Kerbela Şehitleri UNUTULMADI
Bugün, Kars'ta 'Kerbela Şehitleri'ni anma törenleri düzenlendi...
A+A-
Kars'ta Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin ile 72 arkadaşının Kerbela'da şehit edilişinin 1371 inci yılı nedeniyle anma töreni düzenlendi.
Dondurucu soğukta gerçekleşen anma törenine binlerce vatandaş katıldı.
Sabah erken saatlerde Hz. Ali Camii önünde toplanarak, Türk bayrağı, Hazreti Ali ve Atatürk’ün posterini taşıyan on binlerce Caferi, sine ve zincir vurarak Ehlibeyt Işıklı Camii’ne daha sonra da Garnizon Şehitliği’ne yürüdü.
Garnizon Şehitliği’nde şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende Merkez Cami imamı Bahçeli Ocak, Kur’an- Kerim okudu.
Daha sonra Kars Valisi Ahmet Kara, törende bir konuşma yaparak, Aşure’nin İslam tarihinde çok parlak olayların, manevi değeri yüksek pek çok olayın bir günü olarak, bilindiğini söyledi.
Kerbela’da bugüne kan düştüğünü ve Kerbela’da Müslüman’ın Müslüman’a yapabileceği en büyük zulüm olayının Hazreti Peygamberin torunu Hazreti Hüseyin’in şahadet mertebesine ulaşması olduğunu ifade eden Vali Kara, şunları söyledi: “Bu olay Müslümanları o kadar üzmüştür ki bu şahadete sebep olanlar Müslümanın artık çocuklarına dahi isim olarak konmamıştır bugüne kadar. Bugün üzüntünüzü paylaşıyorum. 6 aylık Ali Asker’de şehit edilmiştir Kerbela’da. Hazreti Peygamberin torunu Hazreti Hüseyin ve ailesinin çektiği ızdırabı ve yaşadığı dramı, çektiği susuzluğu anlatmaya gerek yok. Şunu temenni ediyorum; o Cennetteki gençlerin efendisi sıfatını alan ve Allah’ın ayı olan Muharrem’de şahadet mertebesinin en yükseğine ulaşan Hazreti Hüseyin’in şefaatine cenabı Allah hepimizi nail etsin. Hz. Muhammed-ül Emin Mustafa’ya, Fatimatuh Zehraya, Aliul Murtazaya, Hasan-ul Rızaya, Hüseyin’i Şehidül Kerbela’ya ve onların aline, evladına selam olsun, rahmet olsun ve şefaatleri üzerimizden eksik olmazın. Hepinizin, hepimizin acısını paylaşıyorum.’’
Kars Caferilerinin Dini Lideri ve Merkez Ehlibeyt Işıklı Cami Alimi Seyyid Ahmet Erdem de, “Bütün İslam coğrafyasında bir matem günü olarak anılan Kerbela faciası İslam aleminin kanayan yarasıdır” dedi.
Bugünün İslamiyet ve insanlık tarihinin en acı, acı olmanın da ötesinde utanç verici günü olduğuna dikkati çeken Erdem, “1371 yıl önce yaşanmış bir faciayı, üzerinden bunca süre geçmişken, insanlar böylesine büyük bir üzüntüyle yüreğinde hissederek, kar kış demeden nasıl oluyor da yaşamaya devam edebiliyorlar. Bunun tek izahı İslam’a olan bağlılık, peygamber sevgisi ve ehlibeyt aşkıdır. Kerbela faciasının insanlığa kanıtladığı bir olay, sevginin kudretidir, sevginin gücüdür. Peygamber Ehlibeytine yapılan zulüm karşısında, İslam aleminin sessiz kalmayışı, bunca asır sonra dahi bu zulmü kınıyor olması ve ehlibeyt misyonuna sahip çıkıyor olması ancak sevgi ile izah edilebilir” şeklinde konuştu.
