1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Baraj ve Göller ‘İsrail Sazanı’ Tehdidi Altında
BDP Bitlis Valisine Savaş AÇTI

BDP Bitlis Valisi'ne Savaş AÇTI

BDP'li Kışanak'tan Bitlis Valisi Yılmaz'a: Sen kim oluyorsun, sen olsan olsan Erdoğan'ın beslemesi olursun...

A+A-

BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Mutki’deki toplu mezarı sadece Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz’ın merak etmediğini, Vali’nin aklını sadece BDP’yi engelleyebilmek için çalıştırdığını savunarak, "Sen kim oluyorsun, sen olsan olsan Tayyip Erdoğan’ın beslemesi olursun.

Birine besleme denilecekse Bitlis Valisi’ne besleme denilebilir" diye konuştu. Kışanak, Jandarma Genel Komutanlığı’nın toplu mezarla ilgili açıklamasının ‘suçun itirafı" olduğunu belirterek "Örgüt militanı olabilir başka suç işlemiş de olabilir ama bunları katledemezsiniz, katlettikten sonra vahşice, alçakça götürüp çöplüğü defnedemezsiniz" dedi.

BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, partisinin Meclis grup toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Gazeteci Hrant Dink’in katledilmesiyle ilgili olarak önemli bir aşamaya gelindiğini, 28 kamu görevlisi hakkında soruşturma başlatıldığını ifade eden Kışanak, bunun geç kalmış bir karar olduğunu ifade etti. Soruşturmalar sonucunda sorumluların yargı önüne çıkarılacağını umduklarını belirten Kışanak, hakkında soruşturma açılanlardan birinin de Kamu Güvenliği Müsteşarı Muammer Güler olduğunu hatırlatarak Güler’in görevden alınmaması durumunda soruşturmanın sağlıklı yürütülemeyeceğini söyledi. Kışanak, soruşturmanın selameti açısından hakkında soruşturma açılan kamu görevlilerinin görevden alınması gerektiğini kaydetti.

-"MECLİS TORBA YASAYI GÖRÜŞTÜĞÜ İÇİN UTANMALI"-
Konuşmasında geçen hafta OSTİM ve İvedik’te yaşanan patlamalara da değinen Kışanak, meydana gelen iki ayrı patlamada 20 emekçinin yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Türkiye’de ‘ekmek aslanın ağzında’ sözünün her geçen gün kendini yeniden kanıtladığını ifade eden Kışanak, insanların ölümü göze alarak çalıştığını söyledi. İş güvenliğine dair hiçbir kontrol ve denetimin olmadığını, emekçilerin ‘Allah’a emanet’ çalıştığını kaydeden Kışanak, "Dünyanın 16’nci büyük ekonomisi diye böbürlenen bir başbakan bu utanç karşısında başını önüne eğmeli" dedi. Hükümetin iş güvenliği konusunda tedbir almak yerine Meclis’te görüşülen torba yasa ile çalışanların aleyhine düzenlemeler öngördüğünü ifade eden Kışanak, "Bir hafta önce 20 işçinin öldüğü bir ortamda Meclis bu yasayı görüştüğü için utanmalı. Başbakan Mısır’a halkın sesine kulak verin diyor. Burada torba yasayı protesto etmek için sokaklara dökülen emekçilere saldırı emri veriyor. Bu ne biçim demokrasi" diye konuştu.

-"BESLEME, AĞA-MARABA İLİŞKİSİNDE OLUR"-
Kıbrıs’ta sendikaların yaptığı mitingi hatırlatan Kışanak, "Türkiye’de emekçilerin haklarını torbaya koyanlar Kıbrıs’taki işçilerin ücretlerine göz diktiler. Ankara’daki yönetiminizden ne hayır gördük ki Kıbrıs’ı yönetmeye talip oluyorsunuz. Bize karışmayın deyince de Başbakan talimat veriyor, protesto edenleri bulun diye. Bu hakkı nerden buluyorsunuz. Ne hakla buradan Kıbrıs’taki yönetime talimat veriyorsunuz. Başbakan’ın demokratik yönetim anlayışı bu kadar" diye konuştu. Başbakan Erdoğan’ın KKTC’ye yönelik ‘besleme’ sözünü de hatırlatan Kışanak "Besleme ağa-maraba ilişkisinde olur. Pardon Başbakan Kıbrıs halkı ağa istemiyor. Kendi de maraba değil. Kıbrıs halkı barış içinde yaşamanın yolunu bulur, başlarında ağalar olmazsa" diye konuştu.

