1. HABERLER

  2. POLİTİKA

  3. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç:
BDPli Tuncelden Açıklama GELDİ

BDP'li Tuncel'den Açıklama GELDİ

Kartepe deniz otobüsünü kaçıran eylemci Mensur Güzel'in ablası ve BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in birlikte çekilmiş görüntülerinin Kanal D'de yayınlanmasından sonra yoğunlaşan tepkilere Tu

A+A-

Kartepe deniz otobüsünü kaçıran eylemci Mensur Güzel’in ablası ve BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in birlikte çekilmiş görüntülerinin Kanal D’de yayınlanmasından sonra yoğunlaşan tepkilere Tuncel’den açıklama geldi.

Kartepe Deniz Otobüsünü kaçıran PKK'li Mensur Güzel'in ablası ve Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in birlikte çekilmiş görüntülerinin Kanal D'de yayınlanması üzerine Tuncel'den açıklama geldi.

İki gündür basında çıkan ve yedi ay öncesine ait olan görüntülerde Sebahat Tuncel, 11 Kasım'da Kocaeli-Karamürsel seferini yapan deniz otobüsünü kaçıran ve düzenlenen operasyonda öldürülen Mensur Güzel'in ablası Şeyma Güzel ile birlikte görünüyor.

Çıkan haberlerde Tuncel'in hakkında gözaltı kararı olan ve bombalı saldırı yapacağı iddiasıyla aranan Şeyma Güzel'i polisin elinden kurtarmak için kendi bindiği uçakla Diyarbakır'a götürmek için harekete geçtiği yazıyor.

Ayrıca, Güzel'in İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı'na Sebahat Tuncel'in makam arabasıyla gittiği, emniyet güçlerinin havaalanında olaya müdahale ettiği ve Tuncel'in polise karşı çıktığı ama polisin zanlıyı gözaltına aldığı söyleniyor.

Tuncel'in, Mensur Güzel'in annesi Şiti Güzel'in evine taziyeye gitmesi, cenazeye katılması ve burada, Kartepe operasyonunda öldürülen Mensur Güzel için "İnfaz edilmeden ikna edilebilirdi" demesinden sonra ortaya çıkan görüntüler üzerine Tuncel'e gösterilen tepki yoğunlaştı.

"Bir defa da vaktinde yetişseler ya!"

Radikal yazarı Akif Beki, bugünkü (15.11.2011) yazısında "Kartepe adlı deniz otobüsünü kaçıran Mensur Güzel öldüyse, BDP'li arkadaşlarının da omzuna el kadar bir parça sorumluluk düşmüyor mu?" diye sordu ve Tuncel için, "Polise, "Bırakın, bir de biz konuşmayı deneyelim" deseydi, en ufak bir gayret gösterseydi, durum farklı olabilirdi" dedi.

* İş işten geçtikten sonra polisi suçluyor korsanı teslim olmaya ikna edemedi diye. Madem öyle, Sebahat Tuncel'in kendisi PKK'lı korsanı ikna etmek için zamanında çaba gösterseydi ya! Sağken yanına gidip tehdit fikrinden döndürseydi ya onu!

* Tuncel, kimsenin burnu kanamadan eylemin sona erdirilmesi için arabuluculuk yapabilirdi. Rolünü üstlenmedi. Yalnızca insani ve vicdani değil, özel konumu gereği aynı zamanda siyasi bir sorumluluğu vardı, almadı.

* Geliştirdiği mantığın ayağına dolanacağını hesaba katmamış olması, basit hata. "Siyaset, cenaze levazımatçılığı mı ki sadece kaldırıp defnetmeye geliyorlar; bir kere de sağken çıkagelseler ya! Sonuna hep gecikiyorlar, bir defa da vaktinde yetişseler ya!" denilse ne cevap verecek?

"Sabiha Gökçen'den ne zamandan beri Kandil'e sefer düzenliyor?"

Basında çıkan yazı ve haberler üzerine Sebahat Tuncel yazılı bir açıklama yaptı. Tuncel, açıklamasında kendisi hakkında çıkan haberlerin "yanlı, eksik ve yönlendirilmiş" olduğunu ve bu yüzden açıklama yapma gereği duyduğunu belirterek şöyle dedi:

* Türkiye'de muhalif siyaset yapmanın çok kolay olmadığının bilincindeyim.

* Kartepe adlı deniz otobüsünün kaçırılması sonrasında Mensur Güzel adlı gencin "Neden ikna edilmedi de infaz edildi?" sorusu henüz cevap bulmamış ancak belli ki bu soru yetkilileri, özellikle İstanbul valiliği ve emniyetini çok rahatsız etmiştir.

* Bu sorunun cevabı verileceğine "Bu soruyu soran sen misin?" denilerek medya aracılığıyla linç kampanyası başlatılmıştır. Bu olay vesilesi ile "polis muhabirliğinin" ne kadar yaygın olduğuna bir kez daha tanıklık etmiş oluyoruz.

* Üstelik bir cenazeye katılmak sanki suçmuş gibi yansıtılarak şahsım hedef alınmaya devam edilmiştir. Orada yaşamını yitiren bir insandır ve cenazeye katılmak, sahiplenmek hem dini hem de insani bir görevdir

* Öldürülen Mensur Güzel'in kız kardeşi Şeyma Güzel'e karşı da emniyet mensuplarının servis ettiği bir takım senaryolar ışığında yargısız infaz yapılmaktadır. Hedef ben olsam da beni yıpratmak linç etmek adına daha davası bile görülmemiş, BDP'nin gençlik yapılanması olan Demokratik Yurtsever Gençlik (DYG) meclisinde çalıştığı için gözaltına alınıp tutuklanan genç kadın "terörist" ilan edilmiştir bile. Bu konuda Şeyma Güzel'in avukatları da mutlaka gerekli açıklamayı yapacaktır. Burada ben şahsımı ilgilendiren konu ile kamuoyunu bilgilendirmek istiyorum.

* Belirtilen tarihte Şeyma Güzel'i ben Sabiha Gökçen Havaalanına bıraktım. Diyarbakır'da gençlik meclisinin toplantısı vardı. Burada bir partili çalışanımızı havaalanına bırakmanın neresi gariptir diye sormak istiyorum? İkincisi belki benim cahilliğimdir, Sabiha Gökçen Havaalanı ne zamandan beri Kandil'e sefer düzenliyor? Açıkçası benim bilgim yok! Ama bu haberi kamuoyuna servis edenler o gün Şeyma Güzel'in nereye gittiğini ve biletinin bilgilerini de basın mensuplarına ulaştırırlar umarım.

* Bu arada Basının "yargısız infaz" ettiği Şeyma Güzel'in de içinde bulunduğu Gençlik meclisi üyelerinin davası yarın İstanbul Beşiktaş'ta başlıyor. Bu haberin servis edilmesi acaba bu davayı etkilemek için mi yapılıyor bu da ayrı bir soru olarak karşımıza çıkıyor.

* Sorular sormaya, yanıtlar aramaya ve sorgulamaya devam edeceğimi belirtirim. Bu benim hem bir insan olarak hem de bir siyasetçi olarak sorumluluğumdur.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.