Darbeleri araştırma komisyonunda konuşan Ağar, kayıp silahlarla ilgili soruya, "Mücadele için bu gerekiyordu" yanıtını verdi, işkenceyle ilgili de "Sert sorgu yöntemleriydi onlar" dedi.

Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, "Susurluk davası" hükümlüsü Mehmet Ağar'ı, Yenipazar K1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda dinledi.

28 Şubat Alt Komisyonu Başkanı AKP Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel başkanlığındaki yedi milletvekilinden oluşan komisyon üyeleri, Ağar'la cezaevinde yaklaşık dört saat görüştü. CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş görüşme sonrası yaptığı açıklamada, Ağar'a İsrail alınan ama kaybolan silahları sorduklarını "mücadele için gerekiyordu" yanıtını aldıklarını söyledi.

Yaşar Karayel, cezaevi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, CNNTürk'ün haberine göre, Ağar'a 28 Şubat'ı sorduklarını söyledi.

AKP Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, Ağar'ı çok moralli bulduğunu söyledi.

"Darbenin kötü bir durum" olduğunu belirten Ağar'ın, "Siyasi istikrarın çok önemli olduğunu, siyasetin güçlü olması gerektiğini ve siyasetin güçlü olması durumunda, başkalarının darbe yapmaya zemin bulamayacaklarını" dile getirdiğine değinen Özdağ, şu açıklamayı yaptı:

"Kendisine Uğur Mumcu'nun ölümünden sonra Güldal Mumcu'yla bir görüşmesinde 'bir tuğla çekersem altından çok şeyler çıkar' ifadesini kullanıp kullanmadığını sordum. 'Ben bu ifadeyi kullanmadım. Güldal Mumcu benim sınıf arkadaşımdır, hiçbir zaman 'ben bu olayların altından bir tuğla çekersek bütün duvar yıkılır ve altında çok kişi kalır' ifadesini kullanmadım' dedi ve 'bu konuyu birkaç defa tekzip etmeme rağmen hala bu konuyla suçlanıyorum' ifadesini kullandı."

"Özal suikastıyla ilgili bir şey bilsem söylerdim"

Ağar, Özal suikastıyla ilgili de şunları söyledi: "Ben Özal'a çok büyük saygı duyuyorum. Türk siyasi hayatının çok önemli isimlerinden biriydi. Ben geldiğim bütün makamlara onun sayesinde geldim. Bildiğim bir şey olsaydı söylerdim. Kartal Demirağ ile ilgili söyleyeceklerim; bir dış bağlantısının olduğunu sanmıyorum."

Karayel: Bütün soruları sorduk

AKP'li Karayel de yaptığı basın açıklamasında görüşmeyle ilgili şunları anlattı:

"Bütün kamuoyunun bildiği, bilmesini istediği bütün soruları sorduk, o da cevapladı. Hepsini kayıtlara geçirdik. Bizim için tatminkar bir görüşmeydi. Kendisi iyi ve sağlıklı."

Karayel, bir gazetecinin, "Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'ın Libya gezisi sonrası istifasıyla ilgili sorularınız oldu mu?" sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Sorduk, özellikle Dışişleri Bakanlığı istihbaratlarından gelen bilgiler olduğunu, o bilgileri Sayın Erbakan ile paylaştığını, gitmemesi gerektiğini Bakanlar Kurulu'nda anlattığını, daha sonra da bir kararname hazırlandığını, bu kararnameyle ilgili basın mensupları sorular sorunca 'haberim yok, ben öyle bir kararname imzalamadım' değini, daha sonra Libya'ya gittiğini ve sonrasında da kendisinin haklı olduğunu söyledi."

Toptaş: Sizin bilmediğiniz hiçbir şey söylemedi

CHP'li Ahmet Toptaş ise Ağar'ın, kamuoyunun bilmediği bir şeyi anlatmadığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Sizin bilmediğiniz hiçbir şeyi söylemedi. İsrail'den alınan ve kaybolan silahları sorduk, 'Mücadele için bu gerekiyordu' dedi. 'Silahların kaydı yok' dedim, 'evet, bunların kaydı olmaz' dedi."

"Derin devletin ne olduğunu sordum, 'Derin devlet, Musul ve Kerkük'ten başka toprak kaybetmemektir' dedi. Bundan ne anlıyorsanız anlıyorsunuz. Bir de işkenceleri sorduk, 'Sert sorgu yöntemleriydi onlar' dedi. Sert sorgu yöntemlerinden ne anlamak gerekiyorsa bunu anlamak lazım."

"Hep bilinen şeyleri anlattı. Biz de anlatmasına fırsat verdik. Bir insan uzunca bir süre cezaevinde kalınca anlatma ihtiyacı duyuyor. Doğal karşılamak lazım. Beklediğim hiçbir şey alamadım. Sayın Ağar'dan ben zaten bir şey öğreneceğimizi beklemiyordum."