1. HABERLER

  2. POLİTİKA

  3. Altılı Masa’dan Ortak Açıklama
Alibeyoğlu Serhat TVde KONUŞTU

Alibeyoğlu Serhat TV'de KONUŞTU

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kars Milletvekili Adayı Naif Alibeyoğlu, Serhat TV'de Özgür Tuğrul'un hazırlayıp sunduğu 'Gündem' adlı programda gazetecilerin sorularını cevapladı.

A+A-

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kars 1. sıra Milletvekili Adayı Naif Alibeyoğlu, Serhat TV’de Özgür Tuğrul’un hazırlayıp sunduğu “Gündem” adlı programda gazetecilerin sorularını cevapladı
NAİF ALİBEYOĞLU

Adaylığımızın belirlenmesinden hemen sonra 2 aylık bir maratona başladık. Kars’a gönül veren Kars’ın geleceğini düşünen bizimle kaderi paylaşan dostlarımız bu maratonda gece gündüz birlikte çalışıyoruz. Öncelikle buradan o dostlarıma ve değerli Kars halkına, ilgi gösterdikleri teveccühten dolayı çok teşekkür ediyorum. Bundan dolayı da çok m utluyuz. Çok güzel bir seçim kampanyası barış içinde geçen ama bazen istenmeyen tatsız olaylar gelişse de karalama kampanyaları olsa da şahsımıza, bize yönelik bu tür şeylerin artık sökmediğini Karslıların bizi yakinen tanıdığını bildiğimiz için bu olaylara provakatif ortam yaratmayan bir davranış bir ruh hali içindeyiz. Kendimizden eminiz ve çok rahatız. Onun için çok iyi bir seçim kampanyası var. Kars’a Karslıya yakışır bir seçim atmosferi var. Karslıların bu çağdaş yüzünden dolayı onlarla gurur duyduğumu buradan ifade etmek istiyorum.
KARS KUZEYDOĞU GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI YÜCEL SEZER: Çalışmalarınıza bir giriş yaptınız. Bu çalışmalarında dere demediniz, tepe demeniz, köy, kent, mahalle her taraflarda koşturdunuz. Ama bu çalışmalarınızda en nelere dikkat ettiniz? Ya da Kars yöremiz olarak dikkatinizi çeken şeyler neydi?

NAİF ALİBEYOĞLU

Biz bu çalışmalarımız sırasında bir üçgen var. biz bu üçgenin ortasındayız. Yani üçgenin herhangi bir kenarında değiliz. Bunu özellikle yaşadık ve yaşıyoruz. Bir tarafta bir korku imparatorluğu var bir tarafta iktidarın bütün erikleri bütün güçleri bütün kurumları bütün zenginlikler, araçlar, olan üstü cipler İstanbul’dan gelen güçler bütün imkanlarıyla karşınızda bir imparatorluk var. bir tarafta bir başka etnik yapının temsilcileri var, bir tarafta da bir başka etnik yapının temsilcileri var. biz bu üçgenin tam ortasındayız. Bütün her tarafı kucaklayan, bütün Kars’ı kucaklayan, bütün ülkeyi kucaklayan, yüreğini koyan sevdası Kars için olan arkadaşlarımıza bir gönül dostu gönül seferberliği yapmışız. Her gittiğimiz yerde insanlarımızla beraber kucaklaşıyoruz. Bazen bütün bu şeylerin kabul görmediğini görüyorum bundan son derece mutluyum. Artık gücün, paranın her şey demek olmadığını insanlar görüyor.
En büyük servet itibardır. Bu itibarımız bizi son derece güçlü kılıyor. Bu itibarımız halkımız tarafından son derece büyük bir teveccüh görüyor. Özellikle liste 2 ve liste 3’teki adaylar benden çok daha aktif çalışıyorlar. Çünkü onlar kazanmak peşinde değiller. Onlar, bu şehre olan sevdaları, ülkemize, demokrasiye, insana olan sevdaları yüzünden ve bir de etik olmanın gerektirdiği bir şekilde hareket ediyorlar. Parti teşkilatlarımızla beraber, arkadaşlarımızla beraber Kars halkıyla beraber çok güzel bir kampanya gidiyor. Ama biz sadece yüreğimizle çıkmışız. Herkes kendi benzinini dolduruyor. Kendi yakıtını karşılıyor. Birlikte böyle bir kampanya yapıyoruz. Bu kampanya da halkımız tarafından çok büyük bir teveccüh görüyor. Cenaze yerlerine sade bir şekilde gidiyoruz. Ben tek başıma, diğer arkadaşlarım tek başlarına gidiyor. Kesinlikle bir parti amblemi olmuyor. Düğün yerlerine 5-10 kişiyle beraber gitmiyoruz. O halkımız tarafından daha çok kabul görüyor.
Peki 10 yıllardır burada olmayan insanlar birden bire hüra gelmeye başlıyor. Birden bire düğünlere hüra gelmeye başlıyor. Biz zaten burada olduğumuz için her cenazeye her düğüne gidiyoruz. Düğünde halay başı çekiyoruz. Alkış görüyoruz. En büyük ödülümüzde budur. Seçim süreci bizim için çok renkli geçiyor. Biz esnafı ziyaret ederken birilerinin “Adayımız” diye tanıtmaya gerek yok. Mütevazı bir şekilde 3 arkadaşımız ve İl Başkanımıza başka 4. 5. kişi kesinlikle almıyoruz. Beraber esnafımıza gidiyoruz. İşte burada doğdum, bura kökenliyim, bunu yapacağım. Demeye gerek yok ki. Halkımız bizi zaten tanıyor.
Bu külliyenin yapımını benim kardeşim caminin başkanıyla beraber başlattılar. Daha sonra bizim başkanlık dönemimiz başladı. Orada elektrik santrali vardı, gecekondular vardı. Bütün onların hepsini teke tek yıktık. Oradaki gecekonduları kamulaştırdık. Sarıkamış’tan ağaçlar getirip diktik. Yine Ulu Caminin olduğu yerdeki gecekonduların kamulaştırılmasını ve yıkımını yaptık. Oniki Havariler Kilisesi yani, Kümbet caminin arkasındaki Papazın evini restore ettirdik. Orayı da kültür merkezi olarak müftülüğümüze bıraktık. Aradaki mesafe de yaklaşık 1500 metre ötede. Hiç alakası yok. Ama ne olursa olsun eğer bu ülkede gerçek demokrasi varsa, gerçek demokrasilerde bu tür eyler yaşanmaz.
Sayın Başbakanın gelip “Bunu yıkın.” Demesi ardında yıkım işlemlerinin yapılması, ona bir takım kılıfların bulunmaya çalışılması, olmayan bir tabyanın yaratılması, sit alanı olarak gösterilmesi ki o gecekondular oradayken çok mu güzeldi. Biz binlerce kez dedik ki, Ermenistan’daki Soykırım anıtına karşı Türk insanının Soykırım yapmadığının anıtıydı. Bunu niye yıktıklarını anlayamadım. Önce elini uzatanın değil de çekimser olanın yani, barış karşıtı olanın kafası koparıldı. Barış karşıtı olanlar bir gün hüsrana uğrayacaklardır. Bugün bunu yıktılar yerine bal ve kaşar heykeli diktirecekler. Peki tabya vardı, tabyaya zarar veriyordu. Diyorsunuz ardından bal, kaşar heykeli dikiyorsunuz. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? O zaman insanlara güven vermeyen açıklama, insanlara güven vermeyen bir yaklaşım bundan dolayı ben yönetenlere, yöneticilere buradan son derece teessüflerimi bildiriyorum. Kars’a birleştirici, kucaklayıcı olmak yerine toplumu kalıplaştıran bir anlayışın hakim kılınması Kars’a yakışmıyor.
Biz sevgi tohumu ektik. Birlik, berberlik, kardeşliği sergiledik. Bu seçim kampanyasında da bunu bariz bir şekilde görüyorum. Bütün Karslılar tarafından belki, oy vermeyecek belki gönlündeki partisi var , ama herkesin bizi mecliste görmek istediği çok açıktır. Orada insanlık anıtı yıkıldı ama biz burada yükseliyoruz. Toplumumuz tarafından kabul görüyoruz. Bizim en büyük ödülümüz budur. Orada o anıt için yıkım kararı veren anlayış burada Naif denen adam anlayışıyla aynı anlayış. Aynı felsefe, aynı bakış açısıdır. O onların yaşam tarzıdır. İnsan emeğine olan yaklaşımları, insanı küçümseyen, hor gören, herkese hakaret eden bir anlayış maalesef o anıtın yıkılmasına da karar verdi. Orada “Naif denen adam” diye bir tabir kullanmasını da doğal karşılıyorum.

