Kars'taki Caferilerin dini lideri, Merkez Ehlibeyt Işıklı Cami Alimi Seyyid Ahmet Erdem, Muharrem ayı ve Kerbela şehitlerinin yası konusunda açıklamada bulundu.
Muharrem Ayı’nın Peygamber Hazreti Muhammed’in çocukları Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin’in katliama uğramalarının yası olduğunu söyleyen Erdem, “Allah’ın emridir. Ve bizler de o Ehlibeyt’i yerine getirmek için bu aylarda ve bugünlerde yaslıyız ve yaslı olacağız.” dedi.

HZ. HÜSEYİN’İN TÜRBESİNİN BAYRAĞI BU YIL KARS’TA
Muharrem ayı bu ayın 15’inde başlayacak. Ehli Beyt’in mazlumları düşündüğü aydır. Kerbela olayını andığımız programlarını yaptığımız aydır. Hicretin 61’inde yaşanan bu hadise gönüllerde kalplerde yaralar oluşturduğundan dolayı Muharrem Ayını her yıl dünyanın her yerinde, her tarafta da bizim ilimizde de Kerbela anma programları düzenlenmektedir. Bundan 1372 yıl önce kurulan hadise bu yıl dönümüdür. İki-üç yılda olduğu gibi bu yıl aşure günü ayın 25’i Cumartesi gününe denk geliyor. Bu kez farklı bir program olacak, Kerbela’dan getirilen Hz Hüseyin’in türbesinin bayrağı her yıl o bayrak yenilenir. Her yıl belirli bir memlekete, ülkeye gider. Bu yılda ilk defa Kars’ta Cumhuriyet Meydanında sergilenecek.
KIZILAY’LA BİRLİKTE İŞBİRLİĞİ YAPIP KAN TOPLUYORUZ
Ayrıca aşure günü Kan Merkezinde Kızılay ile birlikte Erzurum’da anlaşma iş birliği yapıyoruz. Başta destekçi gençlerimiz olmak üzere bütün halkımızdan kan vermeye devam ettiriyoruz. Bu yılda aynen devam ettireceğiz. Her yıl olduğu gibi bu yılda Muharrem ayı birlik, beraberlik, kardeşlik içinde başlayacak ve bitecek. Farklılık pek yok, sizin gözünüzde farlılık olabilir ama orada neler yapılırsa burada da aynısı yapılıyor. Burada biraz daha derli toplu yapıyoruz.
AMACIMIZ KERBELA FELSEFESİNE UYGUN OLUP, AŞIRILIKTAN KAÇINMALIYIZ
Amacına uygun yapmaya çalışıyoruz, özellikle aşırılıktan kaçıyoruz. Bunu Kerbela felsefesine uygun yapmaya çalışıyoruz. Bizde de bir takım farklılıklar var güzeli daha güzel yapmaya çalışıyoruz. Muharrem ayında biz senelerdir üzerinde durduğumuz hadise Kerbela’nın ne için olduğudur. Orada bir zulüm var, haksızlık var. o haksızlığı iyi anlamak lazım yani sadece gösteriş için bunu yapmamak lazım. Kerbelayı anlamak lazım, ne için olduğunu anlamak lazım. Özellikle dünyamızın İslam dünyasının hassas olduğu bu dönemde Kerbela daha iyi anlaşılmaktadır. İslam’ı nasıl böldüler, parçaladılar? Ya da nasıl parçalanıp bölünmek isteniyor? İslam coğrafyası nasıl birbirine düşürülmek isteniyor, İslam coğrafyası nasıl mezhep savaşlarına sürüklenmeye çalışılıyor? Halkımızın ve milletimizin Kerbela’ya destek çıkması lazım. Kerbelaları tekrar etmemek lazım.
KALPLERDEN YEZİDİ DÜLŞÜNCEYİ ATMAMIZ LAZIM
Kalplerimizdeki, düşüncelerimizdeki o yezidi düşünceyi atmamız lazım. Hz Hüseyin’i anmak; siyah giyinmekle yada mersiye dinlemekle olmuyor, kalplerimizde ki yezidi atmamız lazım. İslam alemine yönelen o şer elleri itmek ve birlik beraberliği getirmek gerekmektedir. Bu kardeşlik ortamını daha da güzelleştirmek gerekiyor. Hz Hüseyin bütün İslam aleminin peygamberidir. Nasıl ki Kur’an-ı Kerim evrenseldir Hz Hüseyin’de evrenseldir. Hz peygamberin torunudur sadece bir millete mahsus değildir. Böyle olduğu için şahadet etmiştir. Bizler bu hadiselerden dersler çıkarmamız lazım. Bu güzel, kardeşlik ortamını muhafaza etmek gerekmektedir.
