarıkamış'ta kaybettim. Bizim ailemizden terör örgütü ve vatan haini çıkmaz. Çıkarsa kendi ellerimizle boğarız. Hayat felsefem şudur, haklıysanız korkmayın, güçlüsünüz. Haksızsanız karıncayı bile ezmeyin, güçsüzsünüz. Evet, vicdanınıza inanmak istiyorum, inanıyorum. Vicdanınıza güvenmek istiyorum, güveniyorum. Olur da beni yanıltırsanız, siz bilirsiniz, hayatımı huzur ve neşe içinde sürdüreceğim. Beraatımı talep ediyorum.”

Fevzi Yazıcı: Masumiyetimin verdiği rahatlıkla beraatimi istiyorum

Fevzi Yazıcı “Savunmamı bitirme fırsatı bulamadım. Masumiyetimin verdiği rahatlıkla beraatimi istiyorum” derken, Şükrü Tuğrul Özşengül “Sigorta bir yerde atıyor, ne hukuk, ne devlet kalıyor. Düzeltilmesi, hukukun görevi. Beraatimi talep ediyorum” dedi, tutuksuz sanık Murat Tibet Sanlıman “Suçsuzum, beraatimi talep ediyorum” diye konuştu.

Ne olmuştu?

15 Temmuz darbe girişiminin ardından "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması"nın (FETÖ/PDY) medya oluşumuyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında çok sayıda gazeteci gözaltına alındı, bir kısmı tutuklandı.

17'den 7 sanığa düştü

“FETÖ" soruşturması kapsamında açılan davada yazar Ahmet Altan, kardeşi Mehmet Altan ile gazeteci Nazlı Ilıcak, Zaman gazetesi eski genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı, eski Taraf yazarı Emre Uslu, gazeteci Tuncay Opçin, Samanyolu Televizyonu'nun Washington temsilcisi Şemseddin Efe, Today's Zaman gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Bülent Keneş, Profesör Osman Özsoy, Zaman gazetesinin İsrail muhabiri Abdulkerim Balcı, genel yayın yönetmen yardımcısı Mehmet Kamış ile yönetici Faruk Kardıç, gazetenin görsel yönetmeni Fevzi Yazıcı, Polis Akademisi'nde öğretim görevlisi olan Şükrü Tuğrul Özşengül, Zaman gazetesinin marka müdürü Yakup Şimşekve gazetenin kültür sanat sayfasında çalışan Ali Çolak ile iddianamede Zaman Gazetesinin 10 Ekim 2015'de yayınlanan ve darbe çağrışımında bulunduğu iddia edilen reklam filmini çektiği tespit edilen ajansın sahibi Tibet Murat Sanlıman yargılanıyordu.

Davaya bakan İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın 19 Eylül 2017 tarihinde görülen ikinci duruşmasında, haklarında yakalama kararı çıkarılan sanıklar Dumanlı, Özsoy, Uslu, Opçin, Balcı, Keneş, Kardıç, Kamış, Efe ve Çolak'ın henüz yakalanamamış olmaları nedeniyle bu sanıkların dosyasının ayrılmasına karar vermiş, böylelikle davada toplam yedi sanık kalmıştı.

Sanıklar: A. Altan, M. Altan, Ilıcak, Yazıcı, Özşengül, Şimşek, Sanlıman.

 

Ahmet Altan hakkında kapatılan Taraf gazetesinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığı dönemde çıkan bazı haberler, üç köşe yazısı, 14 Temmuz tarihinde katıldığı bir televizyon programında yaptığı yorumlar, HTS kayıtları ve tanık ifadeleri gerekçe gösterilirken, Mehmet Altan hakkında ise iki köşe yazısı, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’la 14 Temmuz’da katıldığı televizyon programı, tanık ifadeleri, HTS kayıtları ve evinde bulunan altı adet 1 dolar delil olarak sunuluyor.

İddianamede istenen cezalar

Altanlar ile Ilıcak için “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçlamasıyla ayrıca 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis; Sanlıman için “örgüte yardım”dan 7 buçuk yıldan 15 yıla kadar hapis; geri kalan sanıklar içinse “darbeye teşebbüs”ten üç kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istendi.

Dava, gazetecilerin 15 Temmuz darbe girişimine “iştirak etmekle” suçlandıkları ilk dava olma niteliğini taşıyor.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.