1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Murat Nehri'nde 4 Çocuk Boğuldu
Devlet Bahçeli Öcalanı SORDU !

Devlet Bahçeli Öcalan'ı SORDU !

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İmralı'dan ses çıkmadığını dile getirerek, Başbakan Tayyip Erdoğan'a "Abdullah Öcalan İmralı'da mı acaba?" diye sordu.

A+A-

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP ile başlayan Kürt sorunu tartışmalarına İmralı’dan ses çıkmadığını dile getirerek, Başbakan Tayyip Erdoğan’a “Abdullah Öcalan İmralı’da mı acaba?” diye sordu.

Bahçeli, Isparta-Ankara yolunda bir grup gazeteciyle yaptığı sohbette özetle şunları kaydetti:

Teklif etmesinler

"CHP’nin kendileriyle ilgili yapmış olduğumuz açıklamalar ışığında böyle bir teklifi bize yapmamaları nezaket gereği olur. Bizim bir kez daha kendilerinin görüşüne karşı duruşumuzu merak ediyorlarsa hergün teklif getirebilirler, hergün de reddedilebilirler.

Acaba Abdullah Öcalan, İmralı’da mı? Ne diyorsunuz, sesini duyan yok. Bugün sözde Kürt sorunu üzerinde iktidar ve muhalefet belli bir eksende buluşmuş ise ve bu eksende birtakım kurumsal denemelere girilmek isteniyor ise o zaman nedir bunlar? Toplu mutabakat komisyonu, bir de akil adamlar grubu. Bu düşüncelere sahip olan Abdullah Öcalan, İmralı’da daha evvel her konuda fikirler sürerken şimdi niye sessiz kalıyor? Acaba, bu konularda olup bitenden mi habersiz, yoksa İmralı’da mı değil? Bu kadar sessizlikten bu soru aklıma geliyor. Onu da Recep Tayyip Erdoğan’a soruyorum. Orada mı?

Acaba kimse yok mu

Hâlâ daha Abdullah Öcalan’ı bizim idam ettirmediğimizi söylüyor. Bu kadar derin konuları bilenin cevap vermesi lazım. Bunları karıştırmıyorum. Dört günden beri gazeteler, televizyonlar yazıyor. Bunlar üzerinde duruyorum. Avukatlarından ses yok, herhangi bir şekilde Başbakanın görevlendirdiği insanlardan kamuoyuna akseden bir konu yok. AİHM çerçevesinde birtakım temaslarla oluşan yok, eden yok. Bir sessizlik hakim. Yayın organlarında da bir şey yok. O zaman merak ediyorsunuz, acaba kimse yok mu?

CHP’nin 10 maddelik metninde, Kürt meselesinin askeri yöntemlerle çözülemediğinden bahsediyor. 1984 ile 2009 yılları arasında 11 bin civarında güvenlik gücünün, 30 bin civarında PKK mensubunun öldürüldüğünü söylüyor. 1984 ila 2009 yılları arasında terör sonuçlarını metne koyuyorsun, peki demokratik açılımın başladığı 1 Ağustos 2009’dan günümüze kadar sorunun çözümüne yönelik 12 dev adamla olaylara yaklaşımdaki sayı ne? Bu mukayeseyi ana metinde niye yapmıyorsun? O zaman siyasi çözüm ile askeri çözüm arasında, terör ve terörden hayatını kaybedenler açısından yorum imkanından mahrum bırakıyorsun."

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.