-"SAYIN BAŞBAKAN SORUN KOLEKSİYONU MU YAPIYORSUNUZ?"-
Başbakan’ın tam bir ‘ağa’ yaklaşımı içinde herkesi kendine biat etmesi gereken kişiler olarak gördüğünü savunan Kışanak, Erdoğan’ın Cumartesi Anneleri ile yaptığı görüşmeyi de değerlendirdi. Kayıplar ve faili meçhullerin Türkiye’nin kanayan yarası olduğunu ve 30 yıldır bu dramın devam ettiğini belirten Kışanak, Başbakan Erdoğan’ın 8 yıldır kayıp yakınlarının çığlıklarına kulaklarını tıkadığını söyledi. Kışanak, "8 yıl sonra ne oldu, nereden ilham geldi, başbakan bu anaları kabul edip onları dinlemek istedi. Kayıp yakınları hakikatleri araştırma komisyonu kurulsun, kayıp davaları zamanaşımına uğramasın, hasıraltı edilmesin, toplu mezarlar açılsın istediler. Başbakan hiçbir şey söylemedi. Ama ‘sizin sorununuz benim sorunum’ dedi. Kürtlere de Alevilere de ‘sizin sorununuz benimdir dedi. Sayın Başbakan sorun koleksiyonu mu yapıyorsunuz, Başbakanlık koleksiyon makamı mı? Başbakanlık sorunları koleksiyon yapıp, yıllandırıp, günü geldiğinde piyasaya sürme makamı değildir" diye konuştu.

Kışanak, Başbakan’ın kayıp ve faili meçhulleri de 8 yıldır yeterince kıymetlenmiş sorun olarak gördüğünü ve bu nedenle Cumartesi Anneleri ile görüştüğünü savundu. Kışanak, Başbakan Erdoğan kayıplar konusunda samimi ise yarından itibaren Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulması için teklif verilebileceğini ve komisyon kurulabileceğini kaydederken Erdoğan’ın komisyonun kurulmamasına seçimi gerekçe göstermesine de tepki gösterdi. Kışanak, Hakikatleri Araştırma Komisyonu’nun özel bir yasa ile kurulduğunu ve seçimlerden sonra da çalışabileceğini kaydetti.

-"VİCDANI OLAN HERKESE ÇAĞRI YAPIYORUM, KONUŞMA GÜNÜ BUGÜN"-
Kışanak toplu mezarların yaklaşık bir aydır Türkiye’nin gündeminde olduğunu, insanlık suçunun işlendiği mezarların yerini halkın bildiğini belirterek, Jandarma Genel Komutanlığı’nın bugün internet sitesinde yer alan toplu mezarlarla ilgili açıklamasının ‘suçun itirafı’ olduğunu kaydetti. Bölge halkının kimin, nereye gömüldüğünü, nasıl bir insanlık suçunun işlendiğini bildiğini kaydeden Kışanak, bölgede görev yapan doktorlar başta olmak üzere toplu mezarlarla ilgili bilgisi olan herkese çağrı yaptı. Kışanak, "Vicdanı olan herkese çağrı yapıyorum. Konuşma günü bugün. Korkmayın. Biz korku duvarını aştık" dedi. Jandarma Genel Komutanlığı’nın açıklamasında ‘gömülenlerin örgüt militanı’ olduğunun belirtildiğini kaydeden Kışanak, "Örgüt militanı olabilir, başka suç işlemiş de olabilir, bunları katledemezsiniz. Katlettikten sonra da vahşice, alçakça götürüp çöplüğe defnedemezsiniz" diye konuştu.

