Türkiye 'Şeytan'ın BACAĞINI KIRDI
Avrupa Şampiyonası elemelerinde Türkiye kendi sahasında Belçika'yı 3-2 yenerek uzun bir aradan sonra art arda iki galibiyet aldı ve grupta ikide iki yaptı.
A+A-
Avrupa Şampiyonası elemelerinde Türkiye kendi sahasında Belçika'yı 3-2 yenerek uzun bir aradan sonra art arda iki galibiyet aldı ve grupta ikide iki yaptı.
Goller Hamit, Semih ve Arda'dan geldi. Belçika'da Van Buyten'in duran toplardan bulduğu iki kafa golü Belçika'ya yetmedi. Kırmızı Şeytanlar'da Kompany kırmızı kart gördü
Bir yanda Hiddink’in turnuvalara susamış delifişek Türkiye’si, diğer yanda ise geleceğin yatırımına erken başlamış bir Belçika. Bizim neler yapabileceğimizi, hele de galibiyet sonrası uzun uzun, zevkle tartışacağız nasılsa. Ama Belçika demişken iki lakırdı etmeden geçmemeli. Football Manager oyununa meftun her futbolsever için fantezi gibi bir takım Kırmızı Şeytanlar. O kadar gençler ki, kulüp takımı için bile ‘tıfıl’ ve tecrübesiz görünüyorlar. Forvetin yaş ortalaması 19, kaptanları Vermaelen bile 24’ünde. İnsan özeniyor doğrusu. İşbu nedenle muhtemelen dün o kadar mutsuz dönmediler ülkelerine. Aslolan da bu değil mi zaten? Ama biz de mutsuz değiliz hani. Hiddink etkisi daha hissedilmeden ikide iki yapmak azımsanamaz. Almanya maçını heyecanla bekliyoruz şimdi.
Türkiye hızlı başladı maça. Pozisyon kapısı ise 8’de ‘retro saç’ Fellaini’nin şutuyla açıldı. 16’da Arda’nın nefis pasına Tuncay göz-kafa koordinasyonuyla cevap verse ilk 15 dakika boyunca top tutan ama tutuk görünen A Milliler de açılırdı. 20 geçilirken art arda gelen kornerler ve ortalar pozisyon değilse de özgüven yarattı. Gerçi 27’de nefis hareketlerle sıfıra inip çıkardığı topla da gösterdiği üzere, Arda’nın maharetlerine endeksli bir özgüvendi bu. Tek kişinin kapasitesine indirgenince de kırılganlaşmaktan kurtulamıyordu. Nitekim kırıldı da. 28’de rakibin 30 yaş üstü iki oyuncusundan biri olan Van Buyten bir Türk örf ve adeti olan kornerden/duran toptan gol yeme müsameresinde başrole soyundu: 0-1.
Artık maçın ağırlık noktasının Türkiye’ye meyletmesi için 30’daki Hamit şutundan fazlası gerekiyordu. 35’te Orta sahayı her topu çeken paratoner gibi çapalayan Fellaini neredeyse ikinciyi de attırıyordu. Olmadı. Asıl olmayan, oturmayan ise Ay-Yıldızlıların oyun sistematiğiydi. Ömer’in 40’da ve 45+1’deki iki kafasından biri gol olsa beyin jimnastiği için zaman kazanırdık. Ama devre biterken görünen, varyasyon denemekten ziyade hızlı karar vermek gerekiyordu. Çünkü işler kötü gidiyordu.
Kaleyi bulmayan sekiz şut ve yüzde 68’lik topa sahip olma oranına inat kısır bir oyun sergileyen Milliler'e Hiddink ilk neşteri Semih’le vurdu. Tuncay forvette verim vermeyince ileride top tutmanın en kısa yoluydu Semih. Haklı da çıktı kurt teknik adam. Semih ve İsmail’le başlayan atak 48’de Hamit’in ayağından ağları buldu: 1-1. Gol coşkuyu da getirdi, koordinasyonu da. Skorda değil moralde üstünlüğü ele geçirmişti Türkiye. Bunun arkası hızla gelmedi ama 63’te Tuncay’ın Kompany’yi attırmasıyla umutlar yeniden filiz verdi. Nitekim 66’da Hamit’in ortasında Belçika tek ayakta yakalandı ve Semih bu tip pozisyonlarda her zamanki gibi infazı kesti: 2-1. Tribünler tam golün tadını çıkaracakken Onur’un hatası geldi. Van Buyten yine hazır ve nazırdı orada: 2-2.
