Altın Portakala Damgasını VURDU

Altın Portakal'a Damgasını VURDU

48'incisi düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'ne Rutkay Aziz'in konuşması damga vurdu.

A+A-

48'incisi düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'ne Rutkay Aziz'in konuşması damga vurdu.

ALTIN PORTAKAL ONUR ÖDÜLLERİ VERİLDİ

48'incisi düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin Açılış ve Onur Ödülleri gecesinde 'Sanatta Sosyal Sorumluluk' ödülünü alan Oyuncu Rutkay Aziz, bu yılki festivalin en büyük adımının 1979 yılında sansür ve 1980'de askeri darbe nedeniyle yapılamayan Film Festivallerinin ödüllerinin sahipleriyle buluşması olduğunu belirterek "Bu çok ciddi tarihi örneği, umarım, faşizm ve darbe sürecinden geçmiş sinemacılar da, kendi ülkelerinde paylaşırlar" dedi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) tarafından bu yıl 48'incisi düzenlenen Uluslarası Antalya Altın Portakal Film Festivali'in Açılış ve Onur Ödülleri gecesi Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Gecede Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin ilk ödülleri sahiplerini buldu. Büyükşehir Belediyesi ve AKSAV Başkanı Mustafa Akaydın'ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen geceye Türk sinemasının bir çok önemli ismiyle birlikte Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürü Abdurrahman Çelik ve davetliler katıldı.

40 YILLIK KÜSKÜNLÜK

Sunuculuğunu Alman RTL televizyonundan Nazan Ecks'in yaptığı gecede ilk ödül Oyuncu Engin Çağlar'ın oldu. Çağlar, 'Yaşam Boyu Onur Ödülü'nü Sevda Alkor'un elinden aldı. Ödülü takdim eden Alkor, "Ben Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin 48'inci yaşını kutluyorum. Ne kadar güzel hiç göstermiyor. Aynı ben. Onur ödülleri bir Oyuncu için çok önemli. O zaman yıllarca ben ne yaptım diye düşünüyor ve butün bunlarını ödüllendirilmesi bir başka oluyor" diye konuştu.

Yaşam Boyu Onur Ödülü'nün sahibi olan Engin Çağlar, festivalle arasında 40 yıllık bir küskünlük olduğunu söyledi. Altın Portakal Film Festivali'ne ilk olarak 1969 senesinde Bilge Olgaç'ın çektiği ve kendisinin ilk filmi 'Öksüz'le katıldığını anlatan Çağlar, "Festivale katıldık ama Bilge'nin sosyalist düşüncede olması bize film olarak ödül getirmedi. Bana da ödül getirmedi. 'İlk filmden en iyi Oyuncu ödülü olur mu' dediler. Ama o yıl enteresan bir şey oldu, 'En iyi birinci film yok' dendi" diye konuştu.

1970'de bu kez 'Kınalı Yapıncak' filmiyle Altın Portakal'a aday olduğunu anlatan Çağlar, "Bana o sene de ödül verilmedi" dedi. O tarihten son 40 yıl Antalya'ya gelmediğini belirten Engin Çağlar, "2009 senesinde bu yönetimin işbaşına gelmesiyle bu ayrılık bitti. Geçen yıl onur ödülü vermek için bu sahnediydim. Bu sene almak için. 40 senelik arayı telafi edeceğiz. 40 sene daha buradayım. 3 yılı bitti, kaldı 37 sene" diye konuştu. Engin Çağlar ödülünü 'Türk sinemasını Türk insanını sevdiren Yeşilçam'ın tüm güzel insanların anısına' aldığını söyledi.

FAŞİZM VE DARBE SÜREÇLERİ

İlk defa, 47'nci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde verilmeye başlanan 'Sanatta Sosyal Sorumluluk Ödülü' bu yıl Rutkay Aziz'in oldu. Aziz'e ödülünü vermek üzere sahneye gelen Zuhal Olcal, ödülü alan Rutkay Aziz'i "Güzel ve aydınlık ülkemin teminatı olarak gördüğüm isimlerden birisin" diyerek tebrik etti. Farklı bir konuşma yapacağını belirterek mikrofana yaklaşan Rutkay Aziz, aynı zamanda başkanlığını yaptığı Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği (ÇASOD) adına festivali düzenleyen herkesi selamladığını söyledi.

