1. HABERLER

  2. KARS HABERLERİ

  3. KARS

  4. Ani’de Bakanlık Çalışmaları
Erzurum'da İnanılmaz Şeyler Oluyor!

Erzurum'da İnanılmaz Şeyler Oluyor!

27 Ocak - 6 Şubat 2011 tarihinde Türkiye'nin en pahalı spor organizasyonunun Erzurum'da yapılacağını biliyor muydunuz?

A+A-
27 Ocak - 6 Şubat 2011 tarihinde Türkiye'nin en pahalı spor organizasyonunun Erzurum'da yapılacağını biliyor muydunuz?
Geçtiğimiz hafta, her zaman olduğu gibi tüm Türkiye'de spor gündeminin bir numaralı maddesi yine futboldu. Eğer söz konusu olan bir Fenerbahçe-Galatasaray derbisiyse ve üstüne üstlük bu maç Kadıköy'de oynanıyorsa ve daha da ötesi maç öncesinde sarı-kırmızılı takımda bir teknik ekip değişikliğine gidilmişse bundan doğal bir şey olamazdı tabii ki.
Oysa Türkiye sporunda, futbolun dışında başka önemli gelişmeler de var. Bunlardan birisi de Erzurum'da yaşanıyor. Daha doğrusu 27 Ocak - 6 Şubat 2011 tarihleri arasında düzenlenecek organizasyon, Erzurum 2011 Dünya Üniversiteler Kış Oyunları'ndan bahsediyorum. Geçtiğimiz hafta, oyunlara 100 gün kala, 19 Ekim Salı günü biz basın mensuplarının da katıldığı bir etkinlik düzenlendi. Ülkenin, ne yazık ki, gözden ırak bir köşesinde, bu önemli organizasyon için yapılan hazırlıklar, yatırımlar, bizleri heyecanlandırdı. Derbinin gündeminde boğulmasın diye bugüne ertelediğim Erzurum izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. İşte Erzurum ve dev organizasyon.


ERZURUM DAĞLARI KAR İLE BORAN
Erzurum denince aklınıza ne geliyor. Kara kış ve kar öyle değil mi. Askerliğini Erzurum'da yaptığı için o kenti iyi tanıyan bu yazının yazarı için de öyleydi. Her ne kadar aylardan ekim olsa da, askerlik yaptığım mayıs ayında soğuktan buz kesmenin deneyimiyle, en kalın kıyafetlerimi giydim. Ancak serin bir İstanbul sabahında başlayan uçak yolculuğumuz, birkaç saat sonra "sıcak" ve güneşli bir Erzurum'la sona erdi. Palandöken Dağı'nın eteklerindeki bu kent, tüm "sıcaklığıyla" bize gülümsüyordu. Bu kente sivil olarak gelmek de ayrı bir duyguydu.

