"Kızıldere Katliamı"ndan öldürülen on devrimci 39.yıldönümünde İstiklal caddesinde anıldı. Birol, "Devrimci hareket On'ların öldürülmesinden sonra, daha büyük bir güç kazanarak yeniden yeşerdi" dedi. İlkay Akkaya ve Pınar Sağ'la birlikte "Kızıldere" türküsü söylendi.

39 yıl önce on devrimcinin ölmesine neden olan "Kızıldere Katliamı" yıldönümünde İstiklal caddesinde anıldı.

Yaklaşık 500 kişilik grup " "Kızıldere onurdur, onuruna sahip çık", Devrim şehitleri ölümsüzdür", Yaşasın devrimci dayanışma", Faşizme karşı omuz omuza", Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganları eşliğinde İstiklal Meydanı'ndan Galatasaray Lisesi'ne yürüdü.

"Direnişin ve Dayanışmanın Tarihi Onurumuzdur" ve Kızıldere'de ölenlerin fotoğraflarını yer aldığı pankartlar eşliğinde, ölenlerin ismini haykıran grup, hep bir ağızdan "Nurhak" türküsünü söyledi.

"On'ların sloganları milyonların oldu"

Galatasaray Lisesi önünde toplanan grup, ölenler için yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından Nazım Hikmet'in "Güneşe Akın" şiirini okudu.

Basın açıklamasını okuyan Halkevleri Başkanı İlknur Birol, nice türkülere konu olan Kızıldere'nin devrimci mücadele tarihinin en kritik eşiklerinden iri olduğunu söyledi.

"Kızıldere'deki devrimcileri imha ederek devrimci hareketi yok edebileceklerini iddia eden faşist kontrgerilla merkezleri, Türkiye'yi bir işkence ve baskı üssüne dönüştürdüler"

Birol, katliamı yapan devlet görevlilerinin sürekli korunarak, yükseldiklerini ve yeni görevlerinden yeni cinayetler işlediklerini söyledi.

"Devrimci hareket On'ların öldürülmesinden sonra, daha büyük bir güç kazanarak yeniden yeşerdi. On'ların emperyalizme ve faşizme karşı sloganları milyonların sloganı oldu."

"Devrimci tarih seçim propagandası yapılamaz"

Siyasal iktidarın tüm devrimci değerlere ve kişiliklere saldırıların yoğunlaştırdığı bu dönemde, devrimci dayanışma tarihine sahip çıktıklarını söyleyen Birol, "Devrimci tarihimizin siyasal iktidarın 'demokrasi yalanına', seçim propagandasına alet edilmesine karşı duruyoruz" dedi.

Birol, darbelere karşı devrimci tarihi yaratan önderlerin "darbeci, Ergenekoncu" suçlamalarına maruz bırakılmasına, " tarihimize dokundurtmayız, tarihimiz onudurumuzdur" dedi.

"Kızıldere bizi de devrimci yapan şeydir"

Yürüyüşe katılanlardan yönetmen-yazar Sırrı Süreyya Önder, "Devrimci dayanışmanın en zirve olayıdır Kızıldere dayanışması. Denizlerin idamını engellemek için bir canımızın hepimizi canı olduğunu bilmek, o günün baskı sindirme imha ortamında bir ses bir itiraz yükseltebilmenin onurudur. Bizi de devrimci yapan şeydir onun için buradayız." dedi.

Basın açıklamasının ardından sanatçı İlkay Akkaya ve Pınar Sağ eşliğinde hep birlikte "Kızıldere" türküsü söylendi. Eylemi düzenleyen sosyalistler, Taksim Gezi Parkı'nda "sivil itaatsizlik" eylemi yapanları ziyarete gitti.

Kızıldere'de Ne Olmuştu?

Tarihe Kızıldere Katliamı olarak geçen olay, Türkiye'nin yakın politik geçmişinin en önemli sayfalarından biri, Türkiye'nin devrimci, sosyalist hareket tarihinin bir dönüm noktası olarak kabul görüyor.

12 Mart askeri müdahalesi, sonrasında diktatörlüğe karşı silahlı mücadele açan devrimcilerden THKO militanları Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan'ın idam edilmesine engel olmak üzere THKP-C ve THKO militanları ortak eyleme geçerek 26 Mart 1972'de Ordu'nun Ünye ilçesindeki NATO üssünde görevli iki Kanadalı bir Britanya'lı teknisyeni rehin aldılar.

Mahir Çayan, Ertuğrul Kürkçü, Cihan Alptekin, Ömer Ayna, Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Saffet Alp, Sabahattin Kurt, Ertan Saruhan, Nihat Yılmaz ve Ahmet Atasoy 30 Mart 1972'de Tokat'ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere köyünde kıstırıldılar. Gün sona ererken 10 devrimci ve rehineler hayatlarını kaybetmişti.