Kafkasya Kültürleri Araştırma Merkezi (Kafkas Kültür) Başkanı ve PolitiKARS.com İmtiyaz sahibi Mimar Ali ihsan Alınak, Ani Harabeleri'ne yönelik adaletsizlikleri kınadı.
Sosyal medya paylaşımında, Ani'nin tarihsel ve kültürel önemine vurgu yaptı.
ANİ İÇİN ADALETSİZLİĞE KARŞI TEPKİ
Alınak, Ani'nin arkeolojik ve kültürel varlıklarının ırkçı ve tekçi söylemlerle gölgelenmeye çalışıldığını belirtti. Bu söylemlerin, barış ve insanlık tarihinin en kıymetli alanlarından olan kültürel mirasımıza zarar verdiğine dikkat çekti.
DİPLOMASİ VE BARIŞ ÇAĞRISI
Alınak, Ani'nin gerçek tarihinin ve barışa olan özlemlerimizin, duyarlı kişiler tarafından aydınlatılması gerektiğini vurguladı. Kafkasya'da barış, Türkiye'de demokrasi ve insan haklarının temel alınması gerektiğine işaret etti.
İNSAN HAKLARI VE GÖREVDEN ALMA TALEBİ
Kafkas Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan Muhammed Arslan'ın, dilindeki nefret söylemleriyle bu kadim topraklara nefreti körüklediği iddiasıyla görevden alınması çağrısında bulundu. Kamuoyuna bu konuda net mesajlar verdi.
Selam millet!
— Ali ihsan Alınak (@AliihsanAlinak) July 16, 2025
Bugün içim kan ağlayarak, kadim bir yaranın sızısını dile getirmek istiyorum; bu Ani'nin çığlığı…
ANİ'NİN ÇIĞLIĞI.. TARİHİN KALBİNDE BARIŞA SUSAMIŞ BİR FERYAT!
Ani, sadece bir şehir değil, insanlık tarihinin en kıymetli tanıklarından biri. Binlerce yıllık bir… pic.twitter.com/HYdal2FUCl
İşte Alınak'ın kaleme aldığı o yazı…
"Selam millet!
Bugün içim kan ağlayarak, kadim bir yaranın sızısını dile getirmek istiyorum; bu Ani'nin çığlığı…
ANİ'NİN ÇIĞLIĞI.. TARİHİN KALBİNDE BARIŞA SUSAMIŞ BİR FERYAT!
Ani, sadece bir şehir değil, insanlık tarihinin en kıymetli tanıklarından biri. Binlerce yıllık bir geçmişin, farklı kültürlerin, medeniyetlerin harmanlandığı, taşlarına sevgi, hoşgörü ve barış nakşedilmiş bir abide. Ama ne yazık ki, bu abide bugünlerde adaletsizliğin, ırkçılığın ve tekçi zihniyetin gölgesinde kalmaya mahkûm ediliyor.
Düşünsenize, insanlık tarihinin bu kadar önemli bir noktasında, arkeolojik ve kültürel varlıklara yönelik ırkçı ve sözde bilimsel söylemler havada uçuşuyor. Bu nasıl bir vicdansızlıktır, nasıl bir akıl tutulmasıdır?
Ani, sadece bir kazı alanı, bir ören yeri değil. Ani, insanlığın bize bıraktığı bir miras, geleceğe taşımamız gereken bir emanet. Bu emanete sahip çıkmak yerine, onu ayrıştırmak, ötekileştirmek, yok saymak... İşte bu, affedilmez bir günahtır.
Ben, Ani için uygulanan bu adaletsizliği reddediyorum!
İnsanlık tarihinin en kıymetli alanlarından birinde, arkeolojik ve kültürel varlıklara yönelik ırkçı ve tekçi sözde bilimsel söylemlerin/tartışmaların gölgesinde kalan ve sağduyudan Ani'nin tarihsel gerçekliğinin barışa olan özlemlerimizi dile getirmesi niyetiyle duyarlı kişilerin elinde aydınlanmasını Kafkasya'da barış, Türkiye'de demokrasi ve insan hakları temelinde talep ediyorum.
Bu sadece bir dilek değil, bir sorumluluk çağrısıdır.
Hepimiz, Ani'nin sesini duyurmak, bu kadim topraklara sahip çıkmak, barış ve kardeşlik mesajını yükseltmek zorundayız.
Kafkasya'da barışın, Türkiye'de demokrasinin ve insan haklarının yeşermesi için Ani'nin aydınlanması şarttır.
Bu noktada, bir de parmak basmak istediğim bir konu var. Kafkas Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan ve dilindeki zehirli ifadelerle sürece ve bu kadim topraklara nefreti aşılayan Muhammed Arslan'ın görevden alınmasını tüm kamuoyuna deklere ediyorum.
Bu tür nefret söylemleri, toplumda ayrışmaya, kutuplaşmaya ve düşmanlığa yol açmaktan başka bir işe yaramaz. Bilim insanı kimliği taşıyan birinin, bu tür ifadeler kullanması kabul edilemez.
Bugün, Ani'nin sesi olup, adaletsizliğe karşı duralım, barış için mücadele edelim.
Unutmayalım ki, Ani'nin aydınlanması, hepimizin aydınlanmasıdır.
Kalın sağlıcakla!"