Halkların Demokratik Partisi (HDP), sekiz kişinin hayatını kaybettiği Diyarbakır’daki patlamayı IŞİD’in üstlenmesinin ardından yazılı bir açıklama yaptı.

Önünde patlamanın gerçekleştiği komplekste, gözaltına alınan Diyarbakır ve ilçelerinin HDP ve DBP'li il-ilçe eşbaşkanları ve üyelerinin tutulduğunu, patlama esnasında ise HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile Ankara milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in içeride bulunduğunu söyledi.

Gözaltında tutulan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Çüngüş İlçe Eşbaşkanı Recai Altay’ın da patlamada hayatını kaybettiğini belirten HDP, dün gözaltına alınan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Diyarbakır milletvekili Ziya Pir’in ise patlamadan iki saat önce söz konusu kompleksten çıkarılarak mahkemeye götürüldüğünü açıkladı.

Patlama, daha önce polis okulu olan, ancak on yıldan fazladır Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nün ek hizmet binası olarak kullanılan, merkez Bağlar ilçesinde bulunan, içinde Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nün de yer aldığı bir kaç binadan oluşan bir kompleksin önünde gerçekleşmişti.

“Yüksekdağ ve Önder patlama sırasında oradaydı”

HDP açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Sabah 08:00'de meydana gelen saldırıdan yaklaşık iki saat kadar önce, Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş ve Diyarbakır milletvekilimiz Ziya Pir mahkemeye götürülmek üzere oradan birlikte çıkarılmıştır.

“Bombalı saldırı olduğu sırada, söz konusu komplekste Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ ve Ankara milletvekilimiz Sırrı Süreyya Önder tutuluyordu.

“Çarpışma olmasa, minibüs hedefine ulaşacaktı”

“Basına yansıdığı üzere bomba yüklü minibüs, yolda bir ticari taksiyle çarpışmıştır. Minibüs durmayıp yoluna devam edince, taksi onu kovalayıp yolunu kesmiştir. Aracından inen taksi şoförü minibüste bomba olduğunu görünce ‘Bomba var’ diye bağırarak kaçmış, tanık anlatımlarına göre patlama da bu esnada olmuştur. Yani bomba yüklü minibüs hedefine ulaşamadan patlamıştır. Şayet taksi ile minibüs çarpışması olmasa, bombalı minibüs hedefine ulaşacaktı.

“Valilik yalan beyanda bulunuyor”

“Bütün bu gerçekleri bilmesine rağmen Diyarbakır Valiliği failler ile ilgili kamuoyunu yanıltıcı, açıkça yalan beyanda bulunmaktadır. Bir takım 'medya' organları da, IŞİD'in bu saldırısı üzerinden partimizi ve alınan eş genel başkanlarımızı ile milletvekillerimizi hedef göstermeye devam etmektedir.

“Daha yıkıcı olması planlandığı açık olan ancak amacına ulaşamamış bu bombalı saldırıya ilişkin tüm gerçekler açığa çıkarılmalıdır.” 

Ne olmuştu?

Dün Diyarbakır’ın Bağlar ilçesindeki İl Emniyet Müdürlüğü’ne ait Terörle Mücadele ve Çevik Kuvvet şube müdürlüklerinin bulunduğu ek bina yakınlarında bomba yüklü araçla gerçekleştirilen saldırıda  ikisi polis memuru, biri Emniyet Müdürlüğü’nde görevli işçi, beşi sivil olmak üzere toplam sekiz kişi hayatını kaybetti.

Dün Diyarbakır Valiliği’nden yapılan resmi açıklamada saldırıyı PKK’nin üstlendiği söylenmiş; açıklamada “bölücü terör örgütü mensuplarınca üstlenilen” ifadesi kullanıldı.

Başbakan Binali Yıldırım da patlamada bir PKK'linin de öldüğünü ifade etti.

Reuters haber ajansına göre, bugün IŞİD Amaq Haber Ajansı üzerinden, Diyarbakır’daki saldırıyı üstlendiğini açıkladı.