1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Erdoğan Irak'ta.. IKBY'ye Türkiye'den Cumhurbaşkanı Düzeyinde İlk Ziyaret!
Şehit Askerlerin İsimleri AÇIKLANDI

Şehit Askerlerin İsimleri AÇIKLANDI

Hakkari'deki saldırılarda hayatını kaybeden askerlerin isimlerini ve memleketlerini açıkladı.

A+A-

İçişleri Bakanlığı Basın Müşavirliği, PKK'nin bugün Hakkari'nin Çukurca ve Yüksekova ilçelerinde, sekiz ayrı noktada gerçekleştirdiği saldırılarda hayatını kaybeden askerlerin isimlerini ve memleketlerini açıkladı.

Saldırılarda bir üsteğmen, bir jandarma kıdemli başçavuş, bir piyade astsubay, iki piyade uzman çavuş, üç piyade çavuş, bir piyade uzman onbaşı, altı piyade onbaşı, sekiz piyade er ve bir jandarma er hayatını kaybetti.

Hayatını kaybeden 24 asker Yozgat, Konya, İstanbul (2), Sinop, Çorum, Adana, Ankara, Sakarya, Elazığ (2), Erzurum, Aksaray, Samsun, Artvin, Hatay, Gaziantep, Aydın, İsparta, Bitlis, Ağrı, Kırklareli ve Kahramanmaraş illerinden.

Jandarma üsteğmen Murat Bek (Yozgat)
Jandarma kıdemli başçavuş İbrahim Geçer (Konya)
Piyade astsubay Bilal Özcan (İstanbul)
Piyade uzman çavuşlar: Halil Özdoğru (Sinop), Mustafa Aslan (Çorum)
Piyade çavuşlar: Koray Özel (Adana), Yunus Yılmaz (Ankara), Birol Elmas (Sakarya)
Piyade uzman onbaşı Reşit Eracan (Elazığ)
Piyade onbaşılar: Mesut Kazanç (Erzurum), Yavuz Çoban (Aksaray), Fikret Özer (Samsun),Hüseyin Güldal (Kocaeli), Soner Ateşsaçan (Artvin), Mesut Cengiz (Hatay)
Piyade erler: Fevzi Kazak (Gaziantep), Mehmet Çetin (Aydın), Süleyman Kalkan (Isparta),Ahmet Tunçer (Bitlis), Mehmet Ağgedik (Elazığ), Ramazan Akın (Ağrı), Ufuk Bozkurt (Kırklareli), İdris Çam (Kahramanmaraş)
Jandarma Er Eyüp Çolakoğlu

Haberin Uzantıları

ERDOĞAN AÇIKLAMA YAPTI

Başbakanlık Merkez Binası'ndaki toplantıdan çıkarak açıklama yaptı. Erdoğan saldırıda 24 askerin hayatını kaybettiğini ve 18 askerin yaralandığını bildirdi.

Hakkari'nin Yüksekova ve Çukurca ilçelerinde sabaha karşı 01.00'de sekiz ayrı noktaya yapılan, 24 güvenlik görevlisinin öldüğü saldırı sonrasında Kazakistan ziyaretini iptal eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Başbakanlık Merkez Bina'sında saat 10.30 civarında toplantıya girmişti.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan'ın bulunduğu toplantı sonrasında Erdoğan açıklama yaptı.

Erdoğan saldırıda 24 askerin hayatını kaybettiğini ve 18 askerin yaralı olduğunu bildirdi. Haber kaynaklarında sayı 26 olarak geçiyordu. Erdoğan'ın, herkesi sakin olmaya çağırdığı konuşmasının önemli bölümleri şöyle: "Öncelikle hepimizin başı sağ olsun. Çatışma bölgesi Çukurca'dan son teyit ettiğimiz bilgilere göre 24 Mehmetçiğimizi şehit verdik, 18 askerimiz de yaralı durumda. Şu an itibariyle bölgede uluslararası hukukun öngördüğü sıcak takip dâhil olmak üzere operasyonlar sürüyor."

"Her kim ki teröre açık ve gizli destek veriyorsa, her kim ki terörü kolluyorsa, kim ki teröre müsamaha gösteriyor, terörün kanlı yüzünü örtmek, terör örgütünün saldırılarını görmezden gelmek gibi bir gafletin içinde bulunuyorsa, tamamı bilsinler ki, T.C.'nin nefesi her daim enselerinde olacaktır."

"Bu olay karşısında kim ki sinirine hakim olamazsa, bilin ki terör örgütü işte o zaman hedefine ulaşır."

"Demokrasinin özgürlüklerin insan hak ve hürriyetlerinin terörün panzehirleri olduğunu geçmiş dönemde olduğunu gördük. Bu hain saldırı bizi aydınlık ufuklardan geri bırakmayacaktır. Bir yandan terörle mücadele edeceğiz, bir yandan da terörün istismar zeminini yok edeceğiz."

