PolitiKARS.com imtiyaz sahibi, mimar Ali ihsan Alınak, Türkiye'nin genel siyasi durumu; CHP'deki iç çatışma ile Kars'ta ego savaşlarını ve tasfiye rüzgârlarını yazdı.
İşte o yazı,
CHP'DE KILIÇLAR ÇEKİLDİ, HESAP BİR SONRAKİ DÖNEM!
Bu yazıyı kaleme alırken, konjonktür barış mesajlarının gölgesinde bir varlık-yokluk mücadelesine dönüşmüş durumda.
Ortadoğu'da kartlar yeniden dağıtılırken, Türkiye'nin göreceli başarısı bundan sonraki döneme dair önemli ipuçları veriyor.
Ancak bu satırların asıl konusu, CHP'de yaşanan iç hesaplaşmaların Kars özelindeki yansımaları.
KURULTAY SONRASI DEĞİŞİM VE PARTİ İÇİ DENGELER
CHP'de kurultay sonrası yaşanan değişim, sadece genel merkezde değil, taşrada da etkisini gösterdi. Özgür Özel'in genel başkanlığa gelişiyle birlikte, parti içinde yeni bir klik oluştu.
Bu yeni dönemin en çarpıcı yansımalarından biri Kars'ta yaşanıyor! Bu bağlamda, CHP'de yaşanan iç mücadeleler ve yerel düzeydeki yansımaları, dikkat çekici bir tablo ortaya koyuyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun kurultay yenilgisiyle şekillenen muhalefetin yerel seçimlerden birinci çıkması, CHP içindeki dengeleri kökten değiştirdi.
Parti içinde Özel ve Kılıçdaroğlu destekçilerinin karşılıklı hamleleri, etkili bir tasfiye sürecini başlattı. Bu süreci, teşkilatların yeniden yapılanmasında açıkça görmek mümkün.
İstanbul'un rüzgarıyla yelkenlerini şişiren "yeniciler", eski kadroları partiden ihraç ederek değişim sürecini hızlandırdı. Liberal/Sol jargonun önceliklendiği bu yeni dönemde, muhalefeti masa etrafında toplama hedefi rafa kaldırıldı; ekonomik enkazdan oy devşirme stratejisiyle iktidarla doğrudan rekabet başlatıldı.
Özel ve İmamoğlu klikleri üzerinden yapılanmayı kabul eden parti, bu doğrultuda konsolide olmayı öncelik haline getirdi.
KARS ÖZELİNDE CHP: KİŞİSEL EGOLARIN GÖLGESİNDE BİR ÖRGÜT
Kars'ta yaşayanların ortak kanaati, CHP'deki bu bölünmüşlüğün zarardan başka bir şey getirmediği yönünde.
Son 10 yılda CHP, Kars'ta kişiler ve onların egoları üzerinden şekillendi. İl başkanlarının etkinliği, "az olsun benim olsun" anlayışıyla şekillenen, göreceli olarak zayıf bir örgütsel yapının sonucu oldu.
Geçmişte sırtını Gürsel Tekin'e dayayan Mustafa Aras, ardından karizmatik bir şekilde belediye başkanlığında oy alan Taner Toraman ve günümüzde "Brütüs" benzetmesiyle anılan, kurultayda Özgür Özel'e açık destek veren Onur Uludaşdemir'in hikâyeleri bu süreci anlamak için yeterli örneklerdir.
Bu isimlerin ortak özelliği, yoldaşlık hukukuna sadık kalmamaları olarak özetlenebilir.
GÜÇ MÜCADELESİ: ARAS, TORAMAN VE ULUDAŞDEMİR ÜÇGENİ
Taner Toraman'ı adaylaştıran Mustafa Aras, il başkanlığını Toraman'a bırakmak zorunda kaldı. Toraman'ın belediye başkanlığına aday olmak için bıraktığı il başkanlığına, Aras'ın da desteğiyle seçilen Uludaşdemir, yerel seçim performanslarını gerekçe göstererek hem Toraman'ı hem de Aras'ı partiden uzaklaştırdı.
Genel merkezin desteğini kullanmakta çekinmeyen Uludaşdemir, son olarak milletvekili adaylığı sürecinde listeye alınmasını sağlayan İnan Akgün Alp'in ihraç sürecinin de önünü açtı.
İKİ BAŞLILIK VE PARTİ İÇİ KAVGA
CHP Kars İl Örgütü, vekil ve il başkanı düzeyinde iki başlı bir yapıya büründü. Vekil olduktan sonra Alp ile Uludaşdemir'in bir araya gelmemesi, parti içindeki kutuplaşmayı derinleştirdi. Genel merkezde güç devşiren il başkanı ile meclis performansını ön plana çıkaran vekil arasındaki bu kavga, son olarak bir ilçe kongresinde gün yüzüne çıktı.
Kılıçdaroğlu ile olan yakın ilişkisi nedeniyle "vekil" olan Alp'in partideki tasfiyesi "gücü zayıfladı" şeklinde algılandı.
Bu bölünmüşlüğün iktidara yarayacağı ve kaybedenin CHP olacağı yönündeki endişelerin giderek arttığı da göze çarpıyor.
RANT İDDİALARI VE SİYASİ TÜKENİŞ
Mevcut il başkanı Onur Uludaşdemir'in partiyi küçülterek tasfiye etmesi ve "baba ocağı" diyerek milyonluk bir rant hikâyesi eşliğinde bina satın alması, kamuoyunda tepkiyle karşılandı.
Ayrıca, geçmiş genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik ölçüsüz beyanatları da bardağı taşıran son damla olarak değerlendirildi.
30 Mayıs'ta büyük kurultay ile ilgili mahkemeden çıkacak karar ne olursa olsun, Onur Uludaşdemir'in siyasi hayatı, kendi kendini tüketen bir sürecin özeti olarak tarihe geçecek gibi görünüyor.
Kars'ta yaşanan bu tablo, sadece yerel bir mesele değil. CHP'nin taşradaki yeniden yapılanma sancılarının, merkezdeki değişimle ne kadar uyumlu olduğunu sorgulamak gerekiyor.
Dost acı söyler…
İstanbul / 28 Haziran 2025