Bu yılki festivalin en büyük adımının 1979 yılında sansür ve 1980'de askeri darbe nedeniyle yapılamayan Film Festivallerinin ödüllerinin sahipleriyle buluşması olduğunu belirten Rutkay Aziz, "Bu çok ciddi tarihi örneği, umarım, faşizm ve darbe sürecinden geçmiş sinemacılar da, kendi ülkelerinde paylaşırlar. Onun içinde o ödül sahibi arkadaşlarımızı dernek olarak yürekten kutluyorum" dedi.

Bu yıl kendisine verilen 'Sanatta Sosyal Sorumluluk Ödülü' için "Umarım hak etmişimdir" değerlendirmasi yapan Rutkay Aziz, şu sözleri destek alkışlarıyla yarıda kaldı, "Ama moda deyimle döneklik, sapma olursa özgürce ödülü geri alma hakkına da sahipsiniz. Gerçek sanatçılar ülkesinin ve dünyanının gerçeklerine tanık olmakla yükümlüdür. Benim ülkemde tanık olduğum Hukuk üstünlüğünün gittiği, adaletsiz bir kalkınma gidişinin hızla yol aldığı, parasız eğitim diye pankart açan öğrenci arkadaşımın 16 ay hapis yattığı, ama Şili'de o çocukların devrim yapması."

BENİM ÜLKEMİN GERÇEĞİ

Bu sözleri ayakta uzun süre alkışlanan Rutkay Aziz, dünyanın bir çok ülkesinde cinayetler işlendiği, kadınların şiddete maruz bırakıldığını çocukların istismar edildiğini belirterek ama esas cinayetin Alman Şair Gothe'nin dediği 'cehaletin örgütü eyleme geçme hali' olduğunu söyledi ve "Bu da benim ülkeminin gerçeğidir" dedi. Gerçek sanatçıların bunlara tanık olmakla yükümlü olduklarını belirten Rutkay Aziz "Sinema hem bir barış sanatıdır hem de kendi içindeki barış niteliğin koruyarak insanlığa katkı sağlayacaktır" dedi.

'BU FESTİVAL BENİM FESTİVALİMDİR'

Gecede Sovyet, Rus ve Azerbeycan sinemasının dünyaca ünlü sanatçı Rustam Ibragimbeyov'a 'Yaşam Boyu Onur Ödülü'nü İranlı Oyuncu ve Yönetmen Niki Karimi sundu. İranlı Sinemacı Karimi, Antalya'da olmaktan çok mutlu olduğunu dile getirdi ve "Beni davet edenlere teşekkür etmek istiyorum. Türkiye sinemasının büyük hayranıyım. Arkadaşlarım Nuri Bilgi Ceylan, Fatih Akın'a selam yollamak istiyorum" diye konuştu. Ödülünü alan Rustam Ibragimbeyov, Azerice konuştu. Ibragimbeyov, ilk ödülünün 1985 yılında Antalya Altın Portaktal Film Festivali'nde aldığını hatırlatarak "Bugün benim için çok önemli bir gündür. Ben çok yaşamış adamım ve bir çok ödül aldım. Ama birinci ödülümü ben Antalya Festivali'nde aldım. Bu festival benim festivalimdir" dedi.

DÜŞME TEHLİKESİ ATLATTI

Gecede Yaşam Boyu Onur Ödülü'nün bir diğer sahibi 'Cilali İbo' serisinin yönetmeni Mehmet Dinler oldu. Dinler'e ödülünü vermek için sahneye davet edilen Mine Soley merdivenlerden inerken düşme tehlikesi atlattı. Ödülü takdim eden Soley, ceketinin yakasındaki rozeti göstererek "Mustafa Kemal'i öpüyorum" dedi ve ödülü vermekten onur duyduğunu söyledi. Ödül konuşması beklenen Dinler ise "Ben kelamı kıt adamımdır. Herkesi selamlıyorum" diyerek sahneden indi.

