2010 yılında İsrail'in Mavi Marmara gemisine saldırısı nedeniyle açılan dava görülmeye başlandı. Davada tanık olarak dinlenenlerin ifadelerinde İslamcı dozajın yüksek olduğu görülürken, İsrail davayı "kukla şovu" olarak nitelendirdi.

2010 yılında İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ablukayı delmek için yola çıkan Mavi Marmara gemisine yapılan İsrail saldırısı nedeniyle İsrailli sorumlular adına açılan dava bugün görülmeye başlandı. Yargılananlar arasında dönemin Genelkurmay Başkanı Gabi Aşkenazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Marom, eski Askeri İstihbarat Şefi Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri'nden Avişai Levi yer alıyor.

Duruşmada ifade veren ilk kişi, baskın sırasında katledilen Furkan Doğan'ın babası Ahmet Doğan oldu. Saldırı sonrasında oğlundan haber alınamadığını söyleyen Doğan şöyle devam etti:

"ABD vatandaşı olduğu için elçiliğe ulaşmaya çalıştım. İzlerken silah sesleri duymuştuk kötü bir şeyler olduğunu biliyorduk. Yolcular dönerken havaalanına gittim oğlumu karşılamaya fakat yoktu. Kimse onun nerede olduğunu bilmiyordu. Furkan uçaktan inmiyordu kimse ne olduğunu bilmiyordu. Denize mi düşmüştü, ABD'ye mi gitmişti. Adli Tıp'da tesbit edilmemiş cesetler olduğunu söylediler ve gittik baktık. Bana gösterilen Furkan olduğunu tespit ettim. Alnından vurulmuş ve gülümseyerek yatıyordu."

Mahkemede, Challenger-1 gemisinde bulunan Amerikan ordusundan emekli Albay Ann Wright'ın ifadesi de dinlendi. İsrail askerlerinin 20 gemi, 2 helikopter ve onlarca zodyak botla saldırdığını ifade eden Wright, "Gerçek mermi kullandılar. Çünkü amaçları gemileri durdurmak değildi." dedi.

İsrail'den 'kukla şovu' tepkisi

İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yigal Palmor tarafından yapılan açıklamada, dava "siyasi bir şov ya da kukla şovu" denirken, sanıklara haklarında dava açılacağının ya da hangi suçlarla yargılandıkları konusunda bilgi verilmediği belirtildi.

Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman ise, davaya "kanguru davası" diyerek, Türk yetkililerin iki ülke arasındaki ilişkileri düzeltmeye istekli görünmediğini söyledi. Türkiye'ye ve yurttaşlarına saygı duyduklarını, ancak İsrail yurttaşlarını koruma görevlerini yerine getirdikleri için özür dilemeyeceklerini söyleyen Liberman, "bu hukuk savaşında cesur askerlerimizi korumak için her şeyi yapacağız" dedi.