DAHA GÜZELİNİ, DAHA İYİSİNİ YAPMALIYIZ
Daha güzelini, daha iyisini yapmamız gerekmektedir. Bugün gözetliyorum, gözlemliyorum aşure gününe her kesimden insanlar iştirak etmektedirler. Devletimiz, milletimiz iştirak etmektedir bu durumu muhafaza etmek gerekir. Bunu anlamak için törenlere iştirak etmek lazım, Hz Hüseyin’in muharrem ayının birinde aşure gününe kadar ve hatta o gün de dahil Kerbela’nın felsefesi anlatılıyor. Kerbela’da Hz Hüseyin’in sıkıntısı neydi, o günün şartları neydi, Hz Hüseyin’in Kerbela’ya niçin geldiğini ve savaşta nasıl yaptığını, Hz Hüseyin sonuna kadar diplomasi uyguladı. Yezid’in İslam aleminin bir düşmanı olduğunu, kötü idareci olduğunu ve İslam ile bir alakası olmadığını, ne kadar kötü bir insan olduğunu anlatmaya çalıştı ta şehit olana kadar. Bu yolda çaba sarf etti ancak netice alamadığından onlar biat istediler Yezid’in bu çirkinliğine ayyaşlığına rağmen biat istediler. Hayır biz Ehl-i Beyt’ten Yezidi uzaktır. Biz zillete, haksızlığa boyun eğmeyiz, gerekirse şanımızla, şerefimizle şehit olacağız. Bize düşen görev bu felsefeye uygun davranmamız, halkımıza düşen görev bu felsefeyi bir ön şarttan arınarak ön bilinçte arınarak Hz Hüseyin’i ve Kerbela’yı sahiplenmemiz bu doğrultuda camilerde anlatılanları dinlememiz, o mersiyelere katılmamız birlik beraberlik açısından da çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Zincirler bedene zarar verilmemek kaydıyla izin veriyoruz. Bedene zarar vermemek dinimiz bunu caiz görmüyor, zincirle yaralamak ve kanatmak dinimize de uygun değildir. Yani Hz Hüseyin de bunu istemiyor bedene zincir vurmakla onu anlayamayız, onu anlamanın yolu kalplerimizde ki yezidi çıkarmamız gerekiyor.
SİNEMİZDE KERBELAYI YAŞATIYORUZ
Sine vurmanın maksadı nedir, sağ elimizle sol göğsümüze vuruyoruz Kerbela sen kalbimizdesin ve bu kalp olduğu sürece orada kalacaksın sineye vurmak yas manasındadır. Bu iki ay içerisinde renkli elbiseler giyinilmez kara elbiseler giyinilir. Bu iki ay içerisinde etkinlik yapılmaz, kendimizi tamamen peygambere ve Kerbela’ya adadık. Hz Hüseyin’i Kerbela’yı anlamaya çalışıyoruz. Bu ayın 15’inde başlayacak. Bu aydan sonra 2 ay sürecek ülkemiz hassas bir süreçten geçmektedir, bu konudaki rahatsızlığımı özellikle belirtmek istiyorum. Birileri bu kardeşlik dokusunu bozmaya çalışıyor, birileri bu insanları kutuplaştırmaya çalışıyor, bundan rahatsızım.
BİRLİK BERABERLİK ORTAMINI BOZMAYALIM, KERBELADA BULUŞALIM
Bu birlik beraberlik ortamını bozmayalım, Kerbela’da buluşalım, Hz Hüseyin’de buluşalım. Çünkü onlar kurtuluş gemsidir, Ehli Beyt gemisidir. Bu sıkıntılı günlerden onlara irtica ederek onlara etrafına sımsıkı sarılarak kendimizi kurtarmalıyız. Ehli Beyt evrenseldir, bütünlük içerisinde bütünlüğü sağlamak için savaşmışlar çoluk çocuklarını bu uğurda düşünmediler. Kendileri seyit olmuştur, kadınları, kızları esir olmuştur. Amacımız bu günlerde Kerbela muharrem ayında aşure gününde biz şehrimizde bütünlüğü sağlamışız, inşallah bundan sonra daha güzel bütünlükle birlik beraberlik sağlanır. Ülkemiz için şehrimiz için güzel bir örnek olur. Kars örnek şehirdir, bu konuda da örnek olacaktır. 1372. yıl dönümünü bu yıl anacağız. İnşallah huzur, sükûnet içerisinde bu süreci bitirmeye çalışıyoruz.”