KAFKAS HABER AJANSI BEDİR ALTUNOK:

Başbakan’ın 32. Gün programında bir vatandaşın “Ben CHP liyim ama AK Parti’nin iktidar olmasını istiyorum. Ama oyu düşmeli” mesajını nasıl değerlendiriyorsunuz?
NAİF ALİBEYOĞLU; Belki bu tür şeyler sadece bir senaryodur ya da bir komplimandır. Tabi ki artık bu demokrasilerde olmayan bir anlayışın hakim olduğunu görüyoruz. Basılmayan kitaplar toplatılıyor. Bir başka partinin Genel Başkanına ağır hakaretlerde bulunuluyor. Böylesi bir toplumda artık yeni yapılanmaya gidilmelidir. Gelişmiş çağdaş medeniyetlerde özellikle, Batı Avrupa’da ya da Amerika’da sadece seçimde yönetim değişir. Ama ne müsteşarlar ne genel müdürler ya da alttaki memur, işçi hiç kimse asla değişmez. Ama burada tepeden aşağıya kadar en ücra köşedeki insan bile gelecek kaygısıyla yaşıyor. “Aman sürünürüm.” Kaygısıyla Ammanlarla geçen bir dünyayla yaşıyor. Halbuki isterim ki gerçek bir demokrasi olsun. Herkes kendisini özgürce ifade etsin. Memuru da kendisini özgürce ifade etsin. Kula kulluk olmasın.
Yoksulluk kader olmaktan çıkartılsın. Ama maalesef bu tür partiler yoksulluğu özellikle kader olmaktan çıkartmıyorlar. Yoksulluk bunların can simidi. Yoksullar var olacak ki yardımlar yapılsın seçilsinler. Özellikle İslam anlayışında bu tür anlayışın olmadığını demokrasi anlayışında da olmadığını biliyoruz. Bunun özlemi içerisindeyiz. Bunun mücadelesini veriyoruz. Peki bu korku niye? Niye köyle gittiğimiz de muhtarlar korku içinde? “Aman eğer oy vermezseniz hizmet gelmeyecek. Oy vermezseniz yeşil kartınız iptal edilecek.” Diyorlar. Bana çocuk yardım yapıyor. “Aman oy vermezsen bu böyle olacak.” deniyor. Böyle bir anlayış demokrasi de olabilir mi? Onun için bu demokrasi denen ucubenin mutlaka değişmesi lazım.
Demokrasiye inanan birleştirici, bütünleştirici, toplumu ötekileştirmeyen, bir yapıyı özlüyoruz. Onun için mücadele etmemiz lazım. Ben birebir içinde olduğum ve gördüğüm için gerçekten inanarak Kılıçdaroğlu’nun insan gibi insan olduğunu, mütevazi, aile yapısıyla örnek bir insan olduğunu görüyorum. Hiç kimse doğuştan anasından lider doğmaz. İnsanların düşüncesini belirleyen sosyal konulardır. Şu anda Kılıçdaroğlu kısa bir zamanda tam bir lider konumuna geldi. Bun ülkeyi de yönetecek konuma geldiğine inanıyorum. Zaten önemli olan doğruluk, dürüstlük ve güven vermektir. Kırıcı, dökücü olmamaktır. Bu anlamda ben artık bu ülkede sağ-sol döneminin bittiğini, insanların artık gelişmiş çağdaş ülkelerdeki gibi özellikle, İskandinav ülkelerindeki bir sosyal demokrasinin olması gerektiğini düşünüyorum. Oralarda kişi başına garı safı milli hasıl 55 bin Euro civarındadır. Kars’ta kişi başına düşen garı safı milli hasıl 2684 dolardır. O da köylere gittiğinde daha da azalıyor. Ama orada herkes kendisini ifade edebiliyor. Yani, bakan çantasını çeke çeke geldi. Uçaktaki alalalde bir yolcu gibi hareket etti. Böylesine bir dünya izliyoruz. Nedir böyle kırmızı halılar, bütün eskortlar bütün yollar kesiliyor. Böyle bir anlayış var mı? Milletvekillerine maaş verilmemesi lazım. Bisikletle gitsinler ne var ki.
Bu ülkede özellikle kamu bankaları ve kitler bu konuda rant aracı olarak kullanıldığı için bu siyaset çok cazip görünüyor. Rant kaynağı olmaktan çıkması için kitlerin ve kamu bankalarının siyasetin aracı olarak kullanılmaması lazım. Özellikle siyasi partilerin yasasının değişmesi lazım. Bunun için mücadele etmeliyiz. Gerçek anlamda her inancın her kimliğin her düşüncenin kendisin özgürce ifade ettiği bu ülkenin yüz yıllık sorunu olan demokrasi, insan hakları ve barış sorunun bir şekilde çözülmesi lazımdır. Bunu da biz çözeceğiz. Başka türlü çözülmez. Kalıplaştırarak, ötekileştirerek bu ülkeyi bir yerlere taşıyarak bu iş çözülmeyecektir. O inancıyla, kimliğiyle, düşüncesiyle bizim kardeşimizdir. Diğeri bizim renklerimiz olacaktır. bu güzellik ve kardeşlik ortamını biz sağlayacağız. Yoksa bu ülkeyi çok kötü bir noktaya götürürler. Şu anda bütün bu şeyler için Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) şanstır. İnsanlar şu anda bunu görmek istemiyorlar. Hala en büyük şey önyargı. Anştayn’ın bir lafı vardır diyor ki, “Atom parçalara bölündü ama önyargı hala parçalanamadı” bu önyargıyı yıktığımızda özellikle yeni CHP ile bunun yapacağımıza inanıyorum. Son derece güzel söylemler var. Artık kabullenmek lazım.
ÇAĞDAŞ KARS HABER GAZETESİ SAHİBİ GÜMÜŞ PALA KORTAĞ:
Daha önce şehit cenazelerine gittiğiniz için eleştiriliyordunuz. Yakın zamanda da Kemal’in PKK’lısı ilan edildiniz.

