Mersin Üniversitesi (MEÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, “Tıp Fakültesi bizim kanayan yaramız” diyerek, hemşire konusunda ciddi eksikleri olduğunu söyledi. MEÜ’ye verilen 27 memur nakil kadrosunda 15’ine hemşire aldıklarını belirten Çamsarı, “Mevcut hemşireler korkunç bir özveriyle daha az para alıp bire 2,5 daha fazla çalışıyorlar. Bu beni çok yaralıyor” dedi.

MEÜ Rektörü Prof. Dr. Çamsarı, Çiftlikköy Kampusu Vadi Kafe’de düzenlediği basın toplantısında, üniversitedeki yeni gelişmeleri anlatmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir basın mensubunun, Tıp Fakültesi Hastanesi’nde personel ve malzeme eksikliği yönünde şikayetler olduğunu dile getirmesi üzerine yaşadıkları sorunları aktaran Rektör Çamsarı, özellikle hemşire ve asistan konusunda çok ciddi sıkıntıları olduğunu söyledi.

“TIP FAKÜLTESİ BİZİM KANAYAN YARAMIZ”

Tıp Fakültesi’nden ‘Orası benim yuvam’ diye söz eden Prof. Dr. Çamsarı, fakültenin ilk öğretim üyelerinden biri olduğunu, bundan da gurur duyduğunu vurguladı. “Tıp Fakültesi bizim kanayan yaramız” diyen Çamsarı, sadece MEÜ’de değil, Türkiye’deki 60 tıp fakültesinin 60’ının da benzer sorunları olduğuna işaret etti. Sorunların çözümü yönünde tıp kökenli rektörlerin Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bazında bazı girişimleri olduğunu dile getiren Çamsarı, “YÖK Başkanımız Sayın Yekta Saraç bu konuda çok duyarlı ve ilk kez bu konuda bazı girişimler oldu. Bunlardan birincisi, tıp fakültesine alınan öğrencilerin belirli bir dereceye girmiş olma şartı kondu. Bugüne kadar böyle bir şey yoktu. Kalite artıyor. İkincisi, kontenjan sayısının mümkün olduğunca adaletli dağıtılarak tıp fakültelerine sayısal anlamda daha fazla artmaması konusunda girişimler oldu ve kabul edildi. Bu da çok önemli, ihtiyaç kadar doktor olacak” dedi.

Bir diğer gelişmenin ise geçen hafta SGK, Sağlık Bakanlığı ve YÖK arasında imzalanan protokol olduğunu kaydeden Çamsarı, protokolün, İstanbul’daki bazı tıp fakültelerinin hastanelerinin artık kurtarılamaz hale gelmesi ve malzeme alamayacak durumda olması nedeniyle imzalandığını ifade etti. Firmalara malzeme alımı karşılığında yapılacak bazı ödemelerin 3 yılı bulduğunu, bazılarının ise bu süreyi bile aştığını dile getiren Çamsarı, “Örneğin firma 100 liraya bir kalem satıyor ama siz bu kalemin ödemesini 3 yıl sonra yapmak isterseniz, fiyatı 300 liraya çıkıyor. SUT (Sağlık Uygulama Tebliği) fiyatları 2006 yılından bu yana güncellenmedi. Dolayısıyla 300 liraya kalem alıp da bir işlem yapayım derseniz 2006 fiyatıyla kar etmeniz mümkün değil. Hele bu karı ihtiyacınız olan hemşire sayısının yarısıyla yapmanız hiç mümkün değil” diye konuştu.

