Devrimci 78lilerin 12 Eylül RAPORU

Devrimci 78'lilerin 12 Eylül RAPORU

Devrimci 78'liler Federasyonu Darbeleri Araştırma Komisyonu, 12 Eylül darbesine ilişkin hazırladığı raporu Meclis Başkanlığı'na sundu.

A+A-

Devrimci 78’liler Federasyonu Darbeleri Araştırma Komisyonu, 12 Eylül darbesine ilişkin hazırladığı raporu Meclis Başkanlığı’na sundu. 12 Eylül’ü yargıladığını iddia eden AKP’nin bu konuda siyasi irade göstermediği, ülkeyi 12 Eylül yasalarıyla yönetme kolaycılığına kaçtığı vurgulanan raporda, başta Kürt sorunu olmak üzere tüm sorunların çözümüne yönelik taleplere yer verildi.

Devrimci 78’liler Federasyonu Darbeleri Araştırma Komisyonu, hazırladığı raporu Meclis Başkanlığı’na sundu. Raporun özet biçimindeki açıklamasında 12 Eylül 2010’da yapılan referandumla darbecilerin yargılanmasını önlediği varsayılan Anayasanın geçici 15. maddesinin kaldırıldığı ifade edildi. Darbecilerin yargılanmasının toplumun bütün kesimlerince kabul gördüğü kaydedilen açıklamada, 12 Eylül davasının devam ettiği, bunun geç kalınmış olsa da önemli bir adım olduğu belirtildi. AKP’nin bu konuda siyasi irade göstermediği, 12 Eylül yargılamalarını tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırmayıp ülkeyi 12 Eylül yasalarıyla yürütme kolaycılığına kaçtığı bildirilen açıklamada, darbecilere verilen unvanların geri alınması gibi basit bir adımı dahi atamadığı kaydedildi.

“Unutulmamalıdır ki, 12 Eylülden bu yana devam eden darbe rejiminin sonuçlarını ortadan kaldırmak için demokratikleşme ertelenemez bir ihtiyaçtır ve demokratikleşme mahkemeler eliyle gerçekleşmez. Meclisi göreve çağırıyoruz” denilen açıklamada, bir an önce yapılması gereken düzenlemelere ilişkin talepler raporda dile getirildi.

Üç bölümden oluşan raporun birinci bölümünde darbe rejiminin ortadan kalkması için meclisin siyasi irade göstermesi gerekliliğine dikkat çekilerek, “Darbe döneminde vatandaşlıktan çıkartılan arkadaşlarımızın duruşmaları izleyebilmeleri için yurda giriş çıkış yapmalarına ilişkin yasal düzenlemelerin acilen yapılmalıdır.

Darbe marifetiyle, süngü gücüyle seçilen Kenan Evren, Cemal Gürsel ve 12 Mart Muhtırasının sorumlusu Cevdet Sunay’ın Cumhurbaşkanı sıfatları geri alınmalıdır. Darbecilerin ve birlikte oluşturdukları suç örgütlerinde görev alan bütün rütbelilerin rütbeleri geri alınmalı, resmi sivil tüm suçlular yargılanmalıdır. Darbecilere ve yandaşlarına verilen tüm akademik unvanlar geri alınmalı, darbecilerin ve yandaşlarının adları okullarımızdan, sokaklarımızdan, meydanlarımızdan silinmeli, yerine demokrasi mücadelesinde kaybettiklerimizin adı verilmelidir. Darbecilerin tüm servetleri açıklanmalı, mal varlıklarına el konulmalı, emekli maaşları kesilmeli ve bu kalemler kurulacak 12 Eylül Tazminatları Fonu’na aktarılmalıdır. Darbeleri ve darbecileri övenler, suçu ve suçluyu övmekten yargılanmalıdır. Başta YÖK, MGK, RTÜK olmak üzere Darbe düzeninin tüm kurumları ortadan kaldırılmalıdır” taleplerinde bulunuldu.

“Telafi edici düzenlemeler” başlığı altında sıralanan raporun ikinci bölümünde ise şunlar belirtildi: “Cunta döneminde bu ülkede yaşayan, yargılanan, gözaltına alınan, kaybedilen, idam edilen, işkenceyle öldürülen, zulmedilen herkesten devlet adına özür dilenmeli, resmi ve gayri resmi kanallar aracılığıyla tüm topluma duyurulmalıdır. Özrün anlamlı olması mağdurların ve toplumun hakikati bilmesi ile mümkündür. Hakikatin ortaya çıkarılıp, anlatılması için gerekli çabalar gösterilmeli ve önlemler alınmalıdır. Cunta döneminde, sıkıyönetim mahkemelerinde, olağanüstü hal mahkemelerinde verilen kararlar yok sayılmalı, darbe yargılamaları tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmalıdır. Ceza alıp almadığına bakılmaksızın cezaevlerinde geçen süre sigortalılığa sayılmalı sigorta primleri devlet tarafından ödenmelidir. 10 yıl ve üzeri sürelerde cezaevinde kalanlara, süreye bakılmaksızın emeklilik hakkı tanınmalıdır. Darbe döneminde vatandaşlıktan çıkartılanlar kayıtsız şartsız vatandaşlığa geri alınmalıdır. İdam edilenlerin, işkencelerle katledilenlerin ailelerine ve cuntanın bedel ödettiği herkese menfi ve müspet zararlarını karşılayacak şekilde tazminat ödenmelidir. Darbe sonrası işten el çektirilenlerin bu nedenle uğradıkları maddi ve manevi zararları tazmin edilmelidir. Mağduriyetleri nedeniyle düzenli gelirden yoksun kalanlara, hayatlarını onurlu bir şekilde devam ettirmelerini sağlayacak düzeyde aylık bağlanmalıdır. Başta Diyarbakır Zindanı, Mamak Askeri Cezaevi ve Metris Askeri Cezaevi olmak üzere ülke genelinde zulüm merkezine dönüştürülen her yer; toplum belleğini diri tutmak adına, direnenlerin ve zulmedilenlerin tarihini dile getiren müzelere dönüştürülmelidir. Bunun yanında kolektif hafızayı canlı tutacak eğitim ve kültür faaliyetleri düzenlenmelidir.

Raporun 3. bölümü ise “Demokratikleşme” başlığı altındaki sorunların çözümü konusundaki talepleri içeriyor.

Bu bölümdeki taleplerin kapsamı da şöyle: “12 Eylül terör örgütünün belgesi (82 Anayasası) derhal yürürlülükten kaldırılmalıdır. Anayasa’sız kalınabilir ama bir darbe terör örgütünün belgesiyle ülke idare edilemez. 12 Eylül darbesiyle derinleşen Kürt sorununda, barışçıl demokratik çözüm gerçekleştirilmelidir. Bu alanda başta TMK ve adı ‘Özel’le yetkilendirilen Mahkemeler, savcılıklar, güvenlik birimleri, olmak üzere mevcut ifade ve örgütlenme özgürlüğüne ilişkin bütün engeller ortadan kaldırılmalıdır. Siyasi partiler kanunu demokratikleştirilmeli, yüzde 10 seçim barajı kaldırılmalıdır. Çünkü yüzde 10 seçim barajı 12 Eylül’ün ruhudur.”

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.