TÜRKİYE'Yİ KIŞ SPORLARIYLA TANIŞTIRMAK
Erzurum'daki izlenimlerimi aktarmaya kısa bir ara verelim ve biraz da bu organizasyondan bahsedelim. Dünya Üniversiteler Spor Oyunları ya da diğer adıyla Universiade, Uluslararası Üniversite Sporları Federasyonu'unn (FISU) çatısı altında düzenlenmekte. Bu organizasyon Yaz Oyunları ve Kış Oyunları olarak düzenlenmekte. Türkiye, Yaz Oyunları'na 2005 yılında İzmir'de düzenlenen organizasyonla ev sahipliği yapmıştı. Erzurum 2011 ile birlikte Türkiye ilk kez Kış oyunları'na ev sahipliği yapacak. Burada önemli olan nokta Türkiye'nin gerek tesis gerekse sporcu performansı bakamından kış sporlarına uzaklığı. Nitekim ortada çok çiddi bir yatırım var, ki buna birazdan döneceğiz.
Peki bu organizasyonda hangi spor dallarında yarışlar düzenlenecek? Alp disiplini, kayaklı koşu, kayakla atlama, kuzey kombine, biatlon, snowboard, artistik paten, kısa mesafeli sürat pateni, buz hokeyi, curling, serbest stil kayak oyunlarda madalya dağıtılacak spor dalları arasında yer alıyor. Yıllardan beri TV'den izlediğimiz ve Tuğba Karademir'le (ne yazık ki onu da küstürdük) artistik pateni bir kenara koyarsak bu spor dallarının Türkiye için yeni olduğu muhakkak. Bir de buna seyredenlere ilginç geldiği için dikkat çeken, argo tabirle üzerine bayağı "geyik çevrilen" curling'i ekleyebiliriz. (Curling ile ilgili arkadaşımız Esat Dergi'nin detaylı bir incelemesi önümüzdeki günlerde yayında olacak.)
Bu anlamda inşa edilen tesislerin belki de en büyük getirisi, Türkiye'yi kış sporlarıyla tanıştırmak. Nitekim Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül de buna vurgu yapıyor ve özellikle katılım konusunda rekor beklediklerini dile getiriyor. "100 Gün Kala" etkinlikleri kapsamında düzenlenen basın toplantısında da Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk aynı konuya parmak bastı ve 57 ülkeden 3000 sporcunun Erzurum 2011'e katılacağını söyledi. Bu oyunlar tarihinde bir rekor olacak.
TAM 600 MİLYON LİRALIK YATIRIM
Dilerseniz yeniden Erzurum izlenimlerime döneyim. Kente gelip, konakladığımız otele yerleştikten sonra tesisleri gezmeye başladık. Gerçekten şaşırtıcı bir tabloyla karşılaştık. Şöyle ki, çok ciddi bir yatırım söz konusu. Resmi rakam 600 milyon TL, yani kabaca 420 milyon dolar civarı. Üstelik bu rakam önümüzdeki günlerde daha da artabilir. Galatasaray'ın yeni stadı olan Türk Telekom arena'nın yaklaşık 160 milyon dolara mal olduğunu sizlere söyleyeyim ve varın siz Erzurum'daki yatırımların büyüklüğünü düşünün. Zaten bize söylenen bunun Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en pahalı spor organizasyonu olduğu.
Erzurum'daki tesis turumuza ilk olarak eski adıyla Cemal Gürsel Stadyumu, yeni adıyla Erzurum Arena (ki bu isim de muhtemelen değişecek) ile başladık. Biz gittiğimizde sahanın drenajı yapılıyordu ve koltukların montajı sürüyordu. Eski stat komple elden geçirilmiş, tüm tribünlerin üzeri kapatılmış. Stadın içindeki basın merkezi, kulüp odaları, vb. gibi bölümlerin inşaatı ise hala sürüyordu. Yetkililer inşaatın kesinlyikle yetişeceğini söyledi. Hummalı bir faaliyet söz konusuydu.
Tesis turumuzdaki bir sonraki randevu buz hokeyi salonuydu. 500 seyirci kapasiteli bu salon, gördüğümüz kadarıyla hemen hemen hazırdı. Tek buz hokeyi salonu ise bu değil. Biz Cemal Gürsel Stadyumu'na yakın olduğu için bu salona gittik. Bize verilen bilgiye göre 3000 seyirci kapasiteli bir başka buz hokeyi salonu da inşa edildi. Yeri gelmişken söyleyelim. 2000 seyirci kapasiteli bir buz pateni salonu, 500 seyirci kapasiteli buz pisti ve 1000 seyirci kapasiteli curling salonu da inşa edilen tesisler arasında.
Hatta öğleden sonra basın olarak curling salonuna gittik. Bize verilen kısa bir eğitimin ardından, kısa bir maç da yaptık. Kendi adıma bu konuda ne kadar yeteneksiz olduğumu görmüş oldum. Göründüğünden çok daha zor bir spor bu. Ancak en çok dikkatimi çeken nokta, bu spor dalında ciddi bir sporcu sayımızın olduğu. O sırada salonda antrenman yapan çok sayıda genç sporcumuz vardı. Bu da çok hoşuma gitti açıkçası.

ERZURUM'UN YENİ SİMGESİ: ATLAMA KULELERİ
Ve beni en çok büyüleyen tesisi sona sakladım. Kiremitliktepe'de bulunan K125 ve K95 atlama kuleleri. Bu kuleler Erzurum'un yeni simgeleri olmaya aday. Kente hakim bir noktadalar ve birçok yerden gözüküyorlar. Türkiye'nin olimpik standarttaki ilk atlama kuleleri bunlar. İçinde restoran, kondisyon salonu, ısınma salonu, ofis, vb. gibi birimleri de barındırıyor. Ana caddenin hemen kıyısında olması, yöre halkında acaba sporcular caddeye düşer mi endişesine yol açmış. Ancak yetkililer böyle bir şeyin söz konusu bile olamayacağını söylüyor. Bu arada kuleler o kadar yüksek ki. Çok istememe karşın, oraya tırmanmayı gözüm kesmedi. Ancak atlama rampasının bittiği yerde, sırtımızı Erzurum manzarasına vererek bir hatıra fotoğrafı çektirmekle yetindik.


YA SONRA?
Ortada çok ciddi bir yatırım var ve bunun sporcu sayısında bir patlama yaratacağı açık. Ama en büyük muamma oyunlar sırasında salonların dolup dolmayacağı. Organizasyon yetkilileri bu konuda umutlu, ancak bunu zaman gösterecek.
Bir diğer konu ise bu tesislerin organizasyon bittikten sonra ne olacağı. GSGM yetkilileri lisanslı sporcu sayısındaki artış ve ortaya çıkacak ilgiyle, gelecek için iyimser. Amaçları bu tesisleri sürekli kılmak, kış sporlarını sürdürmek ve yaygınlaştırmak. Ayrıca bir de turizm vurgusunu yapıyorlar. Kazandırılan bazı tesislerin kış turizmine uygunluğu, önümüzdeki yıllarda bu konuda ümit verici gelişmeler yaşatabilir. Bu organizasyon, Erzurum'u bir kış turizmi cenneti haline getirebilir.
Sonuç olarak Erzurum'da bir kent bir organizasyon için seferber olmuş durumda. Aylardır süren geceli gündüzlü bir çalışma söz konusu. Ve Erzurum 2011 organizasyonunun tüm Türkiye'den istediği tek şey var: Biraz ilgi ve destek.
Sizce de bu emek bu ilgiyi ve desteği hak etmiyor mu? 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.