NAİF ALİBEYOĞLU

Biri öyle eleştiriyor. Diğeri başka şekilde eleştiriyor. Ne yapalım? Takdir halkımızındır. Kars halkı benim ailemle, 10 yıllık belediye başkanlığımda herkesi kucakladığımı çok iyi biliyor. Bu tür şeylere de gülüp geçiyorum. Toplum tarafından da kamu tarafında da kabul görünmüyor. Ben yüreğimle hareket ediyorum. Bu şehri de seviyorum. İnsanların kökeni de benim için önemli değil. Yeter ki insan insan olsun. Biz insana hizmet edeceğiz. Hep beraber yaşayacağız. Bu ülkede bir şekilde her şeyiyle kendisini özgürce ifade edecek bir yapıyı oluşturduğumuzda bu ülkede kavga ortamı bitecektir. Herkes istediği gibi yazsın, istediği gibi okusun hiç önemli değil. Bu ülkede Rum okulu, Ermeni okulu varsa, eğer insanlar Kürtçe okumak istiyorsa Kürtçe de okusun. Kıyamette kopmaz. Hiçbir şey de olmaz. bu tür şeyleri atacağız artık. Bu tür şeyler bitmeli.
Bu ülkenin o kadar sorunu var ki, iç göç sorunu var. bu en büyük sorunlardan biridir. Sayın Başbakan çılgın projeden bahsediyor. İstanbul zaten deprem kuşağı. İstanbul da insanla5r korkuyla yatıp korkuyla kalkıyorlar. Altyapısı yok bitmiş şehir. O yetmiyormuş gibi yeniden 1 milyonluk yeni şehirler yaratıyor. Tabi o 1 milyon lira kalmayacak. Özellikle son büyük şehir yasası çıkarttılar bu ülkenin geleceğini dinamitlediler. Ankara nüfusu 2 milyonken son 5-6 yılda 3 katına çıktı. Siz 2 milyon kişiye yetecek suyu 6 milyon kişiye içirmeye kalkarsanız yarın Kızıl ırmağın kanserojen suyunu bağlarsınız. Trafik sorunu, dönüşüm var. yarın bütün gelir gurupları arasındaki çelişkiler antagonizmaya dönüşüyor. Buradan göç eden insanların kültürleriyle batıdaki insanların kültürleri antagonizmaya dönüşüyor. Burada herkesi göçe pompalıyorlar. Tamam çılgın proje oldu. Herkes İstanbul’a gitsin. Çılgın proje insanların doğduğu yerde doymasını, yaşamasının koşullarını yaratmaktır. Bir Fransa’ya ulusal besiciler birliğinin davetlisi olarak gittik. Buradan besicileri götürdüm. Orada gördük ki insanlar en ücra köşelere, alt bölgesi, obrak yaylası bütün buralar son derece cazibe merkezi olmuş. 12 hanelik bir köyde kaybolduk. Dinlenme tesisleri, misafirhaneleri, otelleri, restoranlarıyla son derece güzel. Öyle olmuş ki düğmeye bastığınız zaman ahırda yem geliyor. Düğmeye basıyor sütü sağıyor.
Düğmeye basıyor yıllık kapasitesi 2999 litre. Niye 3 bin litre değil diyorum. Biz olsak 3 bin litre yazarız. Sistemine oturtmuş. Karı koca eşit haklara sahip imzaları var. okulundan mezun olanlara devlet uzun vadeli faizsiz kredi vermiş. Hafta sonu gidip tatil yapıyorlar. Daha sonra da köylerine dönüyorlar. İşte böyle bir ülke özlüyorum. Bu hayvancılık memleketinde haziran ayındayız hala soba yakıyoruz. İnsanlık dışı koşullarda, insanlarımız birmiş. Canlı hayvan itahalatını getirip köylüyü bitirdiler. Köylerimizin yolu, suyu yok, kanalizasyonu yok. Köylülerimiz kanalizasyonu lüks görüyor. Şu anda mevcut yoksulluğum kanıksamışlar. 10 yıl çok önemli bir zamandır. 10 yıl bir ülkelinin kaderinin değişmesidir. Uzak Doğu Asya ülkelerinde, Çin’de bakıyorsunuz ısıtmayla savaşan ülkeler bir de bakıyorsunuz devasal binalar devasal gök delenleriydi kentler yaratmışlar. Sokağa tükürmenin cezası 2 bin dolar. Bizim köylerimizin hala yolu yok. Biz bunu hak etmiyoruz. Özellikle Kars insanı bunu hak etmiyor.
10 yılda Almanya savaştan çıktı. 10 yıl sonra Türkiye’den işçi istemeye başladılar. 2. Dünya Savaşında yerle bir olmuştu. Şimdi yeni vaatlerde bulunuyorlar. Hangi vaatler? 10 yılda neler yapıldı.? Kars’ta neler oldu? Kars’ta hayvancılık bitti. Büyük bir göç var. Kars merkezinin nüfusu 77 binden 71 bine düştü. Iğdır’ın nüfusu 78 bin oldu. Bir küçücük Nahçıvan bile Iğdır’ı ihya ediyor. Kars, Ardahan, Iğdır’ın nüfusu 1980’lerde 700 bindi. Ama şimdi bu üçünün toplam nüfusu 500 bindir. Demek ki burada 10 katına çıkması gerekirken şimdi 700 binden 30 yıl sonra 500 bine düşmüş. Kars’ın 5-6 katı batıda yaşıyor. İşi olanda olmayan da gidiyor. İnsanlarımız çaresiz, yoksul gidiyor orada hamallık yapıyor. İnşaatta çalışıyor. İnşatta düşüp yaşamını yitiriyor. İnsanlık dışı ko0şullarda yaşıyor. Su satıyorlar. Olmadı hırsızlık yapıyorlar.
Daha sonra oraya “Karslı giremez Karslıya iş yok.” Yazıyor. Bu bizim insanımızın utancı ayıbı değil. Bu ülkeyi yönetenlerin ayıbı, utancıdır. Hastalarımız hala Erzurum yollarında ölüyor. Kars’ta insanlarımız bir küçük anjiyo için Erzurum’a gidiyorlar. Erzurum’da 15. 16. hastane yapıldı. Olağan üstü bir şey var. Peki niye? Dedik ki Kars’ı da iktidarın imkanlarından yararlanalım. Erzurum gibi olsun. Bizde iktidara soyunalım. Ne mümkün. Neredeyse 3. milletvekilini çıkartıyorduk. Ama gelin görün ki Kars çok daha şeyinin kaybetti. Muhalefetten de gönderdik. Aman benim etnik yapımdan, ırk elden gidiyor. İnsanları gönderdik. Sonra ne muhalefet ne iktidar Kars’ı temsil etmediler. Bakın Ensar Öğüt hemşehrimimiz. Şu an da Ardahan’ı temsil ediyor. Ama Kars’ı daha çok temsil ediyor. Geldi burada Akyaka trenin kaldırılmasıyla ilgili demir rayının üzerinde protesto eylemi yaptı. Kars’ta esnaf göç etmeye başladı. Esnaf siftah yapamıyor. Esnaf dükkanın önünde hafta sonuymuş gibi top oynuyor. Kars’ta çok değerlerini kaybetmeye başladı.
Kazımpaşadaki o 50-60 yıllık olan ağaçlar sökülüyor ve insanlar seyirci kalmış. Niye sökülüyor? Yerine çam ağacı dikiliyor. Onlar yatay gelişen ağaçlardır. İnsanlar yoldan geçerken çarpmaya başlıyor. Onlar gelişmez. Çevre yollarına bu tür ağaçlar dikilir. Dediler ki polen yaratıyor. Bunlar kara ağaç polen yaratmaz. Kavsak ağaçları polen yaratır. Otogarın hemen yanında turist gelecek yolcu gelecek hemen yanına mal meydanı yapılıyor. Halbuki mevcut otogarlık hayvan pazarı yapacaktık. Şu anda yeni bir otogar bitmek üzereydi öyle kaldı. Yazık değil mi? 500 bin lirası kalmıştı bitecekti. Doğunun en güzel otogarı olacaktı. Türkiye^’nin en büyük mal meydanım olacaktı. Kaleiçinde Osmanlı, Selçuklu evlerini kamulaştırdık hamamlarını restore ettirdik. Namık Kemal’in evini restore ettirdik. Aynalı Kökçü bütün bunları restore ettirdik. Gecekonduları oradan kaldırdık. Ama şu anda hep öyle olduğu gibi kaldı. O doğal taş aynı zamanda sünger yağmuru gibi süzüyor. Hep asfalt olacakmış. Asfalt olduğunda yarın her tarafı sel basacak. Asfaltın altına ki eğer çok güçlü bir belediyeniz varsa ki bizim o imkanlarımız yok olmadı da. Oranın altına sıcak asfalt beton asfaltı atmak lazım. Bu koşullar yok. Doğal taş hem Kars’ın dokusuna uygundur. Kars’ın kimliğidir. Bu doğal taş niye kaldırılıp yerine asfalt yapılıyor.
Kars’ta bütün her şey kapatıldı satıldı. Süt fabrikası satıldı. Özelleştirildikten sonra yağmalandı kapandı. Bunlara seyirci kaldık. Daha sonra AKP iktidarı döneminde Sarıkamış ayakkabı fabrikası satıldı. Kağızman tuz fabrikası kapatıldı. Toprak mahsulleri ofislerimiz kapatıldı. O kadar şey değişti ve o kadar çok şey kapatıldı ki. Yerine yenisi eklenmedi. Şeker fabrikası özelleştirme kapsamına alınmış. Buna niye insanlar seyirci kalıyor? Şeker fabrikası bittiğinde köylü toprağını bırakacak şehre göç edecek. Çünkü ekimi duracak. Pancarın küspesi hayvan için büyük bir yemdir.
Hayvancılığı da ayakta tutan çok önemli bir olaydır. mersı da gübre yapımında çok önemli bir faktördür. Bunlar bitince Kars’ta çalışan insanlar sokağa atılacaktır. Bir başka yerlere gönderilecek. O insanlar Kars’ın ekonomisine çok önemli bir girdi sağlıyor. Topraktan kopacaklar. Bir millet topraktan koptu mu onun haritasını başkaları belirler. Şu anda her sene Kıbrıs kadar toprağımız erozyona uğruyor ama ekilmeyen topraklarımız da özellikle doğrudan gelir desteği de 16 liradan 7 liraya düştü. Eken alamıyor. Ekmeyen alıyor. insanlar devletten kredi alacaklar. Diyorlar ki, şehir merkezinden 3-4 katı tapu getirin ona göre size kredi vereyim. Peki bu hayvancılığı biz nasıl ayakta tutacağız. 10 yıllardır politikalar geliştirilmedi. İflas eden bir politika halen kabul görüyorsa ki insanların bunu nasıl kabul gördüklerini de anlamıyorum. Toprakların toplulaştırılması, tarlaların toplaştırılması lazım. Özellikle mera besiciliğinin geliştirilmesi lazım. Organik tarıma önem verilmesi lazım. Meraların ıslah edilmesi lazım. Ekilebilir topraklarımızın 3/1’i kadar bir toprak parçası maalesef aradaki sınır dediğimiz şeylerde atıl durumda. Bunların toplulaştırması gerekiyor.
Köylünün alım gücü düştü. Tohum bir defaya mahsus ekilen İsrail’den tohumluk buğday alınıyor. İkinci kez ekemiyorsunuz. Eskiden insanlar tohumunu, arpasını ekiyordu ve onu kuyularda saklıyordu. İkinci yıl yeniden ekiyordu. Şimdi o da bitti. Tamamıyla dışa bağımlılık haline getirildi. Kendi kendine yeten 7 ülkeden birisiydik. Şimdi ekonomide, tarımda, hayvancılıkta tamamıyla dışa bağımlı hale geldik. Mazot fiyatları şu anda 4 liraya yaklaşıyor. Mazotta ÖTV nin KDV nin acilen kaldırılması lazım. Bu ülkede mücevharratta özel uçaklarda, özel yatlarda ÖTV ve KDV yok. Tüketimi 5/1’i olan köylünün mazotunda ÖTV ve KDV var. peki siz bu sektörü nasıl kalkındıracaksınız? Bütün bunlara dur diyebilecek aday arkadaşlarımız varsa onlar gelip bunara mücadele etsin. Başbakanına karşı elini kaldırsın. Tepkisini koysun. “Olmaz benim hayvancılığım bitmesin.” Diyebilecek yürek varsa bu adayları destekleyelim. Ama maalesef memur olarak gönderilen bu arkadaşlarımız sıkıysa Başbakana karşı dava alsınlar. Alamazlar. Çünkü şeker fabrikasının özelleştirilmesine karşı çıkamayacaklar. Devlet politikası, hükümetimizin politikası. Doğu kapının açılmasına karşı tavır koyamayacaklar.
Hükümetimizin politikası. Buna karşı tavır koyamayacak insanları ne diye gönderelim? Ben bunu sorguluyorum. Peki gönderilen bu memurlar burada nasıl bir tavır alacaklar? Kars’ın canlandırılması için. Bunlara karşı bir tek tavır alacak olan benim. Burada Karslıların sığınacağı tek liman benim. Bir telefon kadar yakın olan benim. Bir tek beni tanıyorlar. Bir tek bana ulaşacaklar. Diğer arkadaşlarımızın hepsi orada yaşayıp sonra meleklikleri tutan kanatlı atlarıyla Kars’ı kurtarmaya geliyorlar. geliyorlar. 4 yıl sonra. 4 yıl demeden zaten seçildikleri andan itibaren İzmir marşıyla gelip mehter marşıyla gidiyorlar. Bizde otobüslere binip peşlerine düşüyoruz. Sahip arıyoruz. Kars’ın sahibi bizleriz. Eğer hastalarımız hala Erzurum yollarında yaşamlarını yitiriyorlarsa, bu Kars’ta büyük bir göç varsa ailelerimiz, çocuklarımız dağılıyorlarsa, onlara hasret kalıyorsak bunun sorunlusu bizleriz. O ölümlerin sorumlusu bizleriz. Yakınlarımızı kaybetmemizdeki en büyük suçlu biziz. çünkü seçim dönemi geliyor, benim ırkım, seçim dönemi geliyor benim üç beş kuruş yardım yapıyorlar. Üç beş kuruş için insanın onurunu zedeleyen, insanın yoksulluğunu kullanmak isteyenler alçaktırlar. İnsanları yoksulluğa düşürenlerde alçaktır. Yoksulluğu kullananlarda alçaktır. Bir iki çuval yardım yapıp bir ay yetecek bir yardımdan sonra 4 yıl yeniden açlığa mahkum etmek ve onun duygularını umut tacirliği yapmak yine alçaklıktır. Bu siyaseten yapılıyorsa bu siyasete lanet olsun. Peki sen bu topluma ne vereceksin? Sen sen insanların onurunu, şerefini satın alarak şerefsizlik yapıyorsan bu topluma ne vereceksin? Bu anlayışın mahkukum edilmesi lazım.

