Almanyanın Kürt Politikası DEĞİŞİYOR

Almanya'nın Kürt Politikası DEĞİŞİYOR

Alman hükümeti ilk kez, Kürt sorunu, PKK ve ülkede yaşayan Kürtlerin durumuna ilişkin resmi politikasını açıkladı.

A+A-

Alman hükümeti ilk kez, Kürt sorunu, PKK ve ülkede yaşayan Kürtlerin durumuna ilişkin resmi politikasını açıkladı.

Almanya’da 800 bin Kürdün yaşadığının bilgisini veren Berlin yönetimi, Kürt meselesinin çözümü için ise PKK ve Öcalan ile diyalog kurulmasını dolaylı olarak desteklediğini belirtti. AKP’nin ‘açılım’ sürecinin beklenen sonucu vermediğine dikkat çeken Alman hükümeti, PKK’nin Kürtler içinde en güçlük grup olduğunu belirtti.

Sol Partili Federal Meclis Üyesi Ulla Jelpke’nin Kürt sorunun çözümü ve Almanya’nın rolüne ilişkin verdiği soru önergesine hükümetten yanıt geldi.

Soru önergesine İçişleri Bakanlığı verdiği yanıta göre ilk kez Almanya’da ne kadar Kürdün yaşadığı açıklandı. Alman hükümetine göre ülkede 800 bin Kürt yaşıyor. PKK, Kürtler arasındaki en güçlü grup. Alman hükümeti “PKK yasağı kaçınılmaz bir durum. Ancak yasalara uyulduğu sürece herhangi bir cezai yaptırım yapılmaz” açıklamasını yapıyor.

Türkiye’de Kürt sorununun çözümü ile Almanya’da yaşayan Kürt kökenli göçmenlerle yakından ilgilenen Sol Partili Ulla Jelpke’nin geçtiğimiz Ocak ayında Merkel hükümetinin cevaplaması için Federal Meclis’e sunduğu soru önergesi verdi.

24 Şubat 2010 tarihinde İçişleri Bakanlığı sözcüsü Dr. Ola Schröder tarafından kaleme alınan 9 sayfalık belgede şu başlıklarda yöneltilen 7 soruya yanıt verildi:

“Almanya’daki Kürt nüfusu ne kadar?”, “Kürtlerin entegrasyon sorunu”, “Uyum çerçevesinde Kürtlere verilen destek”, “Kürtlerin uyumu için yapılan çalışmalar”, “Almanya’da Türk konsoloslukların Kürtçe isimler önünde çıkartılan engeller”, “Şiddet olaylarının yaşanmaması rağmen PKK yasağı niye sürüyor”, “Federal hükümet Kürt sorununun barışçıl yollarla çözülmesi için neler yapılıyor; Türk hükümetinin PKK ve Öcalan ile diyaloga geçmesini arzuluyor mu?”

ALMANYA’DA 800 BİN KÜRT YAŞIYOR

Almanya’da göçmenlerin etnikleri yerine vatandaşı oldukları ülkelere gruplandırıldığını, bu yüzden de resmi ve kesin olarak ülkede yaşayan Kürt nüfusunun tespit edilmeyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak ülkede 800 bin Kürdün yaşadığı tahmin edildiğini belirten bakanlık Bremen’de 148, Hamburg’ta 97, Aşağı Saksonya’da 546 ve Kuzey Ren Vestfalya’da 122 öğrencinin derslerde Kürtçe eğitim aldığı bilgisini verdi.

Ancak bakanlığın verdiği yanıtta Almanya’nın resmi kurumlarında Kürtçe’nin şu alanlarda tanınması dikkat çekiyor:

-Hewler’deki Alman Konsolosluğun vize başvuru formları Kürtçe.

-İltica başvurusu yapılırken doldurulması gereken formlar ve Almanya’daki haklara ilişkin bilgiler Kürtçe. Ayrıca gözaltına alınanların haklarına ilişkin Kürtçe broşür bulunuyor.

-Federal Sağlık Merkezi’nin AIDS ve HIV virüsünün yayılması, buna karşı alınması gereken tedbirler Kürtçe.

“SÜRGÜNDEKİ EN FAZLA KÜRT ALMANYA’DA”

Kürt çocuklara isim verilirken Türk konsolosluklarında yaşayan sorunlara ilişkin ise bakanlık “Yasalar gereği Türk makamlarına müdahale edemez. Ancak Alman vatandaşı olan her Kürt istediği ismi çocuğuna verebilir” yanıtını veriyor.

