KESK'te Olağanüstü Genel Kurul KARARI
Taciz iddiaları nedeniyle KESK MYK'sı 8 Ocak tarihinde Olağanüstü Kongre’ye gitme kararı aldıklarını açıkladı.
A+A-
Taciz iddiaları nedeniyle KESK MYK'sı 8 Ocak tarihinde Olağanüstü Kongre’ye gitme kararı aldıklarını açıkladı.
KESK'teki ‘taciz’ iddiaları nedeniyle KESK Genel Başkanı Sami Evren ve MYK üyesi Adnan Gölpunar'ın istifalarının ardından bu kez de KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek ve Kadın Sekreteri Songül Morsümbül görevlerinden çekildi. KESK MYK'sı bunun üzerine 8 Ocak tarihinde Olağanüstü Kongre’ye gitme kararı aldıklarını açıkladı.
Son günlerde, "taciz" iddiasıyla gündeme gelen KESK'te Genel Sekreter Emirali Şimşek ile KESK Kadın Sekreteri Songül Morsümbül, yaşananlara ilişkin ortak bir basın açıklaması yaptı.
Şimşek, açıklamayı, "Yaşananlardan dolayı duydukları sorumluluk ve bilinçle" yaptıklarını belirterek, sistemin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. KESK'i, "emekçilerin sesi, soluğu ve umudu" olarak nitelendiren ve KESK'in sendikal mücadelenin yasak olduğu dönemde fiili meşru mücadele ile kurulduğunu hatırlatan Şimşek, "KESK kurumsal olarak var olmadan önce de henüz bir arayış ve platformlar şeklinde örgütlendiği andan itibaren bu sürecinde yer alan Kürt ve demokrat emekçiler, bu mücadelenin her aşamasında yer almışlardır. Akla gelebilecek her türden saldırılarla karşılaşmış ve bedeller ödemişlerdir" diye kaydetti.
Kendilerinin verdikleri mücadelede emeğin sömürülmesinden rahatsızlık duyan her kesimle biraraya gelmeye ve yönetimlerde en geniş anlamda temsiliyet sağlamayı amaçladıklarını bildiren ve "Hiçbir zaman küçük hesaplar içerisinde olmadık" diyen Şimşek, "İktidar ve iktidar kaynaklı yaklaşımlara karşı en sistematik mücadele yürüten bir anlayışın yürütücüleri olduk" diyerek, açıklamalarını şu cümleler ile sürdürdü:
"Yıllardır yürütmüş olduğumuz kadın özgürlük mücadelesi ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı ortaya koyduğumuz pratik faaliyetler, dünya kadın hareketlerinin örnek aldığı düzeydedir. Sendikalarda da bu mücadelenin öncülüğünü yaptığımız herkes tarafından bilinmektedir. Sendikalarda kadın sekreterliklerinin oluşması için baştan itibaren ilkesel bir tutum içinde olduk. Kadın sekreterlerinin işlevsel ve etkin olmasını önemsedik. Kendi içimizde yıllardır yönetim düzeylerinde kadın temsiliyetinin artırılması için yüzde 40 kadın kotasını esas aldığımızı bilmeyen yoktur. Saldırıların tam da bu noktadan ve bazı kadın kurumları tarafından kadın özgürlük mücadelemize yapılmış olması düşündürücü ve kasıtlıdır."
‘KESK İŞLEVSİZ HALE GETİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR’
KESK'e yönelik gelişen saldırılar ve yaşanan faili meçhul cinayetlere dikkat çeken Şimşek, kendilerine yönelik gelişen saldırılara rağmen bazı ithamlarla itham edilmelerini kabul etmediklerini belirterek, "Buna rağmen bazı anlayışların bizleri bilerek ya da ortamın havasından etkilenerek zan altında bırakan yaklaşımlarını tesadüf olarak görmüyor, tüm bu saldırıları demokratik emek mücadelemize yapılmış kasıtlı saldırılarak olarak görüyoruz. Saldırının Kürt sorununun demokratik ve barışçıl mücadelesini isteyen tüm kişi ve kurumlara yönelik fiili ve psikolojik saldırıların iyice arttığı bu döneme denk gelmesi bile niyeti ortaya koymaktadır" diye konuştu.
Taciz iddialarının, "asılsız, iftira ve komplo" olarak nitelendiren ve "Buna bileyerek ya da bilmeyerek dahil olanların emek mücadelesine kara leke olarak düştüklerini" savunan Şimşek, konuşmasını şu cümleler ile sürdürdü:
"Geldiğimiz aşamada KESK bilerek tıkatılmaya, işlevsiz hale getirilmeye çalışılmıştır. Nitekim hükümet de bu durumu fırsat bilerek emek karşıtı, emekçilerin kazanılmış haklarını gasp etmeye çalışan yeni saldırı yasalarını bu ortamda yeniden gündemleştirmiştir. Sistem ve sistemin yedeği durumuna düşmüş anlayışların istediği bu duruma sessiz kalmamız düşünülemez. Yukarıda saydığımız tüm bu gerekçelerle; bu tutum yaklaşımları mahkum ediyor, görevlerimizden çekiliyoruz."