FAŞİZM ALTINDA İNLEYEN ÜLKELER

Jane Birkin ve Zuhal Olcay'ın sahne aldığı gecede Yaşam Boyu Onur Ödülü'ne layık görülen bir diğer isim Tuncel Kurtiz oldu. Kurtiz'e ödülün Jane Birkin verdi. Ödülünü elinde tutan Kurtiz, "Ne mutlu çalışarak başarıya ulaşanlara" dedi. Bir işi başarabildiği zaman kendisini ödülü almış saydığını anlatan Tuncel Kurtiz, "Hiçbir işi ödül almak için yapmadım. Ama biraz önce Rutkay Aziz'in söylediği gibi darbelerle, faşizmin verdiği kararla yok edilmiş olan festivalin burada yeniden ödüllerini vermesi beni çok mutlu etti. Dünya bundan örnek almalı. Faşist yönetimler altında inleyen bir çok ülke kararları vermelidir" diye konuştu. Konuşmasında Türk sinemasının unutulmaz ismi Yılmaz Güney'e özel bir yer ayıran Kurtiz, "Bana iki kanat taktı. Umut ve Sürü. Ben bu iki kanatla uçtum. Avrupa'da bana iş verdiler. Yılmazcığıma buradan tekrar teşekkür ediyorum. Bana hayat verdi. Onat Kutlar'a teşekkür ediyorum. Ne mutlu çalışarak başarıya ulaşanlara" diye konuştu.

HEP BİR ALTIN PORTAKALIM OLSUN İSTEDİM

Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin bu yılki 'Yaşam Boyu Onur Ödülü' bir diğer sahibi Perran Kutman oldu. Kutman'a ödülün Antalya Büyükşehir Beylediye Başkanı Mustafa Akaydın ve 'Perihan Abla' dizisindeki rol arkadaşı Sevket Altuğ beraber sundu. Altuğ, "Böyle saygın bir ortamda bence Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi kadın Oyuncularından birine bu ödülü vermek benim için çok çok büyük bir onur. Kutlarım. Daha yapacağın çok iş var" diye konuştu. Ödülünü alan Kutman, "Ben hep bir Altın Portakal'ım olsun istedim. Ama benim hiç Altın Portakal alacak filmim olmadı. Bütün meslek hayatımın özeti olan bu yaşam boyun onur ödülü alıyorum. Herşeye çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Perran Kutman ödülünü alırken gözyaşlarına hakim olamadı.

ESKİ DOSTLAR

Bu yıl sinemada 68'inci yılını geride bırakmaya hızırlanan Halit Akçatepe'de gecede Yaşam Boyu Onur Ödülü'ne layık görüdü. Akçatepe'ye ödülünü Oyuncu Tarık Akan verirken, "Ne mutlu bana bu ödülü benim vermem. İyi ki varsın" dedi. Atın Portakal'ın Yaşam Boyu Onur Ödüllü sanatçısı Halit Akçatepe ise 68 yıldır bu mesleği yaptığını ve bunun için çok mutlu olduğunu belirterek yaşadığı bir diğer sevincinin ise ödülünü 'canım kardeşim' diye hitap ettiği Tarık Akan'ın elinden almak olduğunu söyledi.

GODZİLLA SELAHATTİN

48'inci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde gençliğinde bir film setinde arabayı kaldırıp yerini değiştirmesiyle Yönetmen Metin Erksan'ın 'Godzilla' lakabını taktığı Set Amiri Selahattin Geçgel, 'Sinema Emek Ödülü'nün sahibi oldu. Geçgel'e ödülünü Şerif Sezer sundu. Sezer, bu ödülü takdim etmekten büyük bir onur duyduğunu söyledi. Godzilla Selahattin ise kendisinin anlatması için Tuncel Kurtiz'i sahneye istedi. Geçgel'i kırmayan Oyuncu Kurtiz, Godzilla Selahattin'le Yılmaz Güney'in filmlerinde Işklar Sönmesin'de ve son olarak Ömer Kavur'un 'Ak Evin Yolcuğu' filmlerinde çalıştığını belirterek, "Ak Evin Yolculuğu'nda gene koskocaman çanı alıp omuzlarına gene çıkardı. Kalp krizleri geçirdi, omuzları çöktü ama asla işini bırakmadı. 600 filmi ve büyük emeği için kutluyorum" diye konuştu.

YILDIRIM ÖNÜL ANI ÖDÜLÜ

Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Yıldırım Önal'a adanan anı ödülünün sahibi Suna Selen oldu. Selen'e Yıldırım Önal Anı Ödülü'nü Salih Güney takdim etti. Ödülü alan Selen, herkese teşükkür etti.

'ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ'

Gecenin açılış konuşmasını yapan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) Başkanı Mustafa Akaydın, bu yıl 'kadın' ana teması etrafında şekillenen 48'inci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin gizli bir teması daha olduğunu açıkladı.

O gizli temanın adının "Özgürlük" olduğunu kaydeden Başkan Akaydın, "Kadınlara özgürlük istiyoruz. Çocuk yaşta zorla evlendirilen gelinlere özgürlük istiyoruz, çocuk gelinler olmasın diyoruz. Sinemaya, yönetmenlere ve sanatçılara özgürlük istiyoruz. Düşüncelerinden dolayı baskı altında tutulan, hapis tutulan tüm düşünce suçlularına özgürlük istiyoruz" diye konuştu. Başkan Akaydın, 'yarının Türkiye'sinin bugünden daha iyi olacağına inandığını' dile getirdiği konuşmasında bunun bayraktarlığını sanatçıların yapacağını söyledi.

'DÜNYA TÜRK SİNEMASINI TAKİP EDİYOR'

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay adına 48'inci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin Açılış ve onur Ödülleri Gecesine katılan Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü Dr. Adurrahman Çelik, Türk sinemasının özellikle dünyada en çok ilgi çeken, merak edilen sinema arasında yer aldığını söyledi. Bu merak ve ilginin altında 100 yıllık geçmişe sahip Yeşilçam'a dayanan ve sektörün son dönemde Bakanlıkla beraber yaptığı yasayla geldiği noktanın yattığını kaydeden Genel Müdür Çelik, "Türk sinemasının son 5 yıl içinde uluslararası alanda aldığı ödüller 320'yi bulmuş durumdadır" dedi.

Avrupa sineması geriye giderken Türk sineması her alanda yüzde 25 büyüdüğünü dile getiren Genel Müdür Abdurrahman Çelik, "Türk sinemasını tanıtmak için STK'larla beraber son 4 yıl içinde 56 ülke, 90 şehir ve 220 farklı noktada 720'nin üzerinde gösterimle 250 bin civarında yabancı seyirciye ulaştık" dedi. Tüm bunların son dönemde getirmiş olduğu sonucun Türkiye sinemasının Hollywood ve Bollywood tarafından yakından takip edilen bir sektör haline geldiğini kaydeden Çelik, Türkiye'de film çekmek için 20'ye yakın uluslarası film yapımcısı şirketle temasta olduklarını kaydetti.

Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü Abdurrahman Çelik, bu yıl 48'incisi düzenlene festivalde 1979 ve 1980 yıllarında yapılmayan festivallerin bu yıl yapılıyor olmasının, eksikliğin tamamlanmış olmasının da son derece olumlu olduğunu belirterek konuşmasını tamamladı.

KIRGINLIĞA BAHANEYE GEREK YOK

Antalya Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, ise Türk sinemasının seçkin isimlerini Antalya'da görmekten ve misafir etmekten büyük memnuniyet duyduğunu belirterek "Sizleri aileden biri olarak görmekteyiz, biri olarak görülmektesiniz. Bu belki bir çok sanatçıya nasip olmayacak sinema sanatçısına nasip olacak bir olgudur" dedi. Vali Altıparmak, sinema sanatçılarının toplumsal duyarlığı yüksek insani değerlerle dünyada yasaşanan zulüm, açlık ve adaletsiz karşısında sesiz kalmayan, en azından alkışlamayan toplumsal dramlara toplumun duyarlığını çektiğini bu konuda yöneticileri de çözüm üretmeye zorlayan tutumlarıyla insanların gönlünde taht kurduklarını söyledi.

Bugün uluslararası boyuta ulaşan Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin Antalya'nın markası olduğu kadar Türkiye'nin bir markası ve bunun yanında kendi başına bir değer olduğunu belirterek konuşmasını sürdüren Vali Altıparmak, "Kültür ve Turizm Bakanlığı da bu işe sahip çıkmaktadır. Aksi takdirde değer yaratmak çok zor. Bahanelere, kırgınlıklara gerek yok. Mutlaka ve mutlaka 'Sizim değerimizdir' deyip 'Yönetimde kim var şu var' demeyip sahip çıkmalıyız" diye konuştu

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.