İçişleri Bakanlığı’nın ayrıca son yıllarda Kürtlere ve sorunlarına ilişkin hükümetin çeşitli araştırmalar yaptığını, bunların çeşitli tarihlerde yayınlandığı hatırlatılıyor.

Diğer vatandaşlar ile topluluklar gibi Kürtlerin de yasalar çerçevesinde barışçıl ve demokratik gösteri hakkına sahip olduğuna dikkat çeken İçişleri Bakanlığı “Gerek Avrupa’da, gerekse de dünya çapında Almanya, her türlü sosyal ayrımcılığa ve azınlık haklarının ihlaline karşıdır” görüşünü savundu.

PKK EN ETKİN FAKTÖR

1993 yılında bu yana uygulanan PKK yasağının kaldırılması konusunda ise bakanlık şu yanıtı veriyor: “Almanya’da Kürtlere yönelik politik durumlarda ayrımcılık yoktur. Fakat PKK yöneticileri ve taraftarları suç işlediklerinde cezai yaptırımları tabii tutulacaklardır.”

Ayrıca en büyük Kürt sürgün topluluğun Almanya’da yaşadığı hatırlatılarak şu tespitler yapılıyor: “Bu halk grubu içerisinde PKK, hiç değişmeyen en etkin faktör olarak yerini koruyor. Diğer ülkelerde olduğu gibi Almanya’da da PKK kendi taraftarlarının gücünü hazır halde tutuyor. Eş zamanlı hareket etme yeteneği, Türkiye’de olduğu gibi Almanya’da da büyük kitleleri harekete geçirme yeteneği vardır. Aşırılığa kaçan yabancı gruplar içerisinde PKK, güvenlik yüzünden izleniyor.”

‘AÇILIM’ SONUÇ VERMEDİ

“Federal hükümet, Türkiye’de Kürt sorununun barışçıl yollarla çözülmesi için Almanya’da hangi kurum ve kişiler ile görüşüyor?” sorusuna yanıt verilmezken, “Almanya’nın sorunun çözüm bulabilmesi için Türkiye’nin PKK ve Öcalan ile diyalog kurması konusundaki isteği hangi düzeydedir?” sorusuna ise şu cevabı veriyor:

‘’Almanya Federal hükümeti, Türkiye’deki iç politikayı gözlüyor. Bunun içerisinde özellikle de hükümetimiz Kürt sorunu ile ilgili gelişmeleri çok dikkatli şekilde izliyor. Türk hükümeti tarafından 2009 yılında Kürt çatışmasının kalıcı bir şekilde son bulması için başlatılan ‘demokratik açılım’ adındaki süreçte şimdiye kadar umulan sonuçları vermemiştir. Federal hükümet, bu sürecin kararlı bir şekilde devam etmesi için Türk hükümetini cesaretlendirmek suretiyle diyalog halindedir. Türk tarafıyla yürütülen görüşmelerde Alman hükümeti düzenli olarak çözümün sadece diyalog yoluyla bulunabileceğine vurgu yapıyor.”

JELPKE: AÇIKLAMA ÖNEMLİ

Soru önergesini veren Sol Parti’nin içişlerinden sorumlu Federal Meclis üyesi Ulla Jelpke ise ANF’ye verdiği demeçte Hükümetin Kürtlere yönelik politikası ilk kez resmi olarak dile getirmesi açısından önemli buluyor.

Ancak Kürtlerin resmi şekilde göçmen grubu olarak kabul edilmemesi, diğer göçmen gruplarla eşit haklara sahip olmaması, Kürtçe bilgilerin sınırlı alanlarda kullanılması konusunu eleştiren Jelpke, “Hükümet 800 bin olarak tahmin edilen Kürtlerin nüfusunu kabul etmesine rağmen Alman vatandaşlığına geçmeyip hala Türkiye, İran, Suriye ve Irak vatandaşı olan Kürtleri etnik kökenlerine göre sınıflandırmıyor. Ayrıca PKK yasağının ‘kaçılmaz’ olarak ifade edilmesi dikkat çekiyor. Bizce Almanya dolaylı olarak ifade ettiği ‘diyalog sürecini destekliyoruz’ ifadelerini açıkça dile getirmeli ve çözümün bir parçası haline gelmeli” dedi.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.