1. HABERLER

  2. KARS HABERLERİ

  3. KARS

  4. Kars Ak Parti Milletvekili Adayları Partililerle Buluştu
Karsta Dünya Barış Günü KUTLANDI

Kars'ta Dünya Barış Günü KUTLANDI

Kars'ta Dünya Barış Günü nedeniyle siyasi parti, dernekler ve sendikalar ortak basın açıklaması yaptı.

A+A-

1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle, aralarında KESK-DİSK- EĞİTİM SEN – SES -TÜMBEL-SEN- TARIM ORKAM SEN - BTS - ESM - İHD - KARS DEVRİMCİ 78’LİLER DERNEĞİ -BDP ve CHP’nin de bulunduğu siyasi parti, dernekler ve sendikalar ortak basın açıklaması yaptı.

At Heykeli önündeki ortak basın açıklaması, İnsan Hakları Derneği (İHD) Kars Şubesi Başkanı Av. Onur Gündoğdu tarafından okundu. Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı basın açıklamasında Gündoğdu, 1 Eylül Dünya Barış gününün, Türkiye’de ki tüm savaş karşıtlarının seslerini birleştirme zamanı olduğunu söyledi.

1 Eylül’ün aynı zamanda Suriye’ye emperyalist müdahaleye ve savaş tamtamlarına hayır deme, halkların kardeşliğini yüksek sesle hep birlikte haykırma zamanı olduğunu da belirten Gündoğdu okuduğu ortak basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı.

“Bizler emek ve meslek örgütleri olarak, yapılabilinen tüm kentlerde, alanlarda ve meydanlarda savaş karşıtlarını birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz. Alman faşizminin Polonya‘yı işgal etmesi ile başlayan, ardında milyonlarca ölü, milyonlarca yaralı, acı ve gözyaşı bırakan insanlık tarihinin en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşlarından biri olan İkinci Büyük Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın başladığı günü unutmamak, barış çığlığımızı en yüksek sesimiz ile haykırmak için, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde alanlara çıkıyoruz.

Paylaşım savaşlarının kirli tarihi bugün de ne yazık ki aynı vahşeti ile devam etmektedir. ABD emperyalizminin başını çektiği dünyanın egemenleri, enerji kaynaklarına ve yollarına hakim olma hırslarını ve saldırganlıklarını, "özgürlük ve demokrasi" sözcüklerinin ardına gizleyerek, Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmeye devam etmektedirler. Emperyalizmin hegemonya savaşının parçası olarak gelişen bu saldırılar Irak, Libya ve Afganistan'dan sonra bugün Suriye üzerinden devam etmekte, etnik ve dini farklılıklar körüklenerek halklar birbirine düşman edilmekte, ülkelerin ve halkların tarihi, gelecekleri ve bir arada yaşama umutları yok edilmektedir.

Suriye’nin kaderinin Suriye halklarının elinden alınmaya çalışıldığı bu süreçte AKP ise, emperyalist müdahalenin taşeronluğuna soyunup Suriye için demokrasi nutukları çekmeye devam etmektedir. Suriye’ye demokrasi getirilmesini bu kadar önemsediğini söyleyen AKP’nin Suudi Arabistan, Ürdün ve Katar gibi krallık-şeyhlikle yönetilen ülkelerle hangi zeminde yan yana gelerek Suriye’ye karşı yürütülen operasyonların merkezinde yer aldığını bu halka anlatması gerekmektedir.

Türkiye’yi emperyalist müdahalelerin maşası değil, barışın ve kardeşliğin savunucusu ve mücadelecisi haline getirmek hepimizin görevidir. Bölgede ve dünyada barış, kardeşlik ve özgürce bir arada yaşamı savunmak için, şimdi her zamankinden daha fazla mücadeleye ihtiyaç vardır. Daha güçlü bir barış çağrısını seslendirmek, emperyalizme karşı halkların birlikte mücadelesini büyütebilmek için, her türlü emperyalist ilişkilerin tasfiye edildiği, tam bağımsız ve özgür bir Türkiye çığlığımızı yükseltmenin şimdi tam zamanıdır.