Şimşek, çekilme ile birlikte bir Olağanüstü Kongre süreci başlattıklarını belirterek, 8 Ocak tarihinde KESK'in Olağanüstü Kongre’ye gideceğini açıkladı.
KESK'teki ‘taciz’ iddiaları nedeniyle KESK Genel Başkanı Sami Evren ve MYK üyesi Adnan Gölpunar'ın istifalarının ardından bu kez de KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek ve Kadın Sekreteri Songül Morsümbül görevlerinden çekildi. KESK MYK'sı bunun üzerine 8 Ocak tarihinde Olağanüstü Kongre’ye gitme kararı aldıklarını açıkladı.
Son günlerde, "taciz" iddiasıyla gündeme gelen KESK'te Genel Sekreter Emirali Şimşek ile KESK Kadın Sekreteri Songül Morsümbül, yaşananlara ilişkin ortak bir basın açıklaması yaptı.
Şimşek, açıklamayı, "Yaşananlardan dolayı duydukları sorumluluk ve bilinçle" yaptıklarını belirterek, sistemin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. KESK'i, "emekçilerin sesi, soluğu ve umudu" olarak nitelendiren ve KESK'in sendikal mücadelenin yasak olduğu dönemde fiili meşru mücadele ile kurulduğunu hatırlatan Şimşek, "KESK kurumsal olarak var olmadan önce de henüz bir arayış ve platformlar şeklinde örgütlendiği andan itibaren bu sürecinde yer alan Kürt ve demokrat emekçiler, bu mücadelenin her aşamasında yer almışlardır. Akla gelebilecek her türden saldırılarla karşılaşmış ve bedeller ödemişlerdir" diye kaydetti.
Kendilerinin verdikleri mücadelede emeğin sömürülmesinden rahatsızlık duyan her kesimle biraraya gelmeye ve yönetimlerde en geniş anlamda temsiliyet sağlamayı amaçladıklarını bildiren ve "Hiçbir zaman küçük hesaplar içerisinde olmadık" diyen Şimşek, "İktidar ve iktidar kaynaklı yaklaşımlara karşı en sistematik mücadele yürüten bir anlayışın yürütücüleri olduk" diyerek, açıklamalarını şu cümleler ile sürdürdü:
"Yıllardır yürütmüş olduğumuz kadın özgürlük mücadelesi ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı ortaya koyduğumuz pratik faaliyetler, dünya kadın hareketlerinin örnek aldığı düzeydedir. Sendikalarda da bu mücadelenin öncülüğünü yaptığımız herkes tarafından bilinmektedir. Sendikalarda kadın sekreterliklerinin oluşması için baştan itibaren ilkesel bir tutum içinde olduk. Kadın sekreterlerinin işlevsel ve etkin olmasını önemsedik. Kendi içimizde yıllardır yönetim düzeylerinde kadın temsiliyetinin artırılması için yüzde 40 kadın kotasını esas aldığımızı bilmeyen yoktur. Saldırıların tam da bu noktadan ve bazı kadın kurumları tarafından kadın özgürlük mücadelemize yapılmış olması düşündürücü ve kasıtlıdır."
‘KESK İŞLEVSİZ HALE GETİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR’
KESK'e yönelik gelişen saldırılar ve yaşanan faili meçhul cinayetlere dikkat çeken Şimşek, kendilerine yönelik gelişen saldırılara rağmen bazı ithamlarla itham edilmelerini kabul etmediklerini belirterek, "Buna rağmen bazı anlayışların bizleri bilerek ya da ortamın havasından etkilenerek zan altında bırakan yaklaşımlarını tesadüf olarak görmüyor, tüm bu saldırıları demokratik emek mücadelemize yapılmış kasıtlı saldırılarak olarak görüyoruz. Saldırının Kürt sorununun demokratik ve barışçıl mücadelesini isteyen tüm kişi ve kurumlara yönelik fiili ve psikolojik saldırıların iyice arttığı bu döneme denk gelmesi bile niyeti ortaya koymaktadır" diye konuştu.
Taciz iddialarının, "asılsız, iftira ve komplo" olarak nitelendiren ve "Buna bileyerek ya da bilmeyerek dahil olanların emek mücadelesine kara leke olarak düştüklerini" savunan Şimşek, konuşmasını şu cümleler ile sürdürdü:
"Geldiğimiz aşamada KESK bilerek tıkatılmaya, işlevsiz hale getirilmeye çalışılmıştır. Nitekim hükümet de bu durumu fırsat bilerek emek karşıtı, emekçilerin kazanılmış haklarını gasp etmeye çalışan yeni saldırı yasalarını bu ortamda yeniden gündemleştirmiştir. Sistem ve sistemin yedeği durumuna düşmüş anlayışların istediği bu duruma sessiz kalmamız düşünülemez. Yukarıda saydığımız tüm bu gerekçelerle; bu tutum yaklaşımları mahkum ediyor, görevlerimizden çekiliyoruz."
Şimşek, çekilme ile birlikte bir Olağanüstü Kongre süreci başlattıklarını belirterek, 8 Ocak tarihinde KESK'in Olağanüstü Kongre’ye gideceğini açıkladı.
HABERE YORUM KAT