AİHM'den Alevi ve Kürtçe KARARI
Din hanesine 'İslam' yerine 'Alevi' yazılması davasında AİHM Türkiye’yi mahkum etti.
A+A-
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), nüfus cüzdanının din hanesinde "Alevi" yazılmamasına ilişkin davada Türkiye’nin din ve vicdan özgürlüğünü ihlal ettiğine hükmetti. Nüfuz cüzdanında Kürtçe karakter kullanılmamasına ilişkin başvuruda ise AİHM Türkiye’yi haklı buldu.
Nüfus cüzdanının din hanesine 'İslam' yerine 'Alevi' yazılmasını isteyen Sinan Işık’ın davasında AİHM Türkiye’yi mahkum etti. AİHS’in din ve vicdan özgürlüğünü içeren 9’uncu maddesinin ihlal edildiğine hükmeden mahkeme, "Din hanesi yazılacaksa, kişinin istediği gibi yazılmalı" hükmüne vardı. Davacı, Müslüman olmamasına rağmen kimlik kartında din hanesine “İslam” yazılı olduğunu belirterek 7 Mayıs 2004’de İzmir’de olayı mahkemeye taşımıştı.
Kimliklerde din ibaresi bulunmasının "insan hakkı ihlali" olduğuna karar veren mahkeme, devletin din konusunda tarafsız olması ve kimliklerde "din" ibaresinin kaldırılması yönünde görüş belirtti.
Emsal teşkil eden AİHM kararına 3 aylık dönemde Türkiye’nin itiraz etmemesi halinde karar kesinleşecek. Bu aşamadan sonra Türkiye yasalarında bir değişikliğe gitmezse, nüfus cüzdanında din ibaresinin yer almasını istemeyen kişilerin, AİHM'de dava açmasının önü açılmış olacak. Kararın emsal teşkil ettiği göz önüne alındığında Türkiye için de yasa değiştirme ihtiyacı doğabilecek
MM. Kemal Taşkın, Medeni Alpkaya, Abdulkadir Fırat, Doğan Genç, Emin Anğ, Celalettin Yöyler, Emir Ali Şimşek ve Reşit Sünbül’ün nüfuz cüzdanında Kürtçe karakter kullanılmamasına ilişkin AİHM’e taşıdığı davadan da karar çıktı. Davacılar “q”, “w” veya “x” harfi bulunduğu gerekçesiyle isimlerin reddedildiğini belirterek bunun özel yaşam hakkını ihlal olduğu gerekçesiyle davayı 2004 ve 2005 yıllarında AİHM’e taşımıştı. Davacılar Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin özel ve aile yaşamına saygıyı içeren 8’inci maddesi ile ayrımcılığa ilişkin 14’üncü maddesinin ihlal edildiğini davalarına gerekçe göstermişti.
AİHM bu davada 8. Ve 14. Maddenin ihlal edilmediğine hükmederek Türkiye’yi haklı buldu.
Nüfus cüzdanının din hanesine 'İslam' yerine 'Alevi' yazılmasını isteyen Sinan Işık’ın davasında AİHM Türkiye’yi mahkum etti. AİHS’in din ve vicdan özgürlüğünü içeren 9’uncu maddesinin ihlal edildiğine hükmeden mahkeme, "Din hanesi yazılacaksa, kişinin istediği gibi yazılmalı" hükmüne vardı. Davacı, Müslüman olmamasına rağmen kimlik kartında din hanesine “İslam” yazılı olduğunu belirterek 7 Mayıs 2004’de İzmir’de olayı mahkemeye taşımıştı.
Kimliklerde din ibaresi bulunmasının "insan hakkı ihlali" olduğuna karar veren mahkeme, devletin din konusunda tarafsız olması ve kimliklerde "din" ibaresinin kaldırılması yönünde görüş belirtti.
Emsal teşkil eden AİHM kararına 3 aylık dönemde Türkiye’nin itiraz etmemesi halinde karar kesinleşecek. Bu aşamadan sonra Türkiye yasalarında bir değişikliğe gitmezse, nüfus cüzdanında din ibaresinin yer almasını istemeyen kişilerin, AİHM'de dava açmasının önü açılmış olacak. Kararın emsal teşkil ettiği göz önüne alındığında Türkiye için de yasa değiştirme ihtiyacı doğabilecek
MM. Kemal Taşkın, Medeni Alpkaya, Abdulkadir Fırat, Doğan Genç, Emin Anğ, Celalettin Yöyler, Emir Ali Şimşek ve Reşit Sünbül’ün nüfuz cüzdanında Kürtçe karakter kullanılmamasına ilişkin AİHM’e taşıdığı davadan da karar çıktı. Davacılar “q”, “w” veya “x” harfi bulunduğu gerekçesiyle isimlerin reddedildiğini belirterek bunun özel yaşam hakkını ihlal olduğu gerekçesiyle davayı 2004 ve 2005 yıllarında AİHM’e taşımıştı. Davacılar Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin özel ve aile yaşamına saygıyı içeren 8’inci maddesi ile ayrımcılığa ilişkin 14’üncü maddesinin ihlal edildiğini davalarına gerekçe göstermişti.
AİHM bu davada 8. Ve 14. Maddenin ihlal edilmediğine hükmederek Türkiye’yi haklı buldu.
HABERE YORUM KAT