SHOW TV LEVENT KARAÇAY

Halk şunun merak ediyor, seçim döneminde insanlar geliyor bize vaatlerde bulunuyor. Söylemlerde bulunuyor. Ki her parti Kars’ın sorunlarını biliyoruz diyor. Seçilip gittikten sonra görmüyoruz. Yandaşlarına fayda sağlıyor. Çalıyor, çırpıyor. Siz nasıl vekil olacaksınız?

NAİF ALİBEYOĞLU

Yıllardır aynı kaderi paylaşıyoruz. Birlikte eğleniyoruz. Cenazelerde toprak atıyoruz. Yaptığımız icraatları da herkes biliyor. Ama bilmediği insanı tercih etmesi, arayış içinde olması üzücü bir şey. Niye tanımadığın bir insanı sırf benden deyip gönderiyoruz ve bunu acı bir şekilde her seçim döneminde aynı senaryoyu yaşıyoruz. Her etnik yapıdan insanları seçip gönderdik. Sonu ne oldu? Hüsran. Kars’ın şu andaki tablosu ortada. Kendilerine yazık ediyorlar. Bu insanlar madem çok yeteneklilerse yaşadıkları şehirlerden seçilsinler. Kars’ın 4. 5. milletvekilleri olsunlar. Şu anda 21 tane Kars kökenli CHP’den seçilebilecek insan var. Gürsel Tekin hemşehrimiz onunla gurur duymamız lazım. Bu bir şans, bir fırsat. Onun için buradan gönderilecek insanları iyi tespit etmek lazım. B,ilmediğimiz, hiç kendisinin yüzünü bile görmediğimiz insanları tercih etmek insanın kendinse olan saygısızlığıdır. Bu insan tabiatına aykırıdır
Ben kesinlikle sınır kapılarının açılması için Kars’ın kurtuluşu ticaretin olmasındadır. Ticaret olmadığında vergileriniz toplayamıyorsunuz. İmkansızlıklarınız var. yoksullukla beraber özellikle maalesef tefecilik kurumsallaşmaya başlıyor. İnsanlar arabasını, evini satıyor tefecilik yapmaya başlıyor. Küçük çetecilikler ortaya çıkıyor. Bu çetelerde mafyanın çekirdeğini oluşturuyor. Toplum değerlerini kaybetmeye başlıyor. Onun için yasa dışı şeyler daha da hakim olmaya başlıyor. Toplumsal olaylar, hırsızlıklar, göç, toplumsal cinnet, anasını kesen, babasını kesen, intihar eden genç kızlarımız, bütün bunlar yoksulluğun tablosudur. Yoksulluk bütün kötülüklerin aynasıdır. Bunları mı istiyoruz? Yoksa bu şehirde ticaretin canlanması, göçün durdurulması, buranın cazibe merkezi olması, üzerinde yaşayan insanların burada 1. sınıf kent hizmetlerinden yararlandığı gelir dağılımında çok büyük bir adaletin olduğu, insanların onurlu bir şekilde yaşadığı bir dünya için mi, bir kent bir şehir için mi mücadele etmeliyiz? Onun için Doğu kapının açılması lazım. Ticaretin olması lazım. Onun için köylünün kurtulması lazım.
Canlı hayvan ithalatının durdurulması lazım. İthal etin durdurulması lazım. Bu köylüyü bitirdi. Buna karşı travır almayan insanları göndermesinler. Yine köylülerde tehditler var. yine onur kırıcı, rüşvet vererek seçilme anlayışı hakim. Bir projem vardı. 8 bin hektar Kars kalesinin arkasındaki bir araziyi tahsis etmiştik. Üzerine ot parasını vermiştik. Defalarca gittik. Ama maalesef hep yalnız kaldık. O proje hayatımın, hayallerimin projesi. Mal meydanın içinde olduğu bir organize besi bölgesi projesidir. Kesinle et kombinesi ne olursa olsun açılmalıdır. Bütün entegre tesisleriyle, hayvansal ürünlerin tesil edildiği, yine Kağızman’daki elması, kayısısıyla bütün bunların teşvil edildiği, batıda metropollerde satışın yapıldığı tanıtıldığı Kars’ın kültürünün tanıtıldığı ve şeyler. Satış mağazalarının oluşturulacağı bir şey oluşturmak lazım. Bunu marka haline getirmek lazım. Avrupa’ya gittiğinizde yüzlerce peynir çeşidi var. bizim organik ortamdaki peynirimizin lezzeti, sütümüzün lezzeti bunlar hiçbir yerde yok. Ama bunları değerlendiremiyoruz. Buna Öncülük edecek önderler lazım. Ne olursa olsun süt fabrikalarımızın kesinlikle kurulması lazım. Zaten partimizin programında var Kars bütün bölgeye hitap eden hayvancılığın merkezi olacak.
Et ve süt ürünlerini marka haline getirmek lazım. Bir Avrupa’daki İsviçre, Fransa’ya gidiyorsunuz yüzlerce çeşit peynir var. Biz organik ortamdaki ürünlerimizi değerlendiremiyoruz. Bunu organize edecek önderler lazım. Bunu tetikleyecek insanlar yok. Bundan yoksunuz. Ne olursa olsun bunu harekete geçirmek lazım. Ne olursa olsun entegre süt tesislerimizin kesinlikle kurulması lazım zaten partimizin programında var. CHP’nin programında Kars, hayvancılığın merkezi olacak. Buna rağmen CHP kabul görmüyorsa yazıklar olsun. Bu organik ortamdaki sütün ve süt fabrikasının da kurulacak. Ne olursa olsun şeker fabrikasını özelleştirmeyeceğiz. Hayatımızı koyup, kendimizi zincire vurup yine özelleştirmeyeceğiz. Bu bizim namus meselemizdir. Oradaki köylülerimiz, çalışanlarımız mağdur olmayacak. Şuan İsviçre ekonomisi dünyada en güçlü ekonomilerden birisidir. Bunu ayakta tutan ise Çikolata fabrikalarıdır.
Bu organik anlamdaki süt entegresi ve şeker fabrikasıyla birlikte şeker fabrikasının yanında bir süt kompleksi yapıp, çikolata fabrikası kurmamız lazım. Bu Dünya ekonomisine yön verecek bir sektör olabilir. Bunların dışında mazotta ÖTV kaldırılması gibi çok projelerimiz var. Hayvancılığın ıslahı meraların ıslahı, ürünlerin patentleştirilmesi, bu bölgenin serbest bölge olması bu bölgeyi ayakta tutacak en önemli olaydır. Kafkasya’ya hitap eden bu bölgenin kesinlikle ayakta kalması lazım, ne olursa olsun. Serbest bölge yine BTK’ ya bağlı olarak Cumhurbaşkanı buraya geldiğinde “Kars Selamsız bandosu olmasın dediğimde bana Cumhurbaşkanına karşı iktidar partisi belediye başkanı olarak nasıl böyle konuşursun.
Benim yüreğim atıyor, benim insanım mağdur, toplumda ailelerimiz dağılmış, büyük bir göç var. Benim tabi hiç umurumda değildi. Lojistik merkezinin Kars’ta olmasını istedik ve uğraştık ve sözünü aldık. Erzurum ve Erzincan’daki politikacılar istiyorlar ki kendilerinde olsun. Onun çabasındalar. Biz ne yapıp edip onu burada yapmamız lazım. Şimdi Turizmden başlarsak; kış turizmi, inanç turizmi, hasan Harakani hazretlerinin kesinlikle İnanç turizmi kapsamında değerlendirilmesi lazım. Âşıklar bayramının ulusalar arası olarak Valilik ve belediyelerimizle beraber yapmamız lazım. Festivallerin gerek devlet gerekse belediyemizle birlikte tanıtılması lazım. Kış turizmi Kars’ın en büyük potansiyellerindendir. Ama kış turizmi sadece kayakla sınırlandırılmış. Ne olursa olsun Kars ve Çıldır’ı bir raylı sistem BTK çıldır gölünün kıyısından geçiyor. Turistler Çıldır gölünde o egzotik ortamı yaşayacaklar. Bu kış Turizmin çok önemli bir parçası olacak. Kış Olimpiyatlarına Kars’ı Çıldır, Sarıkamış, Erzurum’u almak için bizim amaçlarımız olacak. Ne olursa olsun Kars’ı hedefler Kış olimpiyatları olacak. Katerine köşkü yok oluyor ama el atılmadı. Onun dışında Kağızman’da sulama suyunun acil yapılması lazım. Kağızman’da tuz fabrikası Hayata geçirilmeli. Bunu CHP’den başka kimse yapamaz. Bağcılıkta kurtarılmalıdır. Aras nehri şuanda HES’lerin de kum ocakları halinde bir yağma var. Çok kötü bir koşulda Aras orda Çılgın sessiz akıyor bunun bir an evvel ıslah edilmesi gerekir. Lobi çalışmaları yapılmalı. Temel asli görevlerimizden biriside insan unsurudur. Kars’ın unsuru. Bunun geleceği adına. Orada enerji sattığımızda bize bağımlı hale gelecekler. Soykırım Hikayesi’nden de vazgeçecekler. Karabağ’ın işgalinden de vazgeçecekler. Kafkaslar neden barış adası olmasın diye bir hedef koyacağız”

