1. HABERLER

  2. Bugün, 21 Şubat 'Dünya Anadil' GÜNÜ
Bugün, 21 Şubat Dünya Anadil GÜNÜ

Bugün, 21 Şubat 'Dünya Anadil' GÜNÜ

Eğitim-Sen ve İHD, 21 Şubat Dünya Anadil Günü'nü kutlayarak, Türkiye'de anadil önündeki tüm engellemelerin kaldırılmasını istedi.

A+A-

Eğitim-Sen ve İHD, 21 Şubat Dünya Anadil Günü’nü kutlayarak, Türkiye’de anadil önündeki tüm engellemelerin kaldırılmasını istedi.

Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu, 21 Şubat Dünya Anadil Günü'ne ilişkin yazılı açıklama yaptı.

UNESCO verilerine göre, Dünya üzerinde 2 bin 500 dilin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalındığının belirtildiği açıklamada, "Türkiye'de tehlikede olan anadil sayısı 18'i bulmaktadır. UNESCO tarafından yüz yıl içinde bir dili konuşacak çocuk kalmayacak durumda ise o dil tehlikede, bir dili konuşan hiç çocuk kalmamışsa o dil ölü kabul edilmektedir" denildi.

Bir insanın hiçbir eğitime tabi tutulmaksızın ailesi, çevresi ve toplumu aracılığı ile öğrendiği dilin, anadili olarak tanımlandığı belirtilen açıklamanın devamında egemen sınıfların toplumsal değişim ve ilerlemeyi engellemek için kültürel zenginlikleri talan ederek resmi dil dışındaki dilleri yasakladıklarına dikkat çekildi.

“Bir ülke için önemli olan, ekonomik ve toplumsal başarı sağlamak kadar, dilsel ve kültürel zenginliklerin nesilden nesile aktarılmasının imkanlarını yaratmaktır. Ancak bu başarıldığı zaman toplumsal gelişme ve ilerleme sağlanabilir, toplumsal değişim ve dönüşümün başarılması mümkün olur. Egemen sınıflar, bu anlamda bir toplumsal değişim ve ilerlemeyi engelleyebilmek için dünyanın birçok yerinde eğitim olgusuna el atmış, kültürel zenginlikleri talan etmiş, “resmi dil”in dışında kalan dillerle eğitimi yasaklayarak, farklı dil ve kültürlere yönelik asimilasyon politikalarını hayata geçirmiştir. Bunun altında yatan amaç ise ekonomik sömürü ve ulusal baskının gizlenmesi ve süreklileştirilmesi olmuştur.”

ÜLKE BÖLÜNÜR PARANOYASI

Bireyin anadilinde eğitim almasın en temel insan haklarından biri olduğu, bunun engellenmesinin ise en büyük insan hakkı ihlallerinden birisi olarak kabul görüldüğü belirtilen açıklamada, “Türkiye dünyada çocuklarına bayram armağan eden tek ülke olmakla övünürken, milyonlarca çocuğun kendi anadili ile eğitim görmesine 'ülke bölünür' paranoyası ile yaklaşacak kadar 'çağ dışı' düşünceler ileri sürülebilmekte ve anadilinde eğitim talepleri 'suç' olarak kabul edilmektedir. Bilimsel, laik ve demokratik eğitimin ayrılmaz bir parçası olan farklı anadiller üzerindeki sınırlamalara son verilmeli, her bireyin küçük yaşlardan itibaren kendi anadilini öğrenmesi ve eğitim almasının önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır. Eğitim Sen olarak 21 Şubat Dünya Anadili Günü'nü kutluyor, farklı anadili ve kültürlerin özgürce yaşaması ve gelişmesinin önündeki bütün yasal ve fiili engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz" dendi.

İHD: TÜRKİYE ANADİLLERLE KAVGALI

İnsan Hakları Derneği (İHD) ise gün vesilesiyle yaptığı açıklamada, Anadillerle kavgalı olan Türkiye’de anadiller üzerindeki tüm engellerin kaldırılmasını istedi.

21 Şubat gününün UNESCO tarafından uluslararası anadil günü olarak kutlandığına dikkat çekilen açıklamada, "Çocuk bayramı ile övünen Türkiye'de anadil kavram olarak bile tehlikeli bulunmakta, anadilde eğitim ve öğretim isteyen çocuklar okullardan, gençler üniversitelerden atılabilmektedir. Üstelik dilekçe hakkına rağmen. Anadil, Türkiye'de hala bir tabudur" denildi.

Lozan anlaşmasında bile azınlık olmayan Türk uyruklarının dillerinin kabul edildiğine işaret edilen açıklamada, askeri cunta ürünü olan ve hala değiştirilemeyen 12 Eylül Anayasasının Türkçe dışında başka bir dili kabul etmediğine ve Lozan'a taban tabana zıt olduğuna dikkat çekildi. Aynı anayasanın 90. maddesinin onaylanmış uluslararası anlaşmaların anayasaya aykırı olamayacağını ve bunların çatışma halinde öncelikle uygulanacağını düzenlediğine değinilen açıklamada, "Bu durumda, Türkiye'nin onaylamış olduğu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ek Protokolleri, Çocuk Hakları Sözleşmesi, Kişisel ve Siyasal Uluslararası Sözleşmesi, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi gibi en temel belgeler uyarınca anadil hakkını tanıması ve uygulamaya (eğitim ve öğretim) geçirmesi gereklidir" denildi.

“SAMİMİYET SINAVI KÜRTÇEDEN GEÇER’

Kürtçe Tv ile adım attığını ifade eden Hükümet'in samimiyet sınavının dil yasaklarının kaldırılması ve anadil hakkının tanınmasından geçtiğine vurgu yapılan açıklamada, "Kürtçe anadil sayılmadığından ötürü mahkemelerde kullanılmasına izin verilmiyor. Kürtçenin medeni bir dil olmadığı bile iddia edilebiliyor. Bir yandan da Kürtçe ile ilgili üniversitelerde bölüm açılıyor. Türkiye'deki ya diğer diler? Onların adı bile telaffuz edilmiyor. Zazaca, Çerkezce, Lazca, Ermenice, Rumca, Pomakça, Arapça, İbranice, Çingene dili, Gürcüce, Süryanice, Boşnakça, Arnavutça, Abhazca. 21. yüzyılda 'ana dillerle kavgalı' Türkiye'yi yöneten siyasal iktidara sesleniyoruz. Anadilleri serbest bırakın, herkesin kendi anadilinde eğitim ve öğretim yapması hakkını tanıyın. Bu utancı sona erdirin. Ne kadar medeni olduğunuzu gösterin" denildi.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.