Bir "askeri zayiat" haberi de Batman'dan geldi.

Askerlik yapan Ermeni yurttaş Sevag Şahin Balıkçı, 1915 Ermeni katliamının başlangıcı olan 24 Nisan'ın 96. yıldönümünde karın bölgesine gelen bir mermi ile hayatını kaybetti.

Batman'ın Kozluk ilçesi, Gümüşörgü Karakolu'nda askerlik yapan Sevag Şahin Balıkçı (25), dün sabah saatlerinde karın bölgesine kurşun isabet etmesi sonucu hayatını kaybetti.

Olayın yaşanmasının ardından yaklaşık beş saat sonra, saat 15.00 sularında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından ailesine öldüğü bildirilen Balıkçı'nın otopsi raporu henüz açıklanmadı.

Resmi açıklama basında çıkan ilk haberle çelişiyor

Olayın ardından hayatını kaybeden Sevag Şahin Balıkçı'nın annesi ve kız kardeşiyle görüşen Agos muhabiri Funda Tosun, olaya ilişkin öğrendiklerini bianet'e anlattı:

* Sevag vurulduktan sonra, ailesine TSK'den önce arkadaşları tarafından bilgi ulaştırılmış.

* Aileye yapılan açıklamada, askerler çit örerken, doldur boşalt yapan bir askerin kaza kurşunu ile Balıkçı'yı öldürdüğü belirtilmiş.

* Basında haber "şakalaşma sonucu silah patlaması sonucu hayatını kaybetti" şeklinde çıktı. Resmi açıklamaya göre ise doldur-boşalt sırasında ateş alan silahtan çıkan kurşunun Balıkçı'nın karın bölgesine isabet ettiği iddia ediliyor.

* Olay yaşandığı sırada bir grup çit örüyor, bir grup ise çit örenlerin güvenliğini sağlıyor. Sevag'ın çit ören ekipte mi, yoksa güvenlik sağlayan ekipte mi olduğu şu an bilinmiyor.

"TSK bir açıklama yapmak zorunda"

* Aile henüz olayın nasıl gerçekleştiğine dair net bilgiye sahip değil. Kurşun isabet eder etmez mi ölüyor, yoksa hastanede kan kaybından mı hayatını kaybediyor, bilinmiyor.

* Sevag'ın babası cenazeyi Gümüşsuyu Askeri Hastanesi'nden alarak Feriköy Kilisesi'ne getirdi. Çarşamba günü düzenlenecek törenin ardından Sevag Şişli Mezarlığı'nda toprağa verilecek.

* Annesi, "TSK, oğlum askere gittiğinde 'oğlunuz bize emanet' diye mektup göndermişti. Emanet böyle mi korunur? Üstelik o özel bir emanetti; az sayıda kalan Ermenilerin özel emanetiydi. Sonuç olarak, oğlumun 24 Nisan'da kaza kurşunu ile öldüğüne inanmıyorum. Kaldı ki, 'kaza kurşunu' açıklaması birşey ifade etmiyor. Çünkü oradaki rütbelilerin esas işi kazaları önlemek olmalı. TSK bir açıklama yapmak durumunda" şeklinde konuştu.