HABERTÜRK TACETTİN DURMUŞ

Öncelikle hayırlı olsun. Seçim küreci boyunca Kars’ın tamamını karış karış gezdiniz. İlimizin genel anlamda tespit ettiğiniz sorunlar nelerdir? Vatandaşlar sizlerden neler istediler? Gürcistan ile olan Aktaş sınır kapısı açılıyor ve oraya kimliğimizle girip çıkacağız. Fakat yanıbaşımızdaki Ermenistan’a gidip gelemeyeceğiz. 12 Haziran’dan sonra milletvekilleri olarak muhafet veya iktidar fark etmez böyle stüdyoda olabilir misiniz? Sizin vekil olacağına inanıyoruz ama bir araya gelip her biriniz birer Kamer Genç gibi Meclise gidip, bir Ensar Öğüt gibi davranıp veya Mahmut Alınak’ın Meclise tezek götürdüğü gibi o yönde Kars’ı Türkiye’nin gündemine taşır mısınız?
NAİF ALİBEYOĞLU
Kadınlarımız özellikle “Yardım yapılmaz, yardım kesilir, çocuk yardımı yapılmaz” endişesi taşıyorlar. Şimdi kadınlarımız 30 TL yardım alabilmek için köyünden kalkıp dolmuş parası vererek şehir merkezine geliyorlar. Kışın eksi 20-30 derecede saatlerce bekliyorlar ve son derece mağdur oluyorlar. Aile sigorta kartının çok önemli olduğunu anlatıyoruz ve çok büyük kabul görmeye başladı. Çünkü; Aile Sigorta kartıyla beraber onurlu bir toplum oluşacak. Aradan aracılar kaldırıldığında, kalorisi düşük Güney Afrika’dan getirilen kömürün aracıları ortadan kaldırılacak. Çünkü birileri alıp bunu devlete birkaç katına satıyor. Bu aracılar yüzde 30 karına satıyorlar, yüzde 10 KDV koyduklarında da ediyor yüzde 48. Zaten bedelinin çok fazla üstünde satıyorlar. Yine 14 ayrı ayrı kurumları, müdürlükleri dolaşıyorlar. Tüm bunlar kaldırıldığında ve bir elden verilmeye başlandığında direkt olarak insanlara kredi kartı gibi aylık ödeme yapılacak. Bunlar gerçek ihtiyaç sahiplerine daha kolaylıkla verilecek. Bunlar zaten kontrol altına alınacak ve yanlış yapanında maaşından kesilecek. Ne olursa olsun bu tespit edilecek. Gerçek ihtiyaç sahiplerine aile sigorta kartıyla bu yardımlar nakit olarak verilecek. Bu şekilde köyündeki, bakkaldan da marketten de alacak. Böylelikle kente de nakit para girmiş olacak. Böylelikle bu şehirde piyasada bir canlanma olacak. Yani burada aracıları ortadan kaldırdın mı bu iş çözülüyor. Aile Sigorta Kartı bugün bana göre bu toplumun onurunun yeniden düzeltilmesidir. Sağ elin verdiğini sol el bilmeyecek, kimse kimsenin yoksulluğunu bilmeyecek. Ve seçim dönemlerinde de bir silah olarak kullanılmayacak. Hiç kimse artık “Oy vermez isen yardım yok” diyemeyecek.
Mazotta ÖTV ve KDV’nin kaldırılması, mazot fiyatlarının düşürülmesi, köylünün bir defaya mahsus elektrik borcunun kaldırılması, bütün bunlar çok önemli. Bunlar yeniden ekonomide bir canlanma getirecektir. Makro düzeyde politikalar geliştirip, bu ülke ekonomisini canlandırmadığınızda, yeniden fabrikalar hayata geçirmediğinizde, her şeyi devletten bekleyen anlayışını kıramadığınızda ülke ekonomisini bir yere taşıyamazsınız.
Onun için onurlu toplum yaratmak için gece-gündüz çalışacağız. Umuyorum ve diliyorum ki biz diğer arkadaşlarımızla birlikte kazanalım ama iktidar, muhalefet hiç fark etmez biz burada seçilecek 3 milletvekili arkadaşlarımızla birlikte, Valilik başta olmak üzere STK’lar, yerel yönetimler, gazeteciler, kanaat önderleriyle birlikte yeniden bir strateji planı hazırlayacağız. Bu plan çerçevesinde bir yol haritası koyacağız. Uzun vadede. Orta vadede ve kısa vadede neler yapılabiliri ortaya çıkaracağız. Kars’ın misyonunu ve vizyonunu yeniden belirleyeceğiz. Bu kapsamda bunun denetimini de kesinlikle sağlayacağız ve gelmeyeni de teşhir edeceğiz. Seçilmiş bütün milletvekillerimizle beraber bir kampanya başlatacağız. Artık buradaki dinamikleri harekete geçirmemiz lazım. Toplumun üzerinde bir ölü toprağı var. Herkes geleceğine ilişkin umutsuz. Şehirde insanlar mutsuz ve gülmüyor insanlarımız. Büyük bir göç var, ekonomi çökmüştür. Kars cazibe merkezi olmaktan çıkmıştır. Onun için ne olursa olsun bu hareketi başlatacağız.
Hep beraber el ele vereceğiz. Her gün bu şehirde yeni şeyler olacak. İnsanlarımız her gün yeni umutlar ve heyecanlar yaşayacak. Bu kesinlikle sağlayacağız. Kar artık umutsuzluğun şehri olmayacak.

