TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyesi Gülistan Kılıç Koçyiğit, İmralı'daki tarihi görüşmeye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Koçyiğit, "Sayın Öcalan, devletle bir mutabakat olduğunu ancak asıl arayışın siyasi bir mutabakat olduğunu ve bu sağlandığında birçok sorunun aşılabileceğini ifade etti" dedi.
AK Parti, MHP ve DEM Parti'den birer milletvekilinin yer aldığı Meclis Komisyonu heyeti, 24 Kasım'da İmralı Adası'na giderek Abdullah Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirmişti.
TARİHİ İMRALI GÖRÜŞMESİNİN PERDE ARKASI
Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 24 Kasım’da İmralı Adası’na yaptığı ziyaret, Türkiye siyasetinde tarihi bir dönemeç olarak değerlendiriliyor.
Toplumsal bütünleşme ve demokratikleşme sürecine katkı sağlaması beklenen bu görüşmenin detayları, komisyondaki tek kadın üye olan DEM Parti Meclis Grup Başkanvekili ve Kars Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit tarafından Mezopotamya Ajansı'na (MA) aktarıldı.
İşte, PolitiKARS’ın derlediği söyleşinin ayrıntıları...
GÖRÜŞME NASIL GERÇEKLEŞTİ?
Görüşmenin yolculuk sürecini anlatan Koçyiğit, "Pazartesi sabahı çok erken saatlerde Ankara'dan yola çıktık. İstanbul üzerinden hava yoluyla adaya geçtik. Bizi yetkililer karşıladı ve hiçbir olumsuzluk yaşamadan, prosedüre uygun şekilde cezaevine girdik. Ardından görüşme odasına alındık" ifadelerini kullandı.
Koçyiğit, görüşme öncesi yaşananları ise şöyle anlattı: "Biz heyet olarak önce odaya girdik ve yerimizi aldık. Kısa bir süre sonra Sayın Öcalan odaya geldi. Her birimizle tek tek, gülerek ve enerjik bir şekilde tokalaştı, 'Hoş geldiniz' dedi. Kendisini gayet sağlıklı ve moralli gördüm."
"SİYASİ BİR MUHATAP OLARAK GÖRÜŞTÜK"
Görüşmenin tarihi önemine vurgu yapan Koçyiğit, "Bu görüşme, sorunu sadece bir güvenlik veya silah bırakma meselesi olmaktan çıkarıp, siyasi bir sorun olduğunu teyit etmiştir. Sayın Öcalan'la artık sadece devletin değil, siyasetin de görüşebildiği bir aşamaya gelindi. Kendisi de 'İlk defa bir siyasi heyetle görüşüyorum. Bu, siyasi çözüm arayışıdır' dedi" şeklinde konuştu.
Koçyiğit, komisyon üyelerinin Öcalan'ın sürece dair kararlılığını ve iyi niyetini görerek ikna olmuş bir şekilde döndüklerini de sözlerine ekledi.
TARİHSEL PERSPEKTİF VE BARIŞ VURGUSU
Koçyiğit'in aktardığına göre, Öcalan görüşmede uzun bir tarihsel perspektif çizdi. Kürtler ve Türkler arasındaki tarihi ittifaklardan (Malazgirt, Selahaddin Eyyubi dönemi, Kurtuluş Savaşı) örnekler vererek, birlikte hareket edildiğinde kazanıldığını, ayrı düşüldüğünde ise kaybedildiğini vurguladı.
Öcalan'ın geçmişteki barış girişimlerinin (Özal, İnönü, Erbakan dönemleri) nasıl akamete uğratıldığını anlattığını belirten Koçyiğit, "Bu sürecin diğerlerinden farklı olduğunu düşünüyor. Cumhurbaşkanı'nın Ahlat konuşmasından, Bahçeli'nin el uzatmasına kadar olan gelişmeleri bir 'devlet aklı' olarak okuduğunu ve kendisinin de bu barış çabasına karşılık vermek istediğini ifade etti. 27 Şubat çağrısını da bu çerçevede formüle ettiğini söyledi" dedi.
TEMEL ARAYIŞ: SİYASAL MUTABAKAT
Koçyiğit'in altını çizdiği en kritik mesaj ise Öcalan'ın "siyasal mutabakat" vurgusu oldu. Koçyiğit, "Sayın Öcalan, devletle bir mutabakatın olduğunu ifade etmekle beraber, bugün temel arayışın bir siyasal mutabakat olduğunu ve bu siyasal mutabakat gerçekleştiğinde aslında birçok şeyin de aşılabileceğini ifade etti. Mesele sadece silah bırakma meselesi değil, asıl mesele demokratik bir inşa sorunudur" ifadelerini kullandı.
SURİYE VE YASAL DÜZENLEME İHTİYACI
Görüşmede Suriye konusunun da detaylıca ele alındığını aktaran Koçyiğit, Öcalan'ın Suriye'deki 10 Mart mutabakatının uygulanmasının hayati olduğunu düşündüğünü söyledi. Koçyiğit, "Sayın Öcalan, Suriye'de demokrasi olmazsa yeni bir diktatörlüğe gidileceğini belirtti. Silahlı güçlerin entegrasyonu ve yerel asayişin sağlanması konusunda yapıcı bir perspektif sundu ve kendisinin de bu konuda etkili olabileceğini, diyalog zeminleri oluşursa katkı sunabileceğini iletti" dedi.
Yasal düzenlemelere olan ihtiyaca da değinildiğini kaydeden Koçyiğit, "Silah bırakanların Türkiye'ye dönememesinin yasa eksikliğinden kaynaklandığı ve bu konuda bir yasal düzenleme ihtiyacı olduğu görüşünde hemfikir olduğumuzu aktardı" şeklinde konuştu.
"KEŞKE CHP DE GELSEYDİ"
Koçyiğit, Abdullah Öcalan'ın komisyonda temsilci bulundurmayan CHP için, "Keşke CHP de gelseydi" dediğini de sözlerine ekledi. Öcalan'ın, Cumhuriyet'in kurucu partisi olarak CHP'nin bu sürecin içinde mutlaka olması gerektiğine inandığını belirtti.
TUTANAKLARIN AÇIKLANMASI BEKLENTİSİ
Son olarak, görüşme tutanaklarının akıbetine de değinen Koçyiğit, "Üçümüzün de imzaladığı tutanak Meclis Başkanlığı'na teslim edildi. Biz bu tutanağın olduğu gibi komisyona aktarılmasını ve spekülasyonlara yer vermemek için kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılmasını talep ediyoruz. Sayın Öcalan'ın çözüm perspektifini herkesin doğrudan görmesi çok önemli" çağrısında bulundu.