DTP Kars İl Başkanı Veli Mükyen: Kürt halkı önderine yaklaşımın kendisine bir yaklaşım olduğunu, Kürt halkı onun ölümünün kendi ölümü olduğunu biliyor.
10 Aralık’ta Kars’a gelecek Barış Grubu’nun programı iptal edildi.
Demokratik Toplum Partisi (DTP) Kars İl Başkanı Veli Mükyen, DTP’nin kapatılmasının Kürt halkının inancını daha da çelikleştireceğini söyledi. Mükyen ayrıca, 10 Aralık’ta Kars’a gelecekleri duyurulan Barış Grubu programının da iptal parti kararıyla ertelendiğini belirtti.
Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine Kandil ve Mahmur'dan gelen 'Barış ve Demokratik Çözüm Grupları'nın 10 Aralık günü Kars'a geleceklerinin duyurulmasının ardından ani bir kararla programın ertelendiğinin açıklanması için DTP Kars İl Binasında bir toplantı düzenlendi.
DTP Kars İl Başkanı Veli Mükyen, Kandil ve Mahmur Kampı'ndan gelen Barış Grubu üyelerinin DTP Kars İl Örgütü tarafından düzenlenecek olan toplantı ve mitinge katılacaklarını önceden duyurduklarını hatırlatarak, “Genel Merkezde yapılan son toplantıda bütün her çeşit faaliyetlerin durdurulduğu açıklandı. İkinci bir açıklama yapılana kadar Genel Merkezin talimatlarını bekliyoruz. O yüzden şimdilik bu programı erteledik” dedi.
Mükyen, DTP’nin kapatılması durumunda Sine-i Millete döneceklerini de hatırlatan Mükyen, “Biz çalışmalarımızı hiçbir zaman aksatmayacağız ve daha güçlü bir iradeyle kendi düşüncelerimizi, kendi hak ve hukukumuzu ve verilen persfektifler çerçevesinde bunu yürütüp başarıya götürme noktası dışında bir şansımızın olmadığını bütün arkadaşlarımızın bilmesinde yarar var diye düşünüyoruz” diye konuştu.
Açılımı da değerlendiren Mükyen şunları söyledi: “Birkaç ay öncesinde bir Kürt açılımı adı altında bir çalışma başlatıldı. Gerek Kürt kesimi olsun, gerek Türkler olsun bir barışık olabileceği noktasında bir sevinç oldu. Bu giderek demokratik açılıma dönüştü, biraz daha ilerlerken de milli birlik projesine dönüştü. Devlet tıkanma noktasına geldiği anda Kürt halk önderi Gerek Kandil’de gerek Mahmur’da, gerekse Avrupa’da birer barış gruplarının Türkiye’ye gelmesi ve bu tıkanıklığın önünü açma noktasında bir girişimde bulunuldu. Kuşkusuz hem Kandil’den ve hem de Mahmur'dan gelen barış gruplarını, barış ilçelerini halkımız bir barış olabileceği noktasında çok büyük bir sevinç içerisinde, barışı güçlendirme yönünde çok büyük bir çaba gösterdi. Ama ne yazık ki gerek ulusal basın olsun gerek görsek medya da olsun bu barış girişimi başka başka kanallara çekildi. Oysaki Kürt halkının ve onun önderinin barışın ötesinde her hangi bir amacı, barışın önünü açma noktasındaki çaba ve gayretin dışında başka bir amaç yoktu. Bunlar açılan barışın demokrasi için değil Kürt halkının kendi iradesiyle kopuş noktasını yaşatmak için girişilen bir olaydı. Biliyorsunuz 27 Kasım’da Genel Kurmay Başkanı ile başbakan bir araya geldiler. Bu konsept yürürlüğe konuldu ve çalışma başlatıldı. İlk yapılan şey neydi? Kürt halkının en hassas noktası onun önderi ve lideriydi. Güya şartlarını iyileştirmek için yerini değiştirip başka bir F Tipi adı altında bir cezaevine taşındı. Fakat cezaevinin koşulları eski yerine göre daha kötü ve Kürt Halk önderinin kendi ifadesiyle ‘bir ölüm çukuruna atıldığını’ söylemiyle Kürt halkının sabrını taşma noktasına getirdi. Kürt halkı önderine yaklaşımın kendisine bir yaklaşım olduğunu, Kürt halkı onun ölümünün kendi ölümü olduğunu biliyor. Ve bütün Dünyada bunu biliyor. Gerek Türkiye’de, gerek Avrupa’da, gerekse Dünyanın dört bir köşesinde hiçbir Kürt bunu kabul etmedi. Bugün Kürtler bu çerçevede ayaktalar”
Mükyen DTP’nin kapatılma davasıyla ilgili olarak da, “Kürt halkının yasal, siyasi zeminde partisinin kapatılması noktasında düğmeye basıldı. Bunu herkes bilsin ki, partinin kapatılması Kürt halkının inancını daha da çelikleştirecektir. Kürt halkının mücadelesi çerçevesinde daha da güçlü şekilde mücadelesini sürdüreceklerini bilmeleri gerekiyor. Bu çerçevede bizim milletvekillerimiz hepsi eğer böylesi bir gelişme olursa istifalarını genel başkanımıza sunmuşlardır. Biz hiçbir şekilde Kürt mücadelesinde Kürtleri birbirinden koparma noktasında hiç kimsenin gücünün yetmeyeceğini herkesin bilmesi gerekiyor. Kürtler bir bütündür, Kürtlerin arasında o veya bu manada her hangi bir fark yoktur. Kürt’ün yarısı terörist, yarısı ulusaldır hareketi Kürt halkına en büyük haksızlıktır. Kürtler asla bunu affetmeyecektir. Kürtler önderliği ile her şeyiyle tam bir vücut içerisinde hareket etmektedir” dedi.