Cezaevlerinde açlık grevini sürdüren mahpuslara destek amacıyla BDP Eş Genel Başkanı Kışanak'la birlikte Tuğluk, Kurt, Önder, Tuncel ve Baydemir de açlık grevine başladı.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, cezaevlerinde Kürt politik mahpuslarca sürdürülen açlık grevlerine destek için altı kişilik bir grup olarak süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başladıklarını açıkladı.
Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) Diyarbakır'daki Konferans Salonu'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Kışanak, kendisiyle birlikte DTK Eş Başkanı ve Van milletvekili Aysel Tuğluk, Hakkari milletvekilleri Adil Kurt, İstanbul milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Sebahat Tuncel ile Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in açlık grevine başladığını duyurdu.
"Tutsaklardan 384'ü artık kritik aşamadadır"
12 Eylül'de 64 mahpus tarafından başlatılan açlık grevinin tüm cezaevlerine yayıldığını, katılan mahpus sayısının 10 bini bulduğunu ve bugün 60. güne gelindiğini hatırlatan Kışanak, mahpusların "Abdullah Öcalan'ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşulların sağlanması" ve "anadil önündeki engellerin kaldırılması" taleplerinin tüm Kürt halkı ve barıştan, demokrasiden yana tüm kesimlerin ortak talebi olduğunu vurguladı. Kışanak, 12 Eylül'den itibaren açlık grevine giren mahpusların ciddi derecede risk altında olduğunu belirterek, "Bu ülkenin vicdanı, Anadolu'nun sesi, kalemi sayın Yaşar Kemal açlık grevi eylemleri konusunda yapılan basın toplantısında, 'Bunlar bir nesli ortadan kaldırmak istiyorlar, bu bir kırımdır' demişti. Eğer şimdi, hemen şimdi bir çözüm bulunamazsa, bedenini açlığa yatıran, çözüm için 'gerekirse biz ölürüz' diyen tutsaklardan 384'ü gelinen aşamada artık kritik aşamadadır. Biz bir kez daha herkesi sağduyuyla, vicdanının sesini hissederek düşünmeye ve tutum almaya, sorunun çözümüne katkı sunmaya davet ediyoruz" dedi.
"Tüm Türkiye halkını bu çığlığı yükseltmeye davet ediyoruz"
Cezeaevlerinde bedenlerini ölüme yatıran mahpusların aslında bir çığlık attığını, "Artık yeter" diyen bir çığlık attığını söyleyen Kışanak, 60 gündür bu sesi duyurmaya çalıştıklarını, görüşmelerle diyalog sağladıklarını, sokaklara çıktıklarını belirtti. Kışanak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu 60 gün boyunca tüm eylem ve etkinlikler yasaklandı; polis tarafından orantısız güç kullanılarak bastırılmaya çalışıldı. Anlatmaya çalıştık, bu eylemler sadece ve saedece çözümün sesini duyurmak için yapılan eylemlerdir. Bu eylemlere saldırarak ölümlere davetiye çıkarıyorsunuz. Kamuoyunun duyarlılığı ne kadar erken oluşursa çözüm o kadar erken olacaktır. Bunun için sokaklardayız, meydanlardayız. Hükümetle de görüşüyoruz, durumun ne kadar ciddi olduğunu, bunun hepimiz için bir çıkış yolu olacağınıı anlatmaya çalışıyoruz. Biz bunu söyledikçe, çığlık atmak isteyen, sokaklarda, meydanlarda olan herkese sürekli saldırıldı ve engellemeler önümüze çıkarıldı. Biz bundan açıkçası yılmadık, bıkmadık, usanmadık. Biz biliyoruz ki sesimizi çıkarmazsak, artık ölüm kapıyı çalmak üzere. Onun için biz buradan tüm halkımızı, tüm Türkiye halkını bu çığlığı yükseltmeye bir kez daha davet ediyoruz."
"Çözüm olacak diye beklemek iyi bir şey değil"
5 Kasım'daki Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın açıklamalarıyla oluşan beklenti havasına da değinen Kışanak, şunları söyledi:
"Partimizin yaptığı değerlendirmeler sonucunda kamuoyunda, bu hafta boyunca yaptığımız görüşmeler temaslar ve Sayın Bülent Arınç'ın yaptığı açıklamalar nedeniyle bir beklenti havası oluştu. Tabii ki umutlu olmak iyi bir şey. Çözüm olacağına inanıyoruz, onun için mücadele ediyoruz. Ancak çözüm olacak diye beklemek iyi bir şey değil. Bu nedenle bir kez daha yarın tüm illerde halkımızı, demokratik kamuoyunu, vicdanlı ve insanlığa saygısı olan herkesi, tutumunu ortaya koymaya, cezaevlerinin önünde kitlesel açıklamalar yapmaya davet ediyoruz. Bizler de bu çalışmanın bir parçası olacağız. Yarın tüm illerde, sokaklarda meydanlarda olacağız."
"Arkadaşlarımızla birlikte bu yolu sonuna kadar yürümeye kararlıyız"
Kışanak, açlık grevine başlama kararları konuusnda ise şöyle dedi: "DTK'nin tüm bileşenleri, BDP Blok milletvekilleri, kendi içimizde tartıştıktan sonra bugün burada bu açıklamayı paylaşıyoruz. DTK Eş Bbaşkanı Sayın Aysel Tuğluk, BDP Eş Genel Başkanı olarak ben Gültan Kışanak, Hakkari milletvekilimiz Adil Kurt, İstanbul milletvekilimiz Sırrı Süreyya Önder, İstanbul milletvekilimiz Sebahat Tuncel, yine iki gün önce açlık grevine başlayan Diyarbakır milletvekilimiz Emine Ayna ve Van milletvekilimiz Özdal Üçer, BDP Blok miletvekilleri adına bu sorumluluğu üstlenmek için bugün burada bu eylemi kamuoyuyla paylaşıyoruz. Yine tüm belediye başkanlarımız adına Büyükşehir belediye başkanımız Sayın Osman Baydemir de burada. Bizler süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başlıyoruz. Tutsakların talebi bizim de talebimizdir. Biz de çözüm için müzakerelerin başlamasını, Kürt sorununun çözülmesini istiyoruz. Kürt halkının dili üzerindeki bütün yasakların kalkmasını istiyoruz. Bu sesin bu çığlığın duyulması için biz de bugünden itibaren açlık grevine başlıyoruz. Bir çözüm bulunursa, arkadaşlarımızın eylemi sona ererse, biz de eylemimizi sona erdireceğiz. Ancak bir çözüm bulunmazsa, bizler de arkadaşlarımızla birlikte bu yolu sonuna kadar yürümeye kararlıyız."