"Yılmadan yorulmadan bu uzun soluklu süreci tamama erdireceğiz. İkide bir muhalefetin kalkıp bu işin sorumlusu iktidardır derken, ortaya çözüm önerisi koymadan böyle bir yaklaşım sergilemeleri milleti tahrikten başka bir şey değildir."

Hakkımda çıkarılan 'İnternet Andıcı' yalanını, buyurun yargı açıkladı. O söyledikleri imza tamamen bölücü terör örgütüyle mücadeleye yönelik bir metnin altına konulmuş imzadır. Ama bunu bile çok farklı bir şekilde yorumlamak kalmıştı. Kim? Terör örgütüyle kol kola dolaşanlar."

"Medyayı yine duyarlı olmaya davet ediyorum. Çünkü bugün suçlamak, eleştirmek, hamaset, istismar ve tahrik tohumları ekmek yerine, dik durmak zorundayız."

"Türkiye'nin büyümesini, huzur, kardeşlik içinde asaletle yükselmesini hiç kimse engelleyemeyecektir."

BDP AÇIKLAMASI "Hükümet de PKK de Savaşı Durdursun"

26 askerin öldüğü saldırının ardından başsağlığı yayınlayan BDP, "Hükümete de PKK'ye de bir saniye daha kaybetmeden acilen savaşı durdurma çağrısı yapıyoruz" dendi.

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Gültan Kışanak, yayınladıkları başsağlığı mesajında, "Bu savaşa da, ölümlere de artık yeter" dediler.

Açıklamada, özetle şöyle dendi:

* Hakkari'de yaşanan çatışmalarda 26 güvenlik görevlisinin maalesef ki yaşamını yitirdiği ve onlarca da yaralının olduğu açıklandı. Yaşamını yitiren bütün kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
* Bu savaşa da, ölümlere de "Artık yeter" diyoruz. Bu acılara karşı devlet ve hükümetlerin 25 yıldır tekrarlayıp durdukları çözüm üretmeyen ve savaşta ısrar eden açıklamalara da "Artık yeter" diyoruz.

* Çatışmaların yeniden başladığı son beş aydır defalarca sivil toplum örgütlerinin, aydınların, demokrasi güçlerinin ve partimizin yaptığı silahların susması, diyalogun başlaması çağrısı ve önerilerine ne yazık ki hükümet olumlu bir yanıt vermedi. "Terörle mücadelede yeni dönem başladı" diyerek, savaş politikalarında ısrar etti.

* Bugün yaşanan bu acılı tablo bir kez daha göstermektedir ki, Türkiye'nin ekmek, su, hava kadar en acil ihtiyacı barıştır ve Türkiye'nin barıştan başka bir seçeneği yoktur. Bunun için Türkiye'nin bir an önce bu çatışmalı ortamdan çıkarılması, ölümlerin durdurulması ve barış sürecinin başlatılması herkesin ortak hedefi olmalı. Hükümete de PKK'ye de bir tek saniye daha kaybetmeden acilen savaşı durdurma çağrısı yapıyoruz.

* Analarımız bu acıyı hak etmiyorlar. Hepimiz, bu çatışmaların, akan kanın durdurulması, Türkiye'nin onurlu bir barış sürecine evrilmesi için seferber olmalıyız. Acıları daha fazla arttırmadan durdurmanın tek yolu, sorunları diyalogla, uzlaşıyla çözmenin zeminini güçlendirmektir.

* Yitirdiğimiz her canımız bizleri daha fazla savaş yanlısı değil, her şeye rağmen ve inatla daha fazla barış yanlısı yapmalı. Yaşanan bu derin acının gerçekten son olması için, Hükümeti de Meclisi de el ele vererek sorunun bütünlüklü ve köklü olarak çözümü için birlikte çalışmaya çağırıyoruz.

HAKKARİ SALDIRISINA TEPKİLER

Hakkari saldırısına; Barzani, hükümetten Bozdağ, Arınç, Bağış, CHP lideri Kılıçdaroğlu, MHP lideri Bahçeli, BDP'den Buldan, ÖDP lideri Taş, TMMOB, TTB, TİHV, İHD ve DİSK yönetim kurullarından tepki geldi.

BARZANİ: "HEDEF, TÜRK-KÜRT KARDEŞLİĞİ"
Saldırıyı kınıyorum. Bu saldırı Türk-Kürt kardeşliğini hedef alıyor.

KILIÇDAROĞLU: "MECLİS SORUNA EL KOYMALIDIR"
Terörle bir sonucun elde edilemeyeceğini, terörün meşruiyetinin olmadığını defalarca dile getirdik. Çok üzgünüz. Dokuz yıldır Başbakan olan kişinin sorumluluğu başka yerde aramaması, sorumluluğun kimde olmasını bilmesi lazım. Sorumluluk kendi omuzlarında. Bir muhalefet partisi lideri gibi konuşmasını anlamıyoruz. Çözüm üreten makamda kendisi oturuyor. Başbakan muhalefetin sözüne neden kulak tıkıyor? Getireceğiniz her çözüme CHP olarak destek vereceğimizi söylemiştik. Meclis bu soruna el koymalıdır.