HALK GAZETESİ SAHİBİ HIDIR KELEŞ

Benim 30 yıllık özlemimi, neler düşündüğümü siz ayrı ayrı dile getirdiniz. Çok güzel saptamalarınız var. Ve bu düşünceleriniz hayata geçtiği zaman Avrupalıyı geçer duruma geleceğiz inşallah. Ama çök kötü bir şeyde var. Kars’tan aydınlar göçtü. Aydın beyin göçünce kanaat önderleri dediğimiz o kitle kalmadı. Mücadele veremiyoruz ve seslerimiz cılız kalıyor. Bir iki sesle bu işler olmuyor. Ben CHP’nin tek başına iktidara gelemese bile MHP ile koalisyonla iktidara geleceğini düşünüyorum. Halk derki “bunlar muhalefet diye atıyorlar”, “Benzin nasıl 1.5 TL’ye düşecek” veya “134 milyon kişiye nasıl maaş verilecek?” gibi. Siz dediniz ki “bu verilen yardımları biz onurlu şekle getireceğiz, yasal bir duruma getireceğiz ve yeni bir kaynağa da gerek yok.. Ancak şekil değiştireceğiz ve öyle bir şekil değiştireceğiz ki bu seçimlerde insanlara sadaka verilir gibi onları onursuz bir toplam haline getiremesinler. Bunun önünü keseceğiz” diyorsunuz. Bin sizden CHP’nin bir temsilcisi olarak, inşallah milletvekili olacaksınız ümidi ile istiyorum: Cidden mazot 1.5 TL’ye düşecek mi? Bu fakir insanlara gerçekten de 600 TL maaş verilebilecek duruma gelecek mi? Bu bir zeçim vaadimi yoksa bunun kesin bir projesi var mı?”
NAİF ALİBEYOĞLU
Gürcistan’dan, Azerbaycan’dan gelen petrol aynı boru hattından Türkiye’ye geliyor. Hemen 60 km ötemizde mazot 1 TL. Şimdi bakın “Türkiye’de istikrar var” deniliyor aslında bu istikrar bu soygunun devamıdır. Bu soygunlar devam etsin diyorlar. Hangi istikrardan söz ediyorlar. İnsanlarımız umutsuz, insanlarımız mutsuz, insanlarımız perişan. Şimdi, Güya Yunanistan’da kriz var Türkiye’de istikrar varmış. Yunanistan’da kriz olmasına rağmen orada bile mazot şu anda Türkiye’dekinin yarısı kadar. Dünyanın en pahalı mazotu Türkiye’de satılıyor. Böyle bir şey olamaz. Onun için Yunanistan’da kişi başına düşen GSMH 17 bin 500 dolar. Bir işçi bir aylık maaşıyla krizde olan Yunanistan’dan çıkıp Türkiye’de, İstanbul’da, Bodrum’da 1 ay tatil yapıyor. Benim işçim 1 aylık maaşıyla buradan İstanbul’a gidemez. Mazotta ÖTV ve KDV kaldırılıp mücevharata konduğunda gelir artmaz mı? ÖTV ve KDV niye mücevharatta yok bunu sorgulamak lazım. Kimin kime ortak olduğunu Türkiye kamuoyu biliyor. Niye gemilerde ÖTV ve KDV yok, özel yatlarda ve uçaklarda yok? Benim, senin yatın, katın var mı? Bunlara konmuyor ama köylünün mazotuna konuyor.
Diğer yandan onur kırıcı sosyal yardımlar adı altındaki yaratılan dilence toplum anlayışını kırmak ve onurlu bir toplum yaratmak adına, sağ elin verdiğini sol elin vermeyeceği bir anlayış getiriyoruz. Aradan aracılar kalktığında, 14 birim yerine 1 birim devreye girdiğinde bu zaten halloluyor. Aradan aracılar kalkacak, onlara yüzde 30 kar verilmeyecek. Böylece sorunlar hallolacak. Aile sigortasının zaten karşılığı var. Bu o kadar kabul gördü ki, MHP bile Hilal Kartı çıkardı. “Türkiye’de 12 milyon 500 bin işsiz var” deniliyor. Bunlar TÜİK’in açıklamaları. Kars’ta şu anda kaç kişi İŞKUR’a işsiz olduğu için başvurmuş. Çünkü güvenmediği, inanmadığı için başvurmuyor. Oysa herkes biliyor ki Kars’ın yüzde 40’ı işsiz. Oysa resmi rakamlara göre Kars’taki işsiz sayısı yüzde 4.5. Sizce öyle midir gerçekten? Onun için bu işsizliği önlemek adına bu bedava para verilen insanları işe sokmak için devlet işsizin peşine düşecek. O zaman işsiz genç, Belediye başkanına, kaymakama, milletvekiline yalvarmayacak. Böylelikle onurunuz da kırılmayacak. Devlet sizin peşinize düşecek ki “Ben bu adama bedava maaş veriyorum, bir an evvel ona iş vermeliyim” diyecek.
Birde nüfusun artırılmaması lazım. Başbakan diyor ki “Herkes 3 çocuk doğursun” Yani şimdi. 2023’e kadar genç nüfusumuz azalacakmış. Bakınız genç nüfus kimliksiz bir nüfusa dönüşürse, gelecek kuşaklara sancılı bir kuşak bırakırsak ne olur? Ama bilinçli bir toplum, nitelikli toplam çok daha önemli değil mi? Şu andaki insanların karnını doyuramıyorsun. Herkes cinnet geçiriyor. Toplumsal cinnet geçiriyoruz. İnsanlar yaşamının her alanında tatminsiz. Ne kültürel etkinliklere katılabilir, ne ekonomiden pay alabiliyor peki böylesi bir gençliğin sonu ne olacak? ŞU anda bu vatan üzerinde yaşayan insanların onurlu bir toplum olmasını sağlayabiliyor musun? Sen bu insanlara güzel bir gelecek vaad edebiliyor musun? Bunun koşullarını oluşturabiliyor musun? Onun için önemli olan bugünkü kuşaklar.
AK Partinin adayı da 8 yıllık genel müdürlüğünde ezberlediği şeyleri yüzlerce defa tekrarlayıp duruyor. Yok Marmaray, yok tüp geçit, yok Kars’a giden hızlı tren. Senin başka projen yok mu? Kars’a ilişkin ne üreteceksin? Kars’ta bütün ilçelerin tek tek sorunlarını biliyor musun? Yıllardır belki yüzlerce defa konuştuğu şeyleri tekrarlayıp duruyor.
Akyaka treni kaldırıldı biliyorsunuz. Bizim mücadelemiz, bizim bastırmamız, bizim söylemlerimiz, kamuoyunun tepkisi ve seçim yatırımı olarak Raybüs getirildi. Mevcut eski tren bu ağır kış koşullarında gidemezken bu ise 2 santimlik karda bile gidemez. Bakınız bunu ben söylüyorum ve iddia ediyorum.
SHOW TV MUHABİRİ LEVENT KARAÇAY
Başbakan Erdoğan Kars’ta çılgın proje gösterdi.
NAİF ALİBEYOĞLU
Başbakan Erdoğan Kars’ta bir tane çılgın proje gösterdi. Bakınız “Çağı yakalayacağız” dendi. “Okullara akıllı tahtalar ve tablet bilgisayar dağıtılacak” dendi. Yani internet ortamında. Kars’ın en ücra köylerinde bu sistemi nasıl uygulayacaksınız? İnsanların doğru düzgün yaşam koşulu yoktur. İnterneti bile yok. Peki siz bunu nasıl sağlayacaksınız? Bunun alt yapısı var mı? Böylesine mağdur insanlara bunu seçim malzemesi olarak kullanmak ne kadar etikdir size soruyorum? Gelin Kars’ın İbiş köyünde bunu kullanım bakalım nasıl kullanacaksınız? Gerçi bu adaylar İbiş’in nerede olduğunu bile bilemezler. Sayın Başbakan 20 Mayıs’ta Kars’a geldiğinde Türkiye’deki en kötü mitinglerinden birini yaptı. Hiçbir vaatte bulunmadı. Ocak’taki gelişinde “Ucube yıkılsın” dedi bu gelişinde de bir vaatte bulunmadı. Bakın ben 2004 yılında Avrupa Birliği’ne büyük bir proje vermiştim. Kars Kaleiçi Selçuklu Osmanlı Eserlerinin Canlandırılması ve Kars Çayı İslahı Projesi. Kars’taki kanalların islahıyla ilgili muhteşem bir proje vermiştik. Avrupa Birliği’nde büyük bir kabul gördü. Ama siyasi otoriteler engelledi ve o projemiz şu anda Kars Belediyesi’nde var. Ve bu benim projem. Ben gerçekten üzülüyorum. Sayın Başbakan tarafından sanki bir Belediye Başkanı adayı imiş gibi miting alanında gösterilmesini doğru bulmuyorum.
HALK GAZETESİ SAHİBİ HIDIR KELEŞ
Bacılarımıza ve analarımıza bir çağrınız olacak mı? Maaş gibi vereceğiz o Aile Sigorta Kartıyla en büyük ölçüde hanımlar yararlanacak. Böylelikle kişiliklerini kazanacaklar. Yani kocasına karşı “aman şunu al aman bunu al” demeyecek. Cebinden parayı çıkaracak ve “Al şunu” diyecek. Yani kocası başka partiye oy verse bile bayanlar CHP’ye oy vermeyi kendi onurları bakımından önemli olduğu yönünde bir çağrınız var mı?
NAİF ALİBEYOĞLU
Onlar bizin anamız, bacımız. Onlar bizin namusumuz. Onların kalkıp köyünden gelerek burada banka önlerinde yardım alabilmek için birbirlerini ezmesi bu çağda yakışan şey midir? Bu tablo gerçekten Türkiye’ye yakışıyor mu? Bu görüntüler Afrika’dan bile çok daha geride. Ama bizim projemizde evinde oturup, her ay gidip bankadan parasını çekip harcayacak. Bumu iyi yoksa yapılan yardımların bir silah gibi kullanılması mı iyi? Herkesin geleceği ile ilgili kaygı taşımadan gidip parasını alması mı iyi? Kimse kimsenin yoksulluğunu bilmediği bir toplum mu yaratmak iyi?
HALK GAZETESİ SAHİBİ HIDIR KELEŞ
Yani şunu mu demek istiyorsunuz: Kars’ta bazen etnik yapı, bazen dostluk, arkadaşlık ilişkileriyle oy veren kocalar şekillenmiş olabilir. Muhtarlar birilerine söz vererek ileride sözleri geçsin diye birilerine “oy verin” diyebilir. Ama bunların hiç biri bizim bayanlarımızın çektiği ı sıkıntıyı ortadan kaldıramayacak. Onların onurlarını koruması için bu seçimi bir şans olarak bilmeli ve kocalarına rağmen de olsa, muhtara rağmen de olsa, etkin kişilere rağmen de olsa sandık başında oylarını CHP’ye vermelimidir diyorsunuz?
NAİF ALİBEYOĞLU
Özellikle köylerde, kentlerin varoşlarında kadınlar partilerin ne olduğunu bilmiyor. İnsanlarımız o kadar kötü koşullarda ki hele bir bakın. Yani çağ atlayan Türkiye bu mu gerçekten? Bu adaylar gidip o tabloyu gördüğünde, o köylerde dizinize kadar çamura battığınızda tüm yananları görmüyorlar mı? Gerçekten kadınlarımız o kadar kötü koşullardakiler. Çocuklar yağmurda, soğukta üzerlerinde bir gömlekle dolaşıyorlar. Çağ atlayan Türkiye bu mu? O zaman onurlu bir toplum yaratmak adına insanların daha objektif daha bilinçli çağdaş toplumda yaşaması gerekmez mi? Eşi bir başka partiye, kendi bir başka partiye verebilir. Maalesef bu yoksulluktan dolayı siyasetin cambazları var. Bunlar her partiden, her etnik yapıdan ve sayıları 50’yi geçmeyen insanlar gelip burada halkımızın onurunun, gururunun satışını yapıyorlar. Tanımadığımız ve bilmediğimiz adamları seçtirip gönderiyorlar, onlar köşeyi dönüyorlar ve rant elde ediyorlar. Ama halkımız yine yoksul ve biçare.
ÇAĞDAŞ KARS HABER GAZETESİ SAHİBİ GÜMÜŞPALA KORTAĞ
Aile Sigortası geldiğinde yeşil kartlar iptal edilecek endişeni var. Buna ne diyorsunuz?
NAİF ALİBEYOĞLU
Asl olan hedefimiz Milli Eğitim ve Sağlık tamamen ücretsiz olmalıdır. Sözde kitaplar ücretsiz dağıtılıyor ardından da ek bazı kitapların, belli görüşlerin kitaplarının alınması zorunlu tutuluyor. Hani eğitim ücretsizdi? Hastalarımız halen hastanelerde rehin kalıyor. Hani sağlık ücretsizdi? Halen hasta sahiplerine senet imzalattırılıyor. Yeşil kartının iptal edileceğini düşünen insan şunu kesinlikle bilsin ki; şu anda kimsesizlerin kimsesi olmadığı içindir. Sığınacak bir limanları olmadığı içindir. Başvuracakları birileri olmadığı içindir. Sorunlarına ve dertlerine çözüm getirecek birileri olmadığı içindir. Onun için bu kaygıları taşıyorlar. Ben milletvekili seçilecek, iktidar ya da muhalefet hiç fark etmez ve birileri de onların yeşil kartlarını iptal edecek gök kubbeyi başlarına yıkarım. Ben Naif Alibeyoğlu’yum. Gök kubbeyi onların başına yıkarım. Bu halk artık sahipsiz değil, bu halkın artık sahibi var. Gerek iktidardan, gerek muhalefetten şimdiye kadar bir sahipleri olmadığı için bu kaygı yaşanmıştır. Onlara asla ulaşamadığı için bu kaygı yaşanıyor. Zaten bizi yıkan bu. Tanımadığımız, bilmediğimiz insanları gönderiyoruz ve bir daha onlara ulaşamıyoruz. Onun için bu kaygıyı ortadan kaldıracak şey; güven duyacakları, kimsesizlerin kimsesizi, vicdanların sesi Naif Alibeyoğlu ve arkadaşlarıdır. Kesinlikle göreceksiniz bir tarih yazacağız. İnsanlar Kars’ta diyecekler ki “Şimdiye kadar niye böyle bir milletvekili göndermemişiz” Milletvekilinin tek sermayesi dilidir. Bu insanlar niye çenesini ve dilini bu insanlardan esirgemişler.