Artık son bir gayret gerekiyordu Türkiye’ye. Onu da 78’de Sabri’nin yerine giren Gökhan Gönül’ün ortasına ayak koyan Arda ateşledi : 3-2. Buradan maç verilmezdi. Öyle de oldu. Böylece Euro 2012 sürecine fiyakalı başladı Türkiye. Daha bir de tam Hiddink’in takımı olsunlar, siz bir de o zaman görün.
Goller Hamit, Semih ve Arda'dan geldi. Belçika'da Van Buyten'in duran toplardan bulduğu iki kafa golü Belçika'ya yetmedi. Kırmızı Şeytanlar'da Kompany kırmızı kart gördü
Bir yanda Hiddink’in turnuvalara susamış delifişek Türkiye’si, diğer yanda ise geleceğin yatırımına erken başlamış bir Belçika. Bizim neler yapabileceğimizi, hele de galibiyet sonrası uzun uzun, zevkle tartışacağız nasılsa. Ama Belçika demişken iki lakırdı etmeden geçmemeli. Football Manager oyununa meftun her futbolsever için fantezi gibi bir takım Kırmızı Şeytanlar. O kadar gençler ki, kulüp takımı için bile ‘tıfıl’ ve tecrübesiz görünüyorlar. Forvetin yaş ortalaması 19, kaptanları Vermaelen bile 24’ünde. İnsan özeniyor doğrusu. İşbu nedenle muhtemelen dün o kadar mutsuz dönmediler ülkelerine. Aslolan da bu değil mi zaten? Ama biz de mutsuz değiliz hani. Hiddink etkisi daha hissedilmeden ikide iki yapmak azımsanamaz. Almanya maçını heyecanla bekliyoruz şimdi.
Türkiye hızlı başladı maça. Pozisyon kapısı ise 8’de ‘retro saç’ Fellaini’nin şutuyla açıldı. 16’da Arda’nın nefis pasına Tuncay göz-kafa koordinasyonuyla cevap verse ilk 15 dakika boyunca top tutan ama tutuk görünen A Milliler de açılırdı. 20 geçilirken art arda gelen kornerler ve ortalar pozisyon değilse de özgüven yarattı. Gerçi 27’de nefis hareketlerle sıfıra inip çıkardığı topla da gösterdiği üzere, Arda’nın maharetlerine endeksli bir özgüvendi bu. Tek kişinin kapasitesine indirgenince de kırılganlaşmaktan kurtulamıyordu. Nitekim kırıldı da. 28’de rakibin 30 yaş üstü iki oyuncusundan biri olan Van Buyten bir Türk örf ve adeti olan kornerden/duran toptan gol yeme müsameresinde başrole soyundu: 0-1.
Artık maçın ağırlık noktasının Türkiye’ye meyletmesi için 30’daki Hamit şutundan fazlası gerekiyordu. 35’te Orta sahayı her topu çeken paratoner gibi çapalayan Fellaini neredeyse ikinciyi de attırıyordu. Olmadı. Asıl olmayan, oturmayan ise Ay-Yıldızlıların oyun sistematiğiydi. Ömer’in 40’da ve 45+1’deki iki kafasından biri gol olsa beyin jimnastiği için zaman kazanırdık. Ama devre biterken görünen, varyasyon denemekten ziyade hızlı karar vermek gerekiyordu. Çünkü işler kötü gidiyordu.
Kaleyi bulmayan sekiz şut ve yüzde 68’lik topa sahip olma oranına inat kısır bir oyun sergileyen Milliler'e Hiddink ilk neşteri Semih’le vurdu. Tuncay forvette verim vermeyince ileride top tutmanın en kısa yoluydu Semih. Haklı da çıktı kurt teknik adam. Semih ve İsmail’le başlayan atak 48’de Hamit’in ayağından ağları buldu: 1-1. Gol coşkuyu da getirdi, koordinasyonu da. Skorda değil moralde üstünlüğü ele geçirmişti Türkiye. Bunun arkası hızla gelmedi ama 63’te Tuncay’ın Kompany’yi attırmasıyla umutlar yeniden filiz verdi. Nitekim 66’da Hamit’in ortasında Belçika tek ayakta yakalandı ve Semih bu tip pozisyonlarda her zamanki gibi infazı kesti: 2-1. Tribünler tam golün tadını çıkaracakken Onur’un hatası geldi. Van Buyten yine hazır ve nazırdı orada: 2-2.
Artık son bir gayret gerekiyordu Türkiye’ye. Onu da 78’de Sabri’nin yerine giren Gökhan Gönül’ün ortasına ayak koyan Arda ateşledi : 3-2. Buradan maç verilmezdi. Öyle de oldu. Böylece Euro 2012 sürecine fiyakalı başladı Türkiye. Daha bir de tam Hiddink’in takımı olsunlar, siz bir de o zaman görün.
HABERE YORUM KAT