“PROTOKOL BİZE BİRAZ NEFES ALDIRDI”

Protokolle artık acil olan malzemeleri Kamu Hastaneleri Birliği’ne bildireceklerini, onlar ihalesini ve alımını yapacaklarını ve bundan 4 ay sonraki hak edişlerinden kesileceğini anlatan Çamsarı, “Aslında bu bize maddi bir yardım değil. Fakat şöyle bir avantajı oldu, kalemi 100 liraya aldık ama 100 lira 4 ay sonra yine bizden kesildi. 3 yıl bekleyen firmaların sıra bozulmadan borç ödemeleri devam ediyor ki, ben göreve geldikten sonra gerçekten bu konuda çok çalıştık, tevazu göstermeyeceğim, çok şükür yaklaşık 8 aydır tek bir ay aksatmadan firmalara ödemelerimize devam ediyoruz. Aynı şekilde personele olan performans ödemelerimize de devam ediyoruz ve çok şükür gururla söylüyorum aldığımız borcu da artırmadık hatta bir miktar da azalttık ödemelere rağmen. Bu son çıkan protokol bir nefes aldıracak bize” şeklinde konuştu.

“40 BİRİMİM VAR, MEÜ’YE VERİLEN MEMUR NAKLİ KADROSU TOPLAM 27”

Kadro ve özellikle hemşire eksiğinden dert yanan Rektör Çamsarı, bu yıl MEÜ’ye verilen memur nakli kadrosunun toplam 27 olduğu bilgisini vererek, şunları söyledi: “200 üniversite arasında gerçekten üstlerdeyiz biz. 15-20 kadro alan üniversitelerimiz var. Biz çok uğraş verdik, gittik durumumuzu, yeni hastaneye taşındığımızı anlattık bir miktar fazla verildi. 2016’da inşallah kısmet olur da hükümet de kurulursa bu sayıların artacağı konusunda ümidimiz var, çünkü benim 40 tane birimim var. Her birime dışarıdan bir kişi alacak olsam zaten 27 kadrom var, Rektörlüğü hiç saymıyorum. Rektörlüğe geldikten sonra da yönetim anlamında benim bir takım tasarruflarım oldu ve bu gayet de normaldir. Ama 27 kadroyla siz ne yönetim oluşturabilirsiniz ne okulların ihtiyacını görebilirsiniz ne de teknik eleman ihtiyacını karşılayabilirsiniz.”

“HEMŞİRELERİMİZ BİRE 2,5 KAT DAHA FAZLA ÇALIŞIYOR. BU BENİ ÇOK YARALIYOR”

Gelen 27 kadronun 15’ine hemşire aldıklarını belirten Çamsarı, “Şimdi Maliye Bakanlığı’nın bir sözü oldu bize, 70 hemşire daha verme konusunda. Türkiye’de 5 üniversiteye veriyorlar, biri de biziz. Bir-iki hafta içinde bekliyorum. İnşallah sözlerini tutarlar da 70 hemşiremiz daha gelirse biraz rahatlayacağız” ifadelerini kullandı.

Hemşirelerin korkunç özveriyle çalıştıklarını ve inanılmaz bir yoğunlukları olduğunu dile getiren Çamsarı, şöyle devam etti: “Şu an tam bire iki çalışıyorlar, hatta yoğun bakımlarda bire 2,5 çalışıyorlar. Sağlık Bakanlığı’nın bize önerdiği ve yüklememizi istediği yükün 2,5 katını alıyor hemşireler şu an. Ve ne karşılığında biliyor musunuz? Başka kurumlardaki hemşirelerin aldığı paranın yüzde 70’ini alıyorlar performans anlamında. Yani hem daha az para alıp 2,5 kat da fazla iş yapıyorlar. Bu kurumda yetişen ve bütün kariyerini burada yapan biri olarak bu beni çok yaralıyor. Doktorlara hiç girmiyorum bile, çünkü çok ciddi bir asistan eksiğimiz var.”

Her şeye rağmen şu an başta kalple ilgili malzemeler olmak üzere işleri durduracak düzeyde bir malzeme eksikleri olmadığının altını çizen Çamsarı, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu konuda da kendimize güveniyoruz. Evet, ihaleler konusunda zorluk oluyor, bazı firma ödemeleri gecikebiliyor ama bu, işleyişimizi şu an için aksatmıyor. O düzeyde değiliz.”