1. HABERLER

  2. İzmit'te Bomba Patladı
Settar Kaya: VALİLİK

Settar Kaya: VALİLİK

Türk Devletlerinin yüzlerce yıl güçlü bir şekilde devam etmesinde, Valilik sistemimiz önemli bir yere sahiptir.

A+A-
Türk Devletlerinin yüzlerce yıl güçlü bir şekilde devam etmesinde, Valilik sistemimiz önemli bir yere sahiptir. Osmanlı Padişahlarının tahta geçmeden önce Valilik görevlerinde bulundurulmaları boşuna değildir. . Kalkınmış ve gelişmiş kentlerimizin başarılarının arkasında mutlaka ünlü bir Vali vardır.
Geçmişte siyasi kadrolaşmayı en katı şekilde yapan iktidarlar bile, Valileri bu uygulamanın dışında tutmaya özen göstermiş, mülki idare çarkının işleyişine müdahaleden kaçınmışlardır.
Ne yazık ki, AKP döneminde her kurumda olduğu gibi, Valilik müessessinde de çürüme belirtileri baş göstermiştir. İktidar, devleti tamamen kontrolü altına alma hırsı nedeniyle, bu kurumu da siyasallaştırmaya çalışmıştır.
Başbakan çeşitli defalar “benim valim kamyonun önüne binerek kömür dağıtacak” talimatı vermiştir.
Vali neden kömür dağıtsın? Bir başbakan, devletin valisine böyle bir görevi nasıl reva görebilir? O işi yapacak olanlar sosyal Yardımlaşma fonunun başında ve valinin emrinde bulunan görevlilerdir. Vali’nin görevi devlet yardımlarının yasalara uygun yapılıp yapılmadığını denetlemektir. Başbakan popülizm yaparken, Valileri zor durumda bırakmaktadır.
Bu ifade, Başbakanın Valilik makamına bakış acısını da ortaya koymaktadır. Bu yaklaşım Tüccar devlet zihniyetinin ürünüdür. Devleti “holding” valileri de “ceo” sanıyorlar.
Valilik makamının itibarını, dolayısıyla devletin saygınlığını korumak, herkesten önce Sayın Valilerimizin görevidir. Başbakan böyle istiyor diye yüzlerce yıllık geleneği yıkıp, Valiliği Hükümetlerin istismarcılığına alet edemezler, etmemelidirler.
Türk Milleti kendisine hayırlı hizmetler yapmış Valileri unutmaz. Onların isimlerini caddelerinde, parklarında, daha da önemlisi kalplerinde ebediyen yaşatır.
Bugün Karslılar Ünal ÖZGÖDEK ismini rahmetle, minnetle ve şükranla anmaktadırlar. Ancak altı yıl yönettiği kentte “koltuğunu korumak uğruna” her türlü olumsuzluğa sesini çıkarmadan, varlığıyla yokluğu belli olmadan çekip gidenleri ise hatırlamak bile istememektedir.
Elbette ki, her şeye rağmen oturduğu makamın ulviliğinden haberdar olan, tarafsız, adil ve yönettiği kentte çok önemli hizmetlere imzasını atan Valilerimiz bugün de işbaşındadırlar. Ancak tersi de söz konusudur.
Örneğin,2009 yerel seçimlerinde Başbakan’ın her ne pahasına olsun kazanmalıyız diye hedef gösterdiği üç yerden birisi de Tunceli’dir. Bu il’in o dönemdeki (şimdi Giresun’da görevli) valisi Mustafa Yaman dünyanın gözü önünde Yaman! Bir işe girişmiştir. Çamaşır makinesi, buzdolabı dağıtarak vatandaşın hür iradesini satın almak istemiş, ancak Tuncelililer “el mi yaman, bey mi Yaman” ona göstermişlerdir.
Bu eyleminden dolayı, Yargıtay tarafından 7 ay 15 gün hapis ve memuriyetten men cezasına çarptırılmıştır. Doğrusu, derhal istifa etmeli, bu makamda bir gün bile durmamalıdır.
Bu mahkûmiyet kararından sadece valilerin değil, “ben valimi Baykal’a ve Bahçeli’ye yedirmem” diyen Başbakanın da çıkarması gereken önemli dersler vardır.
Hükümete yaranarak Valilik yapma işe yarıyor olacak ki, daha birkaç gün önce de Elazığ valisi “gidip te Amerika devlet Başkanının karşısında 1 milyon için hazır duran bir başbakan istemiyorum. Ben “Van minüt” diyen bir başbakan istiyorum.” açıklamasını yapmıştır. Ayrıca, müftünün görevini üstlenerek vaaz da vermiştir.
Yaptığı açıklamalar nedeniyle “siyasete karıştılar” iddiasıyla, askerlere olmadık hakareti yapan dindar ve liberal! Yazarlarımızın sesi neden çıkmaz acaba? Vali siyaset değil de ne yapıyor?
Ayrıca, Sayın Valiye şunu hatırlatmak gerekir. Amerika’nın Irak’a müdahale edip, Müslüman kanı dökmesine beğenmediği merhum ECEVİT ve Sayın BAHÇELİ karşı çıkıyordu. Bu nedenle onların Hükümeti yıkılıp, yerine AKP’nin getirilmesinden sonra Irak işgal edildi. “Van minüt” ün anlamını bilenlerin, Irak’taki 1 milyon Müslüman’ı katleden işgalcilere de “go home” diyecek kadar İngilizceleri olsa gerek.
Derler ki,”et kokarsa tuz basmalı, tuz kokarsa ne yapmalı” Bu davranışlar tuzun kokmaya başladığının işaretidir.
Valilik makamı da bu durumda ise, acaba AKP döneminde tahrip edilmedik neresi kaldı?

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.