Buradaki topluluğun tüm dünyaya verdiği mesajlar olduğunu vurgulayan Erdem, şunları kaydetti: “Onları görmek, duymak gerekir. Bu topluluk diyor ki; biz Caferiler, Aleviler, Sünniler bir arada yaşıyoruz, bir arada Ehlibeyt için ağlıyor, bir arada mazlumları savunuyoruz, bir arada zulmü ve zalimi telin ediyoruz. Burada kardeşlik var. Burada Ehlibeyt dostları var, burada mazlumların sesi var, burada bir Müslüman kardeşliği var. Biz buradan Aşura gününün birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de yas günü ilan edilmesini istiyoruz. Biz Hazreti Peygamberin kutlu mesajını duyduğumuzdan beri kardeşiz. Bugün komşumuz Irak'ta, Lübnan'da ya da Müslüman kardeşlerimizin yaşadığı başka coğrafyalarda Şii-Sünni çatışması çıkartmak isteyenlere karşı bu törenler bir mesajdır. Burada Sünniler de, Şiiler de, Aleviler de işte bir aradadır, kardeştir ve barış içinde yaşamaktadırlar.”
Seyyid Ahmet Erdem, daha sonra şunları söyledi: “Bugün Kars’ta, Vatan Şehitlerimizin huzurundayız. Bu anlamlı günde, Anlamlı mekânda ve kahramanlarımızın huzurundayız. Ama bilmelisiniz ki, bugün İslam dünyasının dört bir köşesinde, bilinçli bir Müslüman olduğunu düşünen herkes, ama herkes kendi ölçüleri içinde bu acıyı mutlaka yüreğinde yaşıyordur, yaşamak zorundadır. Bu acı insanlığın ortak acısıdır. Bugün tüm Müslümanlar için matem günüdür. Kerbela’yı anlamak mazlumu ve zalimi anlamak demektir. Ne zulmedin, ne zulme uğrayın, ne de zulme izin verin. Bugün neredeyse İslam coğrafyasında her yer Kerbela, her gün Aşura'dır. Müslümanların mağduriyeti her geçen gün daha da artıyor. Gün geçmiyor ki bir Müslüman kardeşimiz öldürülmesin, yaralanmasın. Bu acı sahneler hepimizi üzmekte. Bunu durdurmak ancak Kerbela mesajına kulak vermekle olur. Bence Hz. Hüseyin'i en güzel bu şekilde anabiliriz. Bugün Aşura günüdür. Acı hepimizindir, feryat hepimizindir, Hz. Hüseyin hepimizindir. Gözyaşları bir daha Kerbela olmaması içindir. Hz. Hüseyin'in bize öğrettiği şey her zaman adil olmaktır, asil olmaktır, onurlu olmaktır, asla zulme boyun eğmemektir. Hz. Hüseyin’in misyonunu bu şekilde anlayarak yaşantımıza tatbik etmemiz, İslam aleminin içerisinde bulunduğu buhrandan kurtulmasının da yegane yoludur. Cennet Türkiye’mize hep beraber sahiplenmeliyiz. Herkes kendi inancıyla ama temel bir birlik ve bütünlük içinde bu topraklarda barış ve kardeşlik içinde yaşamayı başarmalıdır. Bu beraberliğimizin temelinde de İslam, Kur’an ve Ehlibeyt Sevgisi harcının en büyük rolü oynadığına ben yürekten inanıyorum. Bu anlayışla hepinize içten saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum. Hepinize teşekkür ediyorum. Allah bu ümmete bir daha Kerbela acısını yaşatmasın, birlik ve beraberliğimizi bozmasın.”
Müftü Yardımcısı Ahmet Tokgöz de günün anlamını belirtir konuşmasını yaparak Hazreti Hüseyin ve Kerbala şehitlerini anlattı.
Şıh Behrem Geleyi hoca kapanış konuşmasını yapmasıyla şehitlerin ruhlarına dualar okundu.
Garnizon Şehitliğindeki konuşmaların ardından kalabalık, mersiyeler eşliğinde sine ve zincir vurarak, Yeni Mahalle Asri Mezarlığı’na geldi. Aile Mezarlarını ziyaret eden vatandaşlar, Kuran-ı Kerim okuyarak, dualar etti.