KAFKAS HABER AJANSI BEDİR ALTUNOK

En çok hangi şikayetleri alıyorsunuz?
NAİF ALİBEYOĞLU
İşsizlik, yolların bozukluğu, hayvancılığın bitmesi, esnafın perişan olması ve işsiz kalması gibi şikayetler alıyoruz. Halen 10 yıllardır insanlarımız her gelenden yol istiyorlar. Eğer bu seçimde bu fırsatı iyi değerlendirmezlerse bu sorunları yine yaşayacaklar. Ama ben artık insanlarımızın bunları en iyi şekilde değerlendireceklerine inanıyorum. Pazartesi günü yani 134 Haziran günü bu zaferi hep birlikte vatandaşlarımızla kutlayacağız. Pazartesinden itibaren onlara bir telefon kadar yakınım. Her dakika, her an bana ulaşacaklar.
HALK GAZETESİ SAHİBİ HIDIR KELEŞ
Vatandaş derki, “Herkes seçim zamanı bunları söyler, vaad eder gider ama seçimden sonra ne gelir, ne bunları söyler ne de dinler” Sadece Kars’ta değil genelde de bu var. Bu halkın huzurunda bu sözü verebilir misiniz ben değişik bin insan olacağım. Seçimden sonra muhakkak halkımın içinde olacağım. Muhakkak bunlar benim taahhütümdür diyebilecek misiniz?
NAİF ALİBEYOĞLU
Adayların soğusu geçmiş yıllarda “Namusumdur bu benim onur meselemdir” demiştiler. Ama gittiler ve gidiş o gidiş. Kars halkı bilmiyor mu ki Naif Alibeyoğlu burada bu işlerin delisi, bu Kars’ın sevdalısı. Bunları yapacağımı çok iyi biliyorlar. Yemin etmeye gerek yoktur çünkü yaptıklarım yapacaklarımın aynasıdır.
SHOW TV LEVENT KARAÇAY;
Seçime artık son iki gün kaldı. İnsanlar seçim aşamasında. Özetlersek Naif Alibeyoğlu veya Naif Alibeyoğlu’na niçin oy versinler?
NAİF ALİBEYOĞLU
“Naif Alibeyoğlu Karslının kardeşi, evladı, yüreğinin bir parçasıdır. Kars’la yatıp Kars’la kalkıyor. Ortak bir sevdamız var. Ve Naif Alibeyoğlu Kars’ın kaderini değiştirecek insandır. Belediye başkanlımda çaresiz kalıyordum. TOKi’den maliyeden, iller bankasından engelleniyordum. TOKİ’den tapuları verilecekti kaybettim. Demokrasi bu mu? Bu yüzden kaybettirdiler bana. İnsanlar korktu; eyvah Naif muhalefete düştü hizmet edemeyecek dediler. Bu yüzden kaybettik. Ama bunu Milletvekilliğinde pek ala yapacağım. Gittim Doğalgazı getirmek için saatlerce günlerce kapıda kadım. İnsanlara Bal kaşar götürüyordum, kavga ediyordum. Ama Milletvekili olduğumuzda bunları rahatça yapacağız. Bundan sonra barışı sağlayacağız Kars’a hizmet getireceğiz. Bunu yapacağımı da herkes biliyor. Belediye Başkanlarının sıkıntılarını yaşadım ben. Onlarında elinden tutacağız. Kimseden öç alma kin tutma şeyimiz de yoktur. Ben orda olacağım. Gölge olacağım. Her Türlü hizmeti getireceğim. Şu yanlış kanaat var Diyorlar ki “Gidiyorlar bir daha gelmiyorlar” Onlar oradan geliyorlar. Oradan geldikleri için Geldikleri yere gidiyorlar. Doğal karşılıyoruz bunu. Onlar misafir geldiler seçim kampanyasından burada bulunup, misafirhanelerde kaldılar. Kars onlara iyi bir ev sahipliği yaptı. İnşallah havasını alıp gidecekler.”