BOZDAĞ: "HERKESİN ORTAK MESELESİ"
Terör bir siyasi partinin meselesi değildir. Terör, bütün milletin, siyasi partilerin, devletin ortak meselesidir. Terörün karşısında siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin, bu ülkede yaşayan herkesin birlik içinde olması esastır.

ARINÇ: "TERÖRLE MÜCADELE ARTARAK DEVAM EDECEK"
Terörle mücadelemiz artarak daha büyük bir inançla, daha büyük bir azimle devam edecek ve sonunda muvaffak olacağız. Bu ülke terör belasından kurtulacak. Dün Bitlis'te Güroymak'ta içinde çocukların da bulunduğu, beşi polis sekiz vatandaşımızın hayatını yitirmesi, bugün de 24 askerimizin şehit olması Türk milletinin kalbini kanattı. Hepimizin başı sağolsun.

BAĞIŞ: "YAŞAM HAKKINDAN DEĞERLİ HAK YOK"
Yaşama hakkından daha değerli bir hak yoktur. Dostluğun tek bir göstergesi vardır o da dürüstlüktür. Bugün dostlarımızdan bu dürüstlük beklentimizin en yüksek olduğu günlerden birini yaşıyoruz.

RASMUSSEN: "NATO MÜTTEFİKLERİ DAYANIŞMA İÇİNDE"
Dün (18 Ekim) Bitlis'te düzenlenen saldırıyı kınıyorum. Bu tür şiddet eylemlerinin haklı gerekçesi olamaz. NATO müttefikleri terörle mücadelede dayanışma içinde.

BAHÇELİ: "OHAL İLAN EDİLMELİ"
Terör ve bölücülüğün zirve yaptığı bölgeleri kuşatan yerlerde "Olağanüstü Hal' ilan edilmesi kaçınılmaz bir hal almıştır. Meclis'ten alınan "Sınır Ötesi Harekat İzni' çerçevesinde Irak'ın Kuzeyi ve teröristlerin ikmal merkezleri imha edilmeli, sınırı ve şümulü belirlenecek bir güvenlik kuşağı oluşturulmalıdır.

BULDAN: "KINAMAKLA HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMİYOR"
Bu bir savaş. Her iki taraftan da insanlar yaşamını yitiriyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bir anne yüreğiyle "Artık yeter" diyorum. Kınamakla hiçbir şey değişmiyor. Artık savaş için değil, barış için bir an önce hareket etmeliyiz.

TAŞ: "PKK DE DEVLET DE DURMALI"
Gencecik bedenler toprağa düşmeye devam ederken artık hiçbir sözün kıymeti kalmamıştır. İnsanlık ölüyor.Artık bir "bilek güreşi" olarak süren bu çatışmada en masumlar hayatını kaybederken birileri savaş nutukları çekmekten başka bir şey yapmıyor. Şimdi savaş naraları atmanın, kahramanlık destanları yazmanın değil, bu toprakların acı kaderinin ağıtlarını yakmanın günüdür. PKK silahlı saldırılara son vermeli; devlet askeri-siyasi operasyonlardan vazgeçmelidir.

TİHV-İHD: "SİLAHLI ÇATIŞMALAR BİR AN ÖNCE DURMALI"
Saldırıyı kınıyoruz. Silahlı çatışmalar bir an önce durdurulmalı daha fazla can kaybı yaşanmaması için kalıcı çatışmasızlık ortamı sağlanmalıdır. Bu konuda hükümet üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli; barış politikasını benimsemelidir. PKK de saldırılarını durdurmalıdır. Türkiye son otuz yıldır Kürt Sorunu'nda uyguladığı güvenlik politikalarıyla sonuç alamayacağını görmelidir.

DİSK: "SAVAŞA DERHAL SON VERİLMELİ"
Savaşın yayılmasının daha büyük yıkımlara, etnik gerilim ve çatışmalara yol açacağı kaygısını herkes ifade ediyor. Aynı şekilde, demokratik siyaset kanallarının açılarak sorunun konuşularak çözülmesinin sağlanacağını da hemen herkes tahmin edebiliyor. Buna rağmen neden ısrarla Türkiye'yi büyük bir yıkıma götürecek, genç ölümleri, acı ve gözyaşlarını artıracak silahlı yöntemler tercih ediliyor? Savaşa ve silahlı "çözümlere" derhal son verilmelidir.

TMMOB-TTB: "BARIŞIN SESİNİ YÜKSELTME ZAMANI"
Bu kirli savaştan gelen ölüm haberlerine artık tahammülümüz kalmadı. Biz artık "başsağlığı dilemek" istemiyoruz. Toplumu kamplara bölecek, Türkiye'yi bir iç savaşa sürükleyecek, aynı topraklar üzerinde yıllardır birlikte yaşayan halkları birbirine düşman edecek açıklamalardan, yaklaşımlardan hepimizin kaçınması gerekiyor. Şimdi, şiddeti öne çıkaran anlayışa karşı barışın çığlığını yükseltme zamanıdır.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.