-"HÜKÜMET ADIM ATMADIĞI SÜRECE JİTEM’İN, ERGENEKON’UN ORTAĞI"-
Kışanak, Mutki’deki savcının Şemdinli Savcısı’nın başına gelenlerin kaygısına kapılmadan çalışması gerektiğini kaydeden Kışanak "Hükümet bu güvenceyi vermediği, adım atmadığı sürece bu suçun, Jitem’in, Ergenekon’un ortağıdır" diye konuştu.

-"SEN KİM OLUYORSUN OLSAN OLSAN ERDOĞAN’IN BESLEMESİ OLURSUN"- Mutki’de toplu mezarın ortaya çıkmasının ardından herkesin merak ettiğini ve oraya gittiğini sadece Bitlis Valisi’nin aklına Mutki’ye gitmek gelmediğini kaydeden Kışanak, "Çünkü AKP valisi. Aklına sadece ‘BDP’yi nasıl engelleyebilirim’ geliyor. Sen kim oluyorsun, sen olsan olsan Tayyip Erdoğan’ın beslemesi olursun. Birine besleme denilecekse Bitlis Valisi’ne besleme denilebilir. 29 Mart’ı unutmadık. Telefon kayıtları ortaya çıkan ‘Tatvan’ı kurtaramadık, Bitlis’i kurtardık’ diyen bir Vali Bitlis’te duruyor. Tek işi BDP’yi terörize etmek, AKP’ye yandaş bulmak. Merkez’in bekçisi ve beslemesi. Toplu mezarların üstünü örtmek istiyor" diye konuştu.

-"BARIŞ GRUPLARINI SELAMLIYORUZ"-
Kışanak grup konuşmasında Habur’dan giriş yapan ‘Barış Grupları’nın mahkemelerde yargılandığını, barış için gelmelerine rağmen haklarında onlarca yıl hapis istendiğini söyledi. Kışanak "Niye geldiniz diye dava açılıyor. Niye geldiler herkes biliyor. Onlar Sayın Öcalan’ın çağrısı üzerine barış için geldik dediler diye dava açılıyor. İmralı ile görüşenler de biliyor. Bu ikiyüzlülük, sahte tutum niye. Barış grubu arkadaşlarımızı buradan selamlıyoruz, saygı ve sevgilerimizi gönderiyoruz" diye konuştu.

-"HODRİ MEYDAN CESARETİNİZ VARSA TEKLİFİMİZE EVET OYU VERİN"-
Kışanak, konuşmasında, CHP’li Süheyl Batum’un TSK’ya yönelik ‘kağıttan kaplan’ sözüyle başlayan darbe tartışmalarını da değerlendirdi. Batum’un sözlerini ‘talihsiz’ olarak nitelendiren Kışanak, "Bu açıklamayı yapan kişinin kendini sosyal demokrat olarak tanımlayan bir partide bulunması ve bu partinin bu açıklamaya bugüne kadar doğru düzgün bir izah getirmemesi, buna karşı tavır almaması düşündürücüdür. Demokrasilerde TSK’nın hiçbir rolü yoktur" dedi. Açıklamanın AKP’ye yeniden demokrasi havarisi kesilme fırsatı sunacağını belirten Kışanak, TSK’nın sadece halk iradesine bağlı olarak hizmet verecek memur bir kurum olduğunu, bunun dışında bir görevi varmış gibi gösterilmesinin demokrasiyi katletmek olduğunu kaydetti. Kışanak, AKP’nin askeri vesayetle ‘canının istediği kadar ve canının istediği konularda kolkola gezdiği’ni savunarak "AKP ve CHP’ye fırsat veriyoruz. Şırnak Milletvekilimiz Hasip Kaplan’ın TSK’nın İçhizmet Kanunu’nun 35’nci maddesiyle ilgili kanun teklifini AKP iki yıldır engelledi. Hodri meydan; askeri vesayete kim karşıysa ortaya çıkacak. AKP ve CHP milletvekillerine sesleniyoruz, bugün Genel Kurul gündemine getireceğimiz kanun teklifine evet oyu verin.Başbakan’a çağrıda bulunuyorum; genel kurula insin, oy kullansın.Askeri vesayeti hep birlikte rafa kaldıralım. Cesaretiniz var mı görelim" diye konuştu.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.