Dondurucu soğukta gerçekleşen anma törenine binlerce vatandaş katıldı.
Sabah erken saatlerde Hz. Ali Camii önünde toplanarak, Türk bayrağı, Hazreti Ali ve Atatürk’ün posterini taşıyan on binlerce Caferi, sine ve zincir vurarak Ehlibeyt Işıklı Camii’ne daha sonra da Garnizon Şehitliği’ne yürüdü.
Garnizon Şehitliği’nde şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende Merkez Cami imamı Bahçeli Ocak, Kur’an- Kerim okudu.
Daha sonra Kars Valisi Ahmet Kara, törende bir konuşma yaparak, Aşure’nin İslam tarihinde çok parlak olayların, manevi değeri yüksek pek çok olayın bir günü olarak, bilindiğini söyledi.
Kerbela’da bugüne kan düştüğünü ve Kerbela’da Müslüman’ın Müslüman’a yapabileceği en büyük zulüm olayının Hazreti Peygamberin torunu Hazreti Hüseyin’in şahadet mertebesine ulaşması olduğunu ifade eden Vali Kara, şunları söyledi: “Bu olay Müslümanları o kadar üzmüştür ki bu şahadete sebep olanlar Müslümanın artık çocuklarına dahi isim olarak konmamıştır bugüne kadar. Bugün üzüntünüzü paylaşıyorum. 6 aylık Ali Asker’de şehit edilmiştir Kerbela’da. Hazreti Peygamberin torunu Hazreti Hüseyin ve ailesinin çektiği ızdırabı ve yaşadığı dramı, çektiği susuzluğu anlatmaya gerek yok. Şunu temenni ediyorum; o Cennetteki gençlerin efendisi sıfatını alan ve Allah’ın ayı olan Muharrem’de şahadet mertebesinin en yükseğine ulaşan Hazreti Hüseyin’in şefaatine cenabı Allah hepimizi nail etsin. Hz. Muhammed-ül Emin Mustafa’ya, Fatimatuh Zehraya, Aliul Murtazaya, Hasan-ul Rızaya, Hüseyin’i Şehidül Kerbela’ya ve onların aline, evladına selam olsun, rahmet olsun ve şefaatleri üzerimizden eksik olmazın. Hepinizin, hepimizin acısını paylaşıyorum.’’
Kars Caferilerinin Dini Lideri ve Merkez Ehlibeyt Işıklı Cami Alimi Seyyid Ahmet Erdem de, “Bütün İslam coğrafyasında bir matem günü olarak anılan Kerbela faciası İslam aleminin kanayan yarasıdır” dedi.
Bugünün İslamiyet ve insanlık tarihinin en acı, acı olmanın da ötesinde utanç verici günü olduğuna dikkati çeken Erdem, “1371 yıl önce yaşanmış bir faciayı, üzerinden bunca süre geçmişken, insanlar böylesine büyük bir üzüntüyle yüreğinde hissederek, kar kış demeden nasıl oluyor da yaşamaya devam edebiliyorlar. Bunun tek izahı İslam’a olan bağlılık, peygamber sevgisi ve ehlibeyt aşkıdır. Kerbela faciasının insanlığa kanıtladığı bir olay, sevginin kudretidir, sevginin gücüdür. Peygamber Ehlibeytine yapılan zulüm karşısında, İslam aleminin sessiz kalmayışı, bunca asır sonra dahi bu zulmü kınıyor olması ve ehlibeyt misyonuna sahip çıkıyor olması ancak sevgi ile izah edilebilir” şeklinde konuştu.