SERHAT TV ÖZGÜR TUĞRUL;

Bugün belediye çalışanlarının çadır kuracakları haberi geldi. Üç aydır maaşlarına yapılan zamları alamamalarını protesto yapacaklar. Bu protestolar devam ediyor.

KAFKAS HABER AJANSI BEDİR ALTUNOK;

İlçelerle ilgili olarak genellikle Sarıkamış ve Kağızman ön plana çıkarılıyor diğer ilçelerle projeleriniz nedir?
NAİF ALİBEYOĞLU
Benim her ilçeye ilişkin santim-santim bütün Kars’ın sokaklarına ilişkin projelerim var. Digor’a geçersek Digor yolu içler acısı durumda. İçme suyu sorunu da var. Bu ilçeler asla büyümüyor. Neden hep göç var. Terör bölgesi olmamasına rağmen göç var. Burada ki toplumsal dinamikleri değerlendirmedikten sonra, bunu Bilmedikten sonra vaatlerle bu olmuyor. Digor’da bağcılığın yapılıp, suyun geliştirilmesi lazımdır. Kanallarının yapılıp, toprağın sulanması lazımdır. Digor’da bir zamanlar üzüm bağları varmış. Şimdi neden olmasın. Ama bunları harekete geçirecek dinamikler lazım. Barış ortamı sağlayarak buna ulaşacağız. Akyaka’ya geçersek. Akyaka bir Paris olacak. Çok güzel bir konumdadır. Neden bir Çukurova, Iğdır ovası olmasın şöreyel ovası. Kesinlikle Akyaka ve Sarıkamış arasında banyölü treni olması lazım. Akyaka’da sulama kanalı işlevi yok. Şöreyel ovasında çok güzel tarım yapılabilir. Arpaçay Ovası, Zarşet Akyaka Kızılçaçak bunların eski adlarını kimse bilmez, biz biliyoruz. Son yıllarda ilçelerimiz çok kan kaybetti. Susuz’un isminin Cilavuz olarak değişmesini sağlayacağız. Cilavuz bir markaydı. Cilavuz öğretmen okulu Türkiye için çok elzem ve muazzam olduğu kaçınılmazdır. Her ilçede muhakkak üniversitelerin bir bölümünün açılmasını sağlayacağız. Ve Spor takımlarının kurulup, Kars Spor’unda lige çıkması konusunda mücadele edeceğiz. Hiçbir Milletvekili Karsspor’a sahip çıkmadı. 2’nci lige çıkarmıştık, 3’ncü ligde düştü. Süper lige çıkması için mücadele edeceğiz. Bütün ilçelere ilişkin planlarımız var. Selim ovasının sulanarak bağcılığın gelişmesi için de bostanların gelişmesi içinde çalışma gereklidir”
KAFKAS HABER AJANSI BEDİR ALTUNOK
“Siz Şimdi Vekilsiniz, ara sıra yürüyerek köylere gidiyorsunuz. Gittiğiniz ilçelerde köylerde yolları gördüğünüzde, çukurlar, bozukluklar ne yaparsınız? Yıllardır bir çevre haftası kutlanıyor. Her yıl bu tekrarlanıyor, bunu kırmak lazım. Vekillik havasına mı gireceksiniz?.

NAİF ALİBEYOĞLU

Belediye ile ortak diyalogla bunu çözeriz. Bir hafta gidip Selim ve köylerini, bir hafta Sarıkamış ve köylerini diyerek her hafta bir ilçe ve köylerini gezeriz.Yaşam kalitesi büyük bir toplum yaratacağız. AB’de 15 günde bir çöp alınıyor. Bunun kamu ile birlikte olması gerekiyor. Toplumda önce kaliteyi oluşturmak gerekiyor. Hedeflediğiniz şeylerde güven vermeniz lazım. Topluma güven vermeden bu işleri yapmazsınız. Kars’ta 7 mahalle kaldırılacak diyorlar, bunun karşılığı olmadan nasıl yapılacak. Karşılığı, takip ve devamlılığı olmadığı için TOKİ’de yapılamadı. Şimdi bunun karşılığı olmadan TOKİ’de bir şey yapmaz. TOKİ siyasi davranıp bir şeyler yapamaz. Çok katlılık bu şehre ihanettir. Seçimden dolayı bütün kurumlar seferber edilmiş. Kızılay yardımı geliyor belediye depolarına taşınıp geceleri insanlara dağıtılıyor. Umut tacirliği yapmak ne denli ahlakidir onu düşünüyorum.

KARS KUZEYDOĞU GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI YÜCEL SEZER

“ Seçim zamanı Milletvekili olmak isteyenler gelip, geldikleri yere tekrar dönüyorlar. Burası bir gar değil dediniz, Bu yanlış aslında. Bir kentin kültür bakımından yüksekliği orada emekli olup yaşayanlardır. Eğer o kentte emekli olmuş sonrada kendi kentinde yaşıyorsa oraya aydın, gelişmiş kent diyoruz. Bizim geçmişte, Milletvekili yapmış insanlarımızın mezarları kabirleri yok mu?
NAİF ALİBEYODĞLU
“O, Kars kamuoyunun takdiridir”
SHOW TV LEVENT KARAÇAY
Türkiye’de gelenek haline geldi. Birisinin yaptığını diğeri yıkıyor?
NAİF ALİBEYOĞLU
“Kazımpaşa’da bir Boğa heykeli vardı. Kars’ta trafik soru vardı ve o caddeyi açmak durumundaydık. Şimdiki bronz heykeller gibi değildi. Sargı bezi ile yapılmış ve içinde santrafor vardı. Onu biz hayvancılığı sembolize ettiği için hayvan pazarının oraya koyduk. Onu da oradaki hayvanlar yalayarak bitirdiler. Belediye ile birlikte kesinlikle her projede öncülük yapacağız. Çünkü bu hizmet Kars’a geliyor”

HABERTÜRK TACETTİN DURMUŞ;

Bir soruda kendimize soralım. Özellikle Gümüşpala Kortağ’a, Kayıp Milletvekillerinin mezar taşlarını yaptı tahtadan, birde kayıp ilanı verdi. Aynı olumsuzluğu görseniz tekrar yapar mısınız?
ALEBİYOĞLU-KORTAĞ, “Yaparım! Yapmazsam namerdim.”
SERHAT TV ÖZGÜR TUĞRUL
Sandıklarda nasıl geçecek çalışmalar?
NAİF ALİBEYOĞLU:
“Şuanda 17 Milyon oy fazla basılmış. Bunun nedenini anlayamıyorum. Ama biz sandık başlarında ki arkadaşlarımızı uyarmışız onu gayet iyi biliyoruz. Son günlerde kamunun da seçim çalışmalarında giriştikleri ve devlet kurumlarının son birkaç gün kala seçim sürecinde dikkatli olmaları gerekir? “Devlet kurumları da çalışıyor. DSİ gibi kurumlarda toplantıları oluyor. Devlet kurumlarının araçları da peşlerinde geziyor. Böyle şey olur mu? Bu seçim nasıl adil seçim olacak? Yani Kars kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Ben gerçekten kurum amirlerine saygım var ama bu kadar içeri girmemeliler”

KAFKAS HABER AJANSI BEDİR ALTUNOK

“Bir dahaki seçime, kurumlara siz işinizi yapın biz propagandamızı yapalım mı diyeceksiniz?
NAİF ALİBEYOĞLU
Göreceksiniz. Bunları şimdi konuşmak hoş olmaz. Çağdaş ülkelerde Bakanlar değişir, geri kalan her şey yerli yerinde kalır. Ben pazartesi günü bu bayramı değerli hemşerilerimle birlikte kutlayacağım. 4 yıllık süreçte herkesin hizmetindeyim. Birlikte aynı kaderi yaşayıp, aynı duyguyu yaşayacağız. Bu Kars’ın kader seçimidir. Bütün adayları dinlemek lazım, herkes oy vereceği adayı tanısın. Takdir kamuoyunundur.”


HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.
4 Yorum