Otuz yılı aşkın bir süredir on binlerce insanımızın ölümüne sebep olan Kürt sorununda girilen yeni evre, kaygılarımızı her gün artırmaktadır. Ülkemizde yıllardır devam ettirilen otoriter, baskıcı, tekleştirici, anti-demokratik devlet anlayış, bugün AKP’nin sivil otoritesi eşliğinde Kürt halkının özgürlük alanının gittikçe daralmasına neden olmaktadır. Kürtlerin demokratik hak taleplerini yok sayan AKP, askeri ve siyasi operasyonlarla çatışma zeminlerini güçlendirmekte, barış umutlarını her geçen gün biraz daha tüketmektedir. Barışçıl ve demokratik çözüm için somut adımların atılmaması şiddet ve ölümlerin sürmesine neden olmaktadır. Ölümler barış umudunu tüketmekte, halkların kalbinde onarılmaz yaraları derinleştirmektedir. Şimdi bu yaraları barış çığlığına dönüştürme zamanıdır.

Kürt halkının temel taleplerini karşılayarak toplumsal bir barışı kurmak yerine çatışmayı ve şiddeti esas kılan yaklaşımın çıkmaz sokak olduğu görülmelidir. Özlemimiz, kimliği, kültürü, dili, dini, mezhebi, görüşü ne olursa olsun, üzerinde eşit haklara sahip yurttaşlar olarak yaşayacağımız, demokratikleşmeye yönelik çözümlerin benimsendiği, eşitlikçi ve özgürlükçü bir Türkiye özlemidir. Bugün Kürtlere karşı dayatılan baskı ve sindirme politikaları ile barışın önüne kurulan engeller, halkların arasındaki barış ve kardeşliğe kurulmuş barikatlardır. Şimdi diyalog ve çözüm zamanıdır.

ARTIK SÖZLER DEĞİL, ÖLÜMLER SON BULMALIDIR
Bugün gerçek bir barış iradesi, ancak nefret tohumları yerine kardeşlik duygularını pekiştirerek, ırkçı-şoven kışkırtmalara karşı anti-emperyalist dayanışmayı ve bir arada yaşam zeminlerini güçlendirerek sağlanabilecektir. Bu topraklarda gerçek bir barışı tesis etmek, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinin yeniden inşası ile mümkündür. Gerici güçlerin farklı etnik ve mezheplere yönelik tehditlerini arttırmasına göz yuman, nefret siyasetini yeniden ve yeniden üreten, insanlık suçlarını görmezden gelen, katliamlara izin veren bir iktidar, ardında acı ve gözyaşından başka bir eser bırakamayacaktır. Unutulmamalıdır ki, toplumsal yaşamın içerisinde, halkların arasında kurulamayan barış hiçbir yerde kurulamaz.

12 Eylül zihniyetinin pençesinde, mesnetsiz iddialarla milletvekillerini, belediye başkanlarını, parti başkanlarını, sendikacıları, gazetecileri, aydınları ve öğrencileri, kendi kurduğu rejime muhalefet eden herkesi cezaevlerine mahkum eden AKP hükümetine sesleniyoruz:

Bizler, “barış içinde bir dünya ve Türkiye mümkündür” diyoruz. Mücadele ruhumuzun bizlere kattığı güvenle bu inanca sahip çıkıyoruz. Artık kimsenin ölmediği, bombalardan ve silahlardan temizlenmiş bir ülke, bir dünya istiyoruz. Çağrımız, toplumsal hayatın tüm noktalarında ülkemizde ve Ortadoğu bölgesinde barışı mümkün kılacak, bir arada yaşam duygularını güçlendirecek somut adımların artık derhal hayata geçirilmesi sorumluluğunu üzerinde taşıyan örgütlü, örgütsüz tüm insanlaradır.

Evet, şimdi daha güçlü bir barış çağrısını seslendirme zamanıdır. Ülkede, bölgede ve dünyada barış için, kardeşlik ve özgürce bir arada yaşamak için, şimdi her zamankinden daha fazla mücadele zamanıdır.”

Benzer Haberler...

CHP’nin 1 Eylül Açıklaması 

Cumhuriyet halk Partisi (CHP) Kars İl Başkanı Mustafa Aras’ın 1 Eylül açıklaması.

