İnsan Hakları Derneği (İHD) Kars Şubesi, Emek Partisi (EMEP) Kars İl Başkanlığı, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Kars Temsilciliği ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kars Temsilciliği, 19 Aralık 2000 tarihindeki cezaevi operasyonlarının 25. yıldönümü dolayısıyla ortak bir basın açıklaması yayımladı.
“19 Aralık Katliamı” olarak anılan olaylarda yaşamını yitirenler anılırken, cezaevlerindeki mevcut hak ihlalleri ve cezasızlık politikası sert bir dille eleştirildi.
Kars’ta İnsan Hakları Derneği (İHD), Emek Partisi (EMEP) İl Başkanlığı, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Kars Temsilciliği ve KESK Kars Şubeler Platformu, '19 Aralık Cezaevi Operasyonları'nın yıl dönümünde ortak bir açıklama yaptı.
OPERASYONDA 32 KİŞİ YAŞAMINI YİTİRMİŞTİ
PolitiKARS’ın derlediği bilgilere göre; açıklamada, 19 Aralık 2000’de, F tipi cezaevlerini protesto amacıyla açlık grevinde olan tutuklu ve hükümlülere yönelik 20 cezaevinde eş zamanlı başlatılan operasyona dikkat çekildi. Üç gün süren ve televizyonlardan canlı yayınlanan operasyonlarda 30 mahpus ile 2 kamu görevlisinin hayatını kaybettiği, yaklaşık 300 kişinin yaralandığı hatırlatıldı. Katliamı protesto eden 2 bin 145 kişinin gözaltına alındığı, 58 kişinin ise tutuklandığı belirtildi. Operasyondan sağ kurtulan mahpusların ağır işkence ve tecrit uygulamalarına maruz kaldığı ve hakkında çok sayıda dava açıldığı ifade edildi.
ZAMANAŞIMI KARARIYLA CEZASIZLIK SÜRDÜRÜLÜYOR
Olayla ilgili yürütülen yargı sürecinin etkili işletilmediği vurgulanan açıklamada, kimyasal gaz kullanımı iddialarının araştırılmadığı kaydedildi. Katliam faillerinin yargılandığı davalardan birinin, 17 Kasım 2025’te Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “olağanüstü zamanaşımı” gerekçesiyle düşürüldüğü aktarıldı. Bu kararla, cezasızlık politikasının sürdürüldüğü dile getirilerek, karar kabul edilmez bulundu ve faillerin yargılanması için mücadelenin süreceği duyuruldu.
TECRİT SİSTEMİ DAHA DA AĞIRLAŞTI
Açıklamada, 19 Aralık’tan bu yana tecrit sisteminin daha da ağırlaştırıldığı ve tüm cezaevlerinde hak ihlallerinin arttığı öne sürüldü. F Tipi cezaevlerinin yanı sıra, yeni açılan Yüksek Güvenlikli, S Tipi ve Y Tipi cezaevleriyle yeni bir infaz sistemine geçildiği belirtildi. Bu cezaevlerinde kalan mahpusların ağır izolasyona tabi tutulduğu, “Kuyu Tipi” olarak adlandırılan koğuşlarda tecrit nedeniyle birçok mahpusun açlık grevine başvurduğu ifade edildi.
YÜKSEK GÜVENLİKLİ CEZAEVLERİNDE 23 SAAT TECRİT
Özellikle Yüksek Güvenlikli Cezaevleri’ndeki uygulamalara dikkat çekilen açıklamada, çoğunluğu tek kişilik hücrelerde tutulan mahpusların günde yalnızca 1-1.5 saat havalandırmaya çıkarıldığı, günün kalan 23 saatini kimseyle konuşmadan ve temas etmeden geçirmek zorunda bırakıldığı vurgulandı. Kitap, gazete ve televizyona erişimde ciddi kısıtlamalar getirildiği, mutlak bir tecrit uygulandığı kaydedildi. Bu sistemin ağır insan hakkı ihlali olduğu ve derhal kaldırılması gerektiği belirtildi.
HASTA MAHPUSLAR KRİTİK DURUMDA
Türkiye cezaevlerindeki en ciddi sorunlardan birinin hasta mahpuslar olduğunun altı çizilen açıklamada, ağır hasta, yaşlı ve engelli mahpusların tahliye edilmediği ifade edildi. Tek yetkili merci olan Adli Tıp Kurumu’nun “Cezaevinde Kalabilir” raporlarıyla yaşam hakkının ihlal edildiği ve tahliyesi engellenen mahpusların hayatını kaybettiği vurgulandı. İHD’nin Nisan 2025 raporuna göre, cezaevlerinde 1412 hasta mahpus bulunduğu ve bunlardan en az 335’inin durumunun ağır olduğu aktarıldı. Devlet yetkilileri, hasta mahpusların tahliyesi önündeki engelleri kaldırmaya ve sorumluluk almaya çağrıldı.
TALEPLER SIRALANDI
Açıklamanın sonunda, 19 Aralık Katliamı’nın yıldönümü vesilesiyle bir dizi talep kamuoyuyla paylaşıldı:
· Katliam faillerinin yargılanması ve adaletin sağlanması,
· Ağır tecrit uygulamalarına son verilerek F Tipi, Yüksek Güvenlikli, S Tipi ve Y Tipi cezaevlerinin kapatılması,
· Keyfi uygulamalara yol açan İdare ve Gözlem Kurulları’nın kaldırılması,
· İşkence ve kötü muamele iddialarının İstanbul Protokolü’ne uygun, bağımsız şekilde soruşturulması ve cezasızlığa son verilmesi,
· Mahpusların sağlık, beslenme, hijyen, görüş ve adil yargılanma haklarına ayrımsız erişiminin sağlanması,
· Yaşam hakkının korunması ve şüpheli ölümlerin önlenmesi,
· Ağır hasta, engelli ve yaşlı mahpuslar başta olmak üzere, tahliyesi gereken tüm hasta mahpusların serbest bırakılması.
İnsan hakları savunucuları, 19 Aralık Katliamı’nı unutmayacaklarını, cezaevlerindeki tüm hak ihlallerine karşı mücadele edeceklerini ve mahpusların onurlu bir yaşam sürmesi için çalışmaya devam edeceklerini duyurdu.