Buradaki topluluğun tüm dünyaya verdiği mesajlar olduğunu vurgulayan Erdem, şunları kaydetti: “Onları görmek, duymak gerekir. Bu topluluk diyor ki; biz Caferiler, Aleviler, Sünniler bir arada yaşıyoruz, bir arada Ehlibeyt için ağlıyor, bir arada mazlumları savunuyoruz, bir arada zulmü ve zalimi telin ediyoruz. Burada kardeşlik var. Burada Ehlibeyt dostları var, burada mazlumların sesi var, burada bir Müslüman kardeşliği var. Biz buradan Aşura gününün birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de yas günü ilan edilmesini istiyoruz. Biz Hazreti Peygamberin kutlu mesajını duyduğumuzdan beri kardeşiz. Bugün komşumuz Irak'ta, Lübnan'da ya da Müslüman kardeşlerimizin yaşadığı başka coğrafyalarda Şii-Sünni çatışması çıkartmak isteyenlere karşı bu törenler bir mesajdır. Burada Sünniler de, Şiiler de, Aleviler de işte bir aradadır, kardeştir ve barış içinde yaşamaktadırlar.”
Seyyid Ahmet Erdem, daha sonra şunları söyledi: “Bugün Kars’ta, Vatan Şehitlerimizin huzurundayız. Bu anlamlı günde, Anlamlı mekânda ve kahramanlarımızın huzurundayız. Ama bilmelisiniz ki, bugün İslam dünyasının dört bir köşesinde, bilinçli bir Müslüman olduğunu düşünen herkes, ama herkes kendi ölçüleri içinde bu acıyı mutlaka yüreğinde yaşıyordur, yaşamak zorundadır. Bu acı insanlığın ortak acısıdır. Bugün tüm Müslümanlar için matem günüdür. Kerbela’yı anlamak mazlumu ve zalimi anlamak demektir. Ne zulmedin, ne zulme uğrayın, ne de zulme izin verin. Bugün neredeyse İslam coğrafyasında her yer Kerbela, her gün Aşura'dır. Müslümanların mağduriyeti her geçen gün daha da artıyor. Gün geçmiyor ki bir Müslüman kardeşimiz öldürülmesin, yaralanmasın. Bu acı sahneler hepimizi üzmekte. Bunu durdurmak ancak Kerbela mesajına kulak vermekle olur. Bence Hz. Hüseyin'i en güzel bu şekilde anabiliriz. Bugün Aşura günüdür. Acı hepimizindir, feryat hepimizindir, Hz. Hüseyin hepimizindir. Gözyaşları bir daha Kerbela olmaması içindir. Hz. Hüseyin'in bize öğrettiği şey her zaman adil olmaktır, asil olmaktır, onurlu olmaktır, asla zulme boyun eğmemektir. Hz. Hüseyin’in misyonunu bu şekilde anlayarak yaşantımıza tatbik etmemiz, İslam aleminin içerisinde bulunduğu buhrandan kurtulmasının da yegane yoludur. Cennet Türkiye’mize hep beraber sahiplenmeliyiz. Herkes kendi inancıyla ama temel bir birlik ve bütünlük içinde bu topraklarda barış ve kardeşlik içinde yaşamayı başarmalıdır. Bu beraberliğimizin temelinde de İslam, Kur’an ve Ehlibeyt Sevgisi harcının en büyük rolü oynadığına ben yürekten inanıyorum. Bu anlayışla hepinize içten saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum. Hepinize teşekkür ediyorum. Allah bu ümmete bir daha Kerbela acısını yaşatmasın, birlik ve beraberliğimizi bozmasın.”
Müftü Yardımcısı Ahmet Tokgöz de günün anlamını belirtir konuşmasını yaparak Hazreti Hüseyin ve Kerbala şehitlerini anlattı.
Şıh Behrem Geleyi hoca kapanış konuşmasını yapmasıyla şehitlerin ruhlarına dualar okundu.
Garnizon Şehitliğindeki konuşmaların ardından kalabalık, mersiyeler eşliğinde sine ve zincir vurarak, Yeni Mahalle Asri Mezarlığı’na geldi. Aile Mezarlarını ziyaret eden vatandaşlar, Kuran-ı Kerim okuyarak, dualar etti.
HABERE YORUM KAT