1 Eylül 1939 Tarihinde Nazi Alman orduları Polonya’ya saldırarak 20. yüzyılın en kanlı savaşını, 71 yıl önce bugün başlatmıştır. Milyonlarca insanın ölümüne ve sakat kalmasına neden olan bu savaşın başlangıç günü olan 1 Eylül ülkemizde ve dünyada barış günü olarak kutlanmaktadır. Ülkemizin içinde bulunduğu karışık siyasi ortamda, bölgemizde, özellikle ortadoğuda; uluslararası egemen güçlerin yazdığı, karşılığında masum insanların hayatlarıyla bedel ödediği senaryoların uygulandığı bir dönemde bu günü kutlayacağız.

Emperyalist güçlere karşı ulusal bağımsızlık mücadelesini başarı ile gerçekleştirmiş bir ülkenin evlatları olarak, ulu önderimiz ve partimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ün yurtta barış dünyada barış ilkesinden hareketle 1 Eylül dünya barış gününü kutluyorum. Savaşlardan arınmış bir dünyada, mutluluk, huzur sevgi, hoşgörü ve kardeşliğe kucak açma umuduyla tekrar 1 Eylül dünya barış gününü kutluyor. Halkların kardeşliği dileği ile hepinize saygılar sunuyorum.

Dünya Barış Günü'nde BARIŞTILAR

Kars'ın Sarıkamış İlçesi'nde akrabalar arasında çıkan kavganın ardından başlayan 'kan davası' sona erdi. 

Sarıkamış'a bağlı Ortalar Köyü'nde yaklaşık 10 ay önce amca çocukları arasında çıkan 1 kişin ölümüne ve 5 kişininde yaralanmasına sebep olan kavga sonrasında başlayan 'kan davası' hatırı sayılır kişilerin araya girmesiyle taraflar arasında 'Dünya Barış Günü'nde barış sağlandı.

Sarıkamış Öğretmenevi'nde düzenlenen barış yemeğinde bir araya getirilen 'Sade' ailesi, okunan duaların ardından Türk Bayrağı ve Kur'an-ı Kerim üzerine el basıp yemin ederek barıştı.

Ailerin bir araya getirilmesinde yoğun çaba sarf eden Sarıkamış Kaymakamı Erdoğan Turan Ermiş, kan davalarının, kin, nefret ve düşmanlığın İslamiyet'te yerinin olmadığını söyledi.

Kaymakam Ermiş; "Sizlerin mutluluğu bizim mutluluğumuzdur. Siz üzüldüğünüz zaman biz de üzülüyoruz. Barışın sağlanmasında önemli rol oynayan Hacı Bedirhan Cengiz'e ve sizlere göstermiş olduğunuz erdemli davranıştan dolayı teşekkür ediyorum. Siz, erdemli, örnek bir davranış içerisindesiniz. Hepinizi tebrik ediyoruz. Okunan Kur'an-ı Kerim ile hepimiz elimizi açtık, dua ettik. Tebrik edilecek insanlar sizlersiniz, bizler değiliz. Bizler sadece burada size şahitlik yapıyoruz. Yani büyüklüğü yapan sizlersiniz, bizler sizleri alkışlıyoruz. Hepinize çok teşekkür ediyoruz, Allah razı olsun. İnşallah bu barış, huzur ortamı ilelebet devam eder" dedi.

Barış yemeğinde Kaymakam Erdoğan Turan Ermiş'ten sonra konuşan Belediye Başkanı İlhan Özbilen'de, kavgaların, ani kızgınlıkların istenmeyen olaylara neden olduğunu belirtti.

Erdemli olmanın, doğru olanı yapmanın, barışmak olduğunu, büyüklüğün ise affetmek olduğunu ifade eden Özbilen, bu tip olayların bir daha yaşanmaması temennisinde bulundu.

Öğretmenevi'nde barış yemeğinde biraraya gelen Sade ailesinin ferteleri, el sıkışıp bir birlerine sarılarak barıştılar.

Düzenlenen barış yemeğine; Sarıkamış Kaymakamı Erdoğan Turan Ermiş, Belediye Başkanı İlhan Özbilen, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Şener Şen, İlçe Emniyet Müdür Vekili İsa Çabuk, İl Genel Meclis Üyesi Hanali Çetinkaya, eski Horasan Belediye Başkanı Nurettin Aydın, Sarıkamış Müftü Vekili Abid Boz, resmi daire müdürleri ile Sade ailesinin fertleri katıldı.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.